Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/231 E. 2021/701 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/231 Esas
KARAR NO : 2021/701

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 16/05/2019 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı —— Müvekkili şirketin ——– taşıma işini yüklendiğini,——— gördüğü tespit edilmiş, söz konusu hasarlı — terk edildiğini, iki — gördüğü tutanakla tespit edildiği gibi davalı —- yazıları ile sabit olduğunu, zarar davalı şirketinde kabulünde bulunduğunu, hasarlı ürünle ilgili tanzim edilen 1.319,83 EURO tutarlı fatura müvekkili şirkete ödenmediğini, yasaltakibe ve davaya konu fatura davalı/borçlu— davalı/borçlu bu güne kadar faturanın içeriğine itiraz etmediği gibi fatura tutarını da ödemediğini, müvekkil Şirket tarafından tanzim edilen faturanın ödenmemesi üzerine davalı/borçlu—- yetki itirazı nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, yetkisizlik kararı üzerine yetkili icra dairesi olan ——icra takibi yapıldığını, davalı/borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine dava şartı niteliğindeki—yapılan toplantıda anlaşma sağlanamadığını, alacak faturaya dayanmakta olup likit ve muayyen yapılan itiraz kötü niyetli olduğu, bu nedenle, davalı/borçlunun itirazının —-olan sebeplerle ve Mahkemeniz tarafından dikkate alınacak başkaca hususlarla, davalı-borçlunun borca ve takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesi, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalı yana yüklenmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili —- duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 03/07/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davaya konu —- teslimi ile sona erdiğini, CMR 32. Maddesi uyarınca kısmi hasar veya gecikmelere ilişkin davaların teslim tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerektiği belirtildiğini, taşımaya —— zamanaşımı süresine tabi olup davacı tarafça —– tarihinde başlamış olup, zamanaşımı defimiz gereğince davanın reddine karar verilmesini, hasara uğradığı iddia olunan emtiaların taşıma işinde müvekkil —olduğu, nitekim emtiaların taşıma işi—-, taşıma sonrasında emtiaların —- ifa edildiği, icra takibi 08.02.2019 tarihinde başlamış olup, zamanaşımı defimiz gereğince davanın reddine karar verilmesini, dosyada hasarın oluş şekli, miktarı ve nev’ine ilişkin —- belge mevcut olmadığı, bu hali —içinde– yüklenen emtianın, sağlam ve hasarsız teslim edildiğinde ispatı davacıya ait olduğunu, —– — olması nedeni ile fiilen taşımaya dahil olmadığından, zararın ispatı ve taşımacının bu zarardan sorumluluğuna karar verilmesi halinde sorumluluğun fiili taşımayı yapan —- olacağını, bu sebeple, davacının —-meydana geldiğini iddia ettiği hasarın yükün taşıyıcının—- ispatlaması koşulu ile, —- meydana gelen hasarın ne şekilde oluştuğunu, miktarını, nevini, taşıyıcının kusur oranını en iyi bilecek kişi ve hasar nedenine dayalı tazminat miktarından sorumlunun alt taşıyıcı olması nedeni ile davacı tarafından ikame olunan davanın fiili taşıyıcı —- taşıma neticesinde hasarlandığını iddia etmiş olmakla birlikte dava talep olunan hasarın miktarını, ——- olmadığını, bu hali ile yükün hasarlandığına yada hangi gerekçe ile hasarlandığı bilinmeden taşımacıya rücu edilemeyeceğini, — taşımaya uygun —- hazırlanmasından doğan zarar nedeni ile kusurun taşımacıya atfedilmesinin mümkün olamayacağını, davacı tarafından hasarın mevcudiyetinin tespiti halinde dahi, taşımaya uygun olmayan mal hazırlığı, —- doğduğu, bu halde davanın reddi talebi asıl olmakla birlikte, aksi halin kabulünde dahi tarafların müterafik kusurlarının tespitini, müvekkil şirket tarafından davacıya— düzenlenmiş, ancak davacı tarafından müvekkilin navlun alacağı ödenmediğini, kabul anlamına gelmemek——-kaydı ile emtiaların hasarlı olduğunun ve — tespit edilmesi durumunda davacı tarafından ödenmeyen navlun bedelinin davaya konu hasar faturasına dayalı alacağından takas mahsup yapılmasını,—, ziya veya gecikmeye dayalı istemlerde talep edilebilecek yıllık faiz — belirlenmiş olup, davacının aşkın taleplerinin reddine, işbu itirazın iptali davasına konu icra takibi hasar faturasına dayalı alacağın tahsili talebine dayandığını, —-sorumlu olacağını, davada talep edilen miktarın