Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/338 E. 2021/304 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/338
KARAR NO : 2021/304

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili 25/06/2019 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- geçirdiği beyin kanaması nedeniyle bilincini yitirdiğini,— tarihli kararı ile eşi — vasi olarak atandığını, davalı şirketin 10,00 TL değerinde — ayrılmış olan toplam 2.200.000,00 TL’lik sermayesini temsil ütmek üzere bastırılan hamiline yazılı pay senetlerinin tamamının müvekkili — nezdindeki kiralık kasada mevcut olduğunun — bilirkişi tarafından tespit edildiğini,— ek kararı ile vasi —vesayet kararı ile kısıtlı —genel kurulda temsil edilebileceğini bildirdiğini, davalı şirketin genel kurulunun— tarihinde şirket merkezinde yapıldığını, daha önce keşide edilen ihtarnameyle müvekkilini genel kurulda temsil etmek —- bulunulduğunu, yönetim kurulunun pay defteri kayıtlarını esas alarak toplantıya katılacak olan hisse sahiplerinin listesini düzenlediğini, listede müvekkilinin sermaye tutarının 149.820,00 TL olarak gösterildiğini, toplantıya katılacak olanların listesinin hamiline yazılı pay senetlerinin zilyetliğine aykırı olduğunu, duruma itiraz edilmesine rağmen toplantının liste esas alınarak açıldığını, müvekkilinin oy hakkının engellendiğini, hazır bulunanlar listesinde — imzasının yer almadığını, genel kuruldaki pay sahibi olmayan kişilerin katılımı ve oyları ile alındığından tescilin yapılmaması için——başvurulduğunu, ancak tescil ve ilanın gerçekleştiğini, davalı senetlerinin — kısmına ise yönetim kurulu başkanı olduğu— nam ve hesabına zilyet olduğunu belirterek 26.03.2019 tarihinde yapılan genel kurul kararının iptaline, yürütülmesinin geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili 26/08/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ———gösterdiğini,— ve pay defterinden anlaşılacağı üzere şirketin % 83,33 oranındaki hissesinin—, % 6,81 oranındaki kısmının davac—- kardeşlerinin çocuklarına ait olduğunu, yönetim kurulu başkanı olan davacının 29.11.2017 tarihinde hayati fonksiyonlarını kullanamayacak derecede —- vasi olarak atandığını, 05/07/2018 tarihinde kısıtlının banka kasasında yapılan keşifte şirket tarafından bastırılan hamiline yazılı pay senetlerinin ve imzasız pay senetlerinin tamamının kasada muhafaza edildiğinin bilirkişi tarafından tespit edildiğini, vasi —- kısıtlılık kararından bir ay sonra 20/03/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına vasi sıfatıyla katıldığını, genel kuruld—- kayıtlarına ve pay defterine dayanılarak hazırlanan —cetveline bir itirazının olmadığını, şirketin yönetim kurulu başkanı ile kırk yıllık evli olan —- üyelerinin pay sahipliğini bilmezden gelemeyeceğini, vasinin kısıtlılık kararından— tek pay sahibi olduğu iddiasıyla genel kurul kararlarının iptalini talep ettiğini, bunun üzerine şirketin pay sahiplerinin amcaları —-kendileri adına saklanan “hamiline yazılı pay senetlerinin iadesi ve pay senetlerinin sahibi olduklarının tespiti” istemiyle çeşitli mahkemelerde davalar açtıklarının, bu davaların halen derdest olduğunu, davacı tarafın davalı şirketin tüm işlemlerinde bahsi geçen —– ile —- olduklarını kabul ettiklerini,—-esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına uygun olduğunu, davacının şirketin ortaklık yapısına ve yasaya aykırı olarak pay sahibi bulunmayan kişilere —- yer verildiği, müvekkilinin azınlık haklarını kullanmasının engellendiği ve hazır bulunanlar listesinde —bulunmadığı iddiaları ile —- iptalini talep ettiğini, müvekkili şirkete pay senetlerinin şirketin —– ve diğer pay sahiplerinin amcası olan —-banka kasasında muhafaza edildiğini, hiçbir zaman pay sahiplerine teslim edilmediğini, dava dilekçesinde hamiline yazılı pay senetlerinin bastırıldığı, bir kısmını şahsen bir kısmını ise—- hesabına zilyet olduğunun iddia edildiğini, davacının da —— nam ve hesabına —– tutulduğunu teyit ettiğini, müvekkili şirketin —- toplantısında tüm payların hamiline yazılı olmasına —–toplantısında sermaye artırımı —– toplantısında da pay senetlerinin