Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/382 E. 2020/639 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/382 Esas
KARAR NO: 2020/639
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından —- sözleşmeye istinaden tanzim olunan—- sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan —- otomotiv parçası emtiası, davalı taşıyıcı şirket tarafından —- plaka no’lu araç ile — nakledilmesi sırasında hasara uğradığını, eksper raporunda —- — kadar olan karayolu nakliyesinin nakliyeci — sorumluluğunda —plaka sayılı araç ile gerçekleştirildiği, ——tarafından gümrük giriş işlemleri tamamlanan emtianın sigortalının —tesislerine sevk edildiğini, aracın —- tarihinde sigortalı firmaya teslim edilmesi sonrasında yapılan kontrollerde bir kısım emtianın ıslanarak hasarlanmış olduğunun görülmesi üzerine araç sürücüsünün imzalı olarak tanzim edilen ekli hasar tespit tutanağının düzenlendiğini, —- adet ön fren diski ve ——-adet fren pensi emtiasının ıslanmış olduğunu, karton kolilerin ıslaklık nedeniyle mukavemetini kaybederek ezildiğini, yırtılmış olduğunu, ıslaklığın emtia içerisine kadar sirayet ettiği ve emtianın üzerinde yoğun paslanmaların başladığının görüldüğünü, söz konusu hasarın nerede ve nasıl gerçekleştiği iletilen bilgi ve belgelerden kesin olarak anlaşılamadığını, tahliye fotoğraflarına göre muhtemelen dorsenin arka kapı kısmından veya branda üzerinde gözle görülemeyen ufak deliklerden sızan yağmur suyu neticesinde meydana gelmiş olabileceği görüş ve kanaatine varıldığını, sovtaj bedeli de tenzil edilmek suretiyle, emtiaların hasar bedeli olarak tespit edilen —- hasar tazminatı, —–tarihinde sigortalıya ödenmiş olduğunu, poliçe şartları gereği sigortalıya ödenmiş olan — ilave bedel dahil edilmeden tespit edilmeden tespit edilen —–sigortalının haklarına halef olduğunu, davalı konumundaki taşıyıcı şirket, emtianın kendisine teslim edildiği andan gönderilene teslim edilmesine kadar oluşacak hasarlardan sorumlu olduğunu,————– icra takip dosyası aracılığıyla ilamsız takip başlatıldığı ancak davalı konumdaki muteriz borçlu şirketin itiraz ettiği ve takibin durdurulmuş olduğunu, itirazın iptali ve takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini, tüm yargılama, masraf ve giderlerin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; yabancı dilde belge ibrazına itiraz ettiklerini, alan spesifik nakliyat sigortasının bulunmadığını, aktif dava ehliyetinin ispatlanması gerektiğini, aksi halde davanın usulden reddine, CMR konvansiyonunun 30. Maddesi uyarınca müvekkiline usulüne uygun ihbar yapılmadığını, davacı tarafından sunulan ekspertiz raporunda varsayım ve yoruma dayalı tespit ile müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının kesin hasar nedenini, hasarın miktarını ispatlaması gerektiğini, emtianın hasarın oluşumunda ambalajlama yetersizliğinden dolayı olduğunu, iddia edilen hasardan müvekkilin kusurunun bulunmadığını, Sayın Mahkemenin müvekkilinin sorumlu tutulması halinde tazminat miktarının CMR konvansiyonuna uygun şekilde tespit edilmesi gerektiği, sovtaj değeri hesaplanması hukuka ve usule aykırı olduğunu, sovtaj bedelinin hesaplanması gerektiğini, davacı şirketin icra takibinde talep ettiği faiz haksız ve konvansiyonuna aykırı olduğunu, davacı şirketin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama, masraf ve giderlerin davacı tarafa yükletilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı —– dava dışı sigortalısına ait emtianın taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle oluşan zarardan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının spesifik nakliyat sigorta poliçesinin ve aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, hasar bildiriminin yapılıp yapılmadığı, davalının hasarın oluşmasında kusurunun bulunup bulunmadığı, hasarın ambalajlamada kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının sigortalısının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, sovtaj bedelinin usulüne uygun olarak tespit edilip edilmediği ve talep edilen faiz oranı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —-tarihli başlangıç ve bitiş tarihl—-sigorta ettiren —- sigortalı —–olduğu anlaşıldı.
Dosyada mübrez —- başlangıç tarihli bitiş tarihi yazılmamış olan —-sertifikasında sigorta ettiren—— olduğu anlaşıldı.
