Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/295 E. 2020/230 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/295 Esas
KARAR NO : 2020/230

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/06/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ———plaka sayılı araç ile davalı şirket tarafından mecburi trafik sigortası poliçesi ile sigortalanmış ——– plaka sayılı araç arasında meydana gelen 09/02/2019 tarihli trafik kazası sebebiyle müvekkilinin aracında maddi hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, bu kazada davalı şirketin sigortalamış olduğu aracın tam kusurlu olduğunu, davalı şirkete yapılan başvuru sonucunda müvekkilinin aracının sürücüsünün kaza sonrası ————gitmiş olması sebebiyle ödeme yapılmadığını, müvekkiline ait araçta ekli faturadan da anlaşılacağı gibi 4.300,00 TL maddi zarar meydana geldiğini, müvekkilinin aracında ayrıca kaza sebebiyle 1.000,00 TL değer kaybı meydana geldiğini beyan ile, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü —– Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müvekkili şirketi borçlu göstererek müvekkili nezdinde—- —- Şirketi adına kayıtlı———– plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün—- tarihinde —-hasar verdiğini iddia ederek —-tarihinde İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü ———Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili şirkete ödeme emrinin ———— tarihinde davalı müvekkilinin asıl alacak, faize, işleyecek faiz miktarı ile tüm ferilere, yetkiye, doğmuş ve doğacak olan tüm alacaklara ve zamanaşımı itirazı ile takibin durdurulduğunu, davacının itirazın iptali için işbu davayı açtığını, davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde bahsi geçen—————- plaka sayılı aracın, müvekkili şirkete —————- poliçe numarası ile poliçelendiğini, bu poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, kaza tarihi itibariyle, maddi zararlarda poliçede belirtilen azami sınır ile sınırlı olduğunu, kusur oranının tespiti gerektiğini, davacı tarafın, müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusur oranını soyut —–değer kaybı talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının talep ettiği değer kaybı tutarının fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece faize hükmedilecek olması halinde faiz başlangıcı olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini beyan ile, davanın, zaman aşımının, yetki, dava şartı yokluğu yönünden reddini, kusur durumunun tespitini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda, sorumluluğunun azami limit ile sınırlı olacağını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğini için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile araçta meydana gelen değer kaybının tazmini ile araçta oluşan maddi hasarın tazmini için başlatılan icra takibi sonucu yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup davanın hukuki sebebi Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklindeki hükmüne dayanmaktadır . Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle davalıya sigortalı ——- aracın davacıya ait —– çarpması iddiasıyla oluşan değer kaybı ve hasar bedelini davacının davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği konusundadır.
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu —- İcra müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatılarak 4.300,00 TL araç tamir masrafı, 1.000,00 TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 5.300,00 TL alacağın tahsili için icra takibine girişildiği, davalı borçlunun takibe süresi içerisinde itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazası nedeni ile — tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde ——– araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik—— plakalı aracın—– kayıtlı olduğu ve —- — tarihleri arasında davalı tarafından sigortalandığı, kaza başına maddi teminatın 72.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan hasar dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalıya başvuruda bulunulduğu, —– dosyası açıldığı, eksper raporu alındığı ve eksper raporunda kaza nedeniyle davacı aracındaki hasarın toplam 4.323,10 TL olarak tespit edildiği, ancak dosya kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
——–plakalı aracın ———- kayıtları celp olunmuştur.
Celp ve tetkik olunan trafik tescil bilgilerine göre —- aracın dava —- plakalı aracın ise davacı —– adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespit edilmiş ve 1 makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunduğu 27/04/2020 tarihli raporunda özetle; kusur yönünden yapılan değerlendirmede davalıya —- plakalı araç sürücüsünün ——–üzerinde park halinde iken harekete geçerek kontrolsüz bir şekilde yola çıktığı, düz seyir halinde olan davacı motosiklet sürücüsünün seyir durumunu, uzaklık ve hızı dikkate almadığı, motosiklet sürücüsünün şeridine yönelerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, 2918 Sayılı KTK’nun 47/d , 67/a , 89/f maddelerini ihlal ettiği ve dikkatsiz ve özensiz davranışta bulunduğundan dolayı kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde davacıya ————- yerleşim yerinde gündüz ——– takiben seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde istikametine göre sağ tarafta park halinde iken kontrolsüz bir şekilde harekete geçerek şeridine yönelen————– plaka sayılı kamyonetin ön kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen kazada kusuru olmadığı, hasar yönünden yapılan değerlendirmede ise dosyada mevcut 4.300, 00 TL tutarlı irsaliye fatura kapsamındaki———– niteliği, ekspertiz raporu, fotoğraflar hep birlikte değerlendirildiğinde, dosyada mevcut eksper raporu ile belirlenen 4.323,10 TL hasar bedeli ile 4.300,00 TL tutarlı irsaliyeli fatura kapsamındaki parça, malzeme ve—–uyumlu olduğu, fiyat—- tutarlarından kaynaklandığı ve belirlenen—– bedelin serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir ve makul fiyat aralığında olduğu, değer kaybı yönünden yapılan değerlendirmede ise —– plakalı motosiklet ile ilgili fatura içeriğindeki parça malzeme kalemlerinin değer kaybına etkisi değerlendirildiğinde —————-gibi —— sisteme ait değer kaybına etkisi olabilecek herhangi bir hasarı bulunmadığından değer kaybı oluşmayacağı yönünden rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosyadaki tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde,——- plakalı araç ile kaza tarihinde davalıya ———– arasında meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacıya —– plakalı araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, davalı sigorta tarafından dava öncesi alınan eksper raporu ile davacının araç tamirine ilişkin dosyaya sunmuş olduğu fatura bedelinin birbiri ile uyumlu olduğu ve araçta kaza nedeniyle 4.300,00 TL hasar meydana geldiği, poliçe kapsamında davalı sigortanın işbu zarardan sorumlu olduğu, hasarın poliçe limitleri dahilinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın hasar bedeli tazminatı yönünden kabulüne, değer kaybı tazminatı yönünden ise reddine, icra inkar tazminatı talebi yönünden ise takip konusu alacağın haksız fiilden kaynaklandığı, alacağın varlığının ve miktarının yargılama ile ve alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği dikkate alındığında icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
2-Davalının İstanbul Anadolu—–. İcra müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasına vaki itirazın ——— yönünden iptaline,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile tespit olunduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 90,52 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 26,5 TL’nin, alınması gerekli olan 293,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 176,71 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 46,70 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 796,70 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 646,37 TL yargılama masrafına, peşin harç 90,52 TL, eklenerek sonuç olarak 736,89 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 150,32 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——– ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———- avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.