bu bedelden fazla olmas: halinde fazla kısmın reddine, davacı tarafından hasarın —— olmayan mal hazırlığı, —– doğduğu, bu halde davanın reddi talebi asıl olmakla birlikte, aksi halin kabulünde dahi tarafların —- şirket tarafından —-, ancak davacı tarafından müvekkilin navlun alacağı ödenmediğini, kabul anlamına gelmemek ihtirazi kaydı ile emtiaların hasarlı olduğunun ve —-sebebiyet verdiğinin tespit edilmesi durumunda davacı tarafından ödenmeyen navlun bedelinin davaya konu hasar faturasına dayalı alacağından takas mahsup yapılmasını, — hasar, ziya veya gecikmeye dayalı istemlerde talep edilebilecek yıllık faiz 965 olarak belirlenmiş olup, davacının ——reddine, işbu itirazın iptali davasına konu icra takibi hasar faturasına dayalı alacağın tahsili talebine dayandığını, CMR md. 23’e göre taşımacı hasarlı emtianın ağırlığının —- karşılığından sorumlu olacağını, davada talep edilen miktarın bu bedelden fazla olmas: halinde fazla kısmın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —– beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ——– yapılan taşıma sözleşmesine istinaden taşınması sırasında hasara uğrayıp uğramadığı, hasarın oluşmasında davacı—— bulunmadığı, talebini zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, navlun ücretinin ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise bu ücretin varsa davacının tazminat alacağından —- mümkün olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,—- varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen———– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada ——– davacı tarafından davalı——- anlaşılmıştır.
Dosyada —- incelendiğinde;—— bulunan —— sırada —— edilmiştir. —gelecek —gerekmektedir.——- tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Dosyada——– tarafından —– düzenlendiği —- olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi —– hükümlerinin uygulama alanı — meydana gelen hasar ziyaiında davalı ——– değerlendirildiği, davacı yanın davalı yandan — talep edebileceği değerlendirildiği, davacı yanın faiz talebinin, Davalı yanın zamanaşımı Def’i talebinin Mahkeme’nin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi —— özetle; Kök rapordan sonra yeni belge ve bilgi sunulmadığından kök rapordaki görüşlerimizde değişiklik olmadığı görüş ve kanaatine varılmak suretiyle değerlendirildiği, 6100 sayılı HM’ nın 266/c.2 ile 6754 sayılı yasanın 3 (3). Maddeleri uyarınca nihai takdir ve hukuki tasvifin mahkemede olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 15/09/2021 tarihli raporunda özetle; yapılan inceleme sonucu davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesine bağlı ticari İlişkinin kurulduğu ve aralarında faturalara dayalı cari hesap oluştuğu, davac—–tasdiklerinin 6102 sayılı TTK 64 ve VUK 182 maddelerine göre usulüne uygun ve yasal süresinde yapılmış olduğu, ticari Defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, Ticari Defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davalı fehine delil vasfı niteliğinin mahkemenizin takdirinde olduğu, davalı—- düzenlemelerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalının —- tuttuğu açılış kapanış beratlarının süresi içerisinde alındığı, 6102 sayılı TTK 64 ve VUK 182 maddelerine göre — Başkanlığına usulüne uygun ve yasal süresinde yapılmış olduğu ve Ticari Defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin HMK 222 mad. Gereğince davalı lehine delil vasfı niteliğinin mahkemenizin takdirinde olduğu, davacının davalıya — ilamsız ödeme emriyle — harca esas değer 7.969,93 TL) asil alacak tutarıyla ilamsız takipte bulunduğu, davacının ticari defter kayıtlarında dava tarihi itibariyle davalının 2.238,88 TL alacaklı olduğu, İcra takip tutarıyla ticari defter kayıtları birbirini teyit etmediği, davacı —- tarihinde davalı hesabına — alacak kaydı yaptığı, yapılan bu alacak kaydıyla davalının 2.238,B8 TL alacaklı hale getirildiği, dava tarihi sonrası— sehven kaydın düzeltilmesi ifadesiyle davalı hesabına 7.389,25 TL borç kaydı yaptığı, yapılan bu borç kaydıyla 2020 sonu itibariyle davalıdan 5.150,37 TL alacaklı hale getirildiği, davalıya, dava dışı —. tarafından dava konusu yapılan icra dosyası ferileri ile birlikte— ödendiği, — yılı ticari defter kayıtlarında yer alan fatura ve