Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/153 E. 2019/417 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/506 Esas
KARAR NO : 2019/147

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2015
KARAR TARİHİ : 14/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 5015 sayılı kanun ve ilgil mevzuat kapsamında Enerji Puyasası Düzenleme Kurumu’nun tanzim ettiği Dağıtıcı Lisansı kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, faaliyeti çerçevesinde belirlediği noktalarda kendi marka ve logosu ile———- istasyonlarında akaryakıt,—– ve madeni yağ satış faaliyetini gerçekleştirdiğini, davacı ile davalının 11/5/2013 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi imzaladığını, ——————– adresindeki istasyonda davalı ile 5 yıl süreli bayilik tesis ettiğini, bayilik sözleşmesine ek olarak aynı tarihte taahhütname imzalandığını, sözleşmeinn devamı müddetince her yıl için asgari ——–beyaz ürün (—-) ve 2 ton madeni yağı alıp satmayı davalının kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalının taahhütlerini yerine getirmediğini, davacının zarara uğradığını, davalıya Kadıköy —–. Noterliğnin 25/12/2014 tarih,—– yev sayılı nolu ihtarname gönderdiğini, beyaz ürün satış taahhüdünün yerine getirilmediğini, en kısa sürede yerine geterilmesinin ihtar edildiğini, 2. Taahhüt dönemi olan —- döneminde davalının 934,007 LT eksik alım yaptığının tespit edildiğini, ihtarname tarihindneki —- satış fiyatı lan 3.7937 TL üzerinden % 5 oranda ve 177.167,11 TL cezai şart alacaklarının tahakkuk ettiğini, bu sebeple davalıya Kadıköy —–. Noterliğinin 07/07/2015 tarih,—– yev nolu ihtarname gönderildiğini, davacının, davalının satış taahhütlerine yerine getirileceğine olan güven nedeniyle davalı yararına kazandırmalarda bulunduğunu, davalının ticari defterlerinden anlaşılacağı üzere satmayı vaat ettiği ürünleri satamadığını, sözleşmenin başlangıç tarihniden sonr bulduğu tarihe kadar olan zaman diliminde sözleşme hükümlerine aykırı davarandığını, davalının elde edeceği kardan mahrum bıraktığını, bayilik sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 11/05/2013 tarihinden 11/05/2015 tarihine kadarki dönem için hesaplanacak kar mahrumiyetinden dağan alacalarının şimdilik 15.000,00 Tl kısmı ile cezai şart alacakları olarak 10.000,00 TL lik kısmının tarfalar arasındaki bayilik sözleşmesine bağlı olarak aylık % 7 akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir .
CEVAP : Davalı tarafın sunduğu herhangi bir cevap dilekçesine rastlanmamıştır.
Dava : Dava bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve kar mahkumiyetine yönelik alacak davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacının dağıtım şirketi davalının bayi olarak imzalamış olduğu 11/05/2013 tarihinde yürürlüğe giren bayilik sözleşmesinin; 45. Maddesinde bayinin sözleşme hükümlerine aykırı davranması halinde davacı şirketin sözleşmeyi tek başına fesh edebileceği feshin yetkisini kullanmak yerine bayiyi süre vererek sözleşme şartına uyması için yazıla olarak ihtar edebileceği, mal teslimiyatını dilediği kadar durdurabileceği, bayiden uyulmayan her husus ve tekrarlanan her fiil için sözleşme veya ek protokolde belirlenen esaslara göre cezai şart kabul edilebileceği sözleşme veya petrol piyasası mevzuatına aykırı davranışından dolayı kendisinin veya müşterisinin herhangi bir zarar görmesi halinde zarar ziyanın tazmini talep edilebileceği Fesih Başlıklı 46. Maddesinde ise sözleşmenin hükümlerine ve maddede belirlenen şartlara aykırı davranılması halinde davacı dağıtıcı firmanın sözleşmenin feshi ve bayilik ilişkisinin sona erdiği, 47. Maddesinde feshin sonuçları düzenlendiği, Cezai Şart Başlıklı 48. Maddesinde bayinin sözleşme hükümlerine veya sözleşmeye ek olarak imzalanan sözleşme veya taahütlere aykırı davranması sebebiyle sözleşmenin davacı dağıtıcı tarafından feshi halinde veya bayinin dağıtıcının rıza ve muvafakatını almaksızın sözleşmeyi tek taraflı fesh etmesi halinde cezai şart ihtarnamesi keşide edilmesine ve mahkeme kararı gerek olmaksızın bayinin ilk yazılı talep üzerine cezai şartı dağıtıcı davacı şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini,
11/05/2013 tarihli bayilik sözleşmesinin eki niteliğinde imzalanan taahhütnamesinde davalının her yıl için 1.250 m3/yıl motorin ve beheryılda 2 ton/yıl madeni yağ ürünü almayı taahhüt ettiği ve taahhütnamenin devamında satışı yapılamayan eksik beher m3 beyaz ürün için, heryıl eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyat üzerinden hesaplanacak tutarın % 5 i oranındaki karı, cezai şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmıştır.
