Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/254 E. 2020/286 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/254 Esas
KARAR NO : 2020/286

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davalı yan tarafından —— yapımı üstlenilen—— yan tarafından yapıldığını ve dalı yan tarafından davacı yandan ürün ve hizmet satın alındığını ve taraflar arasında anlaşmanın kurulduğunu, anlaşma gereğince davacı yanın üstlendiği iş isüresinde tamamladığını ve teslim ettiğini, davacı yan tarafından ——- bedelli fatura düzenlendiğini ve davalıya gönderildiğini, davalı yan tarafından faturaya itirazda bulunulmadığını, davalı yan tarafından davacı yana ——- yapılan ödeme ise davalı şirket ile sahipleri ve yetkilileri aynı olan dava ————– Tarafından yapıldığını, davacı yanın taleplerine rağmen davalı yan tarafından ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının davacıya 22.849,30 TL borcu bulunduğu halde hesap mutabakatında 17.067,30 TL borcunun bulunduğunun davalı yan tarafından belirtildiğini, tüm bu nedenlerle —– alacaklarının TTK md 1530 gereğince temerrüt tarihi olan 09/06/2017 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava : Dava taraflar arasındaki ticari ilişki sonunda davacının faturaya dayalı olarak fatura bakiye gideri tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, ön inceleme duruşması yapılmış ve uyuşmazlık “Taraflar arasındaki sözlü anlaşma uyarınca davacı tarafından davalının yapımını——-davacı tarafından yapılması sonucu davalıya düzenlenen dava konusu fatura nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda ihtilaf olduğu” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut hesap mutabakatı başlıklı —– tarihli belgenin incelenmesinde——hesabından davacı hesabına, ——– devredilmesinin, devir işleminden—- şirkete —- bulunduğu, dava dışı ——- hiçbir alacağı bulunmadığının belirtildiği, mutabakat altında davalı şirket ile birlikte ——-şirketinin kaşe ve imzalarının bulunduğu görülmüştür.
Alacağın dayanağı faturanın incelenmesinde faturanın davacı tarafından davalı adına düzenlendiği ve fatura bedelinin toplam 92.067,30 TL olduğu görülmüştür.
Dosyada mevcut ödeme dekontlarının incelenmesinde davalı tarafından davacı hesabına fatura alacağına istinaden —– şirketi tarafından dava dışı—— ödeme yapıldığı yine ———-tarafından davacı hesabına — ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların—- formları celp edilmiş olup, alacağa konu faturanın davacı tarafından usulüne uygun olarak vergi dairesine KDV hariç 78.023 TL olarak bildirildiği, davalının da davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturayı 78.023 TL olarak vergi dairesine usulüne uygun olarak bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce taraflara ait ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 10/01/2020 tarihli raporunda özetle, davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ticari defterlerinde davalı şirkete —- borç kaydettiği, karşılığında 65.000 TL alacak kaydetmek suretiyle dava tarihi itibariyle 27.067,30 TL alacaklı olduğu, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili davasını ıslah etmiş, ıslahla birlikte talebini 22.849,30 TL olarak belirtmiştir. Islah dilekçesi usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, vergi dairesinden temin edilen —– formları, bilirkişi raporu, ödeme dekontları iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında davalıya ait işyerinin —– konusunda sözlü anlaşmaya varıldığı ve anlaşma kapsamında davacı tarafından davalı adına 92.067,30 TL tutarında fatura düzenlendiği, iş bu fatura bedelinin—- olmak üzere farklı tarihlerde dava dışı ——- şirketi tarafından ödendiği davacı ve davalının takibe konu faturayı usulüne uygun olarak vergi dairesine bildirildiği, alınan bilirkişi raporuna göre, davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu davacının davalıdan 27.067,30 TL alacaklı olduğu, dava dışı ————— dava dışı şirketin davacıya olan borcundan mahsubu ile 4.218 TL lik kısmının davalı şirket borcundan mahsup edildiği, bu mahsup sonrası davacının talebi gibi 22.849,30 TL alacaklı olduğu davalı tarafından davalının dava konusu faturayı vergi dairesine bildirmekle faturayı benimsediği ve fatura içeriği mal/hizmetin davacı tarafından sunulduğuna karine teşkil ettiği, fatura içeriği mal/hizmeti almadığını veya ödeme yapıldığını ispat külfetinin davalıda olduğu, davalının ödeme yapıldığına ilişkin bir delil ibraz etmediği anlaşılmakla davacının tüm dosya kapsamına göre davalının 22.849,3 TL alacaklı olduğu davacı her ne kadar dava dilekçesinde alacağa 09/06/2017 tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiş ise de taraflar arasında kesin vade konusunda yazılı bir sözleşme olmadığı gibi davacı tarafından davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ihtarname de bulunmadığı dava tarihi öncesi davalının temerrütünün gerçekleşmediği dava tarihi itibariyle faiz uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.davanın KABULÜ İLE,
2-22.849,30 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 291,47 TL harcın ıslah harcı 98,80 TL ile birlikte, alınması gerekli olan—– harçtan mahsubu ile bakiye 1.170,57 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç—- ıslah harcı —- ile birlikte, posta ve tebligat gideri 409 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, olmak üzere toplam 1549,27 TL yargılama masrafının— alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.