Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/989 E. 2019/541 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1008
KARAR NO : 2019/622
DAVA TARİHİ : 27/09/2017
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı şirket adına ortak ve şirket müdürü olan ————dava dilekçesinde özetle , ——— % 50 hisseli ortağı ve müdürü olduğunu, şirketin temel faaliyetinin ——- adıyla bilinen paketlenmiş su satan şirketin bayiliğini olduğunu, davalı …’nun da bir şahıs firması sahibi olduğunu, kendisi gibi —— Bayiliği yaptığını, diğer davalı ——- bayiilik veren ana firma olduğunu, davalı …’nun ———- ile yaşadığı bazı sorunları fırsat görerek şirketin tüm çalışanlarını ayartarak —- ile olan iş akitlerinin devam ettiğini bilerek —–tarihinde önce gayriresmi olarak kendi işinde çalışmaya başlattığını daha sonra da—— ayrılmaları için haksız menfaatüler vaad ederek işten ayrılmalarını sağladığını, …’nun bu eylemlerinin İş Kanununa aykırılık teşkil ettiğini ve bu nedenle İş Mahkemesinde dava açıldığını, bu davalının haksız rekabet yaptığını gösteren diğer eyleminin ise ———-ticari sır kapsamında değerlendirilecek müşterilerinin adres ve telefon bilgilerini söz konusu işçilerden alarak onlara su servisi yapmaya başladığını, davalıların haksız rekabet oluşturan eylemleri ile maddi ve manevi zarara uğradıklarını ve uğramaya da devam ettiklerini belirterek ——– aylık 20.000 TL maddi zarara uğradığını belirterek uğranılan bu zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının iddialarının aksine şirket çalışanlarının iş akitlerinin davacı şirkettarafından feshedildiğini, davacı şirketin iki ortağı arasındaki uyuşmazlığın müvekkili üzerinden çözülmeye çalışıldığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, müvekkilinin haksız rekabet teşkil eden bir eyleminin bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı ———- firması vekili ise cevap dilekçesinde ; öncelikle yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin Bursa Mahkeme ve İcra daireleri olduğunu belirtmiş ayrıca esasa ilişkin beyanlarında da davacının haksız fiiller isnad ederek müvekkili hakkında soruşturma başlatılmasını ve idari yaptırımlar uygulanmasını amaçladığını, bu isnatların gerçek dışı olduğunu, bayiilik sözleşmesinin bayinin üretici menfaatlerini koruma yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin haksız rekabet teşkil edecek bir davranışı ve eyleminin bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle davacının uğramış olduğu maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların yazılı ve sözlü beyanları alınmış , gösterdikleri deliller celbedilerek dava dosyası ve taraf şirketlere ait ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi kurulundan kök rapor alınmıştır. Tarafların rapora itirazlarının karşılanması amacıyla ek rapor tanzim edilmek üzere dosya yeniden bilirkişi kuruluna tevdii
edilmiş ise de, davacı şirket temsilcisinin kimlik tespiti yapılan 28.05.2019 tarihinde vermiş olduğu dilekçesi ile taraflarla sulh olunduğundan davadan feragat ettiğini bildirmesi nedeniyle dosyanın ek rapor tanzim edilmeden iadesi için ara karar tesis edilmiş ve ara karar doğrultusunda dosya ek rapor tanzim edilmeyerek bilirkişi kurulunca mahkememize iade edilmiştir.
25.06.2019 tarihli oturumda davacı şirket yetkilisi ve vekili duruşmada hazır bulunmamış iseler de hazır olan davalı ——– vekili , davayı takip ettiklerini, davacı tarafın davadan feragat ettiğini ancak müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. Diğer davalı …———- vekili ise mesleki mazeret dilekçesi vermiş ve yokluklarında karar verilmesini talep etmiş olmakla, talebi gibi yargılamaya yokluğunda devam olunmasına karar verilmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).
Bu itibarla, toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE ,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 341,55.-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 297,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından bir masraf sarfedilmediğinden bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalılar yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/06/2019