Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/41 E. 2022/643 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/41 Esas
KARAR NO:2022/643

DAVA:Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/03/2019
KARAR TARİHİ:29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; İş sahibi müvekkili şirket ile yüklenici davalılar arasında, — ait muhtelif —kalitesinde dökümü, işlenmesi ve balans ayarlarının yapılarak, idare tarafından istenilen testlerin yerine getirilmesi işi ile ilgili olarak — tarihli Sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşme ile alakalı ve sözleşme eki olarak taraflar arasında — tarihli—Protokolünün imzalandığını, işbu protokol uyarınca davalılar tarafından müvekkili şirket lehine —-bedelli teminat senedi keşide edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin— ve Teminatlar maddesinin 2.paragrafında; Satıcının yani davalıların sözleşme şartlarına uymaması halinde verilen teminat senedi ile ilgili müvekkilinin hukuki yollara başvurabileceğinin belirtildiğini, keza — Senedi Protokolü’nün 2.maddesinde de yüklenici firmanın kontratın ticari ve teknik kapsamındaki veetbelerini kısmen veya tamamen yerine getirmemesi ve işin kontratta belirtilen süreler ve şartlar kapsafmında teslimin gerçekleşmemesi halinde herhangi bir ihbar veya protestoya gerek kalmadan bahsi geçen teminat senedine tarih atmak sureti ile bankaya ibraz edilebileceği üzerinde tarafların anlaştığını, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirmesine rağmen, davalıların sözleşme konusu yüklendiği işleri sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediklerini, işbu sebeple davalılar aleyhine— Esas sayılı doyası üzerinden takip yapıldığını, bunun üzerine davalılar tarafından—-Esas sayılı dosyasından Takibin İptali davası açtıklarını, ilgili mahkemenin, —- Karar sayılı kararı ile senedin temin ettiği sözleşme gereklerinin yerine getirilip getirilmediği ve alacaklının senetten dolayı alacaklı olup olmadığının icra mahkemesi tarafından incelenemeyeceği gerekçesi ile davalılarının itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına hükmettiğini belirtmiş olup, davanın kabulüne, şimdilik —-tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerini taraflar arasında imzalanan—tarihli sözleşme uyarınca davacı şirketin istediği ürünleri ürettiğini, ancak bu ürünlerin davacı tarafça teslim alınmadığını, müvekkillerinin davacı şirkete ulaşmaya çalıştığını,— tarihinde yapmış olduğumuz sözleşmeye istinaden aşağıda yazılı olan malzemeler tarafından— teslim edilmek üzere hazırlandığını, —için teslim yeri ve teslim alacak muhattabımızın bilgilerini tarafımıza, önemle ve acilen bildirmenizi rica ederiz.” Denildiğini, müvekkillerinin ürettikleri ürünleri teslim edebilmek için bu sefer —- yapılan imalatın teslim edilebilmesi için yazı yazdığını ve cevabı yazı olarak davacının sözleşmelerinin —tarihi itibariyle bittiğini belirttiğini, müvekkilleri ile davacı arasında yapılan sözleşmenin tarihinin —olduğunu, davacının bu tarihte dava dışı— ile sözleşmesinin bile bulunmadığını, müvekkillerinin — tarihinde davacıya bir mail daha göndererek, —tarihli sözleşme yükümlülüğü gereğince imalatını tamamladığımız bahse konu malzemeler işletmemizde fazladan yer kaybına neden olmakta ve imalat hızımızı negatif içimde etkilemektedir. Ayrıca sözleşme gereğince teslimat yapılamadığı için ödememizi de bu sebeple alamamaktayız. Ürünleri —-teslim etmek suretiyle teminat senedimizi ve sözleşmemizi fesih edeceğimizi bilgilerinize sunarız.” denildiğini, ancak müvekkilinin tüm uğraşlarına ve üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yetine getirmesine rağmen, davacının müvekkillerine olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
