Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/426 E. 2022/745 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/426
KARAR NO : 2022/745

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 23/07/2019 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 30.06.2017 tarih, —- Referans Nolu—-hattı alım sözleşmeli konulu sözleşmenin imzaladığını, sözleşmenin 2. maddesinde —- bulunan —- firmasına —–tarafından satılan satıcının ürettiği—–hattı sevkiyatı montajı ve montaj sonrası —— üretimi işlerini kapsadığını, satış bedeli olarak önce 200.000,00 USD + KDV olduğu halde sonradan bazı ilave mallar nedeniyle 230.000,00 USD + KDV olarak kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin bu sözleşmeye konu—— hattını üretip davalı şirkete teslim ettiğini ve davalıya 226.975,00 USD olarak fatura düzenlendiğini, müvekkilinin bütün edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının ödeme yapmadığını, bedeli tahsil edebilmek için—– Esas sayılı dosya ile davalı şirket aleyhine pişinat ödeme olan 30.000,00 USD düşüldükten sonra 196.975,00 USD üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava, talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının——Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, davalının takibe konu alacak miktarının % 20 ‘si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 06/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında, müvekkilinin—–firmasına sattığı, davacı firmanın ürettiği —– hattı için alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin 230.000,00USD olduğunu, bu bedel dışından davacıya hiçbir ödeme yapılmayacağının belirtildiğini, sözleşmeye göre davacıya avans ödemesi olarak 30.000,00 USD ödeme yapacağını, geri kalan bedelin hattın —– gönderilip montajının yapılıp tam eksiksiz olarak 3 ay çalıştırdıktan sonra karşılıklı olarak tutanak tutulup kabul yapılacağını, kabul yapıldığında bakiyenin 9 eşit taksitle ödeneceğini, davacının fatura kesmesinin malın kabulü anlamına gelmeyeceğini, tarafından kesilecek fatura ve ekindeki irsaliye alıcı tarafından teslim alan olarak imza olsa bile teslim ve kabul tutanağının karşılıklı imzalanması sonrası ödeme şartları işleme alınacak şekilde düzenlendiğini, davacı tarafından yapılan imalat sonrasında davacı tarafından yapılan imalat sonrasında davacı tarafından 26.07.2017 tarihli 266.975,00 USD bedelli fatura kesildiğini, ürünlerin —– satılan hat —– firmasına gönderildiğini, ürünlerin montajı için davacı teknik elemanlarının vize masraflarını ödemediğinden müvekkilinin mahsup edilmek üzere ödediğini, hattın montajından sonra —— firması yetkililerinin davalı firma yetkililerine ulaşarak hattın taahhüt edilen şekilde olmadığı ve ayıplı olduğu bildiriminde bulunulduğunu, bu durum derhal davacı firmaya bildirildiğinde,—– yetkilileri kurulumu yapılan makinelerin yeni olmadığını, makinenin kusursuz çalışmadığını, doğru üretim yapmadığını ve kurulumun süresi içinde yapılmadığını beyan ettiklerini ve 96.000,00 USD masrafların ödenerek makinenin iade alınmasını talep ettiğini, taraflar arasındaki ihtilafın yazılı belge ile ispat zorunluluğunun bulunduğunu ve bu nedenle davacının tanık dinletme talebini kabul etmediklerini belirterek maddi ve hukuki dayanağı olmayan davanın reddini, yargılama gideleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK.nun 67 vd.maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delileri celbolunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait ticari defter kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki delillere uygun, bilimsel, gerekçeli ve denetime uygun olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.—–Esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine öncelikle—— 30/06/2017 tarihli sözleşme ve 26/07/2017 tarihli fatura dayanak gösterilmek suretiyle 196.975,00 USD asıl alacak üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalı tarafın yasal süresi içerisinde——yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine icra takip dosyasının —–Esas sayılı takip dosyası üzerinden davalıya gönderilen ödeme emrinin tebliğ üzerine davalı tarafça yasal süresi içerisinde bu kez hem icra dairesinin yetkisine, hemde borca, ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu görülmüştür.Davalı tarafın davaya konu icra takip dosyasında —— yetkisine itirazı mahkememizce öncelikle değerlendirilerek taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu, dayanak sözleşmenin 18.maddesi ile anlaşmazlık halinde—- yetkili kılındığı, davacı tarafça öncelikle —– başlatılan takip yönünden davalı yanın usulüne uygun olmayacak şekilde yetki itirazı bulunması nedeniyle seçim hakkı kendisine geçen davacı tarafından sözleşmede belirlenen yetki sözleşmesi uyarınca takip dosyasının İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderilmesini sağladığı, İİK.nun 50. maddesinin yollaması ile HMK.17.maddesi uyarınca usulüne uygun düzenlenen yetki sözleşmesi kapsamında——yetkili olduğu anlaşıldığından davalı tarafın icra müdürlüğünün yetkisine yaptığı itirazı 01.07.2020 tarihli duruşmada reddedilmiştir.
