Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/134 E. 2021/56 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/134 Esas
KARAR NO : 2021/56
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 06/10/2015
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Banka nın ipoteği bulunan —- niteliğindeki taşınmaz kaydında bulunan —- tarihinde tesis edilen —–miktarlı ipoteğin müvekkil bankaya verilen taahhüt gereği taşınmaz kaydında bulanan fek edilmesi talebinden ibaret olduğunu beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından belirtilmiş olan taahhüt her iki kredi borcunun da dava dışı —– tarafından ödenmesi halinde ipoteklerin fek edileceği olduğunu, bir kredi borçlarından bir tanesinin ödenmiş olması nedeni ile bir adet ipoteğin şerhinin fek edildiğini, dava dışı —–müvekkile olan diğer kredi borcunu da ödemesi halinde bu iptekde fek edileceğini, davacı tarafın olayın maddi gerçeğini bu yönü ile yanlış aksetmete ve müvekkili tarafından tüm ipoteklerin koşulsuz fek edileceğini bildirmiş gibi bir beyanda bulunduğunu, müvekkili tarafından davacısının idida ettiği gibi bir taahhütte bulunulmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Dava ipoteğin fekki davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce ——sayılı karar ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğu dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine —– karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun usul ve esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Verilen bu karara karşı taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulduğu ve—– karar sayılı ilamı ile ;Davacı banka, davalı bankanın kredi müşterisine kredi açmış ve bu kredi teminatı olarak davalının kredi müşterisinin taşınmazı üzerine alt derecede ipotek tesis etmiştir. Davacı banka daha sonra davalının kredi müşterisine açtığı krediyi ödemiş ancak davalı banka kendisinin açtığı kredinin ödenmesi amacıyla teminat olarak aldığı iki ipotekten birini kaldırmış dava konusu ipoteği kaldırmamıştır. Davalı banka, dava konusu ipoteği kaldırdığı takdirde davacı bankanın ipoteği onun derecesine ve sınıfına yükseleceğinden davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı ve buna bağlı olarak aktif dava ehliyeti bulunmaktadır. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin davanın davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddi doğru olmadığı gibi——-de istinaf talebini esastan reddi kararı doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde her iki bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak davacı bankanın açtığı kredi üzerine yapılan ödemeye ilişkin para hareketi saptanıp, bu paranın her iki bankanın kredi müşterisine intikal edip etmediği, bu para ile davalı bankanın kredisinin kapatılıp kapatılmadığı, kredi kapatılmamışsa davalı bankanın davacı bankaya karşı sorumlu olup olmadığı ve sonuç olarak davalı bankanın dava konusu ipoteği fek etmemekte haklı olup olmadığı üzerinde durularak yapılan tahkikatın sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu nedenle temyiz incelemesi yapılan kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık davacı banka ile dava dışı taşınmaz malikinin davalı bankaya olan kredi borcunu kapatmak amacıyla taşınmaz maliki ile aralarında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca taşınmaz malikinin davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fek edileceğini taahhüt etmesi üzerine bu taahhüde istinaden davacı tarafından davalı bankaya ödeme yapılmasına rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle davacının yapılan ödeme sonrası ipoteğin kaldırılmasını talep edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan kredi sözleşmesinin incelenmesinde davacı banka tarafından dava dışı ipotekli taşınmaz maliki —- kullandırıldığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan — tarihli ipotek belgesinin incelenmesinde dava dışı —maliki olduğu—- bulunan ipoteğe konu taşınmaz ile ilgili davacı lehine üçüncü dereceden —- bedel ile ipotek tesis edildiği görülmüştür.
