Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/25 E. 2021/290 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/25 Esas
KARAR NO : 2021/290

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —araç ile bisikletli haldeki müvekkilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkil malul-sakat kaldığını, kazaya ilişkin hazırlık soruşturmasının—dosyası üzerinden yürütüldüğünü, kazaya duraklama yapılmaması gereken yere duruklama yaparak kazaya kusuru ile sebebiyet veren—davalı tarafından yapıldığını, anılan poliçenin kaza tarihi itibariyle sakatlanma ve ölüm tazminatının kişi başına 225.000,00 TL olduğunu, tüm bu nedenlerle sakat kalan-malul olan müvekkil için fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL geçici ve 3.000,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 3.200,00 TL malullük-sakatlık tazminatının davalı yanın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili için dava açılma zorunluluğu doğduğu ve davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, müvekkil — olduğundan davanın yetkisiz ve görevli olmayan mahkemede açıldığını, bu nedenle itirazın kabulüyle dosyanın yetkili ve görevli — gönderilmesini talep ettiklerini, dava konusu talep hakkında ayrıca husumet, zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunduğunu, davacının usule uygun şekilde başvuruda bulunmadığını, dava konusu kaza ile ilgili olarak yeterli bilgi ve belge ile ihbarda bulunulmadığını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, tüm bu nedenlerle yetki itirazının kabulüne, müvekkil şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Celp ve tetkik olunan— arasını kapsayacak şekilde davalı … şirketine sigortalandığı, şahıs başına bedeni zarar tutarının 225.000,00 TL olduğu tespit edildi.
Davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tüm tedavi evrakları toplanmış olup , maluliyetinin tespiti için— alınmasına karar verilmiş olup, —– davacının 16/08/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle ——– yayınlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek —-cetveline göre % 38 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 ay olabileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle davacının ve davalıya —- sürücüsünün kusur oranının tespiti yönünden —- kusur raporu alınmasına karar verilmiş olup, —-tarihli kusur raporunda kazanın —- tarihinde sürücü … idaresindeki—–seyir halinde iken — — çarpması sonucu sürücünün yaralanmasına konu kazanın meydana geldiği, dosyadaki mevcut delilleri ile sürücü ..— — mahaldeki —— yola gereken dikkatini vermediği, — üzerinde ve kendisine ayrılan — kalacak şekilde sürdürmediği, ilerisinde park halinde– — bırakmadığı, dikkatsiz seyri neticesinde —- çarptığı olayda % 100 kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, — kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden — sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine– ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen —ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
—- kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
TBK 49. Maddesinde kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
——-
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de——-kazada,—- uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar —– sorumlu tutulur.
—–görenin,—-sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce —-başvuruda bulunması gerekir.—- başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta —- sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,– Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ——– Raporu, —- iddia ve beyanlar ile tüm dosya —incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 16/08/2012 tarihinde davacı ..—- idaresindeki—– halinde olan —- araca arkadan çarpması sonucu davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde — alınan kusur raporuna göre davacı — park halinde olan kamyonla arasında ——– önlemsizce çarptığı olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, davalıya — sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, davalı … şirketinin—- sigortaladığı — kusuru olmaması nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve poliçe genel şartlarının 1. Maddesi gereğince kusuru olmadığından poliçe kapsamında davacının —– olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava açılırken alınması gerekli 59,30 harcın peşin olarak 31,40 alındığından bakiye eksik alınan 27,90 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —-ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.