Taahhütname başlıklı 11/05/2013 tarihli davalı tarafından imzalanan taahhütnamenin 11/05/2013 tarihli bayilik sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olduğu ve davalının davacı dağıtıcıdan almayı taahhüt ettiği ürünlerin cinsi ve miktarının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Kadıköy —– Noterliği’nin 25/12/2014 tarihli ve — yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı davalıya satış taahhütnamesinde belirtilen beyaz ürün yıllık satış taahhütleri göz önüne alındığında taahhüt edilen beyaz ürün satışının gerçekleştirilmediği, eksik alım yapıldığı, sözleşme ve taahhütname uyarınca belirlenen taahhüt miktarının birinci yılı sonunda 1.125.609,00 litre beyaz ürün eksik çekilmiş olduğu, eksikliğin yerine getirilmesi gerektiği, aksi halde taraflar arasındaki sözleşmenin ilgili maddeleri ve taahhütname uyarınca her türlü hak ve alacaklarla ilgili fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kaldığı yönünde ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin davalıya —— tarihinde tebliğ edildiği,
Kadıköy —- Noterliği’nin 07/07/2015 tarihli ——- yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacının davalıya ihtar gönderdiği, ihtarname ile taahhütname uyarınca sözleşme süresi içinde anılan istasyonda her yıl için 1.250 m3 beyaz ürün ve 2 ton madeni yağın satın alınacağının taahhüt edildiği, taahhütname hükmüne göre taahhütün yerine getirilmemesi durumunda her bir yılda eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyatı üzerinden hesaplanacak tutarın % 5 inin cezai şart olarak ödeneceği, ödenmemesi halinde teminatlardan tahsil edileceği, bayilik sözleşmesinin ikinci taahhüt periyodu olan 11/05/2014-11/05/2015 döneminde 268.575,00 litre motorin ve 47.418,00 litre benzin olmak üzere toplam 315.993,00 litre beyaz ürün satın alındığı, toplamda 934.007,00 litre eksik alım yapılmış olduğu, buna karşılık ihtarname tarihi itibariyle son cari fiyat üzerinden hesap edilen bedelin % 5 i olan 177.167,11 TL cezai şart alacağının tahakkuk ettiği, işbu ihtarın tebliğinden itibaren bu bedelin 7 gün içinde ödenmesi gerektiği, birinci taahhüt periyodu itibariyle cezai şart talep hakkının saklı tutulduğunu davalıya ihtar etmiş, ihtarname davalıya 10/07/2015 tarihinde tebliğ olduğu anlaşılmıştır.
UYUŞMAZLIK ; Taraflar arasında 11/05/2013 tarihleri arasında imzalanan bayilik sözleşmesine ve taahhütnameye istinaden davalı tarafından sözleşmede belirtilen ürün miktarının eksik alınması nedeniyle davacının davalıdan sözleşmede kararlaştırlan cezai şart ve kar mahrumiyeti zararı bulunup bulunmadığı ile bu dönemlere ilişkin kar mahrumiyeti ile cezai şart talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi yönünden uyuşmazlık konusu hakkında dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Taraflar tacir olup, uyuşmazlığın çözümü için ticari defterlerinin incelenmesi gerekli olup, delil olarak da ticari defterlere dayanıldığından , TTK 83-85 maddesi ve HMK nun 222 maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerin de incelenmesine karar verilmiştir.
