Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2021/64 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/383 Esas
KARAR NO: 2021/64
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil şirketin, ——-faaliyetine davam ettiği, davalı taraf ile ticari ilişkilerinin mevcut olduğunu, bu ilişki sonucunda yapılan işlerden kaynaklı —– alacağı bulunduğunu, davalı tarafın cari hesap borcunu ödemediğini, davalı aleyhine———sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından——– tarihinde takibe haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, takip dosyasındaki asıl alacak ve işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, davalı-borçlu aleyhine takip tarihinde alacak miktarı üzerinde %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ——– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
——— tarihinde davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı ——- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının cari hesaptan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——-sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —– tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
——– talimat yazılarak —- sayılı dosyadan alınan ——- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın mali müşaviri tarafından sunulan davalıya ait —- ticari defterlerinin yerinde incelendiğini, davalı tarafın ——- yılına ait davalı ile arasında ticari bir ilişki ve ———— herhangi bir kayıt olmadığının tespit edildiğini, davalının incelenen — ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davalının —- defterlerinde davacı ile olan ticari faaliyetine konu —- numaralı ——— tutarlı alış faturasını kayıtlarına girdiği ve davacıyı alacaklandırdığını, davalı tarafın ticari defterlerinde—- tutarlı fatura —– tarihli kasa mahsup fişi ile kapatıldığını——, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ——— itibari ile davacı tarafa bir borcu kalmadığının ticari defter ve kayıtlarından görüldüğünü, uyuşmazlık konusu olan davacının davalı tarafa düzenlediği 4 adet dekont ve 3 adet davalının kayıtlarında olmayan fatura ve münderecatının davacı tarafından dosyaya sunulması, dekont ve faturaların davalı tarafa tebliğ edilip edilmediğinin belgelendirilmesinin gerektiğini, davacı tarafın ekstresinde görülen —– ödemeler davalı tarafın kayıtlarında olmadığından dolayı davalının yaptığı bu ödemelere ait belgeler, davacının düzenlediği fatura ve dekontlar ile birlikte davacı tarafın ticari kayıtları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, icra inkar tazminat talebi hakkında takdir ve kararın mahkemede olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi —- tarihli raporunda özetle; davacı tarafın dava konusu döneme ait ———- hesap yılı defterlerinin açılış ve kapanış noter onaylarının yapıldığını, e-defter beratları ve Mali Mühürlerinin alındığını, davacı tarafın defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğunu, takip ve dava konusu faturaların davacı şirketin ticari defterlerine kayıtlı olduğunu, fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığını, her ne kadar dosya kapsamından fatura örneklerinin üzerinden faturaların davalıya imza mukabili teslim edildiği tespit edilmiş ise de, davalı tarafın vekaleti ile gümrüklerde iş yaptırdığı dikkate alındığında; TTK 23/3 mad. göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayılacağını, davalı tarafça dava dosyasına, bu yönde bir belge sunulmadığını, davacı tarafın Bs formlarını süresinde vergi dairesine verdiğini, davacının incelenen ticari defterlerine göre; icra takip tarihi itibariyle —- davalı taraftan; —alacaklı bulunduğunu,—- tarihi itibarıyla ve dava tarihi itibarı ile —davacı tarafın davalı taraftan; ——– alacaklı olduğunun tespit edildiğini, takip talebinde alacaklının asıl alacağa işleyecek %9 ticari avans faizi talebi ile bağlı olduğunu, yerinde ve değişen oranlarda uygulanabileceğini, %20 icra inkar tazminatı talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap ekstresinde davalının borçlu göründüğü iddiasıyla icra takibi başlattığı, davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı tarafça eldeki itirazın iptali davası açıldığı, davalının defterlerinin incelenmesinden davacı tarafından kesilmiş —— faturanın kayıtlı olduğu, ve bu faturaların ödendiği, davacı ticari defterlerine göre ise davacının —— alacaklı olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olan faturanın davacı defterindeki kaydından da ödendiğinin anlaşıldığı, davacı defterinde davalının borçlu olarak görünmesine sebep olan faturaların davalı defterinde kayıtlı olmadığı, bu faturaların davalıya tebliğ edildiğinin ve faturaya konu işlerin yapıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı, —– tarihli dekontta alacaklının ——- ve dekont açıklamasında sigorta bedeli olduğunun yazılı olması nedeniyle alacağın varlığını ispata elverişli olmadığı, ——– tarihli dekontta ise ardiye bedeli açıklamasının bulunduğu bu nedenle alacağı ispata elverişli olmadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı, bu şekilde alacağın varlığını ispat edemediği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2021