Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/930 E. 2019/1216 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/930 Esas
KARAR NO : 2019/1216

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 15/08/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari alım satım akdi kurulduğunu, bu kapsamda davalı tarafın müvekkilinden yurt dışında farklı şirketler tarafından üretimi yapılan ürünleri tedarik ettiğini, buna karşılık davalı tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete atfedilemeyecek biçimde kendisine tedarik edilen ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ettiğini, ayrıca davalı tarafından müvekkili şirket tarafından tedarik edilen ürünlerin resmi sertifikayı taşımadığının iddia edildiğini, müvekkili şirketin doğrudan davalı şirketin siparişini tedarik ettiğini ve onun isteği ile hareket ettiğini, sadece tedarik ile sorumlu olan müvekkili şirketin ayrıca ürünün montajı, deneme uygulaması ve tetkiklerini yapmadığını, bu aşamada davalı şirketin ürünleri monte eden veya kullanan kişilerin ehil, eğitimli kişiler olup olmadığının bilinmediğini, bu sebeple doğrudan müvekkili şirkete atfedilebilecek bir kusurun varlığının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin ticari alım satımdan doğan alacağını tahsil etmek üzere davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin devamına ve ödeme emrinin kabulüne, müvekkilinin davalı taraftan olan alacağının takip tarihinden sonra işlemiş bulunan ticari avans faiziyle tahsiline, davalı taraf aleyhine haksız itiraz nedeni ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı tarafın bankalar nezdinde bulunan hesaplarına veya maliki bulunduğu taşınmazlardan borcu karşılar nitelikte olan bir taşınmazı hakkında mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/12/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 21/09/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Huzurdaki davanın tamamen kötü niyetli açıldığını, davacının müvekkili şirkete ayıplı mal satmış olmasına rağmen ayıplı ürün bedelini talep ettiğini, satılan ürünlerin yüksek sıcaklık ve basınç altında kusurlu olmaları halinde uygulandığı yerlerde bomba etkisi yapabilecek tehlikeli ürünler olduğunu, davacının ——- nedeniyle —- eridiğini, sektöründe bilinirliği olan müvekkili şirketin ayıplı —- itibar kaybına uğradığını, zararı en az seviyeye indirme için hatalı ürünlere müdahale edilmek durumunda kalındığını, bu amaçla müvekkili şirket çalışanlarının kaçak sızdırma yapan ürünlere müdahale edildiğini, müvekkili şirketin zararının gerçekte —— sayılı faturadaki tutardan —- tarihinden önce sattığı ürünlerinde kullanıldıkça ayıplarının ortaya çıktığını, ayıplı çıkan her —–müvekkili şirkete yeni masraflar yaptırdığını ve itibar kaybına sebep olduğunu, ayıplı —— davacı şirketin müvekkiline sattığını, ayrıca ayıplı ürünlerin davacının müvekkiline gönderdiği sertifikaya uygun ürünler olmadığını, ürünlerin kusuru tespit edilir edilmez davacı şirkete bilgi verildiğini, davacının da müvekkiline cevap verdiğini, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları ile bu hususların belli olduğunu, ticari satımlardaki gizli ayıplar bakımından TBK hükümleri uygulandığını, uyuşmazlık bakımından TBK md 231 de öngörülen zamanaşımı süresinin de dolmadığını, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 10/12/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; taraflar arasında cari hesap olmadığını bunun red sebebi olduğunu, ayrıca makine mühendisinin vermiş olduğu gizli ayıp da sebebidir bu nedenle davanın reddine karar verilsin şeklinde beyanda bulunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafa satılıp teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp varsa gizli ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, ürünlerin sunulan sertifikaya uygun olup olmadığı, davacının satılıp teslim edilen ürünler nedeniyle davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığı, takibin cari hesaba dayandırılması nedeniyle taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve bu sözleşme bulunmuyor ise davalıdan cari hesap açıklamalı alacak talep edilip edilemeyeceği noktasındadır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —- İcra Dairesinin —- sayılı dosyası,
-Fatura suretleri,
-Mail yazışmaları,
-Beyoğlu —-. Noterliğinin—– yevmiye numaralı ihtarname sureti,
-Mali müşavir bilirkişinin 06/05/2019 tarihli raporu,