— ESAS DAVA YÖNÜNDEN
Davacı vekili— tarihli dava dilekçesinden özetle; Davalı şirket ile müvekkilleri arasında —tarihinde yapılan sözleşme ile, —kalitesinde dökümü, işlenmesi ve balans ayarlarının yapılarak, idare tarafından istenilen testlerin yerine getirilmesi ve belirtilen adrese teslim edilmesi konusunda sözleşme yapıldığını, sözleşme ile yapılacak — dökümü, işlenmesi ve balans ayarlarının yapılmasının bedeli toplam —-olarak belirlendiğini, sözleşme ile müvekkillerinin — de model alımı için verildiğini, modelin davalı için alındığını, müvekkil tarafından davalıya verilmek üzere hazır olduğunu, bunun karşılığında da müvekkillerinin davalıya—karşılığı teminat senedi verdiklerini, müvekkillerinin sözleşme gereği üretime geçtiklerini ve malzemeyi hazırlandığını, teslim etme aşamasına geldiklerini, fakat teslim edecek muhatap bulamadıklarını, davalı şirketin malzemelerin teslimi ile ilgili olarak sürekleri arandığını, ancak şirketten kendilerine dönüş olmadığını, müvekkillerinin davalı şirkete ulaşamayınca — pompası işinin yapıldığını, ancak firmanın sorunları nedeniyle teslim edilemediğini, davalı şirketin yapmış olduğu işin başlangıç ve bitiş tarihlerinin kendilerine bildirilmesinin talep edildiğini,—tarihli yazısı ile davalı şirketin sözleşmesinin başlangıç tarihinin — olduğunun bildirildiğini, bu durumda davalı şirket ile müvekkillerinin sözleşme imzaladığı tarihte davalı—arasında sözleşmenin bulunmadığını, müvekkillerinin davalı ile —arasında sözleşmenin mevcut olmamasına karşın kendileri ile neden malzeme üretimi için anlaşma yaptıklarını, araştırdıklarında da, yapılan sözleşmeyi kullanarak yeniden ihale almaya çalıştıklarını öğrendiğini, bunun üzerine ürettikleri malzemeyi ne yapabileceklerini araştırmaya başladıklarını ve —adlı şirkete ulaştırdıklarını, sonuçta müvekkillerin ürettikleri malzemeyi bu şirkete daha düşük bedelle satmak zorunda kaldıklarını, davalının müvekkillerinden almış olduğu teminat senedini icraya verdiklerini, takip iptali için kendilerinin dava açtığını ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, dosyanın istinafta olduğunu, davalının bu arada —- teminat senedine istinaden fazlaya dair hakları saklı tutarak alacak davası açtığını, davalının açmış olduğu dava ile dava konusunun aynı olduğunu belirtilmesini, dosyaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı tarafın sözleşmesel edimlerini yerine getirip getirmediği, bu nedenle teminat senedinin nakde çevrilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı verilen teminatın bedelinin tahsili, birleşen dava yönünden ise teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: TBK ‘nun 479. Maddesindeki “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
— Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari sicil kayıtları —getirtilmiş, —müzekkere yazılarak— ilişkin ihale dosyası celp edilmiş, — Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.— heyetinin — tarihli — raporunda özetle;
ASIL DAVA BAKIMINDAN; davacının — tarihli Teminat Senedi tutarı olan —senet vadesi olan —- tarihlininden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte davalılar tarafından ödenmesini talebe hak kazandığını, şimdilik — senet bedeli tutarının ödenmesini talep ettiğini, bu talebi ile bağlı olduğunu, davacı borcundan davalıların müteselsilen sorumlu olduklarını beyan etmiştir.