Celp ve tetkik edilen —— sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti —- havale tarihli raporunda özetle; davacı —–no’lu nakliyat abonman sözleşmesi ve sözleşmeye istinaden tanzim olunan ——- sigortalı bulunan—– muhtelif otomotiv parçası emtiasının, davalı taşıyıcı şirket tarafından —— plaka no’lu araç ile —- nakledilmesi sırasında hasara uğradığını, hasarın —plaka sayılı araç ile nakliyeci—- sorumluluğunda iken gerçekleştiğini, davacı—emtia hasar bedelini —- tarihinde sigortalıya ödenmiş olduğunu, davada talep edilen tutar, taşınan malzemenin brüt ağırlığı ve CMR Konvansiyonu’nun 23/1,2 ve 3 ahkamı birlikte değerlendirildikten sonra, huzurdaki davacının ödediği tazminat bedelinden —– miktarı kadar sigortalının haklarına halef olduğunu, gerek TTK md. 875 gerekse somut olaya tatbiki muktezi CMR Konvansiyonu md. 17/1 hükmüne göre; taşımayı gerçekleştiren taşıyıcı, emtianın kendisine teslim edildiği andan, gönderilene teslim edildiği andan, teslim edilinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olduğuna ilişkin amir hükmünü havi olduğunu, davacının sigortalısına ödediği —- asıl alacak miktarının —– tarafımızca tespit edilen hasar miktarı dâhilinde olduğu ve davacının bu miktarı davalısından halef olarak talep edebileceğini, temerrüdün —– tarihli ihtarname ile gerçekleştiğini, talebin yabancı para cinsinden dermeyan edildiği hallerde, uygulanması gereken faizin CMR Konvansiyonu’nun 27.maddesi gereği yıllık % 5 olacağını beyan ve rapor etmiştirler.
Bilirkişi heyeti —– havale tarihli ek raporunda özetle; Sovtaj meselesinin ve hasarlanan malzemenin mahiyet ve miktarına dair anlatımın dosya içinde yer bulan Ekspertiz Raporu içinde yer aldığını, Sovtaj meselesinin de aynı Ekspertiz Raporu içinde incelendiğini, bu kapsamda yapılan değerlendirmeye göre, Kök Rapor’da yer alan kanaatinin özünü muhafaza ettiğini beyan ve rapor etmiştirler.
Bilirkişi heyeti —- havale tarihli ek raporunda özetle; hasarlı emtia için —— arasında hesaplandığını, bu nedenle eksper raporunda verilen sovtaj teklif bedeli —- değerinin ortalama piyasa koşullarına uyumlu olduğunu, davalı —– itirazlarına cevaben; bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere iddia edilen hasar ambalajı hatasından meydana geldiği değerlendirme gerek kök raporda gerekse ek raporda da açıklandığı üzere ; Ambalajlamanın kötü olduğu savunması açısından, olaya tatbiki bahis konusu olan EŞYALARIN KARAYOLUNDAN ULUSLARARASI NAKLİYATI İÇİN MUKAVELE SÖZLEŞMESİ- CMR (kısaca: “CMR Konvansiyonu”)’nin 9. maddesinin 2. fıkrası ve aynı Konvansiyon’un 10.maddesinin 2.cümlesi dikkate alındığında, taşımacı kötü ambalajlama savı yönünden hamule senedi üzerine (CMR Frachtbrief) bir çekince koymadığı takdirde, yükün ve ambalajların iyi durumda olduğuna dair bir karine vaz’edildiğini, bu kapsamda yapılan değerlendirmeye göre, Kök Rapor ve Ek Raporda’da yer alan kanaatinin özünü muhafaza ettiğini beyan ve rapor etmiştirler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı ——- emtianın davalı şirket tarafından —— taşındığı, emtianın taşıma sırasında ıslandığı ve hasar gördüğü, emtianın gördüğü hasara ilişkin taşımayı yapan araç şoförünün de imzası bulunan tutanağın tanzim edildiği, davacı tarafından yapılan Nakliyat Sigortası gereği, eksper raporu ile tespit edilen — hasar bedelinin dava dışı —— tarihinde ödendiği bu nedenle davacının TTK 1472. Maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu, ödediği bedelin % 10 muafiyet kaydını düşerek rücuen tahsili amacıyla ——asıl alacak ve—- işlemiş faiz yönünden takip başlattığı, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, emtianın ıslak ve hasarlı olduğuna ilişkin tutulan tutanak ile davalının emtiayı teslim alırken herhangi bir ihtirazi kayıt koymaması hususu birlikte değerlendirildiğinde emtianın Taşıma sırasında hasar gördüğünü kabul etmek gerektiği, CMR konvansiyonunun 17/1. Maddesi gereği davalının bu hasardan sorumlu olduğu, davacı tarafından geçerli bir sigorta sözleşmesine istinaden ödeme yapılması nedeniyle davacının ——- haklarına halef olduğu, yargılama sırasında alınan ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre yapılan ödemenin ve sovtaj hesaplamasının ortalama piyasa şartları ile uyumlu olduğu, bu nedenlerle davacının asıl alacak yönünden takibe geçmekte haklı olduğu, takipte talep edilen işlemiş faiz yönünden ise, davacı tarafından yapılan ödeme sonrası davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir ihtar bulunmaması, CMR Konvansiyonu’nunda da ödeme anından itibaren faize hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmaması karşısında işlemiş faiz yönünden takibe itirazın haklı olduğu, CMR konvansiyonunun 27. Maddesine göre alacağa takip tarihinden itibaren % 5 oranında faiz uygulanmasının gerektiği alacağın eksper raporu ile tespit edilmiş olması nedeniyle likit olduğu bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
H.Ü.K.Ü.M: Gerekçesi Bilahare Açıklanacağı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —— dosyasına vaki itirazının —– yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %5 faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın takip tarihindeki Türk parasının değerinin %20 ‘si olan 5.065,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.729,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 333,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.396,84 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 306,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Yargılama boyunca davacı tarafından yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 132,00 TL posta ve tebligat gideri ve 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.976,40 TL’den haklılık durumuna göre hesaplanan 1.952,80 TL ile 333,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.285,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin haklılık durumuna göre hesaplanan 1.304,24 TL’sinin davalıdan 15,76 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11- Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020