Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/95 E. 2019/810 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/95 Esas
KARAR NO : 2019/810
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/01/2018
KARAR TARİHİ: 10/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü’nün ———— esas sayılı dosyası nezdinde açılmış olan icra takibine davalı şirket vekilince itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı şirketin takibe itiraz dilekçesinde özetle, takip konusu borcu kabul etmekle beraber, bu alacağın şirket tarafından üçüncü kişilere verilen zararlara ve gecikme cezalarına ait borcu bulunduğundan dolayı mahsup edildiğini, davacı alacaklı şirkete borcu bulunmadığını belittiğini, ancak borçlu şirket taraıfndan itiraz dilekçesinde iddia olunduğu gibi müvekkilin üçüncü kişilere karşı herhangi bir zarar vermesininin söz konusu olmadığını ve buna bağlı olarak borcunun bulunmadığını, ayrıca toplam alacak üzerinden gecikme cezası veya başkaca isimler adı altında kesinti yapılmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaldı ki var olduğu düşünülse dahi bu yargılamayı gerektiren bir durum olduğundan borçlu davalının bu şekilde kesinti yapmasının yasal olmadığını, haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davalarının kabulü ile davalı borçlunun ilgili icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı İİK’nın 67/2 maddesi gereğince alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalüt ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya aynı konu ile alakadar olarak daha çok borcu bulunduğunu, davacı tarafın üçüncü kişinin aracına zarar verdiğini ve araç üzerine inşaattan cisim düşürüldüğünü, üçüncü kişi tarafından aleyhlerine bir tespit davası açılarak bu durumun tespit edildiğini, üçüncü kişinin taraflarına yönelteceği herhangi bir davaya karşı da müvekkilinin zor durumda olduğunu, söz konusu olayla ilgili karşı tarafın delillerinin ellerine ulaşmadığını, yazılı olarak taraflarca görüşülmüş sözleşme örnekleri ellerinde olmakla birlikte, bahsedilen fatura vb. İle ilgili bir tebligatın ellerine ulaşmadığını, karşı tarafın kendilerine kesmiş olduğu bir faturanın sistemlerinde kayıtlı görülmediğinden ilk itiraz olarak husumet iddiasında bulunduklarını karşı taraf kişi olarak davayı açmış olmakla birlikte faturaların kimin tarafından kesildiğinin incelenmesini talep ederek davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava,cari hesaba ve faturaya dayalı olarak bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır .
Davaya konu İstanbul Anadolu 16. İcra müdürlüğünün ——— esas sayılı icra takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine ——- tarihinde —— TL asıl alacağın ( —- faiz başlangıç tarihi,—– düzenlenme tarihli —— TL tutarında fatura) alacağının tahsili talepli icra takibidir açıklaması ile alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe ” firmanın 3. Şahıslara verilen zararlar ve gecikme cezalarıyla ilgili kurumumuza borcu bulunduğundan cari hesabında alacağı mevcut değildir. Firmaya net borcumuz bulunmamaktadır. Takip de bu nedenle geçersizdir.” açıklamasıyla yaptığı itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespit edilmiş ve bilirkişi ara kararı oluşturularak tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup mali müşavir bilirkişi dosyaya sunduğu ———- tarihli raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı tarafın ise defter ve belge ibrazında bulunmadığından davalı defterlerinin incelenmediğini, dosyada mevcut faturaların davacı tarafından davalı şirkete yapılan birtakım hizmetlere ilişkin olarak davalı şirket adına düzenlendiğini, ———-tarihli faturaların teslim alan kısımlarında isim olmadığı, imzaların bulunduğu, diğer faturanın teslim alan kısmında davalı şirket kaşe ve imzasının bulunduğu, faturalar toplam tutarının ——- TL olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan tahsilat makbuzlarının incelenmesinde davalıdan toplamda ——– TL ödeme alındığı tespit edilmiş, davacı tarafın icra takibinde ——– TL alacak talebinde bulunduğu yönünde rapor tanzim edilmiş rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde özetle, müvekkil şirketçe borcun kabul edilmekte olduğunu, fakat ödenmemesi gerektiğine ilişkin bir defi ileri sürdüğünü, davacı tarafın davalı müvekkili şirkete hizmet gördüğü sırada haksız fiil ile 3. Kişi ———— maliki olduğu araca hasar verdiğini, bu hasar nedeniyle davalı müvekkil aleyhine Anadolu 6. Asliye Ticaret mahkemesinin ——– E. Numarasıyla dava açıldığını, bu nedenle Anadolu 6. Asliye ticaret mahkemesinin ———- Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması yönünde talepte bulunduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter, kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde mali bilirkişi aracılığıyla yaptırılan incelemede ; davacı şirkete ait ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, usulüne uygun tutulduğu, dolayısıyla sahibi lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılan ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tutarı ———- TL bakiye alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki delillere, icra takip dosyasına, alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin var olduğunun tartışmasız olduğu, davacı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu defter kayıtlarına göre da davalıdan ———TL alacaklı olduğu, davalının icra takibine yapmış olduğu itiraz dilekçesinde de bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde davalı tarafça takip tutarı borcun kabul edildiğinin belirtildiği ancak davacının hizmetin ifası sırasında 3. Kişinin aracına hasar verdiği gerekçesiyle ödenmediğinin ileri sürüldüğü ancak davalı tarafından davacı aleyhine açılmış bir tazminat davası olmadığı gibi, 3. Kişi ——— tarafından Anadolu 6. Asliye ticaret mahkemesinde görülen davada da davacının taraf olmadığı, ayrıca davacının 3. Şahsa ait araca hasar verdiği iddiasına yönelik dosyaya somut bir delil sunmadığı gibi bir tespit, karşı dava ya da zarara karşı rücu talebine ilişkin bir belge de sunulmadığı dolasıyısla davalının ödememe gerekçesinin yerinde olmadığı gibi ayrı bir dava konusunu oluşturduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, bu nedenle icra inkar tazminatının hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacının icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, takip talebinde ise ticari faiz talebinde bulunduğu, tarafların tacir olması nedeniyle davacının ticari faiz talebinin 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi kapsamında yerinde olduğu, takip tutarına takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulü yönünde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü’nün——— Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE,
2.Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 2857,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 172,59 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 71,45 TL’nin, alınması gerekli olan 976,14 TL harçtan mahsubu ile bakiye 732,10 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 172,59 TL, posta ve tebligat gideri 168,50 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 1.041,09 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2019