Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/119 E. 2021/525 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/119 Esas
KARAR NO: 2021/525
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/04/2019
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davalılardan —-maliki olduğu, dava dışı — sevk ve idaresinde bulunan —- ters yöne girerek müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu—– sayılı araca çarpması sonucunda çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır yaralanması nedeni ile hastaneye kaldırıldığını,—–asli ve tek kusurlu olduğunu, müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, kaza nedene ile müvekkilinin uzun bir tedavi sürecine girdiğini ömrü boyunca kalıcı bir sakatlıkla yaşamak zorunda kaldığını beyanla, kaza nedeniyle uğramış olduğu manevi acılarının bir nebze de olsa telafisi için — manevi tazminatın kaza tarihi —- tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —-maddi tazminatın kaza tarihi olana —– tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine kara verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Kusura ve maluliyete ilişkin olarak — maluliyet raporu alınması gerektiğini, — kaza sonucu olay yerinde vefat ettiğini, —- olduğundan hasar anında karşı tarafa verilen bedeni ve maddi zararın limit dahilinde diğer davalı —- Tarafından karşılanması gerektiğini, davacı —– maliki olduğu aracı kullanan —- hatır taşıması ile araçta bulunduğunu. —— olup olmadığının sorulması gerektiğini, bu araçta bulunmasının iş sözleşmesine ve araç kullanım talimatına uygun olup olmadığı araştırılması gerektiğini. Eğer araç kullanım talimatına uygun olmayan bir hatır taşıması varsa bu durum da tazminatın hesabında dikkate alınması gerektiğini, kazaya karışan diğer araçların da kusurun belirlenmesinde etkisi olacağını,—– araç sürücüsü de kazaya karıştığını. kusurun tamamının müvekkili şirketi araç sürücüsüne yükletilmesinin kabul edilemeyeceğini. — plakalı araç maliki ve sürücüsü —– da davanın ihbar edilmesi gerektiğini, kazanın oluş şeklini ve maddi vakıaları dikkate alarak doğru ve isabetli bir değerlendirme yapabilecek nitelikte uzman bilirkişi kurulundan her üç araç sürücüsünün kusurlarının tespiti için —– rapor alınmasını talep ettiklerini, mükerrer ödeme yapılmaması için —— davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sorgulanmasını, manevi tazminatın ancak haksız fiile neden olan araç sürücüsünden talep edilebileceğini, manevi tazminat talebi yönünden müvekkil şirket açısından husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini beyanla, Manevi tazminat talebinin husumet yokluğu gerekçesiyle müvekkili şirket yönünden reddine, maddi tazminat talebinin sigortacısından istenmesi gerektiğinden reddine karar verilerek, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına
karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan — Mahkememize sunduğu —–havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Söz konusu kazada herhangi bir kusuru bulunmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER :
-Kaza Tespit tutanağı,
—— ibraname ve sulh anlaşmasına ilişkin —- tarihli dilekçesi,
—- soruşturma sayılı dosyası —
—- tarihli kusura ilişkin raporu,
———- durum araştırma tutanağı,
—-
– —– plakalı araçlara ait tescil kayıtları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE;
Dava;—– tarihli trafik kazası nedeniyle açılan madi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Taraflar arasında —— tarihli trafik kazası nedeni ile davacı tarafın manevi zararının oluşup oluşmadığı, manevi zararının miktarı, kazadaki kusur durumu, faiz ve oranı hususlarındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
Davalı —— tarihli dilekçe ile ibraname ve sulh sözleşmesi ibraz edilmiştir.
—- soruşturma sayılı dosyası gönderilmiştir. ——- kusur raporu aldırılmıştır.
—– kusur raporunda özetle:
A) Müteveffa sürücü—- asli ve tam kusurlu,
B) Sürücü—- kusursuz,
C) sürücü —-, kusursuz olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Davacı vekili tarafından —- tarihli ön inceleme duruşmasında maddi tazminat talebi yönünden davasının konusuz kaldığı, davalı —- yönünden manevi tazminat yönünden davanın devam ettiği bildirilmiştir.
Mahkememizce—-davacı hakkında kaza tarihinde yürürlükte bulunan —- yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden —— göre maluliyet raporu aldırılmıştır.
—- raporunda özetle;
—- tarihli trafik kazası sebebiyle —- yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle —– oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2-İyileşme süresinin —- aya kadar uzayabileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili —— tarihli celsede maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığından davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan davada davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği, manevi tazminat yönünden davaların devam ettiğini,—– maluliyet raporu ile davacının maluliyetinin tespit edilmesi nedeniyle manevi tazminat talebi yönünden talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek;
Davacı vekili tarafından maddi tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından dendiğinden maddi tazminat talebinin konusuz kaldığını, konusuz kalan maddi tazminat talebi yönünden esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesine talep ettiği,
Mahkememizce —- tarihili trafik kazası nedeniyle davacı hakkında —- bulunmaması halinde ise—— davacı hakkında rapor aldırılması talep edilmiş ise de; güncel —– içtihadına istinaden kaza tarihinde yürürlükte bulunan—— rapor aldırılması gerektiği,
Davacı vekilinin maddi tazminat yönünden talebi doğrultusunda davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı bildirildiğinden tüm davalılar yönünden konusuz kalan maddi tazminat talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği,
Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise davalı—- yönünden davanın tefriki ile başka bir esasa kaydının yapılmasına, —- müzekkere yazılarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan —- davacı hakkında maluliyet raporu aldırılmasına, ——- maluliyet raporu geldikten sonra manevi tazminat talebinin değerlendirilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Dosyanın tefriki ile yeni bir esasa kaydının yapılmasına,
—- müzekkere yazılarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü —- göre davacı hakkında yeniden maluliyet rapor aldırılmasına,
—– maluliyet raporu geldikten sonra manevi tazminat talebinin değerlendirilmesine,
2-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Davacının maddi zararının davalı —– tarafından karşılandığı, davacı vekili tarafından tüm davalılar yönünden maddi zarar talebinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmakla; konusuz kalan maddi tazminat talebi yönünden DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 174,20 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 59,30 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 114,9 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davalı —–yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
6-Davalı —– sulh sözleşmesi imzalandığından, —– yönünden vekalet ücreti hususunda ara karar oluşturulmasına yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021