Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/308 E. 2023/546 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/308
KARAR NO: 2023/546
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA TARİHLERİ: 23/12/2013 – 02/06/2022 Asıl davanın görevsizlik kararı ile
mahkememize geldiği tarih:17/06/2019
KARAR TARİHİ :21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:
DAVA: Davacılar vekili — tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalılardan —-nolu ferdi kaza sigortası poliçesi ile kayıtlı bulunan ve davalı — işleteni ve maliki olduğu —- markalı aracın müteveffa —- sıralarında —-mevkii üzerinde seyir halindeyken —— makinesiyle çarpıştığını ve bu kazanın davacıların murisi olan —- ölümüyle neticelendiğini, anılan bu kaza sebebiyle —- soruşturma yürütüldüğünü, soruşturmanın akıbeti hakkında mahkeme tarafından savcılık dosyasının celbini,—- açısından, davacıların murisinin davaya konu kullandığı —- plakalı aracın malikinin davalı —-olduğunu, davalı —- işleten sıfatı ile mülkiyete sahip olması nedeniyle kusursuz sorumluluğunun açık ve sabit olduğunu, ——açısından, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigorta ettiren diğer davalı ——— ferdi kaza poliçesi ile sigorta koruması altına alması ile başladığını, poliçe süresi olan 1 yıllık süre içerisinde meydana gelen iş bu kazadan dolayı, —- sorumluluğunun açık ve sabit olduğunu, ——açısından, davaya konu kazanın karayolları tarafından yapılan inşaat çalışması nedeniyle kullanılmayıp trafiğe kapalı olan yol üzerinde gerçekleştiğini fakat yol çalışması nedeniyle yola girilmemesi ve yan tarafta bulunan diğer yola geçilmemesi yönündeki uyarı levhalarının 13 km uzakta olmasının yeterli ışıklandırma ve levha önlemleri alınmadığının göstergesi olduğunu, bu nedenle —-sorumlu olduğunu, trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm nedeniyle müvekkillerin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere; maktulün eşi —- için asgari 30.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi, maktulün kızı —- için asgari 5.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, maktulün oğlu —- için asgari 30.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi manevi tazminat talep ve dava etmiştir.Davalı —- vekili —- tarihli cevap dilekçesinde özetle, —– kaza tarihinde davalı şirkete ait olduğunun doğru olduğunu, ancak davalı şirketin filo şeklinde şirketlere uzun süreli araç kiralama işi yapan bir şirket olduğunu, davalı şirketin üzerine kayıtlı 8.000 civarında araç mevcut olduğunu, davalı şirketin, dava konusu olan ve kaza tarihinde davalı şirketin üzerine kayıtlı —-plakalı aracı 24 ay süreli olarak, —- ek protokol ile —- kiraladığı —— kararları ve daha önce ilgili davalı şirkete karşı açılmış benzer davalar nedeni ile davalı şirketin sorumluğu olmadığına dair verilen mahkeme kararları çerçevesinde, uzun süreli kira sözleşmesi yapılması halinde oluşacak tüm trafik kazaları ve ilgili her türlü külfetten kiracı işletmenin sorumlu olduğunu, davalı şirkete karşı açılan davaların davacıların vazgeçmesi ile sonuçlandığını, dava konusu kazaya karışan —– plakalı aracın, kaza tarihinde davalı şirket üzerine kayıtlı olmasına rağmen —— süreli olarak kiralanması sebebi ile işletmesinin bu şirket olduğunu, dolayısıyla açılan dava ile ilgili olarak davalı şirketin ilgisinin bulunmadığını belirterek davadan ve olaydan işletmeci kiracı ——sorumlu olduğundan müvekkil şirket yönünden husumet itirazının kabulü ile davanın reddine, davanın işleten sıfatı taşıyan ——— ihbarına, araçlar üzerine tedbirin konulmuş olması halinde tedbirin kaldırılmasına, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı———-tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu —- plakalı araç için davalı şirketçe—— nolu poliçe numarası ile düzenlendiği davalı şirketin sorumluğunun poliçe üzerinde yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, sürücü —–kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılamadığını, bu nedenle talep edilen tazminatın net olmadığını, davalı şirketin müdebbir bir tacir