Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/971 E. 2019/265 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/971 Esas
KARAR NO : 2019/265

DAVA :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 03/09/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili bankaya olan Genel Kredi Sözleşmesi’ nden doğan borçlarını ödemediğini, davalıdan talep edilen temerrüt faizinin yasaya uygun olduğunu, alacağın likit olduğu ve davalılar aleyhine % 20 İcra İnkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davalı-borçluların İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2018/15031 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline takibin takip talebindeki şartlarlar devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/03/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadıkları gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava dışı ————- kullandığı kredi nedeniyle davalı kefillerin kredi borcundan sorumlu olup olmadıkları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1,2. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu———-. İcra Müdürlüğünün 2018/15031 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 04/06/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ————. Ticari Kart Sözleşmesi ile Genel Kredi Sözleşme sureti incelendiğinde, taraflarının ——olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan Kefalet Sözleşmesi sureti incelendiğinde, taraflarının ———————– olduğu, sözleşme konusunun müşteri — arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ‘ne kapsamında kredi alanın kullandığı ve kullanacağı nakdi veya gayrinakdi kredilerden kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile her ne olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlara kefilin kredi alan ile beraber kefil olmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi 29/01/2019 havale tarihli raporunda özetle; dava dışı asıl borçlu ile davalı kefillerin temerrüdlerinin takip tarihi itibarı ile başladığı, takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda bulunan borç tutarı daval kefillerin kefalet limitleri dahilinde kaldığı, dolayısıyla davacı bankanın davalı kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibarı 28.036,54 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere BK 589.m 235.000,00 TL’ lik limit dahilinde 27.758,60 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık yıllık % 28,80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği şeklinde beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir(5411 S.K. Bankacılık Kanunu m. 144).
———– tarih ve 26354 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 16/10/2006 tarih ve 2006/11188 Karar Sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre;
Bankaların mevduata ve kredilere uygulayacakları faiz oranları ile katılma hesaplarına uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranları ve bu oranların kısmen veya tamamen serbest bırakılması ——————–Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir(Madde: 3).
Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ve bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılması ————— Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir(Madde: 4/2).
Kredi faiz oranları, açılmış ve açılacak kredi hesaplarına ilan tarihinden itibaren uygulanabilir(Madde: 6/2).
09/12/2006 Tarih ve 26371 Sayılı Resmi Gazete yayımlanarak 09/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren Merkez Bankasının Mevduat Ve Kredi Faiz Oranları Ve Katılma Hesapları Kâr Ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ(sayı: 2006/1)’e göre;
Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir(Madde: 4/1).
Kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca ———- Bankası tarafından belirlenen azami oranları geçemez(Madde: 4/2).
Katılma hesaplarında toplanan fonların işletilmesi sonucu doğacak kâr ve zarara katılma oranları katılım bankaları tarafından serbestçe belirlenir. Katılım bankasının zarara katılma oranı, kâra katılma oranının yüzde 50’sinden az olamaz(Madde: 5).
Bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı faiz oranları tespit edilip(Yargıtay —–. Hukuk Dairesi 01/11/2017 tarih, 2016/13472 Esas ve 2017/7537 Karar Sayılı İlamı), buna göre değerlendirme yapılmalıdır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, nüfus kaydı, krediye ilişkin sözleşme, kefalet sözleşmesi, hesap kat ihtarı ve tebliğ mazbatası/belgesi, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı———- Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kullanmış olduğu kredilere ———-ile …’un müteselsil kefil olduğu, davacı banka tarafından kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin ödenmediğinden bahisle kredi borçlusu ve kefiller hakkında hesap kat edilerek ihtarnamenin kredi borçlusu dava dışı —— a tebliğe çıkartıldığı, çıkartılan tebligatın 25/04/2018 tarihinde iade geldiği, kefillere ise ihtarnamenin tebliğ edilmediği, ancak kendi temerrüdünün sonuçları itibariyle takip tarihi olan 04/06/2018 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı takip alacaklısı banka tarafından kefil ve kredi borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalı takip borçlularının süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı, davalı kefiller —————— …’un 27/04/2016 tarihinde, kredi borçlusu dava dışı —–n genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredilere 235.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olduğu, kefalet tarihi itibari ile davalı kefil …’ un bekar olduğu, bu hali ile kefaletin usulüne uygun ve geçerli olduğu, banka alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi üzerine somut olaya uygun denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeni ile hükme esas alınan bankacı bilirkişi raporuna göre Genel Kredi Sözleşmesi’ ne istinaden kullandırılan kredi yönünden 27.758,60 TL asıl alacak ve 277,94 TL masraf alacağı bulunduğu, kredi alacağı 27.758,60 TL’ ye takip tarihinden itibaren %28,08 oranında faiz ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanması gerektiği, mucceliyetin hesabın katedilmesiyle temerrüdün ise takip tarihi itibariyle oluştuğu, kefillerin kefalet limitini aşmamak kaydıyla kredi borçlusunun temerrüdünün sonuçlarından(TBK m. 589/2) da sorumlu olduğu, tespit edilen temmerrüt faizi oranının sözleşmeye uygun olup —— bildirilen oranları aşmadığı, davalı kefillerin kredi yönünden sorumluluğunun devam ettiği ve bu kapsamda takibe itirazlarının yukarıda yazılı miktar itibari ile haksız ve yersiz olduğu, kabulüne karar verilen kredi alacağının likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlularının, İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğü’nün 2018/15031 Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 27.758,60 TL asıl alacak ve 277,94 TL masraf alacağı yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 28,80 oranında faiz ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanmasına uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 5.607,30 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 355,27 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 147,08 TL’nin, alınması gerekli olan 1.915,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.412,83 TL karar ve ilam harcının davalılar’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 157,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 857,00 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 817,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 355,27 TL, eklenerek sonuç olarak 1.172,27 TL’nin davalılar’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 40,00 TL yargılama masrafının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———— uyarınca 3.364,38 TL avukatlık ücretinin davalılar’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu —————- İcra Müdürlüğü’nün 2018/15031 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.