Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/954 E. 2019/1102 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/954 Esas
KARAR NO : 2019/1102

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile davacı tarafa arasıda olan fatura alacağı için ödenmesi gereken borcunu ödemediğini bu nedenlezicra dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca itiraz ettiğini, bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla uzatıldığını, borca itirazın iptaline, takibin devamına borçlu aleyhine alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, alacağın ticari reeskont faizi ile davalı taraftan tahsiline hükmedilmesine yargılama giderleri ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, muhtelif tarih ve bedelli faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve ibraz edilen davacı şirkete ait tüm ticari defter , kayıt ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davaya konu İstanbul Anadolu——. İcra müdürlüğünün —esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine—- tarihinde —-asıl alacağın ve— takip öncesi işlemiş faizin cari hesaba ve faturalara dayalı olduğu belirtilerek tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, takibin davalının süresi içerisinde itirazı üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Davacı ve davalının bağlı olduğu vergi dairelerinden takibe konu fatura tarihlerini kapsayacak şekilde— formlarının celbine karar verilmiş, celp olunan—-formlarının incelenmesinde her iki tarafında takibe konu faturaları vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi yönünden bilirkişi ara kararı oluşturulmuş, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 02/09/2019 tarihli raporunda özetle, davacı ve davalının takibe konu faturaları ilgili vergi dairelerine usulüne uygun olarak bildirdiği, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı tarafın ise ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre davacının davalı tarafa düzenlediği faturalar toplamının — olduğu karşılığında davalı taraftan —- tutarında ödeme aldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan — alacaklı görüldüğü, iş bu alacak tutarına ilişkin faturaların davacı tarafça usulüne uygun olarak BA formunda vergi dairesine bildirdiği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller; vergi dairelerinden celbolunan — formları , alınan bilirkişi raporuna göre , taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya dayanak yapılan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının faturaları kabul ederek — formu kapsamında vergi dairesine bildirdiği, fatura bedellerinden bir miktar davacı tarafa ödendiği, dolayısıyla taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu ve davaya dayanak faturaların davalının kabulünde olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —-alacağı bulunduğu, ve davalının davaya cevap vermediği gibi iş bu bakiye alacağı ödediğine ilişkin de belge dosyaya ibraz etmediği, alacağın faturaya dayalı olduğu likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacının takip tarihinden önce faiz talebinin olmadığı, tarafların tacir olması nedeniyle davacı talebi de dikkate alındığında asıl alacağa takip tarihi itibariyle ticari faiz uygulanması gerektiği, sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile
2-Davalının İstanbul Anadolu —- icra müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasına vaki itirazın asıl alacak— yönünden iptaline,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
4-Alacağın % 20 si oranında hesap edilen —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan —- harcın alınması gerekli olan — harçtan mahsubu ile bakiye — karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç —-posta ve tebligat gideri —bilirkişi ücreti — olmak üzere toplam —- yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca —–avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı