Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/433 E. 2020/70 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/433 Esas
KARAR NO : 2020/70

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —-havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; dava dışı — sigortalısı olduğu ve —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında % 35,2 oranında malul kaldığını, davacı …’ nin kaza tarihinde —– servis hizmetini yerine getirdiği ve dava dışı ölen ——servis aracında işe giderken aracın kaza geçirmesi ile yaralanmış ve maluliyeti olduğunu, kaza sebebi ile —- Başkanlığı ——- davacı … aleyhinde İstanbul Anadolu —-. İş Mahkemesinin —- Karar sayılı dosyasında rücu davası açıldığını, davacıya ait aracın kaza tarihinde davalı … nezdinde — yine Zorunlu Mali Sorumluluk poliçelerinin mevcut olduğunu, kaza ve dava davalı … şirketine ihbar edilmiş olmasına rağmen sigorta şirketinin hiçbir şekilde ödeme konusunda müvekkili ile muhatap olmadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin adresinin İstanbul adliyeleri yetki çevresinde olduğunu, bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket tarafından düzenlenmiş bir poliçenin mevcut olmadığını, meydana gelen kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete başvurulmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ön inceleme ve karar duruşmasına katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir(HMK m.6/1).
Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir(TMK m.51).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —— tarihinde davacı …’ nin sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile —– sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın karıştığı yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında —–plakalı araçtaki yolcu olarak bulunan — yaralandığı, bu kazanın trafik iş kazası olarak kabul edilmesi nedeniyle —- tarafından kazalıya yapılan ödemenin rücusu istemi ile—- tarafından İstanbul Anadolu—–. İş Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyasında sürücü … hakkında açılan davanın kabulüne karar verilerek—–kurum alacağının …’ den tahsiline karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay —-. HD tarafından —– tarihinde icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve icra dosyasına henüz bir ödeme yapılmadığı, eldeki davada ise davalı … şirketinin kaza nedeniyle hak sahibine ve icra dosyasına ödeme yapmaması nedeniyle — tahsili istemi ile açıldığı, davacının talebe konu istemi yönünden doğrudan haksız fiilden zarar gören sıfatı bulunmadığı, ayrıca dava tarihi itibarı ile icra takibine yapmış olduğu herhangi bir ödemesi de bulunmadığı ve iş mahkemesince davacı …’ nin trafik kazasının meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu kabul edildiğinden halefiyete ilişkin kuralların uygulanma olanağı bulunmadığı, dolayısıyla haksız fiile ilişkin yetki kurallarının eldeki davada uygulanma olanağı bulunmadığı, davalı … şirketinin yerleşim yerinin—- olduğu, davaya konu edilen poliçelerin düzenleme yerinin —– Kaza Sigorta Poliçesinin ise sıralı sorumluluk sistemine dahil bulunmayıp —– türlerinden olup, bir meblağ sigortası olması itibarıyla yine haksız fiile ilişkin yetki kurallarının eldeki davada uygulanma olanağı bulunmadığı, davalının cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunarak uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu beyan ettiği(HMK m.19/2), davalının yetki itirazının süresinde ve usulüne uygun olduğu, uyuşmazlığın kamu düzeniyle ilgili konulara veya kesin yetki hâllerine ilişkin olmadığı, Mahkememizi yetkili hale getiren herhangi bir yetki kuralı bulunmadığı, davalının yetki itirazı ile birlikte Mahkememizin yetkisinin sona erdiği, bu halde genel yetki(m.6) kuralına göre, yetkili mahkemenin İstanbul(Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri yetkili mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, bu nedenle davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine yetkili mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.