Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/268 E. 2022/24 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/268
KARAR NO: 2022/24
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2019
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunduğu —- tevzi tarihli dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sonucu hizmet verildiğini, faturanın ve sözleşme konusu olan ve mutabık kalınarak yapılan iş ve işlemlerin bedelinin ödenmemesi sonucu davalı şirket aleyhine,—- dosyası ile yasal takip başlatıldığını, davaya konu taleplerine ilişkin zorunlu —- — tarihinde arabulucuya başvurularak sürecin —- tarihinde tamamlandığını, müvekkilinin alacağının tahsili için icra takibine davalı borçlu şirketin kötü niyetli olarak itiraz edip ve takibi durdurduğunu, müvekkilinin, davalı şirkete ait ve faaliyet gösteren —– davalı şirketin muhasebe ve satın alma birimler ve verilen işi tamamlamak için gerekli personelleriyle görüştüğünü, müvekkilinin dosyada sunulu mail yazışmalarında görüleceği üzere davalı şirket yetkilileri ile — tarihinde görüşmelere başlayıp ve —– yapmış oldukları görüşmeye istinaden tanıtım videolarını yollayacağını ve buna göre fiyat teklifini ayrıca yollayacağını bildirdiğini, müvekkilin —- tarihinde davalının —- yapılacağı —- müvekkilim şirketin —- adresine gönderdiğini; müvekkil tarafından istenen detaylı çalışmayı tamamlayarak— tarihinde gerekli —— —- gönderdiğini, müvekkili şirketin davalı —– yolladıktan sonra — tarihinde toplantı yapılarak —— görüşülüp ve buna istinaden yapılan değişikliklere ilişkin —-davalı ———- gönderildiğini, davacı müvekkilinin bu aşamadan sonra üstlendiği işe ilişkin malzemelerin siparişlerini verip, üstlendiği işin tamamlanması için gerekli —- yaptığını, müvekkili şirket yetkilisinden ilk ödeme ve imzalı sözleşme gelmeyince davalı şirket yetkilileri ile görüştüğü, kendisine yönetimden kararların zor çıktığı söylenerek, söz konusu —-kayyım ile yönetildiğinden —– olan bir—- olduğu belirtilerek işe başlamasının istendiğini, davacı müvekkilinin, ödeme yapılmayınca işe başlanamayacağını bildirse de davalı şirkete alt —- müvekkil şirket yetkilisini arayarak yılbaşına çok az süre kaldığımı, imza işlemlerinin yavaş ilerlediğini, müvekkilin işe başlamasını ve ilk ödemeye ilişkin faturayı teslim elmesini; bir kaç gün içerisinde de ödeme yapılacağını belirttiğini, müvekkilinin, davalı şirketin çalışanı — üstlenilen işin yapılacağı —- mesai saatleri dışında çalışma yapılacağı için çalışacak elemanların bilgilerini içeren sigortalı hizmet listesini mail olarak paylaştığını ve aynı zamanda işin gereğini yapmaya ehil olduklarına dair eğitim sertifikalarını da gönderdiğini, müvekkili şirketin, işin niteliği gereği geç kalınmaması için — tarihinde işin yapılacağı —— içerisinde çalışmaya başlayıp ve —- anlaşma gereği —- bedelli Faturayı teslim ettiğini, müvekkilinin montaj sürecini başlatarak ve montaj süresince davalı şirketin — yetkilileri izniyle — gece çalışıldığını ve her gece giriş ve çıkışında davalı şirket —- defterine imza atıldığını, montaj süresince işin yapıldığı — tarafından kiralanan —- müvekkil davacı şirkete tahsis edilerek kullanıldığını; müvekkilinin sözleşme konusu işi tam ve eksiksiz olarak taleplere uygun şekilde tamamladıktan sonra; —- tarihinde müşteri tarafından ——süslemesinden vazgeçildiği yönünde beyanda bulunulduğu ve davacı müvekkilce tanzim edilerek teslim edilen faturanın müvekkille artık herhangi bir bağı olmayan eski bir çalışanına usule aykırı bir şekilde iade edildiğinden müvekkilin söz konusu fatura iptal edildiği için en azından doğacak —– yükünün altına girmemek için faturayı iptal etmek zorunda kaldığını, bunun üzerine müvekkil şirket yetkilisi —- görüşse de kendisi arabuluculuk sürecinde de yaşadıkları gibi —— gibi tehditlerle geri çevrildiğini, arabuluculuk sürecinde davalı şirketi yöneten kayyım ile görüşmeye çalışılsa da ne tarafımız ne de arabulucu dikkate alınmayıp ve devlet eliyle kamu hizmeti olarak görev yapan kayyımın kamu zararına sebebiyet verecek bir durum ortaya koymuş olduğunu, bu aşamada müvekkil eğer işi kabul etmezlerse büyük bir zarara uğrayacağını hatta iflasın eşiğine geleceğini belirtmişse de kendileri beğenmedikleri kısımları sök bize revize bir