Davalı şirketin ikametgahı———- Asliye Ticaret Mahkemesi ne talimat yazılarak davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması yönünden talimat yazıllmış, ancak talimat mahkemesince davalı şirket adına çıkartılan tebligatın işyerinin kapanmış olduğu nedeniyle iade geldiği, inceleme yapılamadığından dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ikametgahı MERSİN Asliye Ticaret Mahkemesi ne talimat yazılarak davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davacı ticari defterlerinin incelenmesinde yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, kebir ve envanter defterlerinin usulüne uygun olarak tasdik edildiği, birinci dönem (11/05/2013 ile 11/05/2014 tarih aralığı ) mahrum kalınan kar yönünden yapılan inceleme ve hesaplamaya göre davalının 1.125.609,00 lt/yıl eksik ürün aldığı, son birim satış fiyatının 4. 36 TL olduğu, toplam tutarın 4.907.655,24 TL olduğu ve mahrum kalınan karın ( % 5 ) 245.382,76 TL olduğu, ikinci dönem ( 11/05/2014 ile 11/05/2015 tarihleri arası ) yapılan inceleme ve hesaplamaya göre davacının mahrum kalınan kar tutarının 169.522,27 TL olduğu ve mahrum kalınan her iki dönem kar mahrumiyetinin 414.905,03 TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce 7 nolu celsede dosya üzerinden 3 kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla tarafların iddia ve savunlarının değerlendirilmesi yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup, 18/06/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda bilirkişiler özetle; talimat mahkemesince alınan raporlar, dosyadaki ihtarnameler, davacı defterleri üzerinde yapılan incelemeler sonucu davacının davalının eksik alımları nedeniyle uğramış olabileceği kar kaybının birinci dönem için 204.016,63 TL, ikinci yılı içinse 169.288,77 TL olduğu, davacının ilk dönemde davalının asgari alım taahhütünün ihlalini görmesi ve bilmesine, bunun için ihtar göndermesine rağmen ikinci dönemde yine davalıya mal tedarikine devam etmesinin ve her iki dönem için birlikte mahrum kalınan kar talebinde bulunmasının TMK madde 2 çerçevesinde çelişkili davranış olup olmadığı yönündeki takdirin mahkemeye ait olduğu, sonuç olarak davacı ile davalı arasında 11/05/2013 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi kapsamında 2013-2014- ve 2015 yıllarından itibaren devam eden ticari ilişki olduğu, davalının sözleşmede yürürlükte olduğu her yılda 1.250,00 m3/yıl motorin ve türevlerini ve beher her yılda 2 ton/yıl madeni yağ ürün satın alma taahhütünde bulunduğu, taraflar arasındaki taahhütnameye göre eksik alımlar nedeniyle davalının ürün bedelinin son cari fiyat üzerinden hesaplanacak tutarın % 5 i oranındaki karı cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, davacının Kadıköy —–. Noterliği vasıtasıyla göndermiş olduğu ihtarnameyle davalının taahhütünü ihlal ettiğini bildirildiği, kadıköy —–. Noterliğinden gönderilen ihtarnamede ise tahakkuk eden cezai şartın ödenmesinin talep edildiği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 05/06/2018 tarihli beyan dilekçesi ile ” dava dilekçemizde her ne kadar bayilik sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 11/05/2013 tarihinden 11/05/2015 tarihine kadar ki dönem için hesaplanacak kar mahrumiyetinden doğan alacağımızın şimdilik 15.000,00 TL lik kısmı ile cezai şart alacağımızın 10.000,00 TL lik kısmı talep edilmiş ise de; işbu davada cezai şart alacağına ilişkin talebimizi ati’ye bırakıyor davalının satış taahhütlerine uymamamsından dolayı mahrum kalınan kar kaybı alacağı yönünden şimdilik ıslah hakkımızı kullanmayacağımız beyanı ile talebimiz gibi davanın kabulüne ” şeklinde beyanda bulunduğu, beyan üzerine mahkememizce 8 nolu celsede davacının beyan dilekçesinin HMK 123 maddesi uyarınca davalıya tebliği ile davalının, davacının cezai şart bedeli olan 10.000,00 TL yönünden davasını geri alması talebine muvafakati olup olmadığının ihtarlı davetiye ile sorulmasına yönelik ara karar oluşturulmuş, ara karar davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu denetlenerek dosya içeriğine, denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
TBK 112. Maddesi uyarınca borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiçbir kusuru yüklenemeyeceği ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararlarını gidermekle yükümlüdür.