Davalı —- davacı bankaya hitaben düzenlenen bila tarihli ilgili banka antetli kağıt başlıklı belgenin incelenmesinde ” şubemiz müşterilerinden –tutarında konut kredisi kullandırılmış olup —tarihi itibariyle kapamaya esas borç tutarı — söz konusu müşterimize ait — bağımsız bölüm üzerinden yukarıda belirtilen kredi borcunun teminatının oluşturmasını teminen bankamız lehine —- tutarında birinci derece ipotek tesis edilmiştir, belirtilen bakiye borç tutarı müşterinin şubemiz nezdindeki —–hesabına transfer edildiği takdirde adı geçen müşterimizin kredi borcu kapatılarak nev’ine bakılmaksızın kredinin teminatını teşkil eden ipoteğin fekkinden hiçbir gerekçe ile imtina edilmeyerek müşterimize ipotek fek yazısı verilecektir şeklinde olduğu,
Yine davalı —– tarafından davacı bankaya hitaben düzenlenen bila tarihli ilgili banka antetli kağıt başlıklı ikinci belgenin incelenmesinde ” şubemiz müşterilerinden —-tutarında kredi kullandırılmış olup — tarihi itibariyle kapamaya esas borç tutarı — söz konusu müşterimize ait ———-bağımsız bölüm üzerinden yukarıda belirtilen kredi borcunun teminatının oluşturmasını teminen bankamız lehine— tutarında ikinci derece ipotek tesis edilmiştir, belirtilen bakiye borç tutarı müşterinin şubemiz nezdindeki —–edildiği takdirde adı geçen müşterimizin kredi borcu kapatılarak nev’ine bakılmaksızın kredinin teminatını teşkil eden ipoteğin fekkinden hiçbir gerekçe ile imtina edilmeyerek müşterimize ipotek fek yazısı verilecektir şeklinde olduğu görülmüştür.
Davacı — tarafından dosyaya sunulan —- talimat formunun incelenmesinde dava dışı ipotekli taşınmaz maliki —— bedelli —- talimatı verildiği, talimat altında —- isim ve imzasının bulunduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan—- işlem tarihli dekontun incelenmesinde—— ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan—— yevmiye nolu keşidecisi davalı banka olan ihtarnamede davacı banka tarafından muhatap banka tarafından düzenlenen — tarihli fek taahhüdü gereğince —– kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki ipoteklerin —-gün içinde fekki ve fek yazısının bir suretinin davacı bankaya teslim edilmesi yönünde ihtarname gönderildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan tapu kaydının incelenmesinde dava dışı —ait ipoteğe konu taşınmaz ile ilgili davalı—- bedelli birinci dereceden — tarihinde ipotek tesis edildiği görülmüştür.
Mahkememizce —- bozma ilamı doğrultusunda, —- ilamına uyulmasına ve bozma ilamı doğrultusunda tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde her iki bankanın kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davacı bankanın açtığı kredi üzerine yapılan ödemeye ilişkin para hareketı olup olmadığının bu paranın her iki bankanın kredi müşterisine intikal edip etmediğinin, bu para ile davacı banka müşterisinin kredisinin kapatılıp kapatılmadığının, kredi kapatılmamış ise davalı bankanın davacı bankaya karşı sorumlu olup olmadığı ve ipoteği fek edip etmemekte haklı olup olmadığı konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bankaca bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli raporunda özetle, davalı bankanın —-tarihinde yukarıda belirtilen borçlar kapsamında davacı bankanın dava dışı — tarihli kredi sözleşmesi karşılığında —- kredi kullandırdığı ve aynı gün kredinin teminatı olarak üçüncü dereceden dava konusu taşınmaza üçüncü dereceden ipotek tesis ettiği, — tarihinde kullandırılan kredi sonrası davacı bankanın —- tarihinde davalı bankanın yazılı beyanı doğrultusunda belirtilen —— havale gönderdiği, taraflar arasında yapılan mail yazışmalarında davalı banka çalışanı olduğu anlaşılan —– davacı bankaya müşterinin iki ayrı kredisi olup ilgili tarihlerde bir adet kredi kapandıktan sonra diğer kredi kapanmadan müşteri hesabındaki tüm parayı kullandığının tespit edildiği, o yüzden birinci derece ve ikinci derece olan ipoteklerden sadece birinin borcu bitmiş olup onun da ipotek kaldırma işleminin gerçekleştiği, müşterinin ilgili tarihlerde kendisi telafi edeceğini beyan ettiği ——- olduğu, işbu yazışmalardan anlaşılacağı üzere davalı bankanın kredileri kapatmadığı, davalı bankanın vermiş olduğu yazılı cevapta da paranın yatırılması konusunda zaman aralığı verilmediğinden dava dışı —tarafından gönderilen —— bedelli havale ile davacının ipoteğin kaldırılması yönündeki talebinin yerinde olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Tarafların rapora itirazı üzerine 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişilerden ikisi ipoteğin kaldırılması gerektiği, bir bilirkişi ise ipoteğin kaldırılması için gerekli şartların yerine gelmediği yönünde ayrık rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyetine ayrık rapor sunması üzerine önceki bilirkişilerden farklı 3 kişilik yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları —- tarihli raporunda özetle, tarafların banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonrası—- nezdindeki hesabına —- yapıldığı, bu paranın davalı bankaya intikal ettiği, davalı bankanın gönderilen bu —- davalı banka tarafından kullandırılan — krediden dolayı toplam—-tahsilat yapıldığı, tahsil edilen bu krediye ilişkin ipoteğin kaldırıldığı, kalan bakiyenin ipotekli taşınmaz maliki —dilediği gibi kullandığı,— tarihinde hesap bakiyesinin — olduğu, davalı banka tarafından dava dışı — tarihinde —- tutarında kullandırılan kredi borcunun ise ödenmediği, davalı — davacı —- yazı da dava dışı— nolu hesabına —– transfer edildiği takdirde ipoteklerin fek edileceğinin belirtildiği, ancak davalı banka tarafından kredi borcunun gönderilen bu paradan kapatılmadığı ve bu nedenle ipoteklerin fek edilmesi gerekeceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları arasındaki farklılığın hukuki nitelendirmeye ilişkin olması hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olması nedeniyle yeniden bilirkişi raporu alınmamıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve beyanlar , toplanan deliller, —– bozma ilamı, kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu, bilirkişi raporları ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı —- davalı bankadan kullanmış olduğu iki adet krediye istinaden taşınmazını birinci ve ikinci dereceden davalı bankaya ipotek ettiği ve işbu ipoteği kaldırmak amacıyla davacı bankaya kredi başvurusunda bulunduğu ve —– tutarında kredi kullandığı, davalı banka tarafından davacı bankaya gönderilen yukarıda belirtilen iki adet yazı doğrultusunda —- kullandığı kredilerden dolayı —– tutarında borcu bulunduğu, işbu bakiye borç tutarının davalı banka nezdindeki —- hesaba transfer edildiği takdirde kredi borcu kapatılarak teminatı teşkil eden ipotek fek yazısının hiçbir gerekçe ile imtina edilmeyerek müşteriye verileceğinin taahhüt edildiği, davacı banka tarafından da bu taahhüt yazılarına istinaden ve belirtilen rakamlar doğrultusunda dava dışı—- krediden —-davalı bankanın taahhüdünde bildirmiş olduğu dava dışı — hesabına yatırmış olduğu,—- davalı banka hesabına yatırıldıktan sonra davalı bankanın taahhüdünde bildirdiği —- olan kredi borcuna ilişkin alacağını tahsil ettiği ve bu kredi ile ilgili taşınmaz üzerindeki ipoteği fek ettiği, ancak — ipotek ile ilgili davacı bankaya taahhütte bulunduğu, —- tutarındaki alacağını tahsil etmediği ve bu nedenle ipoteği kaldırmadığı anlaşılmış olup davacı bankanın davalının bildirmiş olduğu hesaba yolladığı havale bedeli ile her iki kredi borcunu ödediği ve havale yolu ile edimini ifa etmiş olduğu, hal böyle iken davalı bankanın gelen havale bedelinden her iki krediden kaynaklı toplam——- kredi hesaplarına virman yapmak suretiyle iki krediyi de kapatmak zorunda olmasına rağmen sadece birini kapatıp diğerini kapatmamış olmasından dolayı kusurlu olduğu, davacı bankanın davalının taahhüdü doğrultusunda üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiği, yapılan havalenin her iki kredinin de ödenmesi amacıyla yapıldığı, davacıya yüklenecek bir kusur bulunmadığı, davalı bankanın kendi kusuru nedeniyle ipoteği kaldırmamasının yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının dava dışı—— kullandırmış olduğu kredinin ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle teminatsız kalmasına sebep olacağı ve davacının ipoteğin kaldırılmasını talep etmekte —- bozma ilamında da belirtildiği gibi hukuki yararının bulunduğu kanaatine varılmakla, dava konusu taşınmazda davalı banka tarafından tesis edilen —- bedelli birinci derecede ipoteğin kaldırılması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile dava dışı — adına kayıtlı olan —– niteliği arsa, zeminkat bağımsız —- bağımsız bölüm niteliği daire olan taşınmaz üzerinde davalı lehine — tarihinde kurulan —– bedelli birinci dereceden ipoteğin kaldırılmasına,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 5.464,80-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.366,20-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.098,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 27,70-TL Başvuru Harcı, 1.366,20-TL Peşin Harcı, 6.250,00-TL Bilirkişi ücreti, 257,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 7.900,90TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 11.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde —- açık olmak üzere verilen karar açık okunup usulen anlatıldı. 21/01/2021