Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/313 E. 2021/43 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/313 Esas
KARAR NO: 2021/43
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ: 19/01/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete — tarihleri arasında—-tarihinde davalı şirketin—- plakalı aracın karıştığı trafik kazasında dava dışı — malul kaldığını, — ise vefat ettiğini,— tarihinde — maluliyeti nedeniyle —– ödemede bulunulduğunu, —- sayılı ilamı ile meydana gelen kazada —– plakalı aracın %75 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kusur değişikliği sonrası —- sigorta şirketleri arası rücu protokolü gereci %75 kusura tekabül eden — başvuruda bulunulduğunu, talebin kabul edilmesine karşın yalnızca——- ödemede bulunulduğunu, ancak aradan geçen zamana karşın ödeme gerçekleşmediğini beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla dava konusu alacağın, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:— plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde —— arasında sigortalı olduğunu, Poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limiti kaza tarihinde—– olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, dava konusu talebe ilişkin derdest bir dava olup kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığını, dava konusu kazada hayatını kaybeden ——- hak sahipleri tarafından müvekkili şirket aleyhine —— sayı ile başvuru yapıldığını, işbu başvurunun kabulü ile müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulmuş olup işbu karara karşı da itiraz yoluna gidildiğini,—sayılı karar ile – — —— şeklinde hüküm kurulduğunu, işbu hükme karşı ise istinaf yoluna başvurulduğunu, —–olmak üzere toplam — şeklinde hüküm kurduğunu, —- sayılı ilamı gereği —- olan tazminat miktarları için —- sayılı dosyasına ödeme yapılmış ve —- hükmedilen tazminat yönünden temyiz yolu açık olması sebebiyle temyiz yoluna başvurulduğunu, Temyiz sebeplerinin devam etmesi ve kesinleşen bir karar olmaması sebebiyle bu aşamada davacı tarafa ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, Başvuruya konu — plaka sayılı aracın müvekkili şirkete,—numaralı, —- sigortalı olduğunu, Kaza tarihi — poliçe başlangıç tarihi de —- olup ve sigortalı müteveffa sürücü %100 kusurlu olmasından ötürü; ——- göre, tazminat talebinin teminat dışı olduğunu,—-belirtilen gerekçe—— aykırı olup, genel şartlar değişikliğini de içeren türden olmadığını beyan ile, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmilini bil vekale talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesi sunmadığı gibi hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının trafik kazası nedeniyle dava dışı kişilere ödediği tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise ne miktar talep edebileceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazasından kaynaklı ödenen iş göremezlik tazminatının davalıdan rücuen tazmini davasıdır.
DELİLLER :
Dosyada mübrez —- tarihli ölümlü trafik kazası tespit tutanağına göre;— sevk ve idaresindeki —plakalı araç ile — sevk ve idaresindeki —–plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen —-incelendiğinde; poliçenin— tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —-, sigortalanan aracın —- plakalı araç, poliçe limitinin ise— sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen — incelendiğinde; poliçenin —- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının— sigortalanan aracın — plakalı araç, poliçe limitinin ise —sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —tarihli ödeme makbuzu incelendiğinde; davalı— tarafından davacı — dava dışı—- maluliyeti nedeniyle rücuen alacak talebine karşılık ödendiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez— tarihinde —tarafından ——– gönderilen başvuru belgesinde; meydana gelen trafik kazası nedeniyle kusur oranına isabet eden — tazminatın şirketlerine ödenmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti—-Havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafa sigortalı araç sürücüsü — dava dışı — %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —- maktul ——- %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, yolcu —— ön kısmında arıza ile ilgilendiği sırada olayın meydana geldiği anlaşılmakla, olayın oluşumunda ve kendi yaralanmasında, kusursuz olduğu, davacının talep edebileceği rücuen alacağının bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ödeme dekontu, poliçe ve hasar dosyası, başvuru belgesi, ceza dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —- sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile— sevk ve idaresindeki— plakalı aracın çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, davacının — plakalı aracın — yapan şirket olduğu, davalının—- yapan şirket olduğu, kazanın meydana gelmesinde —- plakalı aracın sürücüsü —–dikkatini yola vermemesi, mahal şartlarının hava yol özelliklerini önünde seyir halinde olan araçların seyir durumunun da dikkate alarak hızını, görüş alanını kontrol edebilecek ve tedbir alabilecek düzeye düşürmemesi, önündeki araçların sol şeride geçmesini takiben sağ şerit üzerinde duraklayan —- plakalı araca arka sol kısımdan çarpması nedeniyle % 25 oranında kusurlu olduğu, — plakalı aracın sürücüsü —– ise aracında meydana gelen arıza nedeniyle sağ şerit üzerinde tehlike yaratacak şekilde durması, aracın önden ve arkadan yeterli mesafeden görünürlüğü artırıcı yeterli önlem almaması ve yeterli mesafeye uyarıcı işaret, reflektör koymaması nedeniyle % 75 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde— vefat ettiği, —yaralandığı, davacı tarafça — vefatı nedeniyle —yaralanması nedeniyle — ödeme yapıldığı, — tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından davacı sigorta şirketine —– maluliyeti nedeniyle — ödeme yapıldığı, davalı şirketçe davacı şirkete ödeme yapılmayan kısım için —– plakalı aracın sürücüsünün kusuruna denk gelen kısmı bu aracın —-yapan davalı şirketten rücuen tazmini için eldeki davayı açtığı, kaza nedeniyle vefat eden — plakalı aracın hem sürücüsü hem işleteni olduğu ve kazaya % 75 oranında kusuru ile sebebiyet verdiği, Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinin g bendi uyarınca hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışında kalması, kendilerine destekten yoksun kalma tazminatı ödenen kişilerin kazaya % 75 kusuru ile sebebiyet veren — mirasçıları olması nedeniyle —- kusuruna denk gelen kısım bakımından destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri, bu nedenle davacı tarafça ödenen destekten yoksun kalma tazminatının —- kusuruna denk gelen kısmının davalı şirketten tahsili isteminin yerinde olmadığı; dava konusu trafik kazası nedeniyle yaralanan —- plakalı araçta yolcu konumunda bulunması, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmaması nedeniyle — meydana gelen maluliyet nedeniyle ödediği tazminatın —- kusuruna denk gelen kısmını davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep etmesi hukuka uygun ise de davalı şirket tarafından— maluliyeti nedeniyle — ödenmiş olması, davacı şirketin dava dışı ——ödemiş olması nedeniyle davacının rücuen talep edebileceği miktar kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Uyarınca yargılamanın başında peşin olarak alınan 2.305,03 TL karar ve ilam harcından alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.245,73 TL’ nin davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 16.772,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/a maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucuya hazineden ödenen 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021