teklif ile gel biz bu süslemeleri —— kullanalım” dediklerini; müvekkil en azından yaptığı işten tamamen zarar görmemek için —- sunduğunu ve bu süslemelerin davalı şirket tarafından kullanılmaya devam edildiğini, davanın açıldığı tarih de de davalı taraf söz konusu süsleme işine ilişkin malzemeleri kullanarak ve işi bittiğinde kendine ait depoya kaldırıp müvekkile iade etme gereği dahi duymadığını, müvekkil şirketin davaya konu ve alacağa esas olan işi yaptığı açıkça ortada olmakla birlikte, yapılan süslemelerin davalı şirket tarafından kullanılmış olduğunun da açıkça ortada olduğu, davalı şirketin —- görsellerinden de yapılan iş ve işlemlerin —– tarafından uzunca bir süre kullanıldığını göründüğünü, davalı şirket ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde web sayfalarındaki görsellerin kaldırıldığını, ancak çıktıları sunularak görsellerin de müşteri sayfalarında yer almakta olduğunu; müvekkil şirket yetkilisi söz konusu alacağı tahsil edememesinden ötürü büyük zarar gördüğü, arabuluculuk aşaması sona erdikten sonra da davalı şirketin yönetiminde yer alanı sorumlu kayyım———– mesajlaşarak işe ait dosyayı ilettiğini, ancak yapılan işi kabul etmekle birlikte işin tutarı ile ilgili beyanlarda bulunarak ödeme yapılmasının mümkün olmayacağını belirttiklerini, müvekkili şirketin cari hesap alacağı için davalı borçluya borcunu ödeme hususunda yapılan ihtarların sonuç vermemesi üzerine eldeki davanın açıldığını belirterek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili —– tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının haksız ve asılsız tüm iddia ve talepleri yasal dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde davacı tarafın dava dilekçesinde ek olarak belirtmiş olduğu hiçbir belge mevcut olmadığı, HMK gereğince öncelikle verilecek kesin ihtaratlı süre içerisinde bu eksikliğin giderilmesini ve davacı tarafın ek olarak dava dilekçesinde bulunduğunu iddia ettiği eklerin kendilerine tebliğ edilmesini, aksi halde iş bu davanın usul yönünden reddini, tebliğ edilmeyen evraklara karşı savunma haklarını saklı tuttuklarını, ——– senetle ispat zorunluluğunun düzenlendiğini, maddede belirtildiği üzere davacının iddia ettiği belli miktarı aşan bedeldeki bir alacağın doğduğunu iddia ediliyorsa bunu yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacının dilekçesi ve evraklara göre taraflar arasında bir sözleşme imzalanmadığı, davacının imzalanmak üzere müvekkilimize gönderdiğini iddia ettiği sözleşmenin müvekkili şirket yetkilileri tarafında kabul edilip imzalanmadığı, taraflar arasında bir hak ediş uygulamasının olmadığı, davacının düzenlediği faturayı dahil iptal etmiş olduğu, gerçeği karşısında davacının iddiası gibi hak ve alacak durumunun olmadığını, davacı, dava dilekçesinde kendisi tarafından gönderildiğini iddia ettiği ancak dava dilekçesi ekinde tarafımıza tebliğ edilmediği için içeriğini bilemediğimiz bir —— dayanmakta ise de bu tür çıktıların haricen ve tek taraflı olarak oluşturulmasının mümkün olması karşısında delil başlangıcı niteliğinde dahi olmadığı göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacının kendi iddiaları dahi birbiri içerisinde çelişkili ve tutarsız olup kabulünün mümkün olmadığını, davacının iddia olunan bedelin yarısının işe başlamadan ödeneceğini ve müvekkilinin de ödeme yapılmadan işe başlanmayacağını beyan etmesine rağmen diğer yönden ödeme yapılmadan hizmeti verdiğini iddia ettiğini, bir taraftan tarafların anlaştıklarını ifade ederken diğer taraftan sözleşmenin yönetim tarafından kabul edilmediğini beyan ettiğini, bir taraftan hizmeti verdiği için fatura düzenlediğini iddia ederken diğer taraftan —— ödememek için faturayı iptal ettiğini iddia ettiğini, kendisini acındırmaya ve art niyetli şekilde menfaat temin etmeye çalıştığını, davacı tarafın hizmeti verdiğini ve buna istinaden fatura düzenlediğini iddia etmiş akabinde ise aynı faturayı iptal ettiğini ifade ettiğini, ——ödememek için bir faturanın iptal edilmesi gibi bir gerekçe davacının açıkça art niyetini ortaya koyduğunu, basiretli tacirin bu eylemde bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kabul edilemeyeceğini, fatura düzenleyip iptal etmiş ise esasında davacının bir hizmet vermediği ve bundan dolayı da