Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/175 E. 2019/1020 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1224 Esas
KARAR NO: 2019/962
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/10/2018
KARAR TARİHİ: 15/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile ——– bulunan konut inşaatlarında gereksinim duyulan——— tesisinde üretilmesinin ——–ait transmikserler ile taşınması, mobil pompa ile pompalanması işi için anlaşmaya vardıklarını, söz konusu anlaşma sonrasında davalı şirkete tahsilat makbuzunda belirtilen çeklerin cirolanmak suretiyle teslim edildiğini, yapılan ödemeler sonrasında taraflar arasında sözleşme doğrultusunda ilişki devam ederken piyasada davalı şirketin battığı ve taahhütlerini yerine getiremediği bilgisinin alındığı ve müvekkili şirkette dahil olmak üzere pek çok şirkete bu şirket hakkında ihtiyati hacizler nedeniyle 89/1 haciz ihbarnamelerinin gelmeye başladığını ve davalı şirket tarafından da beton sevkiyatı işinin durdurulduğunu ve taahhütlerin artık yerine getirilemeyeceğinin yazılı olarak şirkete bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalının cari hesaplarda ——— TL tutarında borçlu olduğu ve söz konusu işlerin başka şirketlerle anlaşmalar yapılarak devam ettirilmesi nedeniyle başkaca zararların oluşacağı gözetilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı şirkete ciro edilmek suretiyle teslim edildiğini——- Şubesinin—- keşide tarihli—- seri numaralı ———TL tutarlı çeki iade etmesi istenmişse de davalı şirket tarafından söz konusu çekin ———Şubesinde bankaya tahsil edilmesi amacıyla teslim edilmiş olduğunun istihbar olunduğunu, söz konusu çekin halen ———- şubesinde takasta bulunduğunu ve vadesi geldiğinde tahsil edileceğini ve müvekkili şirketin bu durumdan dolayı zarar göreceğinin açık olduğunu, bu itibarla davacı şirketin davalı şirkete davaya konu ——- TL tutarlı çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine sözleşme konusu beton işinin tamamı yapılmadığı halde ve artık faaliyet göstermeyen şirketin bu işi tekrar yapması mümkün olmadığından müvekkili şirkete iade edilmeyen ve halen davalı şirket elinde bulunan – Şubesinin —— keşide tarihli —– TL çekin hükümsüzlüğüne yargılama süresince davaya konu çekin bankaya ibrazı halinde karşılıksız yazdırılmasının veya icra takiben konu edilmesinin veya ödenmesinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı ittihazına karar verilmesini söz konusu sözleşme hükümlerinin ihlali nedeniyle cari hesap kayıtlarında halen davalı şirketten ——— borçlu olmadğının tespitine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasında düzenlenen hazır beton alımına ilişkin sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya verilen——- bedelli ———-şubesine ait çek nedeniyle davalının edimini yerine getirmediği iddiası ile davacının bu çek bedeli üzerinden ——— TL borçlu olmadığının tespitini isteyip isteyemeceği hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, dava konusu bir adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyaya sunulan hazır beton sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; tarafların davacı ve davalı taraflar olduğu, sözleşmenin konusunun davacı tarafından inşa edilecek olan konut inşaatına gereksinim duyulan betonların——— üretilmesi, davalıya ait —— ile taşınması ve mobil pompa ile pompalanma işi olduğu, sözleşme bedelinin ——– olduğu ve tarafların kaşe ve imzalarını içerdiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan tahsilat makbuzlarının incelenmesinde davacıya – adet ——— TL bedelli ve 1 adet davaya konu —- TL bedelli çekler verildiği anlaşılmıştır.
——– tarihli cevabi yazısında dava konusu çekin —- tarihinde ——- tarafından elektronik takas ortamında ibraz edildiğini ve çek tutarının ödendiğini beyan etmiş, davacı vekili ——— tarihli duruşmada çek bedelinin ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir.
——– cevaben ilgili çekin davalı ——–tarafından kullanılan krediler nedeniyle bankadaki kredi borçlarına mahsup edilmek üzere bankaya ciro ile teslim edildiğini, çekin yetkili hamili olduğu yönünde cevap vermiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan davalı şirket kaşe ve imzasının olduğu ve … isimli şahsın adının olduğu ———– tarihli belgenin incelenmesinde içeriğinde ” Sizinle yapmış olduğumuz sözleşmeye istinaden —— tutarında alınan———– firmasına ait çeklere karşı ——— bölgesindeki inşaatın betonunu dökemiyorum, çeki iade edemiyorum” açıklamasının bulunduğu, ———-celp edilen davalı şirket kayıtlarının incelenmesinde adı geçen belgede ismi bulunan …’ın şirket ortağı ve münferiden şirket yetkilisi olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, çek suretleri, çek tahsilat makbuzu, tutanak, sözleşme, banka kayıtları, isticvap, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/senet borçlusu/Keşideci tarafından keşide edilen kambiyo senedinin davalı/senet alacaklısı/Hamil tarafından iktisap edildiği, menfi tespit davasının icra takibinden önce açıldığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan ——- tarihli davalı şirketin kaşe ve imzasını içeren belgedeki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespiti için davalı şirket yetkilisi …’ın isticvabına karar verildiği, buna karşın davalının kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin isticvap duruşmasına katılmadığı, bu nedenle belge içerindeki imzanın, davalıya ait olduğunun ikrar edilmiş sayıldığı, kaldı ki davalı tarafın davaya konu çekin başka bir hukuki ilişki için verildiğini ya da kararlaştırılan işin ifa edildiğini iddia ve ispat etmediği, yargılamanın devamı esnasında davaya konu çekin —– tarihinde ödendiği, bunun üzerine davacı tarafın davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep ettiği, davalının çekleri ciro ederek kullanmış olması nedeniyle çeklerin bedeli miktarınca menfaat temin ettiği, bu nedenle çek bedelinden talep edilen ——— TL’nin davacı tarafından istirdatı şartlarının oluştuğu, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile; —- TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 1041,65 TL harcın alınması gerekli olan 4.166,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.124,93 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.041,65 TL, posta ve tebligat gideri 120,90 TL, olmak üzere toplam 1.162,55 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 7.059,472 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2019