olarak genel kanunların talep edilen tazminatının net olmadığını, davalı şirketin müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmiş olmakla herhangi bir temürrüdünden bahsedilemeyeceğini, davacı yanın davalı şirkete usulüne uygun yapılmış herhangi bir başvurusunun bulunmadığını belirterek davanın reddi ile masraf faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana geldiği yola ilişkin 18/05/2011 onay tarihli trafik işaretleme projesine göre işaretlemeler yapıldığını, bölge trafik şube müdürlüğü ve ———yetkilileri ile yerinde incelemelerde bulunularak projedeki işaretlemelerin eksiksiz yapıldığının trafik işaretleme tutanağı ile tespit edildiğini, bunun akabinde 22/08/2011 tarihinde çalışmalar başlatıldığını ve çalışmalar tamamlanana kadar uyarıcı levha ve trafik işaretlerinin sürekliliğinin sağlandığını, söz konusu kazanın yüklenicinin çalışma yaptığı trafiğe kapalı alan içinde meydana gelmiş olduğunu, havanın yağışsız ve kuru olmasının yolda herhangi bir fren izine rastlanmaması ve kazaya karışan aracın çalışma içerisinde bulunan yaklaşık 6 tonluk iş makinesine çarpmak sureti ile iş makinesini yol kenarına savurmaması dikkate alındığında kazaya karışan sürücünün trafik işaretlerine uymayarak yüksek hızla çalışma alanına girdiğini ve kazanın meydana geldiğinin görüldüğünü, çalışma esnasında gerekli tedbirlerin alınmış olduğunu, davalı idaresinin olayda herhangi bir kusurunun olmadığını, bu yüzden davanın reddi talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA:(———Esas)
DAVA: Davacı vekili 02/06/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; 17/12/2011 tarihinde davalı şirkete —- poliçesi ile sigortalı bulunan —– plaka nolu araç ile iş makinesine çarptığını ve müvekkilin murisi olan —- ölümüyle kazanın neticelendiğini, sigortalı aracın hem —-hem de trafik sigortacısının davalı şirket olduğunu, —— esas sayılı dosyada yer alan tazminat taleplerine dayanak olarak ihtiyari mali mesuliyet sigortası gösterildiğini ve sigorta şirketinin bu kapsamda sorumlu tutulduğunu, ancak murisin kullanmış olduğu aracın ——sigortacısının da davalı şirket olduğunu, bu kapsamda —- tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, ancak olumsuz sonuçlandığını, müteveffanın ölümü nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldığını, —– dosyasında alınan son bilirkişi raporunda müvekkillerinin zararlarının hesaplanırken müteveffa sürücünün kusuru hesaplandığını ve kusur oranında tazminatta indirim yapıldığını, kusur oranının kabulünün mümkün olmadığını, bu hususun zorunlu trafik sigortacısı aleyhine açılan davada destekten yoksun kalan üçüncü kişi durumunda olan müvekkillere karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın kabulüne, iş bu davanın —- sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, muris desteğinden yoksun kalan eş —– için şimdilik 1.000,00 TL, çocukları —– 1.000,00’er TL’nin sigorta şirketine başvuru tarihi olan 14/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı ———-tarihli cevap dilekçesinde özetle; süre uzatım dilekçesi ile zamanaşımı itirazlarının sunulduğunu, davacı tarafın tazminat talepleri zamanaşımına uğradığını, davadan önce müvekkili şirkete yapılan başvuruda gerekli olan tüm belgelerle başvuruda bulunulmadığını, müvekkili şirketin ödeme iradesinin engellendiğini, arabuluculuk başvurusu sonrasında davanın açıldığını, dava şartı olan müvekkili sigorta şirketine yapılması gereken ön başvurunun usulüne uygun şekilde yapılmadığını, müvekkili sigorta şirketi nezdinde —- adına kayıtlı —- plakalı araç için düzenlenen —başlangıç ve bitiş tarihli ——— bulunduğunu, kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlanma teminat limiti kişi başı 200.000,00 TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dâhilinde işleten ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, kusur durumunun yargılama sırasında alınacak kusur raporu ile tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında tazminat talebinden sorumlu olacağını, sigortalısının kusursuz olması halinde davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerin, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile başvuru sahiplerinin, müteveffanın kendilerine destek olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacıların desteği müteveffanın kazancına ilişkin ——– kayıtlarının tespitinin gerektiğini, faiz talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, dava öncesinde müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Uyuşmazlık Konusu: Asıl ve birleşen davalarda taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve davacıların desteklerini kaybedip kaybetmedikleri ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER
Dosyada mübrez —– incelendiğinde;—- karayolunda—— plakalı aracın ulaşıma kapalı yol kesimi üzerinde park halinde bulunan iş makine çarpması sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.Dosyada mübrez —- tarafından tanzim edilen—- incelendiğinde; poliçenin—– tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —- sigortalanan aracın —-plakalı araç ve poliçe limitinin —–olduğu anlaşılmıştır.Celp ve Tetkik olunan —- tarafından tanzim edilen —- incelendiğinde; poliçenin —- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —sigortalanan aracın——- olduğu anlaşılmıştır.Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle —- plakalı aracın —— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.—— Soruşturma sayılı dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; dava dosyamıza konu trafik kazası nedeniyle vefat eden —— dışında başka kimsenin kusur ve etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından bahisle takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Sigorta uzmanı ve aktüerya uzmanı bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda özetle; ——kapsamında, kazayla kusuruyla sebebiyet veren sürücünün kendi kusurundan yaralanmayacağı poliçenin teminat dışı kapsamında kaldığı; hal böyle olmakla beraber,——– ilamında, “ Kazada tam kusurlu olan desteğin bu kusurunun davacılara da yansıyacağı ve davacıların talep ettiği zararın teminat dışı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. —–yayımlanan —— göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan —– tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Somut olayda; desteğin sürücüsü olduğu araç ile seyri sırasında 05.11.2012 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza sonucu vefat ettiği; poliçenin düzenlenme tarihinin ise 19.04.2012 tarihi olduğu görülmektedir. Davacı anne, baba ve çocuk, tek taraflı kazada hayatını kaybeden ve tam kusurlu olan sürücü desteğin kendi zorunlu mali mesuliyet sigortasından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Davalı —– düzenlenen poliçenin teminat başlangıç ve bitiş tarihleri —- tarihleri olup, davalı —— sorumluluğunun kapsamı ise —– tarihinde yürürlüğe giren ——–göre değil, ——yayımlanan —– göre belirlenecektir. —– yürürlüğünden önce meydana gelen trafik kazalarındaki ölümler bakımından, ———— sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, davacıların talebinin ve iddia ettiği zararın ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayandığı; davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan ve doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı ilkesinin gözetilmesi gereğinin” vurgulandığı, hal böyle olunca, somut olayda kaza tarihinin — olmasına, bir başka anlatımla, —- değişikliğinin gerçekleştiği —- öncesinde kalmasına göre, yukarıda tanılan yüksek yargı uygulaması gereği desteğin % 62,5 kusurun birleşen davada birleşen davacılara yansıtılamayacağı sonucuna varıldığı; —- tarihinde davacıların murisi —— yönetimindeki araçla meydana gelen trafik kazasına ölümü sebebiyle davacıların uğradığı destekten yoksun kalma zararının % 100 kusur oranı ve davalıların ve ihbar olunanların kusur oranına göre; —– yönünden % 100 kusur oranına göre 1.252.534,20 TL, Sigorta Şirketi’ne % 62,5 kusur oranına göre 782.833,87 TL, —- % 25 kusur oranına göre 313.133,55 TL, İhbar olunan ——– % 12,5 kusur oranına göre 156.566,78 TL, —-yönünden % 100 kusur oranına 33.996,47 