Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/3 E. 2021/122 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/3 Esas
KARAR NO : 2021/122
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacının — unvanının icra takibi başladıktan sonra —-tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanarak sureti ile—- olarak değiştiğini, davacının davalı ile imzalanan —- gereği davalının işyerinde yardımcı personel sağlanması konusunda hizmet vermeyi üstlendiğini, davalının üstlenmiş olduğu ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemeye başladığını, bunun üzerine davalıya —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yazılı uyarı gönderildiği, bu uyarı üzerine ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalının davacının — tarihli ihtarına rağmen —ödemediği, davacının — numaralı ihtarnamesi ile —- tarihi itibarı ile sözleşmenin feshedildiğini davalıya bildirdiğini, davalının fatura bedellerini gecikmeli olarak ödediği, ancak personele ödemek zorunda olduğu kıdem ve ihbar tazminatı paylarını ödemediğini, davacının davalının işyerinde görev yapan — ödemelerini yaptığı, bu nedenle —–sayılı dosyası ile icra takibi başlatığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durmasına neden olduğu iddia edilerek açılan itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —–havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı ile davalı arasında imzalanan —-davacı tarafından tek taraflı feshedildiğini, davalının işçileri çıkarmadığını, davalının sözleşmede yüklendiği tüm edimleri eksiksiz yerine getirdiğini, hizmet bedeli tutarını eksiksiz ödediğini, davalının dava konusu işçilere ait kıdem ve ihbar tazminatından sorumlu olmadığını, davacının özel istihdam bürosu olduğu ve bordrolama hizmeti sunduğunu, davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işverenlik ilişkisinin bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasındaki yardımcı personel sağlanmasına ilişkin sözleşmenin haklı feshedilip feshedilmediği, bu nedenle davalıya temin edilen işçilerin kıdem ve ihbar tazminatı nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, işçilerin kıdem ve ihbar tazminatı hakedip etmedikleri ve miktarı, işçilere ilişkin kıdem ve ihbar tazminatının davalı tarafa fatura edilmesinin sözleşmeye aykırı olup olmadığı, sözleşmenin davacı tarafça feshedilmesi nedeniyle sözleşmenin 6.2 ‘nci maddesinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı, davalının edimlerini yerine getirip getirmediği ve mahkememizin görevli olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —– tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan — tarihli faturalar incelendiğinde, dava dışı — tarafından davalıya yönelik olarak —- bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez bila tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi incelendiğinde: geçerlilik süresi ve feshini düzenleyen 6 ncı maddesinde; sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlüğe gireceği, 1 yıl süre ile geçerli olacağı, sözleşme yanlarınca sözleşmenin bitim tarihinden en az —- öncesinden yazılı olarak feshi ihbarda bulunulmadığı takdirde sözleşmenin kendiliğinden 1 yıl daha yenilenmiş sayılacağının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; ihtar eden dava dışı —- davalı—-arasında bulunan —-numaralı hizmet sözleşmesinin feshi ile fesihle birlikte doğan alacakların ödenmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti —-Havale tarihli raporunda özetle; yapılan inceleme sonucunda davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme gereği ticari bir ilişkinin kurulduğu ve aralarında faturalara dayalı cari hesap oluştuğu, davacının dava konusu ihbar ve kıdem tazminatı ödemelerini —- kanalı ile yaptığı, davacının talebine konu işçilerin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandıkları, davacı tarafça söz konusu işçilere davalı şirkette geçen süre esas alındığında —- kıdem ve ihbar tazminatı ödediği, davacı tarafça söz konusu işçilere davacı işyerinde ilk defa çalışmaya başladıkları tarih esas alındığında —- kıdem ve ihbar tazminatı ödediğini beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi heyeti —- Havale tarihli ek raporunda özetle; davacı tarafça söz konusu işçilere davalı şirkette geçen süre esas alındığında —- kıdem ve ihbar tazminatı ödendiği, davacı tarafça söz konusu işçilere davacı işyerinde ilk defa çalışmaya başladıkları tarih esas alındığında —– kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğini beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi kök ve ek raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Taraflar arasında davacının davalıya yardımcı personel sağlamayı üstlendiği davalının ise davacı tarafından sağlanan hizmetin bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmenin akdedildiği, davacı tarafından davalıya —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —- tarihli —– bedelli faturanın ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan sözleşmenin incelenmesinden sözleşmenin feshi hususunun 6. Maddede düzenlendiği, 6.2. Maddesinde sözleşmenin davalı tarafından feshi halinde sözleşme feshi neticesinde oluşabilecek personel kıdem, ihbar v.s. Tazminatların davalı tarafça ödeneceğinin kararlaştırıldığı ancak sözleşmenin davacı tarafça feshedilmesi halinde bu tür zararlara kimin katlanacağının düzenlenmediği anlaşılmıştır.
Sözleşmede davacı tarafından sözleşmenin feshi durumunda davacının zararlarına kimin katlanacağı düzenlenmemiş ise de TBK 126. Maddesinde yer alan; “İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
” şeklindeki düzenleme uyarınca davacı tarafça sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanması halinde sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı zararı isteyebileceğini kabul etmek gerekmiştir.
Davacı tarafça kesilen — dönemi faturasının — tarihinde ödendiği, —dönemi faturalarının ihtarnamenin tebliğ edildiği — tarihinden sonra ödendiği, — tarihli—- bedelli faturaların ise —- —-dönemine ilişkin faturaların geç ödendiği davacı tarafça yapılan feshin haklı fesih olduğu ve sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı zararı davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan dava dışı işçilere ödediği miktarın —– talep edebileceği, bu miktar yönünden yapılan takibin haklı olduğu, davacının dava dışı işçilere ödeme yaptıktan sonra davalıya ödemelerin tahsili talebiyle müracaat ettiğine dair bir belge bulunmadığından davalının takip tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü, bu kapsamda davacının işlemiş faize ilişkin yapmış olduğu takibin haksız olduğu, tarafların tacir olması ve sözleşmenin her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle kabulüne karar verilen asıl alacağa avans faizi işletilmesi gerektiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede davacı tarafından sözleşmenin feshedilmesi halinde tazminata hak kazanacağına ilişkin düzenleme bulunmaması, sözleşmenin feshinin haklı nedenle olup olmadığı ve ödenen bedelin ne kadarının istenebileceği hususlarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle alacağın likit olmadığı ve icra inkar tazminatı talebinin haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—-sayılı dosyasına vaki itirazının —-yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
3-Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Başlangıçta peşin olarak alınan 653,53 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 270,56 TL’nin, alınması gerekli olan 3.305,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.381,75 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 2.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 110,90 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 2.355,30 TL’den kabul ret oranına göre hesaplanan 2.106,47 TL ile 653,53 TL peşin harç ve 270,56 TL icra peşin harcı olmak üzere toplam 3.030,56 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 7.091,32 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2021