Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/970 E. 2019/886 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/970
KARAR NO: 2019/886
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/09/2018
KARAR TARİHİ: 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle , müvekkili şirketin müdürlük hizmet sahasındaki ——– adresi önünde, davalı ——— ekiplerinin yapmış olduğu kaldırım çalışması sırasında müvekkili şirkete ait kablo
ve güzergaha hasar verildiğini, hasar bedelinin ödenmesi için——- Belediyesine müracaat edildiğinde söz konusu zararı kendilerinin müteahhitliğini yapan ——— isimli firmanın vermiş olduğunu belirterek ödeme talebinin reddedildiğini bu hasardan hem ——— hemde diğer davalı şirketin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tahsili için iş bu davanıon açıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ——- TL alacağın ——— olan hasar tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı ———-vekili cevap dilekçesinde; davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle reddi gerektiğini, daıvacının sigorta kuruluşuna başvurmadan dava açtığını, açılan davanın dava şartı eksikliğinden reddi gerektiğini, ayrıca müvekkili —— yönünden de husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, meydana gelen zararın yapılan çalışmadan kaynaklandığına dair somut bir bilgi ve belge de bulunmadığını, davacının sadece kendi çalışanlarının düzenlediği tutanak ve resimlere istinaden bedel talep etmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı şirkete usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katılan olmamış davaya karşı yazılı bir cevap da sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, kaldırım çalışması sırasında davacıya ait kablolar ve güzergaha hasar verildiğinden bahisle zararın tazmini istemine ilişkin olup, T.B.K’nun 49 ve devamı maddelerine dayanmaktadır. Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası üzerinde uzman teknik bilirkişi heyeti aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık temelde davalı ——-tarafından ihalesi yapılarak diğer davalı şirkete devredilen kaldırım çalışması sırasında davacının kablolarına verilen zararı davalıların tazmin yükümlüsü olup olmadıkları, davalı ——-yönünden yargı yolunun caiz olup olmadığı ve müteahhit firmanın sözleşmesi nedeni ile belediyenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, işin yapılmasında davalının kusuru bulunup bulunmadığı, mahkememizin görevi, davalı ——–husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı ——— tarafından yargı yolu itirazında bulunulmuş ise de zararın işin verildiği alt yüklenicinin çalışmaları sırasında meydana geldiği, idarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında üçüncü kişilere verdiği zararların tazmini istemi ile açılacak davaların çözüm ve görümü, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine; idarece herhangi bir hakka haksız müdahalede bulunulduğu, plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiası ile açılacak zararın tazmini davalarının, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre çözümü ise Adli Yargı yerine ait olacağı, bir kamu hizmetinin yasa ile idareye görev olarak verilmiş olması, bir hakka yapılan müdahalenin önlenmesi, tazmini isteği ile açılan her davanın idari yargı yerinde görülmesi için yeterli sayılamayacağı —— tarih ve E.17, K.15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı gibi, yapılan işlerin plan veya projelere aykırı olması halinde ortada idari kararın tatbikine ilişkin bir fiil bulunmadığından bu iddia ile açılmış bir davanın ancak haksız fiilden doğan bir dava olarak ele alınabileceği, haksız fiilden doğan zararların tazmini davalarının özel hukuk hükümlerine göre görülme ve çözüm merciinin Adli Yargı yeri olduğu, ayrıca 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1 – a maddesinde, Adli Yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceğinin hükme bağlandığı, yani yasanın açıkça Adli Yargıyı görevli saydığı haller idari yargının görevi kapsamının dışında kalmakta olup, bu gibi durumlarda dava konusu işlemin niteliğine bakılmaksızın davanın Adli Yargı’da görülmesi gerektiği———————, eldeki dava haksız eylemden kaynaklanan tazminat isteği ile açılıp açıkça Adli Yargı’nın görev alanında kaldığı, yasanın açıkça adli yargıyı görevli saydığı, bu hal idari yargının görev kapsamı dışında kalacağından, bu davanın adli yargıda görülmesi gerektiği ———- bu nedenle davalı belediyenin yargı yolu itirazı yerinde olmadığından bu yöndeki itirazı reddolunarak davanın esasına girilmiştir.