Taraflar arasında 30.06.2017 tarihinde; “Sözleşmedir” başlıklı konusu davacı —– tarafından satın alınmasına ilişkin satış sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin incelenmesinde; İşin konusu başlıklı 2. maddesinin; “Bu sözleşme temel olarak —— bulunan —— tarafından satılan satıcının ürettiği—–hattı (ekte belirtilen tüm ekipmanları ile birlikte) sevkiyatı, montajı ve montaj sonrası —- üretimi işlerini kapsar.” şeklinde düzenlendiği, Satış bedeli başlıklı 3. maddesinin;” toplam fiyatı 230.000 USD, teslim süresi 20 gün—–iş bu sözleşme kapsamında alıcı tarafından satın alınan ürünler karşılığında iş bu maddede yazılı olan satış bedeli dışında, alıcı tarafından satıcıya herhangi bir bedel ödenmeyecektir. Yukarıda belirtilen ürünlerin nitelikleri, tanımları, teknik detayları, marka ve cinsleri iş bu sözleşmesinin ayrılmaz parçası olarak ekte belirtilmiştir.” şeklinde düzenlendiği, ödeme şekli başlıklı 4. maddesinin; “4.1.Alıcı satıcıya avans ödemesi olarak 30.000 USD ödeme yapacaktır. Geri kalan bakiye hattın ——gönderilip, montajının yapılıp tam eksiksiz olarak üç ay çalıştıktan sonra karşılıklı olarak tutanak tutulup, kabul yapılacaktır. Kabul yapılmasına müteakip 9 eşit taksitte ödeme yapılacaktır. Satıcının alıcıya fatura kesmesi malı kabul ettiği anlamına gelmemektedir. Fatura ihracat yapmak için gerekmektedir——- 4.4. Satıcı tarafından kesilecek fatura ve ekindeki irsaliye alıcı tarafından teslim alan tarafından imzalanmış olsa bile teslim ve kabul tutanağının imzalanması sonrası ödeme şartları işleme alınacaktır.” şeklinde düzenlendiği, Teslim başlıklı 5. maddesinin;”5.1.Satıcı iş bu sözleşmenin konusu olan ürünleri alıcının müşterisi olan——adresine üçüncü maddedeki teslim süreleri içinde (nakliye ve montaj süresi hariç) yüklenecektir. Ürünler alıcının müşteri adresine teslim edilene kadar… oluşacak zararlardan satıcı sorumludur… 5.2.Satıcı ürünlerin montaj ve kurulumunu —— fabrikasına alıcının belirlediği alanda ve tarihler içerisinde, fabrikanın saha kurallarına, sözleşme şartlarına uygun şekilde, ilave ücret talep etmeden gerçekleştirilecek ve ürünleri çalışır konumda alıcıya teslim edecektir…” şeklinde düzenlendiği, sözleşmenin dokuzuncu maddesinde makine listesinin yer aldığı, Garanti ve Sorumluluk başlıklı 15. maddesinin; “———15.2.İş bu sözleşme ve eklerinde yazılı ürünler fatura tarihinden itibaren 24 ay süre ile her türlü işçilik, imalat ve malzeme hatasına, arızalara, bozulmalara karşı garantilidir. Bu süre içinde satıcıdan ve/veya ürünün kendisinden kaynaklandığı tespit edilen ürünlerdeki eksiklikler, ayıplar, arızalar, hatalar ve hasarlar satıcı tarafından bedelsiz olarak giderilecektir. Satıcı sözleşme konusu ürünlerde ortaya çıkabilecek gizli ayıplardan ise herhangi bir ihbar süresine bağlı olmaksızın sorumludur…” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Davaya konu takibe dayanak yapılan ve davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen 26/07/2017 tarih ve —– nolu faturanın 17 kalem ekipmandan oluşan —-otomotik —- hattı bedelinin KDV dahil 226.975 USD şeklindedir.
