Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/107 E. 2019/1166 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/107 Esas
KARAR NO : 2019/1166

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

İstanbul Anadolu ———. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —— Esas – ——— Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gelen dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili mahkemeye sunduğu ——– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Kadıköy ——. Noterliği’nin —– tarih ve —-yevmiye numaralı hisse devir sözleşmeleriyle davalı şirketteki tüm hisselerini aktif ve pasifi ile diğer ortaklara devrettiği halde anılan şirketin prim borcu nedeniyle ———- numaralı telefon borcu için de İstanbul Anadolu İcra Dairesi’nin ———– esas sayılı dosyasına 16/11/2015 tarihinde 381,60 TL ödeme yaptığını, her iki ödemenin toplamı 6.781,60 TL’yi borçlu şirket kendisine ödemeyince İstanbul Anadolu ——-. İcra Dairesi’nin ———– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin defalarca aramasına rağmen bugüne kadar 6.781,60 TL’nin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, davalının bu borcu ödemek gibi bir niyeti olmadığı anlaşılınca icra takibine geçildiğini, davalının 01/06/2016 tarihinde bu borca itiraz ettiğini, süresinde yapılan itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun haksız olan itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile avukatlık ücreti dahil tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkemeye sunduğu ——tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı yanın, davaya konu borcun kendileri tarafından ödendiğine ilişkin savunmaları oldukça tuhaf, anlaşılması ve kabul edilmesinin de mümkün olmadığını, savunmanın borçlu şirketin —— altında takip dosyalarına ödendikleri tarihler gözetilmeden yazıldığının anlaşıldığını, müvekkilinin “Kadıköy——-. Noteri ———–Yevmiye Numaralı Hisse Devir Sözleşmeleriyle, borçlu şirket———————hisselerini aktif ve pasifi ile diğer ortaklara devrettiği halde, anılan şirketin prim borcu nedeniyle 17/01/2014 tarihinde ————, aynı şirket adına kayıtlı ——-borcu içinde İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyasına ———- ödeme yapmış olup, her iki ödemenin toplamı ———borçlu şirket kendisine ödemeyince İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün —-. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, takibe konu edilen paraların müvekkilinin şirket ortaklığı döneminde değil ortaklık bittikten 3 yıl sonrasında olduğunu, müvekkilinin —- 17/01/2014 tarihinde İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün ————– Esas sayılı dosyasına ise, — tarihinde ödeme yapıldığını, ortaklık bittikten 3 yıl sonra haciz ya da takip tehdidi ile müvekkil tarafından ödenen paraları biz ödedik savunması komik, tutarsız ve tuhaf olduğunu, buna ilişkin tanık delillerini de kabul etmediğini beyan etmiş, bu nedenlerle öncelikle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, borçlunun haksız olan itirazının iptaline ve takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatı ile avukatlık ücreti dahil tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkemeye sunduğu 09/08/2016 UYAP havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirketin dava dışı diğer ortağı ———— uzun süre ortaklık ilişkisinde bulunduklarını, ilgili ödemelerin dava dışı —— işlerinin yoğunluğu sebebiyle davacıdan ödeme yerine giderek yalnızca ödemeyi yapmasını rica etmesi sonucu yapılmış ödemeler olduğunu, dava dışı ——–müvekkili olduğu şirketin nam ve hesabına davacı tarafından yapılan ödemeleri, ödeme yapılmadan önce elden ve nakden vererek ödemenin yapılmasını sağladığını, ödemenin veya ödemelerin davacının kredi kartı ile yapılmış olmasının, kendilerinin nam ve hesabına bir ödemenin yapılmış olmasını ispatlar ancak bilindiği gibi hukuken ve vicdanen kendilerini borçlu göstermediğini, müvekkili olduğu şirket yetkilisinin vermiş olduğu nakit ödeme yerine davacının kredi kartından ödeme yapması kendi tercihi ve iş bu davaya sebebiyet vermesi anlamında da kötü niyetli olduğunu, özellikle davacının yalnızca müvekkili olduğu şirketin nam ve hesabına yapmış olduğu ödemelerin, yalnızca iş bu iki ödeme olmadığını, müvekkilinin nam ve hesabına ve dava dışı müvekkil şirket yöneticisi——– adına davacının daha başka ödemeleri de mevcut olduğunu ve bu ödemelerin müvekkil şirket ve dava dışı müvekkil şirket yetkilisi—— yardımcı olmak amacıyla taraflarınca yapılan elden ödemeler neticesinde gerçekleştirildiğini, söz konusu ödeme iddiasının müvekkili olan şirketin tek başına borçlandırmaya hukuken yeterli olmadığı gibi müvekkili olduğu şirket açısından iyi niyetin kötüye kullanılmasını oluşturduğunu, müvekkili olduğu şirketin nam ve hesabına yalnızca davacının ödeme yapmadığını, muhtelif ödemeleri yine dava dışı üçüncü kişilerin de ödediğini, davacının mantığına göre, ödemeyi yapan kişinin alacaklı olacak ise, müvekkili olduğu şirketin bir borcu iki kez ödemek zorunda kalacağını, bu durum hukuken ve vicdanen kabul edilemez bir durum olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine, her türlü maddi ve manevi tazminat taleplerinin saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı takip dosyası,
-İstanbul Anadolu —– İcra Dairesi’nin ——-Esas sayılı takip dosyası,
-Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları,
——-tarihli müzekkere cevabı (—- nolu dekont)
———– tarihli müzekkere cevabı,
-Davacı vekili tarafından sunulan 16/11/2015 tarihli İbraname,
-Davacı vekili tarafından sunulan —– görüntüsü ve hesap özeti,
—— tarihli müzekkere cevabı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, davacı tarafından ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosya, İstanbul Anadolu —– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——Karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderilerek mahkememize tevzi edilmiştir.
İstanbul Anadolu ——. İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa 31/05/2016 Tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ödeme emrine 01/06/2016 Tarihinde süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
İstanbul Anadolu—–. İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; alacaklısının ———- olduğu, takip tarihinin 01/09/2009 olduğu görülmüştür.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Davacının Kadıköy —-. Noterliği’nin ——– yevmiye nolu limited şirketi hisse devir sözleşmesi ile hissesinin —sattığı görülmüştür.
——— nolu telefon fatura ödemelerinin sözleşmenin fesih tarihi olan 02/07/2009 tarihi olduğu, davacı tarafça 381,60 TL olarak ödendiği borç tahakkuk tarihinde davacının şirket ortağı olduğu, ——. Dönemlerine ait olduğunun bildirildiği, davacının prim borcu olduğu dönemde şirket ortağı olduğu anlaşılmakla, davacının davasının reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 81,91 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 37,51 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- — taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.