Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/142 E. 2021/156 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/142 Esas
KARAR NO : 2021/156
DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında —- imzalandığını, davalı şirket adına—- arasında—— fuarına katılımı için gerekli organizasyonun yapılması edimini yüklendiğini, sözleşmede fuarın —-tarihleri arasında —-yapılacağını, —- olduğunu dolayısı ile —- ayrıca katılım ücreti olarak da —– ödeneceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede tarafların yükümlülüklerinin açıkça belirtildiğini, verilecek olan hizmet karşılığında davalı tarafça müvekkile —- ücreti ödenmesi gerektiğini, yapılacak olan ödemenin—- kısmının peşin, kalan ———olmak üzere ödenmesinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan —– tarihli sözleşmede müvekkil şirketin üzerine düşen edimi fazlası ile yerine getirdiğini, ifa edilen hizmetin bedeli olarak —— yevmiye nolu ihtarnamesi ile karşı tarafa tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin borçlu şirkete yapmış olduğu tüm şifahi ihtarlara rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine —– yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini ve—- gün içerisinde ödemenin yapılmasının talep olunduğunu, ancak davalı tarafın —— yevmiye nolu cevabı ihtarnamesi ile bir takım sebepler ileri sürerek ödeme yapılmayacağını bildirdiğini, bu defa alacağın tahsili amacı ile davalı hakkında —— tarihinde icra takibi başlatıldığını ancak borçlu tarafça —— tarihinde belirtilen borca da itiraz edildiğinden vaki bu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlu tarafın finansman sıkıntısı içinde olup alacaklılardan mal kaçırmasından endişe edildiğinden ve müvekkili şirketin alacağı muaccel ve rehinle de temin edilmemiş olduğundan borçlunun menkul gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini, alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere müvekkili şirket yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı yanın iddia ettiğinin aksine müvekkil şirket tarafından stand alanı kirası hizmeti alınmadığını, davacı yanın dava dilekçesi içeriğinde iddia ettiğinin aksine, taraflar arasında imzalandığı iddia edilen sözleşmeden müvekkil şirket yetkilerinin bilgisi olmadığı gibi iş bu sözleşme müvekkil şirket yetkilileri tarafından da imzalanmadığını, bu neden ile davalı tarafından düzenlenen—- tarih ve —faturanın yasal süreler içerisinde —- yevmiye no.’lu ihtarnamesi ile iade edildiğini, iş bu faturanın her ne kadar —– — olarak toplamda —– fatura düzenlenmiş ise de iş bu fatura içeriğinde belirtilen fuara müvekkil şirketin hiçbir suret ile katılmadığını, davacı yanca üçüncü bir kişiye kiralandığını, bu hali ile kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için dahi ortada bir sözleşme akdedildiği düşünülse dahi, müvekkil şirketçe katılımı gerçekleşmemiş bir fuar için davacı yanca sözleşme bedelinin tamamını talep etmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, sunulan fotoğraf uyarınca stand alanının üçüncü bir kişiye kiralandığı, bu yönü ile davacı yanın herhangi bir zararının söz konusu olmadığını, davacı yanın dava dilekçesi içeriğinde her ne kadar müvekkil şirket aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişse de iş bu taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkil şirketin, davacı yana icra takibi içeriğinde yer alan şekilde borçlu olmadığını, icra takibine itiraz etmenin müvekkil şirket açısından zaruri olduğunu, söz konusu itirazın haksız ve kötü niyetli olmadığını, gerçekleştirilecek yargılama ile davacı yanın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil şirket aleyhine icra takibine giriştiği açık bir biçimde tespit edileceğini, davanın reddi ile davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafça davalıya stant hizmeti sunulup sunulmadığı, taraflar arasında sözleşme bulunup bulunmadığı, davacının iddia olunan stant kiralama sözleşmesi kapsamında davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —–tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna ——– tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın—- yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi —-havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafın——-yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun eksiksiz olarak tutulduğunu, açılış kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığını, taraflar arasında imzalanan — tarihli —- davalı tarafa ait kaşe ve imza olduğunu, dosya kapsamında —-tarihlerinde düzenlenecek fuar ile ilgili sözleşmeyi imzaladıklarını, sözleşmenin —– tarihinde taraflarca imzalandığını, söz konusu fuarın —- tarihleri arasında gerçekleşeceğinin belirli olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesinde, katılımcının fuar açılış tarihinden — gün önce katılmaktan vazgeçmesi halinde —- oranındaki cezai şart bedeli ödeyeceğini, sözleşmenin imza tarihi ile fuar tarihi arasında —- aylık bir sürenin bulunduğunu, davalı tarafından bu süre içerisinde katılmayacağını bildiren her hangi bir ihtar veya yazı yazmadığının görüldüğünü, davalı tarafın savunmasında standın 3.kişilere verildiği iddia edilmiş ise de sunulan resimde söz konusu standın olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığını, davalının fuara katılmayacağını davacıya bildirmediğinin görüldüğünü, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak asıl alacak olarak —– tutarında alacaklı olduğunu, takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi —- havale tarihli raporunda özetle; kök rapordaki görüşlerinin aynen geçerli olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından davalı ile aralarında —- imzalandığı, kendilerinin davalıya fuarda stant temin etmeyi taahhüt ettiği, davalının ise buna mukabil —– ödemeyi vaad ettiği, kendilerinin edimini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme bedelini ödemediği, sözleşme bedelinin tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine itiraz edildiği gerekçesiyle eldeki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davacının alacağını dayandırdığı fuar katılım sözleşmesinin şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı, fuar alanının üçüncü bir kişiye kiralandığı bu nedenle davacının bir zararının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalının fuar katılım sözleşmesinde yer alan imzayı şirket yetkilisinin atmadığı şeklindeki iddialar yönünden davalı şirketin yetkilisi isticvap edilmiş, şirket yetkilisi; —- tarihli duruşmada sözleşmenin altında imzası bulunan —– sözleşmenin yapıldığı tarihte şirketin genel müdürü olduğunu, sözleşmeye imza atma yetkisinin bulunmadığını, ancak fuara katılım sözleşmesinin aşamalarını yürütmek üzere şifahen görevlendirildiğini, şirketin fuara katılma amacının bulunduğunu ancak ekonomik nedenlerle fuara katılamadıklarını beyan etmiştir. Bu kapsamda sözleşmenin altında imzası bulunan —- şirket adına imza atmaya yetkisi yok ise de şirketin sözleşme ile ilgili olarak genel müdür konumundaki —— yetkilendirdiği ve şirketin fuara katılma amacının bulunduğu yönündeki şirket yetkilisi beyanları karşısında sözleşmeye yetkisiz kimsenin imza attığı yönündeki iddiaya itibar etme imkanı bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı vekilinin —- tarihli beyan dilekçesinde ve —— tarihli duruşmada davalıya ayrılan fuar yerinin boş kalmadığı yönündeki beyanları nedeniyle davalıya ayrılan stantın üçüncü kişiler tarafından kullanıldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının davalıya ayrılan stantı üçüncü kişinin kullanması nedeniyle mahrum kaldığı bir karı ispat edememesi nedeniyle davacının bu yöndeki talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesinin 3. Maddesi uyarınca fuar açılış tarihinden önce davalı tarafından davacıya fuara katılmayacakları bildirilmediğinden sözleşmede öngörülen sözleşme bedelinin tamamını davacının cezai şart olarak talep edebileceği bu nedenle takibe yapılan itirazın haksız olduğu, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ——- sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.770,36 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 843,55 TL ile 349,05 TL icra peşin harcının mahsubu ile bakiye 3.577,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.878,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 166,85 TL posta ve tebligat gideri ile 843,55 TL peşin harç ve 349,05 TL icra peşin harcı olmak üzere toplam 1.903,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin —- Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı
23/02/2021