Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/186 E. 2021/648 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/186 Esas
KARAR NO: 2021/648
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/04/2019
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —- imzalandığını, —- borcun ödenmediğini, hesabın kat edildiğini, borcun muaccel hale geldiğini, İhtarname keşide edildiğini, temerrüde düşürüldüğünü, takibe geçildiğini, ancak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın kötü niyetli olup iptali gerektiğini, arabuluculuk aşamasından sonuç alınamadığını iddia ederek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı bankanın——kullanmış olduğu ve diğer davalıların kefil olduğu genel kredi sözleşmesine istinaden, mevcut kredi borcunun ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, —- sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı banka tarafından davalılar hakkında kullandırılan kredilerden kaynaklı toplam —— icra takibi yapıldığı, alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe itirazı nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dosya ve davacı bankaya ait tüm yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler ile bilgisayar kayıtları üzerinde bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun , gerekçeli ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılan incelemede, bilirkişi kök raporunda davacı banka ile dava dışı asıl borçlu — tarihli—- sözleşmesi imzalandığı, diğer davalının ise kefil olarak iş bu sözleşmeyi imzaladıkları, davalı kefil —- sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket ortağı olduğu bu nedenle eş rızasının aranmasına gerek duyulmadığı, davacı bankanın davalı asıl borçluya —- nolu ihtarnamenin keşide edildiğinin, davalıların temerrütünün gerçekleştiği ve davacı bankanın tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla—-oranında temerrüt faizi ve —edebileceği, davacı bankanın gayrinakit kredi alacağı yönünden çek seri numaralarının sunulması halinde —-depo talebinde bulunabileceği rapor edilmiştir.
Davacı banka tarafından çek depo bedeline konu çeklere ilişkin çek numaraları bildirilmiş olup bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli ek raporunda özetle, taraflar arasında imzalanan sözleşmede bankanın kendilerinin vadesi gelmiş olsun olmasın, diğer kredilerinin de tamamını veya bir kısmını kapayarak, —- kredilerin ise depo edilmesini talep ederek yasal takibe geçmeye yetkili olduğunu peşinen kabul ve beyan ederler— olduğu, anılan madde hükmü gereğince davacı bankanın gayri nakit kredi alacağı yönünden davalı asıl borçlu ve müteselsil kefillerden —-depo talebinde bulunabileceği yönünden rapor tanzim edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile davalı asıl borçlu —- kullanmış olduğu ve diğer davalıların kefil olduğu kredi nedeniyle, davacı bankanın davalılardan —- alacaklı olduğu, davalılara sunulan çek karnesi nedeniyle davacı bankanın yasal sorumluluk bedelleri nedeniyle —- çek depo talebinde bulunabileceği, asıl alacağa uygulanan faiz oranı kredi sözleşmesine uygun olduğu, davalıların kat ihtarıyla temerrütünün gerçekleştiği, yapılan bilirkişi inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda, kredi borcunun ödenmediğinin sabit olduğu, davalının itiraza konu icra takiplerine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile
2-Davalıların—-sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile— takip tarihinden itibaren yıllık—–çek depo bedeline yönelik itirazın iptaline,
5-Kabulüne karar verilen asıl alacağın— oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 6.289,91-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 113,50-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.176,41-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 12.697,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 113,50-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 157,90TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan; 1.950,00-TL Bilirkişi ücreti, 432,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.382,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.379,48-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
10- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021