Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/16 E. 2021/282 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/16 Esas
KARAR NO : 2021/282

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı adına kayıtlı,—- kayıtlı davalılardan … sevk ve idaresindeki——- tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı—- kaldığını, bu süre içerisinde kazanç kaybına uğradığını, bu sebeple —dosyasında icra takibi başlatıldığını ancak davalı borçlular tarafından — tarihinde itiraz edilerek takibin durduğunu, davalarının kabulü ile davalıların—sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalıların itirazları haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın % 20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderler ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesinde de belirtmiş olduğu üzere müvekkil—– sevk ve idaresindeki—–tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya ilişkin olarak davacı yanca kazanç kaybı sebebiyle müvekkil aleyhine başlatılmış olan icra takibi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaza anını belirten tutanak için herhangi bir surette — müvekkilinin çalışanı olan ..— herhangi bir imza alınması ihtiyacı hissedilmediğini, tutanağın kendisinin bilgisi haricinde düzenlendiğini, tutanağı kesinlikle kabul etmediklerini, olayın meydana geliş şekli tutanakta belirtildiği şekilde meydana gelmediğini, olay yerinde dahi olmayan tutanağı düzenleyen — doğrudan—- maddeye — yapması —olduğunu, aynı karayolları trafik kanunu’nun 84. Maddesinin d fıkrası arkadan çarpma başlığını taşıdığını, asli kusur hali sayılan bu hal % 100 kusur olduğunu ispat ettiğini, bu husus — sabit olduğunu, olayın meydana geliş şekline gelince, olaya ilişkin — bakıldığında görüleceği üzere müvekkili şirketin çalışanı olan … sevk ve idaresindeki araç sağ şeritte——–olarak durmakta iken davacı yanın çalışanı olan — araç,—-yarısı kadar olması gereken araç — seyretmesine müsaade edilen hızı aşkın bir süratte seyrederek, düz yolda müvekkili şirketin aracına arkadan çarpmış olduğunu, bu husus olaya —- kayıtlarıyla sabit olduğunu, davacı yanın sürücüsü müvekkil şirketin aracı ile güvenli bir mesafe bırakmamış ve dikkatsizliği sebebiyle müvekkil şirkete ait aracın dörtlülerini yaktığını görmesine rağmen kazaya kendi kusuru ile sebebiyet vermiş olup olay yerinde davacı yanın aracına ait bir fren izine dahi rastlanmadığını, davalı tarafın kendisince kusur oranını belirlerken——- kayıtlarındaki hasar bilgilerini esas alması hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı yanın huzurda ikame edilmiş davaya konu teşkil eden — esas sayılı dosyasında başlatmış olduğu takipte, aracının 24 gün onarımda kaldığı süre için bir kar mahrumiyetinin meydana geldiğini iddia ve talep ——— dayandırmış olduğu bir muamma olup aracın ticari araç olmasından dolayı—-üzere bir kar mahrumiyeti talebi herhangi bir mevzuatta yer almadığını beyan ile, davacı yanın huzurda ikame etmiş olduğu davanın reddi ile, dava harcına esas değer olan 24.467,51 TL lik — sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine başlatılmış icra takibi dosyasına sunmuş olduğu itirazın kabulü ile takibin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmili ile takibe esas teşkil eden miktar üzerinden % 20 den aşağı olmamak üzere haksız başlatılmış olanan icra takibinden ötürü kötü niyet tazminatına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile araçta meydana gelen hasar nedeni ile serviste tamirde kaldığı süreç içerisinde ticari nitelikte aracın çalışamaması nedeni ile kazanç kaybının tazmini istemine ilişkin olup, davanın hukuki sebebi Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklindeki hükmüne dayanmaktadır . Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen kazanç kaybının tazmini içi yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celp ve tetkik olunan — incelenmesinde davacı tarafından davalı — işlemiş faizin tahsili ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun takibe süresi içerisinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle davalıya ait aracın davacıya ait araca çarpması iddiasıyla oluşan kazanç kaybının davacı tarafından davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Dava konusu kaza nedeniyle aracın tamirinin yapıldığ—müzekkere yazılarak davacıya ait — plakalı aracın kaza nedeniyle kaç gün serviste kaldığı sorulmuş olup, gelen müzekkere cevabında aracın servise — serviste onarım gördüğü şeklinde cevap verilmiş ve araç tamirine ilişkin irsaliyeli faturalarında sunulduğu görülmüştür.
