Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/252 E. 2020/58 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/252
KARAR NO : 2020/58

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 22/05/2019 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; dava dışı ——– müvekkili kurum tarafından — kredi numaralı — tarihli — bedelli ticari amaçlı taşıt kredisi kullandırıldığını, dava dışı şirketin aylık taksitler halinde ödeme taahhüdü verdiğini, davalı borçlunun sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu beyan ettiğini ve ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, müvekkilinin ödeme edimini ifa ettiğinin ancak karşılığını alamadığını, kredilerin geri ödenmemesi üzerine Beyoğlu — Noterliği’nin —-yevmiye nolu hesap kat ihtarının borçlu şirkete ve davalıya keşide edildiğini, bir aylık sürede itiraz edilmeyerek muaccel halen borcun dava dışı asıl borçlu ve davalı tarafından ödenmediğini, borcun ödenmemesi üzerine müvekkili şirket tarafından dava dışı asıl borçlu şirket hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü”nün —-Esas sayılı dosyası ile taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine, davalı borçlu hakkında ise İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı borçlu hakkında açılmış bir takip dosyası, dosyada itiraz olmasına rağmen icra müdürlüğü dosyasının sehven düşürüldüğünü, dosyanın yenilendiğini, davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takibin halen devam ettiğini, davalı borçlunun —tarihinde borcun tamamına itiraz ettiğini, itirazın haksız ve yerinde olmadığını, dava dışı şirket hakkında başlatılan İstanbul Anadolu—– İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasından başlatılan takipte —- asıl alacak— işlemiş faiz, —–masraf olmak üzere toplam 11.106,02 TL alacak talep edildiğini, davalı hakkında başlatılan takipte de aynı kalemlerin tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile talep edildiğini, huzurdaki davada rehin dosyasından rehinli aracın satışı yapıldıktan ve dosya borcundan düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden itirazın iptalinin talep edildiğini, aracın satışından toplam—- ödeme alındığını, başkaca bir ödeme yapılmadığını, davalının itirazının yerinde olmadığını, alacağın likit olduğunu beyanla haksız itirazın iptali ile İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası——– işlemiş faiz, — olmak üzere toplam 8.401,45 TL yönünden yapılan itirazın iptaline, asıl alacağa muacceliyet tarihinden itibaren işlemiş % 14,16 temerrüt faizi ve % 5 BSMV üzerinden takibin devamına, asıl alacağın % 20 ‘sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/01/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; rapora karşı bir diyeceklerinin olmadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı karar celsesine katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafça kullandırılan taşıt kredisinin kredi borçlusu tarafından ödenmemesi nedeniyle kredi borcunun davalı kefilden talep edilip edilmeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 07/11/2014 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 19/11/2014 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2014/20454 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 07/11/2014 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 19/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği, icra müdürlüğünce alacaklıya —-tarihli rehin açığı belgesi verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan Ticari Amaçlı Taşıt Kredi ve Rehin Sözleşmesi sözleşmesi incelendiğinde, kredi borçlusu — kullanmış olduğu taşıt kredisinde davalı … ‘in müteselsilen kefil olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan Beyoğlu —. Noterliği’nin — yevmiye nolu ihtarnamesi incelendiğinde, keşidecisinin—-muhataplarının — —…. olduğu, ihtarname konusunun ise — borcun ödenmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi — havale tarihli raporunda özetle; davalı … ‘in kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, doğan borçtan kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu, davacının davalı kefilden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibariyle —— masraf olmak üzere — alacaklı olduğunun hesaplandığını, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeninceye kadar % 14,16 faiz ve faizin % 5 BSMV tutarı istenebileceği, krediye teminat olarak alınan aracın ihale usulü satıldığı ve ihalenin — tarihinde kesinleştiği, davacının davalıdan 22/05/2019 dava tarihi itibariyle—– işlemiş faiz + BSMV olmak üzere toplam 8.100,63 TL alacaklı olduğu, 6.344,40 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeninceye kadar % 14,16 faiz ve faizin % 5 BSMV tutarı istenebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir(5411 S.K. Bankacılık Kanunu m. 144).
