Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/344 E. 2020/586 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/381 Esas
KARAR NO : 2020/536
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 05/07/2019
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu——— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından ———- no.lu———- söz konusu Sözleşmeye istinaden tanzim olunan———– bulunan ———— davalı taşıyıcı şirket tarafından————– nakledilmesi sırsında, taşıyıcı aracın dıevritmesi sonucunda hasara uğradığını, olay sonrası, uzman eksper tarafından meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı yönünden tespit yapıldığını, hasrın mahiyeti ve sebebi ortaya konmuş olup, yapılan sovtaj çalışması sonucu tespit edilen sovtaj bedeli de tenzil edilmek suretiyle, sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan emtiaların hasar bedeli olarak tespit edilen —- hasar tazminatının—— tarihinde sigortalıya ödendiğini, poliçe şartları gereği sigortalıya ödenmiş olan % 10 ilave bedel dahil edilmeden tespit edilen ———- tutarı bakımından TTK m.1472 hükümleri gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, yasal hükümlere göre davalı konumundaki taşıyıcı şirket, emtianın kendisine teslim edildiği andan, gönderilene teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde oluşabilecek ziya ve hasardan sorumlu olup, kendilerine bu hususta yapılan müracaatlardan da sonuç alınamadığından, müvekkil şirket tarafından yukarıda belirtilen bu miktarın ödenmesi için—————no.lu icra takip dosyası aracılığı ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı konumundaki borçlu şirketin takibe haksız şekilde itiraz etmesi üzerine, borçlu bakımından takip durduğunu, itirazın iptali ile, takibin devamına ve davalı borçlu şirketin haksız itirazı nedeniyle İİK md. 67/g.2 hükmü gereğince, takip konusu alacağın 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini isteme zorunluluğu hasıl olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davanın kabulü ile, takibine konu alacağın aslı ve ferilerine ilişkin olarak borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptali ve icra tarihindeki miktar üzerinden takibin devamı ile takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini, dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——— havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dosyasına taraflarınca sunulan yabancı dildeki belgelerin ilgili tercümeleri ile sunıulduğu, ayrıca işbu dilekçe ekinde de dava konusu teşkil etmekte olan hasarın meydana geldiği yurtdışı trafik kazasına ilişkin bulunan Kaza Tespit Tutanağı İle onaylı tercümelerini mahkemeye arz ettiklerini, dava dilekçesi ile birlikte sunulan delil listesine bakıldığında spesifik nakliyat sigorta poliçesinin dava dosyasının sunulduğunun görüleceğini, ayrıca sigortalıya poliçe kapsamında yapılan ödemeye ilişkin dekont için, davacı müvekkil şirkete tezkere yazılarak istenmesini talep ettiklerini, davalı taşıyıcı şirkete ait aracın kaza tarihi ve bunun sonucunda emtiaların hasara uğramış olduğu tarih Kaza Tespit Tutanağından da görüleceği üzere——- taraflarından başlatılan icra takibi de,———-tarihi olup, 1 yıllık süre içerisinde takip açıldığını, İşbu takibe ilişkin ödeme emrinin davalı yana —– tarihinde tebliği edildiği ————-itiraz sonucunda da iş bu itirazın iptalini açma zarureti olduğunu, dava konusu zararın davalı şirkete uygun şekilde ihbar edilmediği, karşı tarafça İddia edilmiş olsa da, davalının sorumluluğu altındaki araç kaza yaparak yan yattığı ve taşınan emtiaların hasarlandığını, davalı taşıyıcı şirketin, kaza ve hasardan haberdar olmadığının söylenmesine hukuken imkan bulunmadığını, davalı taşıyıcı, sürücünün kusurundan ötürü meydana gelen işbu kazadan sorumlu olmayacağına ilişkin iddiasının yerinde olmadığı, davalı şirkete ait aracı kullanan sürücünün görevini ifa sırasındaki hareket ve ihmalinden kaynaklı olarak verdiği zarardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, sigortalı şirkete ödenen hasar tazminatı, sigorta poliçesi kapsamında da belirlenmiş olan —- üzerinden yapıldığını, açılan icra takibi de —– cinsinden başlatıldığı, takibin başlatıldığı günün kuru dikkate alınarak —-cinsinden belirtildiği, yabancı para borçlarında uygulanacak faiz en yüksek döviz faiz oranı olup, takibinde buna göre başlatıldığını beyanla ve dava dilekçesinde yer alan istemlerin tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ——- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın, dava dilekçesinde refere ettiği ancak kendilerine tebliğ edilmeyen ve —— tercümesi sunulmayan birtakım yabancı belgelere dayalı olduğunu, HMK 223. Maddesine göre, yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan tarafın bu belgelerin tercümelerini de mahkemeye sunmak zorunda olduğunu düzenlendiği, davacı tarafça kısmi tercümeler sunulmuşsa da hükme göre, yabancı dilde yazılı olan belgelerin usulüne uygun onaylı ——- tercümelerinin sunulmamış olmasına itiraz ettiklerini, davacının aktif