bastırılmasının kararlaştırıldığını, yönetim kurulu kararı üzerine pay senetlerinin —– tarafından basılarak davacı—-edildiğini, pay senetlerinin hissedarlara dağıtılmadığını, —– —- tarihinde bir kez daha sermaye artırımı yapıldığını, artırıma konu pay senetlerinin aynı şirket tarafından basılarak davacıya verildiğini, bunların da banka kasasına konulduğunu, aile büyüğü —– senetlerini muhafaza ettiğini, hazır bulunanlar listesinin şirket kayıtlarına göre hazırlandığını,—-dahil kimsenin karşı çıkmadığını, davacının çelişkili iddialarda bulunduğunu, hazır bulunanlar —- imzasını yer aldığını, davacının hisse oranı sermayesinin onda birinden az olduğundan genel kurulun ertelenmesine ilişkin talebinin reddedildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla genel kurul kararlarının iptalini gerektirecek sebeplerin bulunduğu düşünülse bile etki prensibi gereği davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, % 83,33 oranındaki pay sahibi olduğu konusunda bir çekişme bulunmayan—nisabına sahip olduğunu, hissedarlar tarafından pay sahipliğinin tespiti talebiyle açılan davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin talebinin reddine, müvekkili şirketin muhtemel zararlarına karşı teminat göstermesine, haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalı şirketin—- olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olup TTK 445 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve davalı şirkete ait tüm ticari defter kayıt ve dayanakları belgeler üzerinde davaya konu edilen genel kurul toplantısının davacı tarafından TTK 420. Maddesi uyarınca ertelenmesi talep edildiğinden davacının pay oranı yönünden —- şirketin pay defterindeki kayıtların birbirine uygun olmadığı ve—-niteliğinde olması nedeni ile pay oranının tespitinin ancak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır, alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davaya konu edilen davalı şirketin —– toplantı tutanağının; “…Hazır bulunanlar—- sermayeye karşılık gelen —- hissenin de vekaleten de — payın toplantıda temsil edildiği ve böylece gerek kanunun gerekse esas sözleşmede ön görülen asgari toplantı nisabının mevcut olduğunun anlaşılması üzerine toplantı — tarafından açılarak gündemin görüşülmesine geçilmiştir..—-; gündeme geçmeden önce —- açısından cari dönem faaliyet giderleri ve satışların maliyetinin önceki döneme kıyasla ciddi artış gösterdiği ve şirketin zararına olan bu durum hakkında yönetim kurulundan ayrıntılı izahat ile toplantının TTK madde 420 uyarına bir ay sonrasına bırakılması talep edilmektedir dedi, Toplantı başkanı ; talebi %10 oranı sağlamadığından dolayı reddetmiştir…2—– raporu yönetim kurulu üyesi— tarafından okundu ve müzakere edildi. 3-Bilanço ve kar/zarar hesapları okundu ve müzakere edildi. Yapılan oylamada —– karşı oyu ile oyçokluğu ile bilanço ve kar / zarar hesapları tasdik edildi. 4-Yapılan oylama sonucunda yönetim kurulu üyeleri —- karşı oyu ile oyçokluğu ile ibra edildiler. 5-Şirketin — kanun ve esas sözleşme gereği ayrılması gereken miktarlar ayrıldıktan sonra kalan kısmının dağıtılmayarak bilançoda geçmiş yıllar karları hesabına alınmasına—— karşı oyu ile — ile karar verildi. 6-Yönetim kurulu üyelerine yıllık 600 TL ücret verilmesine— oyçokluğu ile karar verildi. —- — kısıtlanmasından dolayı yönetim kurulunda oluşan eksikliğe —- seçilmesi ve genel kurula kadar yapmış olduğu görev oylanmış—– olumsuz oyuna karşılık oyçokluğu ile onaylanmıştır. 8-Görev süresi sona eren yönetim kurulu üyelerinin yerine yapılan seçimde—-olumsuz oyuna karşılık oyçokluğu ile seçilmişlerdir.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
TTK 420. Maddesinde; “(1) —müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin — sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın toplantı başkanının kararı ile bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, 414. Maddenin birinci fıkrasında yazılı olduğu şekilde pay sahiplerine ilanla bildirilir — yayınlanır. —– için genel kurul, kanunda öngörülen usule uygun olarak toplantıya çağrılır…” hükmü düzenlenmiştir.