kestiği faturayı iptal ettiğini, davanın mesnetsizliğini açıkça ortaya koyduğunu, müvekkil firmaya —– girişimi akabinde kayyım tayin edildiğini ve müvekkil firma işlerinin yürütüldüğünü, davacının —– —- hakkındaki iadeleri mesnetsiz ve gayri hukuki olup ——– amaçlı olduğunu, davacının arabuluculuk görüşmesinde usulünce yetkilendirilmiş vekili bulunan tüzel kişinin yönetici kayyımının söz konusu görüşmelere bizzat dahil olmamasını adeta suç gibi nitelendirdiğini, davanın esasıyla ilgisi olmayan davacının beyanlarına, itibar edilmemesini, arabuluculukta iki toplantı yapıldığını ve müvekkil firmanın her toplantıya da katılındığını, şirket yetkilisinin arabuluculuk toplantısına katılma zorunluluğu da bulunmadığı, öte taraftan davacının olayı ajite etmek adına arabuluculuk görüşmelerini de ifşa edecek şekilde beyanlarda bulunmasının açıkça arabuluculuk kanununa aykırı olmasından dolayı bu konuda şikayet hakkını saklı tuttuklarını, davacının taleplerinin yerinde olmadığını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davanın reddi gerekliğinin, davacının kötü niyetli hareket ettiğinin ispatlanması bakımından resen lehlerine alınacak başkaca nedenlerle iddia ve taleplerin hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle haksız, yersiz ve yasal şartları oluşmayan davanın reddine, % 20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—-
—-



— takip dosyası,
-Bilirkişi heyetinin— tarihli kök raporu,
-Mali Müşavir bilirkişinin—- tarihli ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine çılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davacı tarafın edimini yerine getirip getirmediği, getirmiş ise alacağın miktarı, faiz ve oranı icra inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—-sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Ödeme emrinin — tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından—- tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, icra dairesince takibin durdurulduğu, dosyada gider avansı bulunmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren — düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
— tarafından verilen —- tarihli cevabi yazıda herhangi bir kayıt ve verinin ellerinde bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde dosyanın —- —– heyetine tevdii ile uyuşmazlık hakkında rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya—- tarihinde bilirkişi heyetine teslim edilmiş, bilirkişi heyeti —-tarihinde raporunu ibraz etmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu — tarihli raporunda sonuç olarak: —- heyetin yaptığı keşif – sonucu ve dosya münderecatındaki bilgi ve belgeler çerçevesinde: Davacı taraf —- —- davalı taraf —- arasında sözlü ve yetkili şahıslarla e-yazışmalarla yapılan anlaşmadan doğan geçerli bir barç /alacak ilişkisinin varlığının tespit edildiğini, eser sözleşmelerinin sözlü olarak yapılabileceğini, işi yaptıran larafın itirazlarına rağmen dosya içeriğindeki görsel belgeler, ——- yapılan yerinde inceleme ve ölçümler her türlü yazışmalardan ve işin ilk anlaşılan haliyle fiilen ve teknik olarak yerine getirilmiş olduğu, daha sonra yaptırılan değişikliklerin işi yüklenen davacı tarafından alacağını tahsil edebilmek zararını azaltabilmek amacıyla zorunlu olarak gerçekleştirildiği ve tekrar kullanıtabilen ürünlerin de davalı tarafta kaldığı ve kullanıktığı sonucuna varıldığı, davacı tarafın faturasını iptal etmesinin ————- kendisinin katlanması gerektiğini, davalı tarafın —– tarafından yapılan düzenleme göre hareket etmediklerini henüz —-göre yasal defter kayıtları tutulduğu faturasız da gider kaydedip işi yapan yükleniciye ödeme yapabildiklerini; veya daha sonra faturasını alıp kayda geçebileceğinin olanak dahilinde olduğunu,—- davacı taraf —– —- yapılan toplantıda talep edilen ve anlaşmaya varılan şekilde süsleme işinin tamamen yapılarak bu işten— alacak hakkmın doğduğunu, —- anlaşmalarındaki gibi davacının en azından—- alacağının var olduğunun tespit edildiğini; — tazminatı, vekalet ücreti ve mahkeme masraflarının mahkemenin takdirinde olduğu, bilirkişi heyeti yerinde keşif yapıldığı; —— gerçek öldüğü sonucuna varıldığını; ve tek tek değerlendirilerek tüm fotoğrafların rapor ekinde mahkemeye sunulduğu” hususunda rapor beyan etmiştir.