TL, —- % 62,5 kusur oranına göre 21.247,79 TL, — % 25 kusur oranına göre 8.499,12 TL, İhbar olunan — % 12,5 kusur oranına göre 4.249,56 TL, — yönünden % 100 kusura 1.039,20 TL, —– % 62,5 kusur oranına göre 649,50 TL, — % 25 kusur oranına göre 259,80 TL, İhbar olunan — % 12,5 kusur oranına göre 129,90 TL olarak hesaplandığı, kaza tarihinin 17.12.2011 olması nedeniyle —— değişikliğinin gerçekleştiği 01.06.2015 öncesinde kalmasına göre yüksek yargı uygulaması gereği desteğin % 62,5 kusurunun (sigorta şirketine yöneltilen dava bakımından) davacılara yansıtılamayacağı, asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulacağından ve % 62,5 destek kusuruna karşılık gelen sigorta şirketiyle ilişkilendirilen zarar miktarının her iki poliçe toplam teminat limitlerini aştığından zararların teminat limitine oranlanması sonucu;
Asıl Dava Yönünden; birleşen davadaki talebe konu —- nolu poliçenin —– iddia edilmiş ise de —– olduğu; ——limitlerini —-aşan destekten yoksun kalma zararı olması halinde, asıl dava sorumluluğunun gündeme geleceği, birleşen davadaki öncelikli poliçenin —— teminat limitinin aşıldığı, buna göre ihtiyari mali mesuliyet sigortası azami teminatının da 250.000,00 TL aşıldığından teminat ile sınırlı kusuruna isabet eden tutarın davacı—- % 62,5 kusur oranına göre 243.202,52 TL, —- % 25 kusur oranına göre 313.133,55 TL, İhbar olunan —- % 12,5 kusur oranına göre 156.566,78 TL, —- Sigorta Şirketi’ne % 62,5 kusur oranına göre 6.598,65 TL, —- % 25 kusur oranına göre 8.499,12 TL, İhbar olunan —% 12,5 kusur oranına göre 4.249,56 TL, —- % 62,5 kusur oranına göre 198,83 TL, —–, İhbar olunan —— % 12,5 kusur oranına göre 129,90 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan tazminatla mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı, birleşen davaya konu zorunlu trafik sigortası kapsamında 19.08.2013 tarihinde yapılan başvuru olduğunun görüldüğü, ancak ——-sigortacısını aynı sigorta şirketi olmasına göre KTK.m.100’de aynı yasanın 99. maddesine gönderme olmaması nedeniyle bu poliçe nedeniyle de genel hükümlere göre ihbar koşulunun gerçekleştiğinin benimsenmesine riziko tarihinde cari 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1292. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde mesuliyet sigortalarının diğer şekillerine göre beş günlük sürenin başlangıç zamanı hükme bağlanmış bulunmasına —– tarihinin temerrüde esas alınmasının mümkün bulunduğu, ——ise olay tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğu, asıl davada husumet yöneltilen —– hakkındaki davanın takipsiz bırakıldığı, davacının asıl davada ıslah dahil müteveffanın eşi için, 262.827,97 TL, kızı —-için 19.262,85 TL, oğlu——– için 65.971,99 TL’nin tahsilini talep ettiği, Birleşen dava yönünden; ——-kapsamında sadece —- husumet yöneltildiği, —— teminat ile sınırlı kusuruna isabet eden tutarın gösterilmesiyle iktifa edildiği, buna göre davacı —- sigorta şirketinin %62,5 kusur oranına göre 194.562,02 TL, davacı —– 5.278,92 TL, davacı —– için 159,06 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan tazminatla mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı, ——— kapsamında 19.08.2013 tarihinde yapılan başvuru yapılmakla, KTK.m.99/1 poliçe genel şartları uyarıca temerrüt için ilk günün 29.08.2013 olduğu; davacının birleşen davada müteveffanın eşi ve çocukları için ayrı ayrı 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 14.08.2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte —– tahsilini talep ettiği, davacının hesaplamana kullanılan ücrete yönelik itirazın yüksek yargı uygulamasında gösterilen esaslara uygun emsal ücret bulunmadığından, yine asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, kök rapordan sonra asgari ücrette meydana gelen değişikliğinin göz önünde tutulduğu, kök rapordan farklı sonuca varılma nedeninin ise kök tarihinde asgari ücretin 2.825,90 TL/ay; işbu hesap tarihinde ise 8.506,80 TL/ay olduğu; dolayısıyla özelikle işleyecek devre yönünden asgari ücrete 3 kat artış meydana gelmesinden kaynaklandığı belirtilmiştir.