ödemeler davacının ticari defter kayıtlarında yer almadığı, — sonu olarak davalının davacıdan — tarihinde davalıya düzenlemiş olduğu ——davalının ticari defter kayıtlarında yer aldığı, Bu kayıtla davalının davacıya — borçlu hale geldiğini, dava tarihi itibariyle dovalının ticari defter kayıtlarında davacıya — olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu — faturanın davacı ve davalının ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davalının davacı adına düzenlemiş olduğu faturalar ve davacının davalıya yaptığı ödemeler davacının ticari defter kayıtlarında yer almadığı,—- raporunda yapılan değerleme ve tespitlerinde; davacı yanın davalı yandan hasar tazminatı olarak 989,B7 Euro talep edebileceği, takdirin tarnamen Mahkemenize ait olmak üzere karar verilmesine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre uygunluğu görüş ve kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi kök raporları ve bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, —sırasında emtiada meydana gelen hasara dayalı alacağa istinaden yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacıya ait emtianın davalı tarafından — taşınması için tarafların anlaştığı, taşıma işleminin dava dışı —– gerçekleştirildiği, taşıma sırasında taşınan —– gördüğü, zarar gören emtianın — olması ve emtianın taşınacağı —–zararın oluşmaması için davacının emtiayı— ifadeleri koyması gerekirken bu tedbirleri almayan davacının zararın meydana gelmesinde % 25 oranında kusurlu olduğu, bu doğrultuda tespitte bulunan bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve bilimsel verilere uygun olması nedeniyle hükme esas alınması gerektiği, bu kapsamda davacının hasar nedeniyle —-kendi kusuruna denk gelen kısmı indirildikten % 75’ine denk gelen — taşıyıcı olan davalıdan talep edebileceği, davalı tarafından takas mahsup define konu edilen taşımanın gerçekleştiğinin dosya kapsamında sabit olduğu, davalı tarafından taşıma bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği, bu kapsamda taşıma bedeli olan 700,00 EURO’nun davacının talep edebileceği tazminat miktarı olan —mahsubuna karar vermek gerektiği, davalı tarafından zaman aşımı defi dermeyan edilmiş ise de hasar bedeline ilişkin faturanın davalıya 07/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve hasar talebinin geri çevrildiğine ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmaması nedeniyle CMR Konvansiyonunun 32. Maddesi uyarınca zamanaşımının gerçekleşmediği,—- yapılan takibin haklı olduğu, CMR konvansiyonunun 27. Maddesi uyarınca davacının takip tarihinden itibaren %5 faiz talep edebileceği ancak takipte —— mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması istendiğinden ve talepte başka bir şeye karar verilemeyeceğinden yıllık % 5 faizi geçmemek kaydıyla——- mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına karar vermek gerektiği, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin ve reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiği, takas mahsup defi nedeniyle reddine karar verilen kısım yönünden davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmemek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının davalının navlun alacağı olan ——– alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 5 faizi geçmemek kaydıyla –uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
3-İcra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 204,89 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 136,11 TL’nin mahsubu ile bakiye 68,78 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 142,45 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 1.486,85 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 1.090,05 TL ile peşin harç olarak yatırılan 136,11 TL olmak üzere toplam 1.226,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 700,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 186,81 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca—- arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin haklılık durumuna göre hesaplanan 967,73 TL’sinin davalıdan, 352,27 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
12-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, ihbar olunanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.