Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/165 E. 2020/611 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/165 Esas
KARAR NO : 2020/611

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ——– ———adresinde kira sözleşmesi yaptıkları malik dava dışı —– kiralamış olduğu dükkan ve yanındaki açık alanda ————– ile uğraştığını, belirtilen yerde uzun yıllar edindiği ——— ticari faaliyet yürütmekte iken belediye ve zabıta tarafından mezkur alanda oluşan yeni imar durumu nedeniyle kamu yararına yol yapılacağının müvekkiline şifahi olarak bildirildiğini, yazılı bir tebligat yapılarak süre verilmediğini, şifahi bildirim sonucunda müvekkilinin kendisine başka kiralayacak bir dükkan arama hazırlığına giriştiğini ve dükkan içinde bulunan davaya konu ürünleri şirketin nakliye işlemleri tamamlanana kadar bekletilmek üzere dış alana taşıdığını ancak davalı şirketin iş makinesi ile gelerek, hiçbir bildirim, ihbar ve uyarı yapmadan 22/05/2018 tarihli ekli tutanak ve fotoğraflar ile sabit olan ——, mala zarar vererek, ——–yapılacağı alana —- olarak kullandığını, üzerine —— koyduğunu ve müvekkiline zarar verdiğini, davalının bu faaliyetleri nedeni ile müvekkilinin uğradığı zarara ilişkin olarak şimdilik 15.000,00 TL tazminat bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, ———————– ait bina için riskli yapı raporu tanzim ettiğini, raporun prosedüre uygun olarak kesinleştiğini, söz konusu ———- ardından taşınmaz sakinlerinin binayı tahliye ettiğini, ardında ruhsat alınarak apartmanın inşaatına başlanabilmesi için aynı —— taşınmazların ————- kesildiğini, ——- — yapının tamamen tahliyesinin sağlanmasına —— taşınmazda kiracı olarak bulunan davacıya yapının yıkılacağı, aynı ——üzerinde yapılacak olan bir çalışmanın kendisi için tehlikeli olacağı defalarca bildirilmesine rağmen, davacının belediyenin, müvekkilinin ve mal sahibinin bildirim ve talimatlarına uymayarak taşınmazı tahliye etmediğini, söz konusu taşınmazın —– imar yolunu işgal etmesi sebebiyle yıkıldığını, dava konusu yapılan taşların davacının — işi yaptığı sırada arta kalan kırık ve değersiz taş parçaları olduğunu, davacının bunları toplayıp atmak zahmetine girmeden varsa sahibinden herhangi bir izin almadan adeta arsaya saçtığını, bunların ticari değeri kalmayan ——- olduğunu, müvekkilinin inşaatın geç başlaması nedeni ile zarara uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklı zararın tazminine ilişkin alacak davasıdır.
Celp ve tetkik olunan Kartal —– Noterliğince düzenlenen —- tarihli düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin incelenmesinde arsa sahibinin davacının kiracısı olarak bulunduğu taşınmazın da sahibi olan——- ile yüklenicisinin davalı ——– şirketi olduğu, sözleşmeye konu yerin ———- bulunan taşınmaz olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan—————-parsel sayılı taşınmaza cepesi bulunan ————– göre yolun açılacağı ve imar yolunda bulunan işgallerinin kaldırılması gerektiğinin tebliğ edildiği, ancak imar yolundaki kaldırılmadığının tespit edildiği, işgallerin kaldırılması için tahliye ve yıkım programına alınmasının bildirildiği görülmüştür.
——— tarihli belgede,————-parsel sayılı taşınmaz üzerinde işgallerin olduğunun tespit edildiği, işgallerin 7 gün içerisinde kaldırılması gerektiğinin, kaldırılmadığı taktirde tarafımızca kaldırılacaktır şeklinde ihtarat yapıldığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan ——–hitaben düzenlenen ———- numaralı adreste ve mülkiyeti——–ait bina için düzenlenen rapor 6306 sayılı —–altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun kapsamında değerlendirilmek üzere —– iletildiği, —–tutanağına göre binanın olası bir kuvvette yer hareketinde ———- depremi istemlerini karşılamadığından riskli yapı olduğu ve ayni ve şahsi hak sahiplerine 7201 sayılı tebligat kanununa göre tebligat yapılmasının ve ilgililere tebligat yapıldığına dair tebligat alındılarının da eklenmek suretiyle gönderilmesinin istenildiği görülmüştür.
———verilen müzekkere cevabında dava dışı arsa sahibi —— —- kapsamında olduğunu ve yıkım işlemine ilişkin yapılan tebligat parçasının gönderildiği görülmüştür.
——————– gönderilen ilişki kesme belgesinde mülkiyeti—- davacının kiracısı olduğu———– nolu bölümlere ilişkin ilgili yerle ilgili —- düzenleneceğinden elektrik bağlantısının kesilmesiyle ilgili işlemlerin yapılarak ilişki kesme belgesinin düzenlenmesinin istenildiği görülmüştür.
———–zabıta müdürlüğünce——hitaben yazılan işgaliye işlemlerine ilişkin 22/05/2018 tarihli yazıda ” ilgili yazı gereği——– taşınmaza cephe durumda imar yolu üzerinden bulunan işgaller kaldırılmış ” şeklinde bilgi verildiği ve yazı ekinde davacının kiracı olarak bulunduğu taşınmazın yıkım öncesi ve yıkım sonrasına ilişkin resimlerin bulunduğu görülmüştür.