husumet ehliyetine itiraz ettiklerini, davacı şirketin aktif husumet ehliyetini kati suretle ispatlaması gerektiğini, dava konusu olay CMR 17/2 ve CMR 17/4 maddesi uyarınca taşımacının önlemesine olanak bulunmayan ve ambalajlama hatası gibi sebeplerden ileri geldiğinden dava dışı sigortalısının müvekkilinden talep hakkı bulunmadığından davacıya devredebileceği hak ve alacak hakkı bulunmadığını, söz konusu taşımaya ilişkin dava ve talepler zamanaşımına uğradığını, ekspertiz raporunda ilgili taşımanın —– tarihinde sona erdiği bildirildiğini, huzurdaki itirazın iptali davası ise ——— tarihinde ikame edildiğini, davanın 1 yıllık süreden sonra açılmış olması ile zamanaşımına uğradığını, davaya öncelikle uygulanması gereken hukuk CMR Konvansiyon hükümleri olduğunu, uyuşmazlık taşıma esnasında emtiaların hasarlandığı iddiasına ilişkin olduğundan CMR Uzmanı bilirkişiler tarafından inceleme yapılması gerektiğini, CMR Konvansiyonunun 30. Maddesi uyarınca müvekkiline usulüne uygun ihbar yapılmadığını, dava konusu iddia edilen hasardan müvekkili şirketin sorumluluğu ve kusuru bulunmadığını, mahkemece müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilmesi halinde ise, tazminat miktarının CMR Konvansiyonuna uygun Şekilde tespiti gerektiğini, dava konusu hasardan müvekkili şirketin sorumlu olduğuna hükmedilmesi halinde dava dışı sigortalı ile müvekkili şirket yönünden müterafik kusurun tespit edilmesi ve ————- kararlan uyarınca müterafik kusur oranının da kusurun ağırlıklı bölümünün dav dışı yük ilgilisi üzerinde kalacak şekilde olması gerektiğini, CMR 23. Madde de öngörülen usul ile hasarlı kısmın brüt kg. 8,33 hesap birimi ile tespit edilmesi ve fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmesi, dosya üzerinden yapılacak olan bilirkişi incelemesinde sovtaj bedelinin de hesaplanması gerektiğini, davacı şirketin icra takibinde talep ettiği ıksız ve konvansiyona aykırı olduğunu, yukarıda arz olunan nedenlerle, davacının aktif husumet yokluğundan, dava alacak taleplerinin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle, iddia edilen hasardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığından davanın reddine, davacı şirketin değerin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——-havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: davacı şirketin aktif husumet ehliyetini kati suretle ispatlaması gerektiğini, davacının cevaplarının aksine iddia konusu hasardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, cevaplarının aksine müvekkili şirketin ağır kusurlu olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir veri bulunmadığını ve cevap dilekçesinde yar alan taleplerinin tekrarlandığı beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ——– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının sigortalısı———– ait emtianın davalı tarafça taşıması sırasında meydana gelen trafik kazasının davalının kusuru ile oluşup oluşmadığı, emtianın hasarlanmasında davalı tarafın kusurunun bulunup bulunmadığı, davacı tarafın spesifik nakliyat sigortası poliçesi bulunup bulunmadığı, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, hasarın davalıya ihbar edilip edilmediği, hasarın ambalajlama eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacı sigortalısının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, soltaj bedeli ile talep edilen faiz türü ile davacının sigortalısına ödediği tazminatı davalıya rücu edip edemeyeceği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —————— sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusu ——— tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —– tarihli ekspertiz raporu incelendiğinde: ——– sevk edilen alüminyum levha emtiasının ——– tarihinde nakliye aracının —- sınırları içerisinde karayolunda seyir halinde iken şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu nakliye aracının yolun sağında bulunan bariyerlere çarpması ve yan yatması sonucu bir kısmı nakliye esnasında hasarlandığını, meydana gelen trafik kazası ile ilgili ——– tarafından gerekli incelemelerin yapılarak tutanak tanzim edilmesi sonrasında———-tarafından temin edilen başka bir araç ile hasara konu emtia olay mahallinden alınarak nakliyeci firmanın ————-acentisinin deposuna sevkedildiğini, ———– adresinde yapılan ekspertiz çalışmasında; alüminyum levhaların depo içerisinde istiflenmiş olduğu, emtia ambalajlarının dağılmış olduğu, bazı paletlerin ters dönmüş olduğu, levhaların büyük çoğunluğunun köşe ve kenar kısımlarının hasara uğramış olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —tarihli tazminat makbuzu, ibraname ve temlikname incelendiğinde; ——- poliçe numaralı sigorta sözleşmesi kapsamında meydana gelen hasara ilişkin tazminat tutarın tamamı ve ferilerinin —–tarafından ödendiği, bu tutarın——— devir ve temlik edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez CMR belgesi incelendiğinde; gönderenin —— olduğu, nakliyecinin———– malların Teslim alındığı yerin—————- teslim alınma tarihinin —– olduğu görüldü.
