Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/39 E. 2021/144 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/39 Esas
KARAR NO : 2021/144
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —-havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı yanın havuz malzemeleri ve kimyasallarının satışını yaptığını, davacı yan tarafından davalıya çok sayıda ürün satışının yapıldığını, bu satıştan davalı yanın davacıya borcunun doğduğunu, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyanla, davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :
—- İcra sayılı dosyası,
——
—– Adına tanzım edilen irsaliyeli fatura suretleri,
-Mali müşavir bilirkişinin —– tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava: faturaya dayalı cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, mal satışı nedeni ile faturaya dayalı alacağın bulunup bulunmadığı, cari hesap bakiyesi nedeni ile alacağın miktarı, faturaya konu malların davalıya teslim edilip edilmediği, irisaliyeli faturaların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, takip öncesi davalının temerrüde düşüp düşmediği, takip öncesi faiz talebinin yerinde olup olmadığı, takip sonrası işleyecek faiz oranı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
Celp ve tetkik edilen —- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı —– tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi —- tarihinde raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu —– tarihli raporunda özetle; Dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait incelenen ticari defterler ve dosya üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirme neticesinde; Davacı tarafından incelemeye sunulan 2016—- yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yan inicelemeye gelmemiş ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan —tarihi itibarıyla — alacaklı olduğu, davacı yanın — alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md. 2) istinaden icra takip tarihi olan; —– tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan — tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak; Davacı tarafa ait ——yıllarına ait ticari defterlerin usul ve yasa uygun tutulduğu, davacı taraf lehine delil vasfına haiz olduğu,
Davalı tarafın defter inceleme gününde ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, ön inceleme duruşma zaptının tebliği ile inceleme gününde ticari defterlerini ibrazdan kaçınması halinde kendi ticari defterlerine delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği,
Davacı tarafın incelenen —- yıllarına ait ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğu, taraflar arası ticari ilişkinin — tarihinde başladığı, davacı tarafından davalı tarafa — adet toplam —- tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından davalı tarafa çeşitli tarihlerde toplam — banka ödemesinin yapıldığı, taraflar arası —- tarihinden sonra başkaca ticari ilişki bulunmadığı, davacı tarafın takip tarihi olan —tarihi itibari ile davalı taraftan—- alacaklı olduğu,
Takibin dayanağının cari hesap alacağı olduğu, takip tarihi olan — tarihi itibari ile —-alacağın davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan kalan bakiye alacak olduğu, Takibe ve davya konu faturaların; Davacı şirket tarafından davalı şirket ünvanına düzenlenmiş olduğu, faturaların açık, yani bedeli ödenmemiş fatura olduğu, fatura muhteviyatlarının muhtelif ^yapı malzemeleri” bedeli olduğu, fatura muhteviyatlarındaki ürünlerin sevk irsaliyeleri ile davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafından davacı tarafa çeşitli tarihlerde kısmi ödemeler yapıldığı, faturalara davalı tarafından 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, faturaların usulüne uygun düzenlendiği anlaşıldığından faturaların ve muhteviyatlarının davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiğine karine teşkil ettiği,
Takip öncesi faiz talep edebilmek için alacağın vadesinin kesin olarak belli olması veya borçlunun bir ihtar ve ihbar ile temerrüde düşürülmesi gerektiği, davcı tarafından dosya kapsamında davalı tarafa ihtar ve ihbar yapıldığına dair belge sunulmadığından takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı,
Tarafların tacir, yapılan işin ticari iş olması nedeni ile davacı tarafın asıl alacak miktarı —– tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. Maddesine istinaden değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği,
Alacağın faturaya dayalı olduğu, cari hesap alacağına konu irsaliyeli faturaların davalı tarafa teslim edildiği, asıl alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın KISMEN KABULÜNE dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
—–Sayılı takip dosyasına vaki itirazın İPTALİNE, takibin —- olarak takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
2-Fazlaya dair talebin REDDİNE,
3-Alacağın faturaya dayalı olduğu, cari hesap alacağına konu irsaliyeli faturaların davalı tarafa teslim edildiği, asıl alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı —– icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 175,83 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 51,48 TL harcın, alınması gerekli olan 644,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye 417,5 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 190,9 TL tebligat ve posta gideri 700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 890,9 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 816,81 TL yargılama masrafına davacının başlangıçta yatırdığı harç ile icra peşin harcı toplamı 227,31 TL ilave olunarak toplam 1.044,12 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 74,09 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 856,28 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde ve istem halinde —— dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021