———– celp olunan resimlerin incelenmesinde davalının kiracı olarak bulunduğu taşınmazın——– tarihinde yıkıldığı, anlaşılmıştır.
Davacı tarafından hasara uğrayan değerli taşlara ilişkin bir takım resimlerin dosyaya sunulduğu görülmüştür. Resimlerin incelenmesinde davalı tarafından taşların bulunduğu yer üzerine ——- kurulduğu anlaşılmış olup, iş bu ——— ———– ——- işgal ettiğinden bahisle yıkıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan 22/05/2018 tarihli tutanakla davalı tarafından davacının kiracı olduğu ve değerli taşlarının bulunduğu yere —– konulması sebebiyle kırılan malzemeler yönünden şahitler huzurunda tutanak tutulduğu, hasara uğrayan taşların toplam tutarının —- —— olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından taşınmazın bulunduğu yere ilişkin kira sözleşmesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tanıkları dinlenmiş olup tanık —— beyanında kendisinin arsa sahibinin ve davacıya işyerini kiraya veren ——— oğlu olduğunu, arsayı müteahhite verdiklerini, müteahhitin davacıya işyerini boşaltması için birkaç uyarı yaptığını, binanın 2018 yılında yıkıldığını, kendi binalarının—– dükkanı olan davacı kiracının işyerini tahliye etmediğinden 2018 yılında yıkıldığını, davacının yıkım tarihine kadar orayı ofis olarak kullandığını, ofis olarak kullanılan —- dükkanını belediyenin yıktığını, dava konusu taşların dışarıda olduğunu, taşların uzun zamandır dışarıda kaldığından otların içinde olduğunu, davalının yıkılan bina yerine iş makineleriyle düzlediğini, oraya beton atarak şantiye kurduğunu, ———–yıkıldıktan bir hafta 10 gün sonra da ——- kurulduğunu, davalı şirket yetkililerinden ———- isimli şahsın davacı şirket yetkilisi ——- boşaltması için uyarılarda bulunduğunu, kendisinin de davacıya kentsel dönüşüm nedeniyle diğer kiracıların çıktığını, kendisinin de burayı boşaltması gerektiğini sözlü olarak bildirdiği yönünde tanıklık yapmıştır.
Davalı tanığı ———– beyanında özetle, bu taşların uzun süredir kullanılmadığını, davacının son iki yıldır ——- yapmadığını, taşların iki yıldan uzun süredir atılı durumda olduğunu, şayet ekonomik değeri olsaydı — dükkanı yıldıktan sonra alınabileceği yönünde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce davacının hasara uğradığını iddia ettiği taşların ekonomik değerinin tespiti yönünden uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 15/09/2020 tarihli raporunda özetle, dosya kapsamında bulunan fotoğraflar incelendiğinde dava konusu taşların kırılmış, parçalı renk değiştirmiş parçalar olduğu, söz konusu taşların ekonomik değerinin bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmiş ve rapor usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, kira sözleşmesi, kat karşılığı inşaat sözleşmesi, —— celp olunan tutanaklar, resimler, tanık beyanları, incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının mülkiyeti ——- ait taşınmazda kira sözleşmesi ile kiracı olduğu ve —-işi yaptığı, dava dışı —-ile davalı arasında davacının kiracı olarak bulunduğu işyerinin de bulunduğu arsa ile ilgili taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, ——– davacının kiracı olarak bulunduğu yerin riskli yapı olması nedeniyle yıkım kararı alındığı ve ——–davacının kiracı olarak bulunduğu taşınmazın yıkıldığı, yıkım sonrası kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yıkılan yere davalı tarafından ———kurulduğu, davacı iddiasının ise davalının —kurması nedeniyle konteynerin bulunduğu yerde değerli olduğu iddia olunan — taşların davalı tarafında hasara uğratıldığı ve oluşan hasarın davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmakla yıkım işleminin davalı tarafından değil belediye tarafından yapıldığı, tüm deliller bilirkişi raporu ve tanık beyanları dikkate alındığında yıkım işlemi öncesi davalıya gerek ——gerek davalı tarafından işyerinin——- girmesi nedeniyle yıkılacağının ve boşaltılması gerektiğinin ihtar edildiği, buna rağmen davacı tarafça işyerinin boşaltılmadığı ve dava konusu hasara uğrayan taşların da yıkım öncesi ve yıkım sonrası davacı tarafından kaldırılmadığı ve tanık beyanlarına göre davacının bu işyerini uzun zamandır ofis olarak kullandığı ve ——— işi yapmadığı anlaşılmakla davalının dava dışı arsa sahibiyle yapmış olduğu kat karşılığı —–uyarınca çalışmalar yaptığı davacının kiracı olarak bulunduğu işyerinin de davalı tarafından değil, ——- yıkıldığı, tanık beyanları ve bilirkişi raporlarına göre, davacının hasara uğradığını iddia ettiği ——- zamandır dışarıda atılı vaziyette bulunduğu, renklerinin solduğu ve ekonomik bir değerinin bulunmadığı anlaşılmakla davacının iddia etmiş olduğu gibi bir zararının oluşmadığı, oluşsa bile davalının oluşan bu zarardan sorumluluğunun bulunmadığı hasara uğradığı iddia olunan taşların uzun zamandır dışarıda olduğu bu taşların hasara uğramasında kendi kusur ve ihmalinin bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın REDDİNE,
3-Dava açılırken alınması gerekli 54,40 harcın peşin olarak 256,17 alındığından bakiye fazla alınan 201,77 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan——avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.