KARŞI DAVA BAKIMINDAN; davacıların, davalıdan avans olarak almış oldukları –davalıya iade etme borcu altına girdikleri, dolayısıyla taraflar —borcu bulunduğunu beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı verilen teminatın bedelinin tahsili, birleşen dava yönünden ise teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Davacı tarafça; davalı tarafından — tarihli sözleşme gereği — tanzim tarihli, —-senedin verildiği, davalıların sözleşmeden kaynaklı borçlarını gereği gibi ifa etmedikleri, bu nedenle teminat senedine istinaden alacaklarının tahsilini talep ettikleri anlaşılmıştır.Davalı tarafça taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre ürünlerin üretilmesine rağmen ürünlerin davacı tarafça teslim alınmadığı, davalıların tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davacının edimlerini yerine getirmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Mahkememiz dosyası ile birleşen—Esas sayılı dosyasında ise davacının üretilen ürünleri birleşen dosya davalısının teslim almaması nedeniyle —firmasına daha düşük bir bedelle verildiğini, senedin teminat senedi olduğu ve senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen davaya konu senedin incelenmesinden; —olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen —tarihli avans teminat senedi protokolü başlıklı belgede teminat senedi olduğu belirtilen senedin davaya konu senet olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen —tarihli sözleşmenin arıtma tesisinin bir takım işlerinin davalı tarafça yüklenilmesine ilişkin olduğu, sözleşme bedelinin — olduğu, sözleşmenin 4.maddesinde iş bedelinin — teminat senedi protokolünün imzalanması ile davalıya avans olarak ödeneceğinin düzenlendiği, 8.maddesinde ise malzemelerin istenilen standartlarda imal edilmemesi ve alıcıya zamanında teslim edilmemesi halinde nakde çevrilmek üzere sözleşme bedelinin —tutarında teminat senedi verileceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.Sözleşmede avans olarak verileceği kararlaştırılan senedin bedelinin sözleşme bedelinin —– olduğu, bu miktarın da davaya konu senet miktarı ile aynı olduğu anlaşılmıştır.Eldeki asıl ve birleşen davada uyuşmazlık davalılar tarafından sözleşmeye konu ürünlerin tam ve eksiksiz olarak imal edilip davacıya teslim edilip edilmediği, teslim edilememiş ise teslim edilememesinin hangi tarafın kusurundan kaynaklandığı hususlarında toplanmaktadır.Asıl dava davalısı tarafından ürünlerin hazır edilmesine rağmen davacı tarafça teslim alınmaması nedeniyle davacının alacaklı temerrütüne düştüğü, bu nedenle davaya konu senetten dolayı borçlu olmadıkları iddia edilmiş ise de; TBK’nun 106 ve devamı maddelerinde alacaklının temerrütü kurumu düzenlenmiş olup, alacaklının edimi haklı bir sebep olmaksızın kabul etmemesi halinde borçlunun TBK 107.maddede düzenlenen tevdii hakkını ve 108.maddede düzenlenen satma hakkını kullanarak borcundan kurtulması mümkün ise de; eldeki davada davalılar tarafından 107.madde uyarınca tevdii yeri tayini için mahkemeye başvurulmadığı ve 108.maddede düzenlenen satma hakkı bakımından mahkemeye başvurulmadığı, bu nedenle davalı tarafın alacaklının temerrütü hükümlerine dayanamayacağı ve ifa borcundan kurtulamayacağı kanaatine varılmıştır.Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.maddesi gereği alıcıya ürünlerin zamanında teslim edilmemesi halinde sözleşme bedelinin—-tutarında verilen senedin nakde çevrilebileceğinin düzenlenmiş olması, davalı tarafça edimini zamanında yerine getirmek istemesine rağmen davacı tarafın ürünleri teslim almadığı iddiasının davalı tarafça TBK 106 ve devamı maddelerinde yer alan alacaklının temerrütü halinde borçlunun üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemiş olması karşısında borcundan kurtulmuş sayılamayacağı, bu kapsamda sözleşmenin 8.maddesi gereği davacının senedin nakde çevrilmesini talep edebileceği, senedin üzerinde nakden ifadesi yer alıyor ise de; taraflar arasında akdedilen —- tarihli protokol ile senedin avans için verilmiş teminat senedi olduğunun ispat edildiği, bu kapsamda asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl davanın KABULÜ ile;
—tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen— Esas sayılı dosyası ile açılan davanın REDDİNE;
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli— karar ve ilam harcından peşin alınan — ile ıslah harcı olarak alınan — mahsubu ile bakiye— davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan—vekalet ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan — bilirkişi ücreti, –başvuru harcı ve—posta ve tebligat ücretinden oluşan toplam — yargılama gideri ile peşin harç olarak alınan — ve tamamlama harcı olarak alınan— olmak üzere toplam — müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen—-davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
7-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken — harçtan peşin olarak alınan —peşin harç ve — harcın mahsubu ile kalan —- harcın talep halinde birleşen davacıya iadesine,
8-Birleşen dava davacısı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
9-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca — avukatlık ücretinin birleşen dava davacılarından alınarak davalı —- verilmesine,
10-Birleşen dava yönünden davanın menfi tespit davası olması nedeniyle dava zorunlu arabuluculuğa tabi değil ise de; davacılar tarafından arabuluculuğa başvurulmuş olması ve arabuluculuk son tutanağının düzenlenmiş olması nedeniyle hazine tarafından arabulucuya ödenen — birleşen dava davacılarından tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Asıl ve birleşen davada karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacılara; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren — hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.