Dava dosyasına taraflarca sunulan delillerin incelenmesinde;
Davalı şirket tarafından ——- hitaben düzenlenmiş 18/01/2018 tarihli beyan dilekçesinde; “——yukarıda imalatçı ve fatura bilgileri bulunan emtiayı KDV Kanununun 11/1-C maddesine istinaden ihraç kaydı ile teslim aldım. Almış olduğum emtiaların tamamı yukarıda bilgileri bulunan Gümrük Çıkış Beyannamesi ile KDV Kanununda belirtilen üç aylık süre içeresinde tarafımızdan yurt dışı edilmiş olup, ihracatçı firma olarak bununla ilgili iade talebimizin olmayacağını taahhüt ediyoruz.” şeklinde belirtildiği,
—— 24/10/2019 tarihli yazı ve cevabında; 27/07/2017 tarih —- seri nolu Gümrük Beyannamesi kapsamında dava konusu—– hattının demontaj durumda—– Müdürlüğü tarafından işlem yapılarak 31/07/2017 tarihinde—– ile yurt dışı edildiğinin bildirildiği,
Dava dışı —–tarafından 24.12.2017 tarihinde davalı firma yetkilisine gönderilen e-mail ile; “—- temin ettiğiniz pasta makineleri hakkında bizim için tasdik etmiştiniz; yeni makineler olacaktı, makine mükemmel şekilde çalışacaktı, düzgün üretim sağlayacaktı, kurulum üç hafta içinde tamamlanacaktı, ancak söylediğiniz şey doğru değil, —– temin etiğiniz makineler eski ve düzgün şekilde çalışmıyor. Oradaki teknisyen bizim kabul edemeyeceğimiz farklı bir şekilde bu durumu çözmek için orayı burayı kurcalıyor, bu nedenle lütfen bu makine amacıyla yatırım yapmış olduğumuz paramızı bize geri ödeyin. Yaptığımız harcamaların toplamı 96.000 USD olduğu ve bu bütün bu harcamaları ayarlayın ve makineleri buradan kendiniz alın.” şeklinde belirtildiği, bu maillerin 29/09/2018 ve 28/04/2019 tarihlerinde de tekrarlandığı,
——Noterliğinin 20/12/2017 tarih —– yevmiye sayılı olup, davacı tarafından davalı şirkete keşide edilen ihtarnamede özetle; 25.07.217 tarih ve——Nolu fatura muhteviyatı —– hattının 3065 sayılı kanunun 11/C maddesi gereğince ihraç edilmek kaydı ile teslim edildiği, yasa gereği teslimi takip eden ayın başından itibaren 90 gün içerisinde ihracatın yapılıp, yapılan ihracata ilişkin gümrük beyannamesi ve ekleri ile ihracat faturası ve ihracat beyanı yönünden bilgi verilmesi gerektiğinin ihtar edildiği,
—— Noterliğinin 10/09/2018 tarih —– yevmiye sayılı olup, davalı tarafından davacı şirkete keşide edilen ihtarnamede özetle; 30/06/2017 tarihli sözleşme ile yükümlenilen ve dava dışı —– firmasına satılan —-hattının üçüncü kişi firma tarafından gönderilen mail ve resimlerde tespit edilen aksaklıkların bildirilmesine rağmen sözleşmeden kaynaklı ayıpların giderilmemesi nedeniyle işin kabulü yapılmadığından sözleşmeden kaynaklanacak borcun muaccel olmamasına rağmen icra takibi başlatılması nedeniyle 30/06/2017 tarihli sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği bildirilerek sözleşme uyarınca —— firmasının mailinde bildirdiği ve davacı tarafa gönderilen iletide gönderilen zararların tazminini ayrıca sözleşmenin 17.maddesi uyarınca cezai şart ile yapılan avans bedelinin ödenmesinin talep edildiği,
Görülmüştür. Davacı tarafça dosyaya sunulan ve itiraz edilmeyen — fotoğraflar ve —- üretim videosu teknik bilirkişi heyeti tarafından incelenmiştir. Teknik bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda; ” dosyada mevcut beyanlar, taraflar arasında yapılan sözleşme, düzenlenen fatura, davalı firmanın vergi dairesine yazdığı yazı, gümrük beyannamesi, yazışmalar, mailler ve özellikle —–bellekteki fotoğraflar ve—- üretim videosu birlikte değerlendirildiğinde; davacı firma ile davalı firma arasında 30/06/2017 tarihli düzenlenen 21 maddelik alım sözleşmesi kapsamında, —– bulunan —– firması için 18 adet makine ve ekipmandan oluşan —– hattı davacı firma tarafından üretildiği, 26/07/2017 tarihli fatura ile davalı firmaya teslim edildiği, 27/07/2017 tarihli gümrük beyannamesi ile —–gönderildiği ve davacı firma teknik elemanları tarafından —–firmasının işyerine —— hattının montajının yapıldığı ve deneme üretim yapıldığı, ancak kabul tutanağı imzalanmadan teknik elemanların —–döndükleri anlaşılmaktadır.