Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 E. 2020/579 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/200 Esas
KARAR NO : 2020/579
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine —–sayılı dosyasından faturaya dayalı alacağa dayanarak takip başlatıldığını, borçlu şirketin hiçbir gerekçe göstermeksizin haksız ve mesnetsiz olarak işbu icra dosyasına itiraz ettiğini, davalı şirketin borca itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve borca haksız olarak itiraz etmiş olması ve müvekkil şirketin alacağının likit olması nedeniyle; borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: tüm alacak kalemleri bakımından zamanşımı itirazı olduğunu, taraflarına verilen böyle bir hizmetin olmadığını, davacıın hizmeti verdiğini ispat etmek zorunda olduğunu, ilgili iş yeri hisseleri müvekkil tarafından devir alınmış olduğunu taraflarına devir anında böyle bir boçtan bahsedilmediğini, bu sebeple ya hizmetin alınmadığını ya da borçun önceki hissedarlar tarafından ödendiğini, özellikle takip talebinde ki faiz oranı ve işlemiş faize itiraaz ettiklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde ——- davalı tarafın elektrik enerjisi kullanımına ilişkin faturaları ödeyip ödemediği, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davaya konu hizmetin sunulup sunulmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde, davacı tarafça davalıya elektrik enerjisi hizmeti verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan — Sözleşmesi’nin —- tarihi itibari ile başladığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi —- tarihli raporunda özetle; davalı şirketin davacı kurum nezdindeki dava konusu — elektrik aboneliğinin, dava dosyasına bir suretinin sunulduğunu ve taraflar arasında imzalanmış olan ——- tarihi itibari ile başladığını, davacının takip talebinde bulunduğu faturaların dönemlerinin, davalının abonelik dönemi içerisinde olan elektrik tüketim faturaları olduğunu,—– içerisinde sözleşme gereği ——– bedelin olduğunu, davalının davacıdan en son —- tarihine kadar elektrik enerjisi kullandığını ve davacı tarafça, davalının tüketmiş olduğu elektrik enerjisi ve davalının —– uyumlu olarak dava konusu faturaların düzenlenmiş olduğunu, dolayısıyla davacı tarafça davalıya elektrik enerjisi hizmeti verildiğini ve davalı adına davacı tarafından kesilen dava konusu faturalar nedeni ile davalının sorumluluğunun bulunduğunu, davacının davalı aleyhinde —- dosyası ile başlatmış olduğu İcra Takibinin yerinde olduğunu ve davalı tarafından icra takibine yapılmış olan itirazın haksız olduğunu, davacının dava konusu ettiği her bir faturanın son ödeme tarihinden itibaren, —- tarihine kadar olan gecikme faizi ve gecikme faizi—- hesaplandığını,—- olarak belirlenmiş olduğunu, dolayısıyla yıllık —- olduğundan, takip tarihinde de geçerli olan oranın—olduğunu, davacının dava konusu ettiği ve davalı aleyhinde —-dosyası ile İcra Takibinde bulunduğu üç adet faturanın her birinin son ödeme tarihlerinden itibaren, İcra Takip tarihi olan — tarihine kadar olan——– olarak davalılardan alacağının toplam —- olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller,—- fatura, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında —- bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davacının davalıya elektrik enerjisi sağlamayı, davalının da enerji bedelini ödemeyi taahhüt ettiği, davacı tarafça — tarihli ve —– tarihli ve —- bedelli faturaların kesildiği ve bu faturaların ödenmediği iddiasıyla icra takibi yapıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, —— tarihli faturanın davalının ba bildiriminde yer aldığı, davalı tarafça zamanaşımı defi dermeyan edilmiş ise de talebin sözleşmeye dayandığı ve 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu bu nedenle davalının zamanaşımı defiinin yerinde olmadığı, dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacının —-tarihli faturadan dolayı — fatura bedeli,— işlemiş gecikme faizi, — işlemiş gecikme faizi — tarihli faturadan dolayı— fatura bedeli, — işlemiş gecikme faizi ve — işlemiş gecikme faizi — tarihli faturadan dolayı — fatura bedeli,– işlemiş gecikme faizi ve —-işlemiş gecikme faizi — talep edebileceği, davacının takip talebinde işlemiş gecikme faizinin —–ilişkin talebi bulunmadığından bilirkişi raporunda hesaplanan bu kalemin davacı tarafça talep edilemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H.Ü.K.Ü.M: Gerekçesi Bilahare Açıklanacağı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—-dosyasına vaki itirazının —- faturasından dolayı — asıl alacak,— işlemiş geçikmiş faiz alacağı; — elektrik faturasından dolayı — asıl alacak, —- işlemiş gecikme faiz alacağı; — nolu elektrik faturasından dolayı —asıl alacak, — işlemiş gecikme faiz alacağı olmak üzere toplam —– bakımından İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren %24 oranında akdi faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan —-icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.696,84 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 682,63 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.014,21 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.921,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmelerine katılmaması nedeniyle 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11. Fıkrası uyarınca davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan ve 700,00 TL bilirkişi ücreti, 183,65 TL posta ve tebligat gideri, 44,40 TL başvuru harcı ve 682,63 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.610,68 TL’nin 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11. Fıkrası uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11, 13 ve 14. Fıkraları uyarınca suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020