Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/336 E. 2020/229 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/336 Esas
KARAR NO : 2020/229

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ——– tarihleri arasında cari hesap sözleşmesi olarak ticari alacak kaydı için akdedilmiş sözleşme kaynaklı ödemesi gereken — bedelin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından yapılan icra takibini sürümce de bırakmak amacıyla itirazda bulunulduğunu beyan ederek İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası ile takip edilen —asıl alacak ve işlemiş faiz için başlatılan icra takibine yapılan haksız itirazların iptal edilmesini, takibin devamına ve % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve arz etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosya ile davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe ilişkin ödeme emrinin 11/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrine süresi içerisinde itirazda bulunulduğunu, davacı tarafından taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olduğu ve bu sözleşme gereği davalının borçlu olduğunu iddia ettiğini, ancak davacı tarafından İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı dosyası ile açtığı takipte ———— tarihli dava dilekçesi ekinde iddia ettiği borca ilişkin hiçbir belge sunulmadığını, davalı tarafın davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını beyan ederek, davacının itirazının iptali takibin ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacının icra takibinin konusu olan meblağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını savunarak davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takip konusu faturalar nedeniyle ve cari hesaba dayalı olarak takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 01/02/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, yetkiye, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan davalının ——— formlarının incelenmesinde davalının davacıdan toplam 24 adet belge karşılığı KDV hariç 359.280,00 TL tutarında mal/hizmet aldığı ve vergi dairesine bildirimde bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında taraflara ait 2018 yılına ilişkin tüm yasal defter ve dayanakları üzerinde 1 mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş ve inceleme günü usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş olup, davacının ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunduğu, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği, bilirkişi tarafından davacı ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde yapılan incelemeler sonucu dosyaya sunulan 09/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı tarafından 01/02/2018 tarihinden 31/07/2018 tarihine kadar davalı yan adına 24 adet fatura ile 423.955,50 TL (KDV dahil) bedelli satış faturası düzenlediği, faturalar karşılığı davalıdan —– ödeme aldığı, davacının 1 adet 1.560,43 TL tutarlı iade faturasını alacak kaydettiği ve —- tarihi itibariyle davacı alacağının ticari defter ve kayıtlarına göre 54.395,07 TL olduğu, dosyada mevcut BA formlarının incelenmesinde davacının davalıya düzenlendiği 24 adet fatura tutarının KDV hariç—– hesaplandığı, davalının vergi dairesine bildirdiği davacıdan alımlarına ilişkin 24 adet faturanın KDV hariç —– ile birebir uyuştuğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller; vergi dairelerinden celbolunan BA/BS formları , alınan bilirkişi raporuna göre , taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya dayanak yapılan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının faturaları kabul ederek BA formu kapsamında vergi dairesine bildirdiği, fatura bedellerinden bir miktar davacı tarafa ödendiği, dolayısıyla taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu ve davaya dayanak faturaların davalının kabulünde olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 54.395,06 TL alacağı bulunduğu, davalının bakiye borcu ödediğine ilişkin belge dosyaya ibraz etmediği, alacağın faturaya dayalı olduğu likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacının takip tarihinden önce faiz talebinin olmadığı, tarafların tacir olması nedeniyle davacı talebi de dikkate alındığında asıl alacağa takip tarihi itibariyle ticari faiz uygulanması gerektiği, sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
2-Davalının İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasına vaki itirazın —- yönünden iptaline,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
4-Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 10.879,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 652,4 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 276,48 TL’nin, alınması gerekli olan 3.715,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.786,84 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 652,4 TL, posta ve tebligat gideri 76,00 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 1.478,40 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca ——– ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.