—– fotoğraflar ve görüntüler incelendiğinde, —–hattını meydana getiren makine ve ekipmanların davacı işyerinde üretilmesi, makinelerin toplanması ve —– bulunan —– firması işyerine hattın montajının yapılarak deneme üretiminin yapıldığı ve üretilen —- yerel hanım işçiler tarafından kontrol edilmesi ile birlikte değerlendirildiğinde makine ekipmanların eski olmadığı görülmektedir. Deneme üretimi sonucunda teslim tutanağı imzalanmadığı ve kusur ve hataların neler olduğunu gösterecek —– ve ekipmanlar üzerinde yapılmış resmi bir tespit raporu ve belgesi bulunmadığı için hattın ayıplı olup olmadığı tespit edilememiştir…” şeklinde belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki akdi ilişkinin TBK.nun 470.maddesinde düzenlenen eser sözleşmesi olduğu açıktır. TBK 470.maddesinde; ” Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde eser sözleşmesi tanımını bulmuştur. Sözleşmeye konu edilen eserin ayıplarının belirlenmesi işlemi ve ihbarı ise TBK.nun 474-477.maddelerinde düzenlenmiştir. Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak imal ettiği eserin ayıbının niteliğine göre, açık ayıplarda TBK.nun 474.maddesi, gizli ayıplarda 477.maddesi hükümlerine uygun ihbarlarda bulunması gerektiği ve nihayetinde iş verene tanınan haklar TBK.nun 475.maddesinde düzenlenmiştir. TBK.nun 474.maddesindeki; ” İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenen hüküm uyarınca iş veren işlerin olağan gidişine göre eserin tesliminden hemen sonra imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirerek varsa ayıplarını yükleniciye bildirmek zorundadır. Aksi durumda yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulmuş olur, ancak kasten sakladığı bozukluklarla usulüne uygun yapılan gözden geçirmeden fark edilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer meydana getirilen eserin teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülememiş ise ortada gizli bir ayıp var demektir. Ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi bu ayıbı öğrenir öğrenmez yükleniciye derhal bildirmek zorundadır. Açık ayıp eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıp ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade eder. Yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul bir sürede yani işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman sürecinde eserin muayenesi yaptırılarak varsa ayıplarının ihbar edilmesi gerekir. Aksi halde iş sahibi ihtirazı kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakları TBK.nun 477/2.maddesindeki düzenleme uyarınca kaybeder. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır ve ayıba bağlı haklarını kaybeder.
Yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında 30/06/2017 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca, sözleşmeye konu makinelerin davalı firmanın satış yaptığı —– bulunan ——firmasına 27/07/2017 tarihli gümrük beyannamesi uyarınca teslim edilmek üzere çıkışının yapıldığı ve davalı şirketin alıcısına teslim edildiği, davalı şirkete ait —– formundan davacının takibe konu faturanın beyan edildiği ve bilahare faturanın davacıya iade edilmediği, davalının savunmasına konu ettiği makinelerin ayıplı olduğu hususunda herhangi bir ihbarının ve ayıba ilişkin somut tespitlerin bulunmadığı, ayrıca makinelerin eski olduğunun ileri sürüldüğü, oysaki kurulum zamanında makinelerin eski olduğunun basit bir muayene ile anlaşılabilecek bir husus olduğu, kaldı teknik bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede eserin ayıplı olmadığı (davalı tarafça yapılan ayıp iddiasını ispatlayacak somut bir delil de bulunmadığı) nazara alındığında davalının TBK 477.maddesi uyarınca eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmede iş bedelinin 230.000 USD olarak kararlaştırıldığı, faturanın KDV hariç 226.250 USD olarak düzenlendiği, tarafların kabulünde olduğu üzere davalının 30.000 USD ödeme yaptığı, bu ödemenin mahsubu sonunda davacının 196.250 USD bakiye fatura alacağı bulunduğu, dosya kapsamındaki tüm delillerden, alınan bilirkişi raporundan anlaşılmak suretiyle aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ;
Davalının —— Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, ayrıca takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarınca USD cinsinden açılacak 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
2-Asıl alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 9.938,88 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 4.697,36 TL’nin alınması gerekli olan 64.495,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 49.859,35 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk aşamasında—–tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 44,40 TL, peşin harç 9.938,88 TL, posta ve tebligat gideri 227,6‬0 TL, bilirkişi ücretleri 2.000,00 TL olmak üzere toplam 12.210,88‬ TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.