DAVA DEĞERİ ARTIRIM: davacı —— yönünden 1.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerini 193.562,02 TL artırarak toplamda 194.562,02 TL’ ye davacı —– yönünden 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebimizi 4.278,92 TL artırarak toplamda 5.278,92 TL’ ye çıkarttıklarını, davacı——yönünden artırım taleplerinin bulunmadığını, 1.000,00 talepleri bulunduğunu, birleşen davada maddi tazminat yönünden artırım uyguladığımız değerler doğrultusunda davalı —– bakımından temerrüt tarihi olan 14/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, 11/12/2019 tarihinde —-için 262.827,97 TL, —– 65.971,99 TL, —– 19.262,85 TL artırım talebinde bulunduklarını, söz konusu 11/12/2019 tarihli artırım talepleri hakkında davalı —- olunan davalı —- İhbar olunan davalı —– bakımından kaza tarihi olan 17/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı —–bakımından ise sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 29/02/2012 tarihinden itibaren poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, alınan bilirkişi raporu ile —– tazminat miktarının 1.252.534,20 TL olduğunun tespit edildiğini, bu rakamın 194.562,02 TL’si birleşen davada talep edildiğinden geriye 1.057.972,18 TL bakiye bulunduğunu, davacı —– yönünden 262.827,97 TL olan maddi tazminat taleplerini 795.144,21 TL ıslah etmek suretiyle 1.057.972,18 TL’ye çıkartarak ıslah edilen 1.057.972,18 TL’nin davalı —- bakımından kaza tarihi olan 17/12/2011 tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı —- bakımından ise; davacı——payına düşen poliçe limitinden 243.202,52 TL ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 29/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı —- yönünden; 65.971,99 TL, davacı —–yönünden; 19.262,85 TL bilirkişi raporunda bulunan tutarları aşmış olduğundan söz konusu tutarlar üzerinde herhangi bir ıslah talepleri olmadığını, davacı – davacı —— hakkında davalı —- limiti olan; davacı —– için 6.598,65 TL, davacı ———için 198,53 TL ile sınırlı olmak üzere tahsiline karar verilmesini, davalı ——– bakımından ise kaza tarihi olan 17/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler—–Maddi Tazminat Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.-Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.—-
Manevi Tazminat Ölüm hâlinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.———-
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır—— tarihinde yürürlüğe giren —– Şartları’na, ——– yayım tarihinde yürürlüğe giren—– Şartlarında Değişiklik Yapılmasına——–tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır——–Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren —– değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir——–

SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil SorumlulukTBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.Aynı şekilde 2918 sayılı ——Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.Araç Malikinin Sorumluluğu 2918 Sayılı ———-Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86) İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, —-sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı ——–Trafik Kanunu ve ——- göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir.——–

TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.Yargı yetkisini, Anayasanın —— Maddesine göre, —–adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda——–; toplanan/sunulan deliller, —– Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, —-müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası,Kusur Tespiti, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 17.12.2011 günü davacıların murisi —– yönetimindeki —— ile seyir halinde iken ulaşıma kapalı yol kesimi üzerinde park halindeki iş makinesine çarpması sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, ——- vefat ettiği, her ne kadar trafik kazasında asıl ve birleşen davacıların murisi —- % 62,5 kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de —— kapsamında kazaya kurusu ile sebebiyet veren sürücünün kendi kusurundan yararlanmayacağı, poliçenin teminat dışı kapsamında kalacağı yönündeki kural yeni genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta 17.12.2011 tarihli trafik kazası nedeniyle desteğin % 62,5 oranındaki kusuru davacılara ve birleşen davacılara yansıtılmayacağı, asıl davaya dayanak yapılan sigorta poliçesi ——- poliçesi olduğundan ——— sorumluluk şartları iş bu sigorta poliçesi içinde geçerli olacağı, motorlu kara taşıt araçları ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarının sigorta teminatının kapsamı başlığını taşıyan 1.maddesinde sigortacının sorumluluğu aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğun poliçe teminatı kapsamında kalmak koşuluyla zorunlu mali sorumluluk sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını poliçede yazılı hadlere kadar temin edeceğinin belirtildiği, buna göre bu tür sigortada sigortacının sorumluluğu zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinde yazılı limitin üzerinde kalan miktardan itibaren başladığı, yani birleşen davada —– limitlerini aşan destekten yoksun kalma zararı olması halinde asıl dava sorumluluğunun gündeme geleceği, nitekim yapılan atüerya hesaplarında da iş bu durumun gerçekleştiği, asıl davalı —-aracın işleteni ise de aracın dava dışı olup ihbar olunan —– uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile kiralandığı yönündeki savunma karşısında asıl davacılar vekili iş bu davalı yönünden HMK 123. Maddesi uyarınca davasını geri aldığını bildirdiği, davalının davayı geri almayı kabul ettiği, bu nedenle davalı —-yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği,Davalı —- adli yargı yolu yönünden mahkememizin yetkisine yönelik itirazı; 2918 sayılı ——–Trafik Kanunu ‘nun 1. Maddesinde, bu kanunun amacının karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğunun belirtildiği, öte yandan 2918 sayılı kanunun 6099 sayılı kanunun 14.maddesi ile değiştirilen 110.maddesinin ise “İşleteni veya sahibi devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünü uygulanmasını önlemez, hemzemin geçitte meydana gelen tren – trafik kazalarında da bu kanun hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlendiği, anılan düzenlemenin gerekçesine bakıldığında 2918 sayılı kanunun uygulanması gereken sorumluluk davalarında bir karmaşanın söz konusu olduğu, bu karmaşanın adli yargı yerlerinin görevli olduğu belirlenmek suretiyle giderilmek istendiği gibi iş bu düzenlemenin anayasaya aykırı olduğu iddiası yolu ile somut norm denetimi yolu ile —– başvurulmuş ise de —— tarafından; “…itiraz konusu kural trafik kazasında zarar görenin asker kişi ya da memur olmasına, aracın askeri hizmete ilişkin olmasına, kamu ya da özel araç olmasına veya olayın hemzemin geçitte meydana gelmesi durumlarına göre farklı yargı kollarında görülmekte olan 2918 sayılı kanundan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği…” gerekçesi ile iptal talebinin reddedildiği hususları—- dikkate alınarak davalı —– Mahkememizin yargı yoluna ilişkin yargı yoluna ilişkin itirazının reddi gerektiği, davacı taraf aktüerya hesabında kazanca esas olmak üzere murisin şirket sahibi olduğunu ileri sürmüş ise de ——– dosyalarının incelenmesinde; davacıların murisinin 21.07.2011 tarihinde şirket ortağı olduğu, bu şirketin de 21.07.2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, dolayısıyla davacıların murisinin şirkete ortak olduğu 21.07.2011 tarihinden ölüm tarihi olan 17.12.2011 tarihi arasındaki dönem yönünden şirketten maaş aldığı yönünde iddia ve savunma bulunmadığı gibi ölüm tarihinden sonra şirket ortaklığı davacılara miras yolu ile geçtiği, —– kapsamında murisin en son çalışmasının —yılı Mayıs ayında gerçekleştiği, devamında kaza tarihine kadar olan 6 yıllık dönemde —–çalışmasının bulunmadığı, asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği yönünde dosyaya herhangi bir delil de sunulmadığından aktüerya hesabında murisin kazancı yönünden asgari ücretin baz alınması gerektiği, her ne kadar bilirkişi raporunda —- kusur oranı olarak bildirilen % 25 ve ihbar olunan dava dışı ihbar olunan——-yönünden % 12,5 kusur oranı belirlenerek davalıların sorumlu olduğu miktarlar belirtilmiş ise de davacı taraf dava dilekçelerinde destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminatın davalılardan —— müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiğinden tespit edilen tazminat miktarlarının oranlanmaksızın ——– esas alınması gerektiği, asıl davada davacı tarafın desteklerini kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü, duyulan acı, elem ve ızdırap ile desteğe hısımlık ve yakınlık derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı taraf lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin ——- sayılı ASIL DAVADA MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacı —yönünden 1.057.792,18 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının davalı —— tarihinden itibaren, davalı —- tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine
Davalı —— sorumluluğunun 243.202,52 TL ile SINIRLI OLMASINA
Davacılar —- yönünden mahkememiz asıl dava dosyası ile birleşen ——- sayılı dava dosyası ile TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE;
Davacı —– yönünden 33.996,47 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının,
Davacı ——–yönünden 1.039,20 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının,
Davalı ——– tarihinden itibaren, davalı —— tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine
Davalı — sorumluluğunun davacı — yönünden 6.598,65 TL, davacı –yönünden 198,83 TL ile SINIRLI OLMASINA
Mahkememizin —– Esas sayılı ASIL DAVADA MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN ;
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacı —-yönünden 15.000,00 TL
Davacı —-yönünden 10.000,00 TL
Davacı —- yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatların olay tarihi 17.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizleri ile birlikte davalı ——tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine
3-Mahkememizin —–Esas sayılı asıl dava dosyasında fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerin reddine
4-Davanın davalı —- yönünden HMK 123 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
Mahkememizin — Esas sayılı dava dosyası ile birleşen —– DOSYASINDA
5-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacı—– yönünden 194.562,02 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının,
Davacı—– yönünden 5.278,92 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının
Davacı —-yönünden 159,06 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının 29.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte davalı —– tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine Birleşen davada fazlaya ilişkin istemlerin reddine
6-Mahkememizin 01.02.2023 tarihli ara kararı uyarınca davalı ——– tarafından TBK’nın 76.maddesi uyarınca yapılan 50.000 TLlik geçici/ön ödemenin İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınmasına,
7-Başlangıçta peşin olarak alınan 202,65 TL harcın ıslah/tamamlama harçları toplamı 3.682,63 (966,81+2.715,82)TL ile birlikte alınması gerekli olan 77.041,92 TL harçtan mahsubu ile bakiye 73.156,64 TL karar ve ilam harcının -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 16.216,27 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ——-müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 24,30 TL, posta ve tebligat gideri 1.739,50 TL, bilirkişi ücretleri toplamı 4.150,00 TL olmak üzere toplam 5.913,80 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 5.163,19 TL yargılama masrafına, peşin harç 202,65 TL, ıslah/tamamlama harçları toplamı 3.682,63 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 9.048,47 TL’nin -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 2.005,72 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 750,61 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafın davalı —–yönünden yapmış olduğu 60,50 TL yargılama masrafının dava taraf üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı —- yargılama sırasında tebligat ve müzekkere gideri olarak yapmış olduğu 61,00 TL yargılama masrafının davacılardan alınarak davalı ——verilmesine,
11-Davalı —–tarafından yargılama sırasında tebligat ve müzekkere gideri olarak yapılan 116,00 TL yargılama masrafının davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 14,73‬ TL’sinin davacılardan alınarak davalı —– verilmesine, bakiye 101,27 TL’sinin davalı —– üzerinde bırakılmasına,
12-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca davacı—için 132.623,37 TL, davacı — için 9.200,00 TL, davacı—- için (A.A.Ü.T. 13/2 md.) 1.039,20 TL olmak üzere toplam 142.862,57 TL avukatlık ücretinin -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 38.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydı- ile davalılar ——müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
13-Davacı —- tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden reddedilen kısım için davada kendisini vekille temsil ettiren davalı —– lehine A.A.Ü.T. ‘nin 13/2 maddesi uyarınca 1.039,20 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalı —– verilmesine,
14-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca davacı—- için 9.200,00 TL, davacı —– için 9.200,00 TL, davacı —–için 9.200,00 TL olmak üzere toplam 27.600‬,00 TL avukatlık ücretinin davalı —- alınarak davacılara verilmesine,
15-Davacı —- tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalı —- yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı —- alınarak davalı —- verilmesine,
16-Davacı —tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalı —- yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı— alınarak davalı —– verilmesine,
17-Davacı —- tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalı —- yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalı — verilmesine,
18-Maddi tazminat davası yönünden davalı —–yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden ve bu davalı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 3/2 ve 7/1 maddeleri uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı —-verilmesine,
BİRLEŞEN DAVADA:
19-Başlangıçta peşin olarak alınan 80,70 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 675,73 TL ile birlikte alınması gerekli olan 13.662,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12.905,57 TL karar ve ilam harcının davalı’dan alınarak hazineye irat kaydına,
20-Arabuluculuk aşamasında —- tarafından ödenen arabulucu ücreti 3.120,00 TL’nin, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 3.106,93 TL’sinin davalıdan; redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 13,07 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
21-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, posta ve tebligat gideri 20,5‬0 TL olmak üzere toplam 101,20 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 100,77 TL yargılama masrafına, peşin harç 80,70 TL, ıslah/tamamlama harcı 675,73 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 857,20 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 0,43 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
22-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca davacı —30.184,30 TL, davacı — için (A.A.Ü.T. 13/2 md.) 5.278,92 TL, davacı — (A.A.Ü.T. 13/2 md.) 159,06 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
23-Davacı —-tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden reddedilen kısım için davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine A.A.Ü.T. ‘nin 13/2 maddesi uyarınca 159,06 TL avukatlık ücretinin davacı—-alınarak davalıya verilmesine,
24-Asıl ve birleşen davalarda karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avanslarının yatıran davalıya iadesine,
Dair, asıl ve birleşen davacılar vekilinin yüzüne karşı, asıl ve birleşen davalılar ve vekilinin yokluğunda ve ihbar olunanların ve vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2023