-Makine mühendisi bilirkişinin 24/09/2019 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava ticari ilişki nedeni ile faturadan kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı alacak nedeni ile başlatılan takibe karşı itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu—-. İcra dairesinin — Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa 18/07/2018 Tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ödeme emrine 25/07/2018 Tarihinde süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı itirazı öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede İ.İ.K. 67. Maddesine istinaden itirazın iptali davasını açmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde ve davaya konu mallarda ayıp yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 06/05/2019 tarihli raporunda özetle; Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacı tarafın usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin (alım-satım) —— tarihi itibariyle davalı taraftan 12.314,69 TL alacağı kaldığı, bu bakiye alacağın 2017 yılına ve 17.07.2018 takip tarihine kadar aynen devam ettiği, takip tarihi itibariyle davalı taraftan 12.314,69 TL alacağının bulunduğunu rapor etmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi 24/09/2019 tarihli raporunda özetle; Alıcı ———- sipariş ettiği conta kalitesinin 70 bar çalışma basıncında 400 C çalışma sıcaklığında sürekli çalışacak conta olduğu konusunda tarafların mutabık oldukların eposta mesajlarından anlaşıldığını, satıcı —– tarafından dava konusu contalar ile ilgili alıcı —– tarafından hazırlanmış malzeme standart kalite belgesinde ki contaların sürekli çalışma sıcaklığının 400 C’ın altında olduğu ve —– kullanımı için uygun olmadığını, alıcı — ayıplı olduğu, teslim anında bakarak veya el göz İle kontrol ederek contaların gizli ayıplı olduğunun anlaşılmasının mümkün olmadığı; contalardaki gizli ayıbın ancak laboratuvar incelemesi ile anlaşılabileceği;—- her aldığı ürün ile ilgili laboratuvar düzeni olamayacağı için —-kurumlarda yaptırılacak test sonucunda contaların gizli ayıplı olduğunun anlaşılabileceğini, contalardaki gizli ayıbın montaj yapıldıktan sonra 200 C’ın üzerine kısa süreli çalışmalarda ortaya çıkmayabileceği ancak 200 C sıcaklığın üzerinde uzun süre kullanıldığı hallerde ortaya çıkabilecek türden gizli ayıp olduğunu, contalardaki malzeme kalitesinden kaynaklanan gizli ayıbın giderilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu contaların 200 C’ın altında çalışan kullanıcılar için uygun olduğu ancak —– uygun olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; hükme esas alınan 06/05/2019 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu ve 24/09/2019 tarihli Makine mühendisi bilirkişi raporu dayanak yapılarak; davacı tarafın 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutuluğu, tarafların ticari ilişkisinin — tarihinde başladığı, takip tarihi olan 17/07/2018 tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan —- alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişiden alınan ayıba ilişkin rapora göre davalı …’in sipariş ettiği conta kalitesinin 70 bar çalışma basıncında 400 c çalışma sıcaklığında sürekli çalışacak conta olduğu konusunda tarafların e-posta mesajları ile mutabık oldukları, davacı —-tarafından dava konusu contalar ile ilgili davalı ….—– —- tarafından hazırlanmış malzeme standart kalite belgesindeki contaların sürekli çalışma sıcaklığının 400 c nin altında olduğu ve——– yönünden contaların gizli ayıplı olduğu, telin anında bakarak veya el göz ile kontrol ederek, contaların gizli ayıplı olduğunun anlaşılmasının mümkün olmadığı, contalardaki gizli ayıbın ancak labaratuar incelemesi ile anlaşılabileceği, —- her aldığı ürün ile ilgili labaratuar düzeni olamayacağı için —- kurumlarda yaptırılacak test sonucunda contaların gizli ayıbının olduğunun anlaşılabileceği, contalardaki gizli ayıbın montaj yapıldıktan sonra 200 c nin üzerine kısa süreli çalışmalarda ortaya çıkmayabileceği ancak 200 c nin üzerinde uzun sürede kullanıldığı hallerde ortaya çıkabilecek türden gizli ayıp olduğu, contalardaki malzeme kalitesinden kaynaklanan gizli ayıbın giderilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu contaların 200 C’nin altında çalışan kullanıcılar için uygun olduğu, ancak——— için uygun olmadığı yönündeki rapora mahkememizce de itibar edilerek davacı şirket tarafından davalı şirkete satılan ürünlerde ayıp olduğu, ayıbın ilk bakışta anlaşılabilecek açık ayıp olmadığı, ürünlerin kullanılması ile ortaya çıkabilecek gizli ayıp olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, ticari satıma konu ürünlerde gizli ayıp olduğunun yargılama ile tespit edilebildiği, takip konusu alacağın davacı defterinde kayıtlı olduğu, satıma konu ürünlerdeki ayıpların gizli ayıp mahiyetinde olduğu bilirkişi marifeti ile tespit edilebildiği anlaşıldığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Ticari satıma konu ürünlerde gizli ayıp olduğunun yargılama ile tespit edilebildiği, takip konusu alacağın davacı defterinde kayıtlı olduğu, satıma konu ürünlerdeki ayıpların gizli ayıp mahiyetinde olduğu bilirkişi marifeti ile tespit edilebildiği anlaşıldığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 148,74 TL harcın alınması gerekli olan 44,4 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 104,34 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.