TBK’nın 112. Ve devamı Maddesine göre; alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet (olumlu) zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir.
Borç, bir sözleşme ilişkisinden yüklenilen edimlerle sınırlı değildir; bu edimlerin yerine getirilmemesinden veya sözleşme dışı haksız eylemden doğan tazminat alacağı da borç kavramı içindedir.
Müspet zarar; Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır.Borcun yerine getirilmesinin kusurla olanaksız hale gelmesinde, temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde, yahut borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde, müspet zararın giderimi söz konusu olur (——————–.).
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 11/05/2013 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu bayilik sözleşmesi uyarınca ticari ilişkinin başlandığı, taraflar arasındaki akaryakıt sözleşmesi ve eki niteliğindeki taahhütnameye göre sözleşmenin 5 yıl süre ile yapıldığı, sözleşmede davalının davacıdan sözleşme kapsamında alacağı yıllık ürün miktarının her yıl için 1.250,00 m3/yıl motorin ve beher her yılda 2 ton/yıl madeni yağ alması gerektiği, birinci yıl için alınan miktarın 124.391,00 litre, eksik alınan miktarın ise 1.125.609,00 litre olduğu, son cari yıl rayiç bedele göre davacının % 5 üzerinden hesap edilen kar mahrumiyetinin 204.016,63 TL olduğu, ikinci yıl için alınan miktarın 315.993,00 litre olduğu, davacının ikinci dönem kar kaybının % 5 üzerinden yapılan hesaba göre 169.288,77 litre olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede ve taahhütnamede davalının satışı yapılamayan eksik ürünler için her yıl eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyat üzerinden hesaplanacak tutarın % 5 i oranındaki karı cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, sözleşmenin yürürlükte ve geçerli olduğu, yukarıda açıklandığı gibi davalının taahhütname kapsamında alınması gereken ürün miktarından daha az miktarda ürün aldığı ve davacının kar mahrumiyetine uğradığı, davacının birinci yıl eksik alımlar nedeniyle davalıya Kadıköy—-. Noterliği’nden ihtarname gönderdiği, davacının bu ihtara rağmen ikinci dönem içinde davalıya ürün tedarikine devam ettiği, dolayısıyla ikinci dönem için kar mahrumiyeti talebinde bulunamayacağı Yargıtay kararları ile sabit olsa da alınan bilirkişi raporunda ilk dönem için hesap edilen kar mahrumiyeti tutarının 204.016,63 TL olduğu, davacının ilk dönem kar mahrumiyetini davalıya ihtar etmiş olması nedeniyle istemekte haklı olduğu, kaldı ki davacının yukarıda belirtilmiş olan beyan dilekçesi ile kar mahrumiyeti yönünden dava dilekçesinde belirtildiği gibi 15.000,00 TL üzerinden karar verilmesini, şimdilik ıslah hakkını kullanmayacağını beyan etmiş olduğu, cezai şart yönünden ise talebinden vazgeçmiş olduğunu beyan ettiği, taraflar arasındaki sözleşme taahhütnamede aylık faiz oranının % 7 olarak kararlaştırıldığı, davalıya gönderilen Kadıköy —– Noterliği’nin ihtarnamesinin 10/07/2015 tarihinde tebliğ olduğu, ihtarnamede davalıya ödeme yapması için 7 günlük süre verildiği, davalının temerrüdünün 17/07/2015 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmış olup davanın 15.000,00 TL kar mahrumiyeti yönünden kabulüne, cezai şart talebi yönünden ise açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın 15.000 tl kar mahrumiyeti talebi yönünden KABULÜ İLE, 15.000 TL nin 17/07/2015 tarihniden itibaren işleyecek aylık % 7 faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-10.000 TL cezai şart yönünden DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 426,94 TL harcın alınması gerekli olan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 597,71 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 426,94 TL, posta ve tebligat gideri 1.906,50 TL, bilirkişi ücreti 2.750 TL, olmak üzere toplam 5.083,44 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——- uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.