Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/393 E. 2020/638 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/393 Esas
KARAR NO: 2020/638
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı taraf ile davalı taraf arasında ticari ilişkinin olduğunu, davalı tarafın ——-tarihi itibarıyla davacı yana vadesi geçmiş borcunun olduğunu, davalı tarafa gönderilen faturalarda teslim alan kısımda isim ve imzanın bulunduğunu, taraf arasında arabuluculuğa gidildiğini fakat davalı tarafın katılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının itiraz etmesinden dolayı işbu davanın açıldığını, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, cari hesabı oluşturan faturalara konu ürünlerin davalı tarafa teslim edilip edilmediği noktasındadır.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —–tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği,eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan —- tarih ve —–bedelli faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi —–havale tarihli raporunda özetle;
Davacı —– yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca yapıldığının tespit edildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura ve cari hesap bakiyesi alacağı konusu olduğu görüldüğünü, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takip tarihi itibarıyla davalıdan kaydi olarak asıl alacak —- işlemiş faiz —— alacaklı olduğunu, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının% 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ——- faturalar, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın cari hesaba konu faturalarda yer alan ürünlerin teslim edilip edilmediği ve bedelinin ödenip ödenmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan — alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, celbedilen —-ayıtlarına göre davaya konu faturaların altında imzası yer alan ——davalı çalışanı olduğu, kendisine çıkarılan ihtaratlı isticvap davetiyesine icabet etmediği bu nedenle faturalar altında yer alan imzaların —–ait olduğunu kabul etmek gerektiği bu şekilde davacının ürünleri teslim ettiğini ispat ettiği, davalının ürün bedellerini ödediğine ilişkin bir delil sunmadığı bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, davacı tarafça işlemiş faiz alacağı yönünden de takip yapılmış ise de davalının davadan önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden işlemiş faiz yönünden takibe yapılan itirazın haklı olduğu, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2), sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —– sayılı dosyasına vaki itirazının — asıl alacak bakımından İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 122,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 78,34 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.796,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafça yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 218 TL posta ve tebligat gideri 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere yapılan toplam 962,40 TL yargılama gideri ile 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.006,80 TL’nin 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11. fıkrası uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye —-Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020