—–Sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 16/10/2006 tarih ve —— Karar Sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre;
Bankaların mevduata ve kredilere uygulayacakları faiz oranları ile katılma hesaplarına uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranları ve bu oranların kısmen veya tamamen serbest bırakılması Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir(Madde: 3).
Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ve bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılması ——- Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir(Madde: 4/2).
Kredi faiz oranları, açılmış ve açılacak kredi hesaplarına ilan tarihinden itibaren uygulanabilir(Madde: 6/2).
09/12/2006 Tarih ve —– Sayılı Resmi Gazete yayımlanarak 09/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren Merkez Bankasının Mevduat Ve Kredi Faiz Oranları Ve Katılma Hesapları Kâr Ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ(sayı: 2006/1)’e göre;
Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir(Madde: 4/1).
Kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca— tarafından belirlenen azami oranları geçemez(Madde: 4/2).
Katılma hesaplarında toplanan fonların işletilmesi sonucu doğacak kâr ve zarara katılma oranları katılım bankaları tarafından serbestçe belirlenir. Katılım bankasının zarara katılma oranı, kâra katılma oranının yüzde 50’sinden az olamaz(Madde: 5).
Bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı faiz oranları tespit edilip(Yargıtay —Hukuk Dairesi — Karar Sayılı İlamı), buna göre değerlendirme yapılmalıdır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, kredi/kredi kartına ilişkin sözleşme, hesap kat ihtarı, bilirkişi raporu, takip dosyası, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı —– ticari amaçlı taşıt kredi ve rehin sözleşmesi kapsamında kullanmış olduğu krediye davalı … ‘in müteselsil kefil olduğu, davacı … tarafından kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin ödenmediğinden bahisle hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı takip alacaklısı finansman şirketi tarafından kefil hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı, davalı kefil … ‘in —- tarihinde — genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredilere 17.778,96 TL limit ile müteselsil kefil olduğu, kefalet tarihi itibari ile davalı kefilin kredi borçlusu şirketin ortağı olduğu, bu hali ile kefaletin usulüne uygun ve geçerli olduğu, finansman kuruluşunun alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi üzerine somut olaya uygun denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeni ile hükme esas alınan bankacı bilirkişi raporuna göre takipten sonra ve fakat davadan önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip dosyasında yapılan 16/01/2017 tarihindeki 8.373,88 TL tahsilat, davaya konu icra dosyasında talep konusu yapılan alacağın öncelikle faiz ve tebliğlerinden mahsup edildiğinde, 16/01/2017 tarihi itibariyle davacının 6.344,40 TL alacağının bulunduğu ve asıl alacağa yapılan kısmi ödemenin mahsup edildiği 16/01/2017 tarihinden itibaren % 14,16 oranında temerrüd faizi ve bu faize %5 oranında BSMV uygulanması gerektiği, mucceliyetin hesabın katedilmesiyle temerrüdün ise davaya konu takip tarihi itibariyle oluştuğu, kefilin kefalet limitini aşmamak kaydıyla kredi borçlusunun temerrüdünün sonuçlarından(TBK m. 589/2) da sorumlu olduğu, tespit edilen temmerrüt faizi oranının sözleşmeye uygun olup Merkez Bankasına bildirilen oranları aşmadığı, davalı kefil … ‘in dava dışı şirketin kullanmış olduğu kredinin ödenmemesinden dolayı sorumlu olduğu, davalının kefili olduğu kredi ile ilgili olarak kredinin taşıt rehni ile güvence altına alınmış olması nedeniyle İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasında rehnin paraya çevrilmesi nedeniyle takip başlatıldığı bu dosya ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalının sorumluluğunun bulunduğu, bu kapsamda 6.344,40 TL yönünden takibe itirazının haksız ve yersiz olduğu, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasına vaki itirazının — asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa 16/01/2017 tarihinden itibaren % 14,16 oranında faiz ve işleyecek faize % 5 oranında BSMV oranında uygulanmasına, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür oluşturulmamasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın —icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan —harcın alınması gerekli olan 433,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 289,91 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri —, bilirkişi ücreti— olmak üzere toplam — yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan — yargılama masrafına, peşin harç — eklenerek sonuç olarak — davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca —- avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, reddedilen kısım yönünden kesin, kabulüne karar verilen kısım yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.