Davacı tarafından düzenlenmiş bulunan —— tarihli hasar bildirim formunda; hasar tarihinin ——, hasar saatinin —– hasar yerinin ———- adresi olduğu, hasar sebebinin; diğer —— olduğu, hasarın oluş şekli ve sebeplerinin; “…—– tarafından yapılan kaldırım düzenleme çalışması sırasında ——- ait bakır kablo ve güzergahına hasar verilmiştir…” şeklinde yazıldığı, —— tarihli hasar keşif tutarı formunda; hasar yerinin, hasar tarihi ve saatinin tutanaktaki gibi yazılarak hasara uğrayan tesis cinsinin bakır erişim – yer altı şebeke (güzergah menhol vs) (vasıta gider kat sayısı 0,22) olduğu, hasarın gideriliş tarihi ve saatinin —– tarih ve saat ——- olduğu, giderilme bedelinin; malzeme giderlerinin —- TL, işçilik giderlerinin—— TL, toplam malzeme ve işçilik tutarının —– TL işletme zararının —— TL toplam şirket zararının——– TL olarak yazıldığı,
——— tarafından —— hitaben yazılmış olan —- tarih ve ——–sayılı yazıda; “…ilçemize bağlı, …——— yılı yatırım programında yol ve kaldırım düzenleme çalışmalarına başlanacağından kurumunuza ait alt yapı çalışmalarının——– tarihine kadar tamamlanması gerekmektedir. Söz konusu işle ilgili kurumunuzca gerekli çalışmalara başlanılması ve sonucundan tarafımıza bilgi verilmesi hususunu rica ederim…” şeklinde belirtildiği ve adres olarak davaya konu edilen hasarın meydana geldiği adresin ————— şeklinde yazıldığı,
———– tarafından Hukuk İşleri Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenmiş bulunan —— tarih ve —–sayılı yazıda; “…davacı ———-tarafından ———-adresi önünde ——- ekiplerinin ——- tarihinde yapmış olduğu kaldırım çalışması sırasında şirketlerine ait kablo ve güzergaha hasar verildiği, verilen zarar sebebi ile hem belediyemizin hemde ————- müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesi ile ——- TL alacaklarının faizi ile birlikte ödeme talebi ile … Açılan dava ile ilgili rapora itirazımız teşkil edecek bilgi ve belge ile müdürlük görüşümüz istenmektedir. Söz konusu iş kaldırım yenileme çalışmasıdır. Bilirkişi raporunda kablo imalatlarında kablonun geçiş güzergahlarının teknik şartnamesine göre yolun ya da kaldırımın kaç cm altından geçmesi gerektiğine dair herhangi bir tespit yapılmamıştır. Bu tarz kablo imalatlarının çoğu kez teknik şartnamelerine aykırı olarak yolun ya da kaldırımın hemen altında takribi 5-10 cm aralıklarda döşenmesi ve orada hat olduğunu gösteren herhangi bir işaret yada uyarıcı levhalar olmadığından yapılan kaldırım çalışmaları esnasında kablolar olması gerekli seviyenin çok üstünde olduğundan söküm çalışmaları esnasında kablolar görülememektedir… ” şeklinde yazıldığı, görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen ——– tarihli raporunda özetle; davalı ———ile diğer davalı arasındaki muhtelif sokaklarda asfalt yapım işine ait sözleşme uyarınca; davalı tarafından yapılan yol kaldırım kazı çalışmaları sonucunda ———- tarihinde davacı tarafa ait ————-adresinde döşenmiş yeraltı bakır telefon kablosunun kopartılmak sureti ile hasara uğratıldığı ilgili adres ve tarihlerde başka bir firma veya firmalar tarafından çalışma yapılmamış olduğu, söz konusu tarih ve adreste dosyaya sunulu bulunan belgeler bakımından sadece davalılar tarafından yol çalışması yapılmakta olduğu ve oluşan arızanın yol çalışması sırasında bir iş makinesi tarafından yapılan kazı çalışması ile davacı tarafa ait yer altı iletişim kablosunun koparılmış olduğu kanaatine varılmakla davacı tarafça hesaplanan——–TL lik zarar miktarının kadru maruf olduğu, hasar tarihi olan ——— tarihinden itibaren bu zarar miktarının avans faizi ile birlikte talep edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Elektrik Mühendisi ve İnşaat Mühendisi bilirkişi —— tarihli heyet raporunda özetle; meydana gelen hasarın davacıya ait ————adresinde döşenmiş olan yer altı bakır telefon kablolarının bulunduğu bölgede yapılan kazı ve kaldırım taşı döşenmesi işi sırasında hasarın meydana geldiği, hasarın meydana geldiği tarihte söz konusu bölgede başkacada herhangi bir kurum ve kuruluş tarafından çalışma yapılmadığı, meydana gelen hasarın giderilmesi için kullanılmış olan malzemenin miktar ve niteliğinin hasarın giderilmesi için uygun miktarda olduğu, sarf edilen işçiliklerin ise hasarın giderilmesine yönelik çalışma için yeterli ve gerekli sürelerde bulunduğu, bu nedenle de gerek malzeme gerekse işçilik giderlerinin işin miktar ve niteliğine uygun olması nedeni ile tarafımızdan da kadru maruf bulunduğu ,———– ile davalılardan ———– arasında düzenlenmiş bulunan—- tarihli ——-yılları muhtelif sokaklarda asfalt yapım işine ait sözleşme eki teknik şartnameye göre davalıların meydana gelen hasarın tamamından sorumlu bulunduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporlarına, davalılar arasındaki —– tarihli sözleşme hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı yüklenici —– tarafından yüklenilen işin yapımı sırasında davacıya ait kabloların zarar gördüğü, meydana gelen hasar kapsamında fatura bedelinin zararla uyumlu olduğunun tespit edildiği, bu zarardan davalı ——haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu, davalı belediyenin ise yapmak zorunda olduğu kamu hizmetini özel ve tüzel kişilere yaptırması ve zararın bu hizmetin yürütümü sırasında meydana gelmesi halinde yürütülen hizmetin kamu hizmeti niteliğinin değişmeyeceği ve idarenin tazmin zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı ———–, davalı belediyenin yapılan işi kontrol ve denetim yetkisi olduğu, bu durumda davalı ———- iş ile olan bağlantısının kesilmediği, söz konusu iş nedeni ile meydana gelen zararlardan iş sahibi sıfatı ile sorumlu olacağı——–sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KABULÜ ile; 4.333,38 TL ‘nin haksız fiil tarihi olan 13.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine ,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 296,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 74,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 222,46 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 115,11 TL toplam harç masrafı,1.200.00 TL bilirkişi ücreti, 192,70 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 1.507.81 TL yargılama giderinin tümünün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına tayinve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve istemleri halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı ———– vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2019