Davalı ——— tarafından dosyaya sunulan — işlem tarihli dekont incelendiğinde; Gönderen kısmında —-olduğu, alıcı kısmında ———olduğu, ————– olduğu görüldü.
Dosyada mübrez —— incelendiğinde; sigortalının ———-olduğu görüldü.
Makine Mühendisi ,Sigorta Uzmanı ve Taşıma Uzmanı Bilirkişi —— havale tarihli heyet raporunda özetle; sürücü ——— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, uyuşmazlığa konu davada CMR Konvansiyon hükümleri uygulama alanı bulacağını, somut olayda, davalı taşıyıcı ———- taşıdığı emtia-eşyaya karşı özen borcunu göstermeyerek edimini ifa etmediği, meydana gelen hasar nedeniyle hata ve kusurlu olduğunun değerlendirildiğini, somut olay bakımından meydana gelen kısmi hasarda, davalı taşıyıcının CMR m.3, CMR m.17/1, CMR m.25 atfı ile CMR m.23/3 hükmü uyarınca, davacı yanın davalı yandan gerçek hasar miktarı olan ——- talep edebileceğini, davacı————–, maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Makine Mühendisi ,Sigorta Uzmanı ve Taşıma Uzmanı Bilirkişi ——– havale tarihli heyet ek raporunda özetle; davaya konu taşımaya ilişkin düzenlenmiş spesifik sigorta poliçesinin dosya içerisinde mevcut olduğu ve davalı ———- bu yöndeki itirzalarının yerinde görülmediğini, kök raporda belirlenen hasar tazminat miktarının, sovtaj tenzilini içerdiği ve eksper raporu ile — ayrı firmadan teklif alınmak sureti ile tespit edilen —— sovtaj değerinin kadri maruf bulunduğunu, sovtaj bedelinin tenzilinden sonra kalan ——— hasardan dolayı davalı taşıyıcının sorumlu bulunduğunu, bu yönde kök raporda yer alan görüşlerini aynen koruduklarını, davacı———–ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, poliçe, CMR belgesi, ekspertiz raporu, takip dosyası, tutanak, faturalar, temlikname, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı ———– ait emtiaların davalı şirket tarafından —–taşınırken———– devrilmesi sonucu taşınan emtiaların zarar gördüğü, bu emtiaların zarar görmesi nedeniyle davacı … tarafından dava dışı ———— tarihli nakliyat sigorta poliçesine istinaden ————— ödendiği, ödenen tazminat kadar alacak yönünden davacı —– TTK 1472. Madde uyarınca halef olduğu,————- sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı, davalının alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası ile zamanaşımı defini dermeyan ettiği, hasarın——-meydana geldiği icra takibine ise——– tarihinde başlandığı bu kapsamda bir yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ve davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, davalı tarafından spesifik nakliyat poliçesi bulunmadığının iddia edilmiş ise de dosya içerisinde yer alan ——— tarihli poliçenin —————-konu edindiği, dava konusu hasarın da bu poliçenin teminatı altında kaldığı davalının bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı, davalı tarafça hasarın ambalaj hatasından kaynaklandığı ileri sürülmüş ise de emtiayı teslim alırken ambalaja ilişkin şerh konulduğunun ispat edilemediği, konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporunda; sürücü —- tam kusurlu olduğu, gerçek hasar miktarının—– olduğunun tespit edildiği, bu kapsamda davalının ——-hasar bedelinden sorumlu olduğu, davacı tarafından davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin belge sunulmadığı, CMR sözleşmesinin 27. maddesi kapsamında “Hak sahibi ödenecek tazminat için faiz isteyebilir. Yılda %5 üzerinden hesap edilecek bu faiz ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten başlar. Böyle bir istekte bulunulmamış ise, tahakkuk dava açıldığı tarihten itibaren yapılır.” şeklindeki düzenleme uyarınca takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği, davacının işlemiş faize ilişkin talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafça alacağa bankaların euro cinsinden açılmış hesaplara uyguladığı en yüksek faizin uygulanması talep edilmiş ise de CMR Konvansiyonu’nun 27/1’nci maddesi uyarınca yıllık % 5 oran üzerinden temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiği, takibin euro cinsinden yapılmış olması da göz önüne alınarak davacı tarafın talep edebileceği faiz miktarının yıllık % 5’i geçemeyeceği, hasarın tek taraflı kazadan meydana gelmesi, hasara başka bir etkenin sebebiyet vermemesi nedeniyle alacağın likit olduğu ve kabulüne karar verilen asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden Türk parası karşılığı olan ——- % 20’si olan ——-icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ———- sayılı dosyasına vaki itirazının —– asıl alacak bakımından İPTALİ ile, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden CMR Konvansiyonunun 27. Maddesi uyarınca yıllık % 5 faizi geçmemek üzere bankaların euro cinsinden açılmış vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek döviz faizinin uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.894,21 TL karar ve ilam harcından 1.208,79 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.685,42 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.537,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 630,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 206,20 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere yapılan toplam 2.206,20 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 2.192,50 TL yargılama gideri ile 1.208,79 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.445,69 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ————-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020