Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/191 E. 2019/1280 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/191 Esas
KARAR NO: 2019/1280
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/10/2018
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
DAVA :Davacı vekili Mahkemeye sunduğu –havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;- tarihinde saat – sularında davacı – sevk ve idaresindeki – plakalı aracı ile, – takiben — istikametine sol şeritte seyir halinde iken, — ait – sevk ve idaresinde, orta şeritte seyir halinde bulunan– plakalı askeri aracın sağ şeride doğru manevra yapmak suretiyle geçiş yapacakken ani manevra ile yeniden orta şeride geçerek aracının sol arka kasa kısmı ile davalı – sevk ve idaresinde bulunan — plakalı orta şeritte seyrine devam eden araç ile önce sağ ayna kısmını önündeki araç ile, sonra arka kasa kısmı ile sol şeritte seyir halindeki araç ile çarpıştığını, orta şeritteki aracın sol şeride ani manevrası sonucu müvekkilinin aracı ile — ait olan,—sevk ve idaresindeki — plakalı aracın ön tampon ve ön kaput kısımlarının çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait — plakalı aracın önemli derecede hasarlandığını, onarımının sigorta şirketince yapılmadığını, müvekkilinin bugüne kadar aracı kullanamamaktan kaynaklı zararı oluştuğunu, zararın tazmini için davalılara yapılan başvuru üzerine cüzi bir ödeme yapıldığını, kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağında da sürücü — sevk ve idaresindeki – plakalı askeri aracın 2918 s. KTK’nun 56/1-a -şerit izleme ve değiştirme- maddesini ihlali ile – plakalı araca göre asli kusurlu olduğunun, sürücü – 2918 s. KTK’nun 46/2-c -trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirme- maddesini ihlalden müvekkiline ait- – plakalı araca göre asli kusurlu olduğunun, sürücü – 2918 s. KTK’nun 56/1-c -yakın takip- maddesini ihlalden müvekkiline ait – plakalı araca göre asli kusurlu olduğunun, müvekkilinin ise hiçbir kusurun bulunmadığının tespit edildiğini ileri sürerek, müvekkiline ait – plakalı araçta meydana gelen ve karşılanmayan –TL hasar bedeli, —TL ikame araç bedeli, —TL değer kaybı bedeli, –TL çekici bedeli maddi tazminatın — kaza tarihten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan -sigorta şirketi poliçede belirlenen sorumlulukları ile sınırlı olmak ve ikame araç bedelinden sadece şahıslar sorumlu olmak üzere- tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu – havale tarihli ıslah dilekçesi ile; hasar bedeli tazminatının – TL’ ye, ikame araç bedeli tazminatının – TL’ ye yükseltilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili — tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı-. vekili Mahkemeye sunduğu – havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; – plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine – poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya bakmakla yetkili mahkemenin davalının işlem merkezinin bulunduğu İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu savunarak mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş, davacının başvurusu üzerine -8 tarihinde –TL araç hasar bedelinin davacıya ödendiğini, davacının zararının karşılandığını, davacının değer kaybına ilişkin taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, aracın kilometresinin yüksek olması nedeniyle dava konusu kaza sebebiyle değer kaybı zararının bulunmadığını, davacıya ait aracın tam hasara uğrayıp uğramadığının araştırılması, hasarın meydana geldiği tarihteki piyasa değerinin bilirkişilerce tespit edilmesi ve araç piyasa değerinden hasarlı araç değerinin düşürülmesi gerektiğini, poliçe limitinin -TL olduğunu, sigortalının kusurunun ve zararın ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı -. vekili Mahkemeye sunduğu – havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul asliye ticaret mahkemesi gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü bulunduğundan, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, dosya kapsamında alınan ekspertiz raporunda sigortalı aracın mağdur araç üzerinde herhangi bir kusuru bulunmadığının tespit edildiğini, değer kaybına uğradığı iddia edilen aracın hasar gören kısımlarının hasar boyutları ve niteliklerine göre onarım yöntemi belirlenmiş olup aracın değer kaybına konu herhangi bir parça ve aksamının bulunmadığını, boya işlemsiz ve mini onarımla giderilebilen basit kaporta, plastik tampon, plastik çamurluk ve diğer plastik parça onarımları, jant, lastik ve mekanik tüm parçalar, elektrik, elektronik, tüm hava yastıkları ile radyo/Cd/navigasyon cihazları, cam, kilit, ve döşeme aksamlarındaki hasarların değer kaybı kapsamı dışında olduğunu, müvekkili şirketin ikame araç, değer kaybı, hasar bedeli ve çekici bedeli bakımından hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı — vekili Mahkemeye sunduğu – havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağında müvekkiline haksız bir şekilde atfedilen kusuru kabul etmediklerini, müvekkiline ait – plakalı aracın – plakalı araca göre KTK’nun 56/1-c maddesini -yakın takip- ihlalden