Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/176 E. 2020/503 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/176 Esas
KARAR NO : 2020/503

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından davalı yana hizmet verildiğini ve akabinde 2 adet fatura düzenlendiğini, davalı yan tarafından fatura borcunun ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, sonuç olarak alacağın % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olan ve —— tarihinde düzenlenen faturaların, davalı yanın muhasebe kayıtlarında mevcut olmadığını, davacı yanın, davalı için yaptığı işin bedeli tek taraflı olarak arttığını ve karşılıklı mutabakata borçlu göstermeye çalıştığını, davacı yanın hiçbir ——————— taşamayan ve davalı yanı temsil yetkisi olmayan kişi ile yaptığı e posta yazışmalarını delil olarak sunduğunu, hatta bu yazışmalarda kendi kafasına göre ücret arttırdığını, kendisinin almış olduğu ödemeleri de belirttiği, davacı yanın kendi ücretini kafasına göre arttırmakla kalmadığını ve kiralanan ekipmanların ücretini de yüksek göstererek haksız çıkar sağladığını, davalı yan tarafından yapılan araştırmada aynı ekipmanları neredeyse yarı fiyatına kiralama imkanının olduğunun tespit edildiğini, davacı yanın bu ekipmanları daha yüksek fiyattan göstererek ödemenin bir kısmının kendi hesabına yapılmasını sağladığını, davalı yana ait defter ve faturalar incelendiğinde davacı yan tarafından iddia edildiği gibi bir alacağının olmadığının görüleceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı tarafından davalı borçlu aleyhine faturaya dayalı toplam 30.625,00 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takip yapıldığı, takip dayanağının 2 adet serbest meslek makbuzu olduğu görülmüş olup davalı borçlunun takibe süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının vergi dairesinden yıllık gelir vergisi beyannamesi celp edilmiş olup, davacının serbest meslek kazançlarına ilişkin bildirimde bulunduğu, takip konusu serbest meslek makbuzlarının da vergi dairesine bildirildiği ve vergi dairesince verilen müzekkerede defter türünün serbest meslek olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanıkları …——programının yönetmeni olduğunu, davacı ile 13 bölüm beraber çalıştıklarını, davacı …’ın bu programda görüntü yönetmenliğini yaptığını ve kiralamak suretiyle kamera temini ettiğini beyan etmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukukî işlemin veya fiîlin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, vergi dairesi kayıtları, tanık beyanları, icra dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda; davacının görüntü yönetmenliği işi ile uğraştığı ve davalı şirket ile yaptığı hizmet sözleşmesi gereğince serbest meslek makbuzu düzenlendiği, dosyada davacının tacir olduğuna dair her hangi bir bilginin de yer almadığı, davacının tacir olmadığı, vergi dairesinden celp edilen yıllık gelir vergisi beyannamesine göre de serbest meslek kazançlarına ilişkin bildirimde bulunduğu, davacının serbest meslek erbabı olduğu, (İstanbul BAM ———-), davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun ——- Karar), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 6102 sayılı Ticaret Kanunun 5/3. Maddesinde 26/6/2012 tarihinde yapılan değişiklik ile Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisine dönüştüğü, görevin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine(HMK m.2) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ——- gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.