Mahkememizin——-tarihli celsesinde dosyanın kök rapor sunan bilirkişi heyetindeki mali müşavir bilirkişiye tevdii ile tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi —– tarihinde ek raporunu ibraz etmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
——mahkememize sunduğu —- tarihli ek raporunda sonuç olarak: “Davalı taraf —– işleticisi davalı taraf —- ticari defter kayıtlarında: ——- herhangi bir malzeme, işçilik vesair harcama faturaları olup olmadığı incelendiğini ve ilgili hesapların muavin defter dökümlerinin rapora eklendiğini, gider hesaplarında süsleme işinde kullanılan malzemelere ait olan/olabilecek satın alma veya kiralanmasına ait herhangi bir fatura bulunmadığı ve her hangi bir şahsa/şirkete ödeme yapılmadığının tespit edildiği” hususunda rapor beyan etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan — bilirkişi heyeti raporu dayanak yapılarak:
Taraflar arasında —- olarak eser sözleşmesi kapsamında anlaşma sağlandığı, davacı ve davalı şirket yöneticileri arasında—- yazışmaları ile —- görüşmelere başlandığı, ——planlarının davacı şirkete —— gönderdiği, davacı şirket yetkilisi tarafından — tarihli —- çalışma —- olarak gönderildiği, taraflar arasında yapılan görüşmeler neticesinde davacı şirket tarafından davalı —— tarihinde süsleme —- başlığı ile yapılan değişiklik ile yeni fiyat teklifinin —— olarak gönderildiği, taraflar arasında —- anlaşıldığı, davacı şirket tarafından davalı —- sözleşmenin gönderildiği,
Davacı şirket tarafından anlaşmaya varılan sözleşme kapsamında —- kullanımında kiralanan —-süslemelerinin davalı—- yapıldığı, yapılan süslemelerin davalı —- —- gününde kullanıldığı,
Davacı şirket tarafından —- anlaşmaya varılan —- olarak davalı ——- gönderildiği, sözleşmenin davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı, sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından süslemelerin yapıldığı, davacı şirket tarafından davalı şirket adına ——– düzenlendiği, faturanın davalı şirket tarafından ödenmediği, ödenmeyen faturanın davacı şirkete iade edildiği, iade edilen faturanın davacı şirket tarafından iptal edildiği, dosyaya ibraz edilen fotoğrafların gerçek ve orjinal olduğu, dosyada mübrez fotoğraflar ve taraflar arasında yapılan e-mail yazışmalarına göre dava konusu yılbaşı süslemelerinin davacı şirket tarafından yapıldığı, yapılan işin karşılığı olarak —— fiyat teklifinde anlaşmaya varılan —– davalı şirket tarafından ödenmediği, davalı tarafın TBK 117. maddesine uygun ihtar ile temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, tarafların tacir, yapılan işin ticari iş mahiyetinde olması nedeniyle değişen oranlarda avans faizi talebinin yerinde olduğu, davaya ve takibe konu eser sözleşmesi kapsamındaki davacı alacağının —— olarak davalı tarafa bildirildiği, davacı tarafın eser sözleşmesine konu edimini yerine getirdiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
—- sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin —– üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
2-Fazlaya dair talebin reddine,
3-Davaya ve takibe konu eser sözleşmesi kapsamındaki davacı alacağının —- davalı tarafa bildirildiği, davacı tarafın eser sözleşmesine konu edimini yerine getirdiğini, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı — % 20’si olan —- icra inkar tazminatı olarak davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.001,82 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 414,75TL’nin, alınması gerekli olan 5.464,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.048,23 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Arabuluculuk aşamasında —– tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00TL’nin, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.273,07 TL’sinin davalıdan, redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 46,93 TL ‘sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 44,40 TL, posta ve tebligat gideri 114,60 TL, bilirkişi ücretleri 2.300,00 TL olmak üzere toplam 2.459,00 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 2.371,58 TL yargılama masrafına, peşin harç 1.001,82 TL, eklenerek sonuç olarak 3.373,40TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 87,42 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 11.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/2 maddesi uyarınca 2.949,04 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2022