kusurlu olduğunun belirtiltildiğini, orta şeritten sağ şeride geçmiş olan araç ile orta şeritte seyreden araç arasında yani, iki farklı şeritte olan araç arasında yakın takip mesafesi kuralı uygulanamayacağını, müvekkilinin yakın takip mesafesini ihlal etmesi ve kusur atfedilmesinin ve müvekkili kusuru olmaksızın kazaya karıştığından bir sorumluluk yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zarar görenin kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, oto mecburi mali mesuliyet ekspertiz raporunda davacının %50, müvekkilinin %50 tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkiline ait-plakalı aracın -. nezdinde karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, -. tarafından davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin olarak – tarihinde –TL ödeme yapıldığını, zararının karşılandığını, aracın değer kaybına konu herhangi bir parça ve aksamının bulunmadığını, – gibi yüksek kilometredeki bir araçta değer kaybının oluşmayacağını, kazaya karışan araçların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, aracın geç tamirinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, tazminat talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dosya kapsamında ikame araç kullanıldığına dair ve aracın çekici ile götürüldüğüne ilişkin belge, makbuz herhangi bir delil bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına -TL olduğunu, davaya konu trafik kazasında müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve mağdur araçta meydana gelen zarar tutarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili sigorta şirketine işbu dava konusu taleplerin tazmini için başvuru yapılmadan mahkeme nezdinde haksız dava ikame edildiği ve dolayısıyla müvekkili şirketin temerrüde düşmüş bulunmadığından faiz talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı— ya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Davalılar hüküm duruşmasına katılmamıştır.
-Asliye Ticaret Mahkemesi – Esas sayılı dosyasında – tarihinde yetkisizlik kararı vermesi üzerine dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur durumu, davacı aracının kaza nedeniyle değer kaybına uğrayıp uğramadığı, hasar nedeniyle tazminat alacağı ile ikame araç bedeli tazminatı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, değer kaybı/hasar bedeli ve ikame araç bedeli tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan — tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; – sevk ve idaresindeki – plakalı araç, – sevk ve idaresindeki – plakalı araç, – sevk ve idaresindeki – plakalı araç ve —- sevk ve idaresindeki – plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan – tarihinde -. tarafından tanzim edilen – incelendiğinde; poliçenin – tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının- sigortalanan aracın — marka ve – plakalı olduğu, poliçe limitinin ise -TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan – tarihinde – tarafından tanzim edilen- incelendiğinde; poliçenin – tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının – sigortalanan aracın askeri araç olduğu, poliçe limitinin ise – TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan – tarihinde -. tarafından tanzim edilen – incelendiğinde; poliçenin – tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının – sigortalanan aracın – plakalı araç olduğu, poliçe limitinin ise – TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan araçların tescil bilgileri incelendiğinde; – Plakalı aracın – adına kayıtlı olduğu, — Plakalı aracın — adına kayıtlı olduğu, — plakalı aracın ise – adına kayıtlı olduğu, – plakalı askeri aracın — kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı -. Tarafından dosyaya sunulan – tarihli — incelendiğinde; -. tarafından – hesabına – TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi – havale tarihli raporunda özetle; Davacı aracındaki hasar onarım bedeli — TL, ikame araç bedeli – TL, değer kaybının ise – TL olduğu, davalı – tarafından – poliçeli — sayılı askeri kamyonun sürücüsü – olayda % 65 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi hasar bedelinin % 65′ i olan – TL’ den, değer kaybının % 65′ i olan – TL’ den sorumlu olduğu, davalı -. tarafından ZMMS poliçeli – plaka sayılı otonun sürücüsü davalı – olayda % 35 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi ve davalı sürücü bu tutarın % 35′ i olan – TL’ den, değer kaybının % 35′ i olan – TL den sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından – TL ödenmiş olması halinde davalı -. nin ve diğer davalı— bu konuda her hangi bir sorumluluğunun kalmadığını, araç ikame bedeli zararı olan – TL’ nin % 65 olan 1- TL’ den — plaka sayılı askeri kamyonun işleteni, % 35′ i olan- TL’ den – plaka sayılı aracın işleteni ile sürücüsü — sorumlu olacağını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na,– Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve — tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan — tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(—
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar – tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir—-