Dava konusu —olarak hizmet verip vermediği, kaç kişilik olduğu,– olabileceği — ile– — ( ortalama günlük—, şeklinde cevap verildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan — bilgilerine göre —plakalı aracın davacı … adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı dosyaya celp edilmiş, dava konusu kazaya ilişkin kamera görüntülerinin celbi için ilgili yerlere müzekkere yazılmış ancak kamera görüntüleri elde edilemediğine yönelik müzekkere cevapları dosyaya sunulmuş olup, tarafların tüm delilleri celp olunarak bir–kazada tarafların kusur durumu ve davaya konu aracın onarımı için makul sürenin ne olabileceği ve günlük kazancının tespiti yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 18/12/2020 tarihli raporunda özetle; kusur yönünden yapılan değerlendirmede davacıya ait — yönetimindeki —- — ile bölünmüş basın —– yolunu takiben gece vakti yağmurlu havada ——- istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde kaza tespit tutanağına göre geri geri hareket eden — takılı —- arkadan çarpması sonucu karıştığı olayda mahal şartları ve yol özellikleri de dikkate alındığında kusursuz olduğunu, davalı sürücü … denetimindeki —ile — ile bölünmüş——- takiben gece vakti yağmurlu havada —– isikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde gereken dikkatini yola vermediği, yol özelliklerini, geriden — durumunu, hava-yol koşullarını dikkate almadığı, gece vakti sağ şeridi kullanarak hareket ettiği, geriden gelen araca tehlike ortamı yaratarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğii anlaşılmakla kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu yönünden görüş bildirmiştir. Kazanç kaybı yönünden yapılan değerlendirmede ise aracın onarımını yapan yetkili servisinin— kaldığı, dosyada mevcut hasar fotoğrafları, parça malzeme işçilik kalemlerinin şekli ve niteliği de dikkate alındığından hasar onarımı için gereken makul sürenin —– olabileceği,—–gelen müzekkere cevabında aylık ortalama kazancının —- giderleri hariç 47.140,00 TL olarak belirtildiği, dava konusu aracın serbest piyasa koşullarında muadillerinin, günlük kiralama bedelleri ile dosya kapsamında araca ait tespitler ve kaza tarihi dikkate alındığında (2017 yılı) kaza tarihi itibariyle tüm giderler düşüldükten sonra aracın günlük net kazanç bedelinin 1.000,00 TL civarında olabileceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacıya —-plaka sayılı ——— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıya ait aracın hasarlandığı ve 24 gün süre ile serviste onarımda kaldığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, davacıya ait —- gelen müzekkere cevabına göre aracın aylık ortalama kazancının—- alınan bilirkişi raporuna göre — nitelikteki bir aracın— giderleri düşüldükten sonra günlük net kazancının 1.000,00 TL olabileceği yönünde rapor tanzim ettiği, davacının ise takip talebinde aracın günlük kazancının— işlemiş faiz alacağının tahsilinin talep edildiği, haksız fiil hükümleri uyarınca davalıların temerrütünün kaza tarihi itibariyle gerçekleştiği, kaza tarihi ile takip tarihi —-yasal faizin yerinde olduğu, haksız fiilden dolayı meydana gelen zarardan davalı sürücü ve işletenin haksız fiil hükümlerine göre davacı zararından % 100 kusurlu olması nedeniyle sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile tespit edilmiş olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın kabulü ile,
2-Davalıların—– dosyasına vaki itirazın iptaline,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
4-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 417,85 TL harcın alınması gerekli olan 1.671,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.253,52 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 417,85 TL, posta ve tebligat gideri 395,70 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 1.563,55 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.