İlgili yasal düzenleme ile,— ile buna bağlı konular,— birine ve — birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine herhangi bir — alınmaksızın toplantının bir ay sonraya bırakılacağı öngörülmüştür. Yasada belirlenen bu oranlar emredici niteliktedir. Fakat söz konusu oranlar azaltılabilir, söz gelimi onda bir oran beşte bire veya tümüyle de oran kaldırılmak sureti ile esas sözleşmede düzenleme yapılabilir. Davalı şirketin ana sözleşmesinde bu yönde bir düzenleme yapılmadığı anlaşılmakla TTK 420. Maddesindeki yüzde onluk oranın esas alınması gerektiği açıktır. Davacı taraf hamiline yazılı pay senetlerinin — müvekkilinin şahsen sahip olduğunu, geri kalan 183.326 adetlik kısmına ise ortağı ve kısıtlanma tarihinden evvel — olduğu — nam ve hesabına kendisinin zilyet olduğunu ileri sürmüştür. Dolayısıyla davacı taraf —- olduğunu ve bu şirketin nam ve hesabına kendisinde durduğunu kabul etmiştir. Davacı taraf bu hisse senetleri üzerinde rehin yada intifa hakkı bulunduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı gibi buna ilişkin yazılı bir delil de sunmamıştır.—– ait olduğu ve bu şirketin nam ve hesabına davacıda muhafaza edildiği uyuşmazlık konusu olmadığına göre—- davalının genel kurulunda tüzel kişiliğini temsil etmek üzere— yetkilendirmiş ve genel kurulda — katılarak oy kullanmasının usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketin en son sermaye arttırım kararını 22.03.2016 tarihli genel kurulda almıştır. Şirketin Sermayesi —yıllarına ait dağıtılmamış karlardan karşılanmak sureti ile —- yükseltilmiştir. Arttırılan kısım kadar ortaklara bedelsiz hisse verilmiştir. Arttırım neticesinde oluşan sermayenin yeni şekli dava konusu yapılan genel kurul toplantısındaki— cetveli ile aynı olduğu tespit edilmiştir. Mali bilirkişinin davalı şirketin — belgeleri üzerine yaptığı inceleme ile; davalı şirketin— dosyasının incelenmesinde davalı şirketin ortaklık yapısının ve pay oranlarının genel kurulun — olduğu, — — ortaklar pay defterine uygun olduğu, davacının iddia ettiği şekildeki pay durumunu ispatlayacak herhangi bir kayıt ve başkaca yazılı bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda hissedarların tespiti ile görülmekte olan davalar bulunduğundan bu davaların sonucunun bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunun mahkememizin takdirine bırakılmış, davalı tarafça da dava dosyalarının sonucunun bekletici mesele yapılması yönünde talepte bulunulmuş ise de; hissedarlığın tespiti yönünde açıldığı taraflarca bildirilen dava dosyaları celp olunarak incelenmiştir.– Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davanın dosyamız dava dışı—tarafından davalı şirket ve dosyamız davacısı aleyhine öncelikle—Esas sayılı dosyası ile ortaklık payının tespiti yönünden dava açıldığı, mahkemece ——- olması nedeni ile yetkisizlik kararı verildiği, dosyanın — Esasını aldığı, işbu dava dosyasında— tarafından verilen yetkisizlik kararları doğrultusunda tevzi edilen dava dosyalarında) dava dosyalarının birleştirildiği, gerek asıl davada gerekse birleşen davalarda dosyamız davacısının davacı değil davalı konumunda olduğu, yine — esas sayılı dava dosyasının —- üzerinden celp olunarak yapılan incelenmesinde de dava dosyasının–verilen yetkisizlik kararı üzerine tevzi edildiği, işbu dava dosyası –Esas sayılı dava dosyasında verilen — Karar sayılı 01.07.2020 tarihli birleştirme kararı ile birleştirildiği, yargılamanın devam ettiği, yine işbu dava dosyasında gerek asıl gerekse birleşen dava dosyalarında dosyamız davacısının davacı değil davalı konumunda olduğu, dolayısıyla işbu davalarda yapılacak yargılama sonucunda verilecek nihai kararlarda dosyamız davacısı — pay oranının artmayacağı açık olduğundan davalı tarafın bekletici mesele yapılması yönündeki talebi mahkememizce esasa etkili görülmediğinden reddedilmiştir.
TTK 445. Maddesi; “(1) 446. Maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki —- Ticaret Mahkemesi’nde iptal davası açabilirler.” şeklinde düzenlenmiş olup TTK 445. Maddesindeki genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davayı açabilecek kişilere yönelik düzenlemede yine maddede belirtildiği gibi TTK 446. Maddede yer almaktadır.
TTK 446. Maddesi ise ; “(1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kullanmış olsun yada olmasın çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) yönetim kurulu, d)Kararların yerine getirilmesi kişisel sorumluluğuna sebep olacak ise yönetim kurulu üyelerinden her biri iptal davası açabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davaya konu edilen genel kurul toplantı tutanağının yukarıda ayrıntılı yapılan incelemesinde davacının toplantıda vekaleten temsil edildiği ve her ne kadar olumsuz oy kullanılmış ise de; muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmediği dolayısıyla TTK 446. Madde kapsamında davacının işbu davayı açması için gerekli yasal koşulun gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davacının TTK 420. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca toplantının ertelenmesi yönündeki talebinin reddinin davalı şirketin kayıtları ve ticaret sicil dosyasındaki ortaklık yapısına uygun olarak düzenlenen — cetveline göre pay oranının yüzde onun altında olması nedeni ile usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafın toplantıda her ne kadar olumsuz oy kullanmış ise de muhalefet beyanını zapta geçirtmediği, bu nedenle işbu davanın açılması için TTK 446. Maddesinde belirlenen gerekli yasal koşulun gerçekleşmediği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.DAVANIN REDDİNE,
2..Başlangıçta peşin olarak alınan 44,40 TL harcın, alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yargılama sırasında tebligat ve posta gideri olarak yapılan 28,90TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı şirket yetkilisi ve davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.