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
—-Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyaları, Ekspertiz Raporları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Kayıtları, ödeme dekontu, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; — tarihinde dava dışı sürücü – sevk ve idaresindeki — plakalı araç, dava dışı—sevk ve idaresindeki- plakalı araç, dava dışı— sevk ve idaresindeki – plakalı askeri araç ile davacının sevk ve idaresindeki — plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının aracında hasara neden olan kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü- % 50, dava dışı sürücü — % 50 oranında kusurlu oldukları, her ne kadar dava dışı sürücü — öndeki araca çarpması suretiyle kusuru bulunsada davacı aracında meydana gelen hasara etkisi bulunmadığından davacının aracında meydana gelen hasar yönünden kusurunun bulunmadığı, davada trafik– poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle—- tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultudu hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişisi raporuna göre kaza tarihi itibarıyla davacı aracının- km üzerinde yol yapmış olması nedeniyle – tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar uyarınca değer kaybı zararının bulunmadığı, buna karşın – TL hasar bedeli zararının bulunduğu, bu zararın -TL’ sinin- tarafından, – TL’ sinin – tarafından ödendiği nazara alındığında bakiye hasar bedeli tazminatının- TL olduğu, çekici bedeli talebi ile ilgili olarak ise dosyaya herhangi bir fatura ve ödeme belgesi sunulmadığından bu talebin yerinde olmadığı, — plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde —ı ile sigortalayan davalı —- plakalı askeri aracı kaza tarihini kapsar şekilde —- Sigortası ile sigortalayan davalı — davacı tarafın zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre, davalı işleten/malik davalı— ise davacı tarafın hasar bedeline ilişkin zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, ikame araç bedeline ilişkin zarardan ise davalı — işleten olarak sorumlu olduğu, davacı aracında meydana gelen zarara- plakalı araç sürücüsü — eyleminin etkisi olmaması nedeniyle davalı- maliki olduğu aracın sigorta şirketi — hasar bedeli ve ikame araç bedeline ilişkin tazminattan sorumlu olmadığı, davalı — adına kayıtlı- plakalı aracın ruhsat kaydında hususi araç olması- plakalı aracın ise askeri araç olması nedeniyle davaya konu tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı işleten — yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, davalı — şirketi yönünden ise dosya kapsamı itibari ile her ne kadar başvuru tarihi belirgin olmasa da davalı sigorta şirketince yapılan ödeme tarihi olan – tarihinde temerrütün oluştuğu, davalı -. Yönünden ise dosya kapsamı itibarı ile başvuru tarihi belirgin olmadığından dava tarihi itibarı ile temerüdün gerçekleştiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın çekici bedeli ve değer kaybı tazminatı yönünden reddine, davanın davalılar – ve – yönünden reddine, davalılar —- açılan hasar bedeli tazminatı davasının kabulüne, davalı — açılan ikame araç bedeli tazminatı davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davalılar — yönelik olarak açılan davanın REDDİNE; davalılar—– yönelik olarak açılan değer kaybı ve çekici bedeli tazminatı davasının REDDİNE, hasar bedeli ve ikame araç bedeli tazminatı davasının KABULÜNE,
2-Hasar bedeli tazminatı 5.249,00 TL’ nin davalı —yönünden kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı—yönünden —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı —- yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketlerinin sorumlu oldukları miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olan davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-İkame araç bedeli tazminatı- TL’ nin kaza tarihi olan – tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın ıslah harcı 118,67 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 495,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 340,61 TL karar ve ilam harcının -davalı sigorta şirketleri N—- sorumlulukları 246,64 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 35,90 TL, ıslah harcı 118,67 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 485,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 1.339,57 TL yargılama masrafının -davalı sigorta şirketleri — sorumlulukları 969,98 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı—- tarafından yapılan yargılama masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Hasar bedeli ve ikame araç bedeli tazminatı davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı -. yargılama sırasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı — ye verilmesine,
9-Değer kaybı ve çekici bedeli tazminatı davası yönünden davalılar ——yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 150,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılar —–e verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı —– iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2019