Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/428 E. 2020/431 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/428 Esas
KARAR NO : 2020/431

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 23/07/2019 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı yanın, davacının —– olduğunu, davalının üyeliğine karşılık, ————– normal ——- edildiğini, davacı yanın ——— tarihinde yapılan —– Kurulunda alınan kararla, kooperatif ortaklarına verilecek ferdi tapuların 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16. maddesi uyarınca imar barışı yoluyla alınmasına karar verildiğini, anılan karara göre, imar barışı kapsamında ferdi tapuların alınması için belirlenen zorunlu mali yükümlülüklerin yerine getirilmesi için kooperatifin yapılaşmaya ilişkin ortaklık aidat gideri adı altında bütçe olarak belirlenen ve genel kurul tutanağının eki niteliğindeki belirtilen tutarların ——– tarihinden sonra yapılacak ödemelere o tarihte geçerli olan aylık yasal gecikme faizinin uygulanması, belirlenen rakamların avans niteliğinde olduğu ve imar barışına ilişkin beyanname sonrası yapılacak tespitlerden sonra oluşacak farkın ilgili kooperatif ortağına yansıtılması ve tüm bu tutarların ortaklık aidatı olarak tahsili için Yönetim Kurulunun yetkilendirilmesinin kararlaştırıldığını, davalının konutunun bulunduğu———– dairelerin ödemesi gereken ——– ödeme tutarının ——— olarak belirlendiğini, ——- yapılan ölçümler neticesinde, avans olarak belirlenen 13.534,00 TL’ye ilave olarak 1.548,31 TL————- ölçüm farkının bulunduğunu ve bu tutarın da davalı yanın hesabına borç olarak işlendiğini, davacı yan tarafından yapılan tüm şifahi uyarılara rağmen davalı yanın borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyanla, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın % 20‘sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 24/09/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı Mahkememize sunduğu 25/09/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalı yanın, davacının—- No’lu üyesi olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususları, yasalara uygun olmadığından kabul etmediğini, 07.10.2018 tarihinde yapılan genel ——— üyelere————- yoluyla mı yoksa ———- başvurularak mı tapu alma yoluna gidelim sorusunun yöneltildiğini, davalı yanında üye olarak o toplantıda bulunduğunu, oylamanın üstünkörü yapıldığını, Kooperatifler Yasasına göre, üyelere maddi külfet yükleyecek konularda nitelikli çoğunluk arandığını ve Genel Kurul Kararının yasaya aykırı olduğunu, ———– yönetim kurulları uygulamaları nedeniyle büyük sorunların ve yolsuzluklardan kaynaklanan hak kayıplarının oluştuğunu, bu nedenlerle kooperatif ortaklarının her ne olursa olsun tapularımızı alalım durumuna geldiklerinden büyük çoğunluğunun ödemelerini yaptığını, davalı yanın —— ile mülkiyet hakların ihlal edildiğini, kooperatif arazisinin parsellere bölündüğünü, binaların yenilenmesi halinde dairelerin metrekarelerinde ciddi azalmaların meydana geleceğini ve bu durumun kooperatif ortaklarından gizlendiğini beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı taraf hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu :Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının, davacı ———- tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığı ve karar alındığı hususunda ihtilaf olmadığı, ihtilafın genel kurul toplantısında yeterli çoğunluk sağlanarak karar alınıp alınmadığı, alınan karara göre davalının ödemesi gereken miktar, gecikme zammı uygulanıp uygulanmayacağı ile icra inkar tazminatı noktasındadır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası
——————– tarihli cari hareket ———– sureti,
—————– —— kayıtlı taşınmaza ait ———– sureti,
-..————— senedi sureti,
-Mali Müşavir ve —————Bilirkişi heyetinin ——- tarihli raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, ilamsız icra takibine vaki itiraz üzerine İİK 67. Md. İstinaden açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık temelde davalının, davacı kooperatif üyesi olduğu 07/10/2018 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığı ve karar alındığı hususunda ihtilaf olmadığı, ihtilafın genel kurul toplantısında yeterli çoğunluk sağlanarak karar alınıp alınmadığı, alınan karara göre davalının ödemesi gereken miktar, gecikme zammı uygulanıp uygulanmayacağı ile icra inkar tazminatı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri toplanmıştır.
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu——-. İcra Müdürlüğü’nün ———-Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —–tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 26/02/2019 Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın kooperatif uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 19/02/2020 Havale tarihli raporunda özetle; Davalı yanın, davacı —— normal köşe dairenin maliki olduğunun dosya kapsamında sabit olduğunu, usulüne uygun alınan genel kurul kararından davalı malik’in sorumlu olduğunu, davacı yanın davaı yandan takip tarihi olan 25/02/2019 tarihli itibariyle 15.082,31 TL asıl, 236,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.319,25 TL alacaklı olduğunu, davacı yanın 15.082,31 TL asıl alacağına icra takip tarihi olan 25/02/2019 tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz talep edebileceğini, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu dayanak yapılarak; Davalı ..———— nolu üyesi olduğu, davacı kooperatifin 07/10/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında imar barış yasası kapsamında ferdi tapuların alınması için belirlenen zorunlu mali yükümlülüklerin yerine getirilmesi için kooperatifin yapılanmaya ilişkin ortaklık aidat gideri adı altında bütçe olarak belirlenen ve genel kurul kararının eki niteliğindeki belirtilen tutarların 08/10/2018 – 15/10/2018 tarihleri arasında ödenmesi, 15/10/2018 tarihinden sonra yapılacak ödemelere o tarihte geçerli olan ayrık yasal gecikme faizinin uygulanması…—— sunulduğu, oylamanın——-alarak oy çokluğuyla kabul edildiği, genel kurul ekinde belirtilen davalının maliki olduğu —–köşe daire için belirtilen —— arasında ödenmesi, 15/12/2018 tarihinden sonra yapılacak ödemelere o tarihte geçerli olan aylık yasal gecikme faizinin uygulanmasının kabul edildiği, usulüne uygun alınan genel kurul kararına göre davalının maliki olduğu daire için belirtilen 13.534,00 TL—– borcunu 08/10/2018 -15/10/2018 tarihleri arasında ödemediği, davalının vade tarihini takip eden gün olan 16/12/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, takip öncesi temerrüt faizinin yerinde olduğu, davacı tarafın davalıdan takip tarihi olan 25/02/2019 tarihi itibari ile 15.083,31 TL asıl ve 236,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.319,25 TL alacaklı olduğu, yine 1.548,31 TL imar barış ölçüm farkı yönünden takip tarihi itibari ile davacı kooperatifin davalıdan alacaklı olduğu, kooperatif genel kurulu kararından davalının haberdar olduğu, alacak miktarlarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşıldığından Davanın Kabulü ile İstanbul Anadolu—- İcra Dairesi’nin ——– sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynen devamına, —— Kararından davalının haberdar olduğu, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu anlaşılmakla asıl alacak miktarı, 15.082,31 TL’nin %20 si olan 3.016,46 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
İstanbul Anadolu —–. İcra dairesinin —–sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2- —— davalının haberdar olduğu, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu anlaşılmakla asıl alacak miktarı, 15.082,31 TL’nin %20 si olan 3.016,46 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 185,02 TL harcın, alınması gerekli olan 1.046,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 861,44 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 185,02 TL peşin harç, 62,9 TL tebligat ve posta gideri, 1.400 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.647,92 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan— uyarınca 3.400 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.