Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/928 E. 2019/1271 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/928
KARAR NO: 2019/1271
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/08/2018
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın — Şubesi ile dava dışı — arasında – tarihinde – TL tutarlı – tarih -TL tutarlı – tarihli – TL tutarlı ve – tarihli -TL tutarlı — imzalandığını, firma adına doğmuş ve doğacak tüm borçların güvencesini teminen ; davalı … adına kayıtlı; – kayıtlı – m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda – arsa paylı ikinci kat – nolu ofis, —– parselde kayıtlı – m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda – arsa paylı zemin kat nolu ofis,—- m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda – arsa paylı birinci kat – nolu ofis, vasıflı taşınmazların kaydına —- tarih ve – yevmiye numarası ile – Dereceden müşterek — TL bedelli, Davalı … adına kayıtlı—parselde kayıtlı arsa vasıflı ana taşınmazda — arsa paylı — nolu mesken vasıflı taşınmazın kaydına — tarih ve -yevmiye numarası ile 1. Dereceden müşterek —TL bedelli ipotek tesis edildiğini, anılan sözleşmeler kapsamında borçlu şirkete kredi kullandırıldığını, anılan kredi borçları ödenmeyince borçlulara – Noterliğinin — yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarname uyarınca da borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmayınca; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, kredi borçlusu ve taşınmaz maliki hakkında İstanbul – İcra Müdürlüğünün -ve — esas sayılı dosyaları üzerinden ipoteği n paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip, sadece müteselsil kefil hakkında ise ipoteği aşan alacak olmaması nedeniyle İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü — Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, Müteselsil kefil davalı tarafından İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü — Esas sayılı dosyası ile talep edilen borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini, borçlunun söz konusu itirazının tamamen haksız olduğunu takibi uzatmak ve sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, borçlu şirketin – tarihinde – TL tutarlı ticari kredi kullandığını, ödenmeyen asıl alacak ve faizleri toplamının – TL asıl alacak üzerinden – tarihinde takibe aktarım işlemi yapıldığını, ayrıca kredi borçlusuna teslim edilmeyen çek karnesi nedeniyle iadesi yapılmayan yasal yükümlülük tutarı depo edilmeyen bir adet çek yaprağından kaynaklanan riskinde mevcut olduğunu, anılan sözleşmeleri de davalı … müteselsil kefil olarak imzaladığını, yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan ipotekler nedeni ile İstanbul – İcra Müdürlüğünün – ve – Esas sayılı dosyaları üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kredi borçlusu ile taşınmaz maliki davalı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını belirtmiş olmakla haklı davalarının kabulü ile İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğünün – Esa sayılı dosyasından başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili tarafından sunulan – havale tarihli Takibin İptali Taleplidir konulu beanlarında özetle; davacı tarafından müvekkili hakkında İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün -Esas sayılı dosyası kefil olarak bulunması sebebiyle icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından müvekkiline — tarihli kat ihtarı gönderilmişse de müvekkili tarafından söz konusu kat ihtarına – günlük süresi içinde itiraz edildiğini, gerçekte davacı tarafından gönderilen kat ihtarında alacak kalemleri ayrıntıları yapılan ödemeler ayrıntılı olarak gösterilmediği gibi alacağın miktarı belirlenebilir ve denetlenebilir olmadığını, davacı tarafça davaya konu edilen kredi tutarları davacı tarafından rehinle teminat altına alındığını, bu sebeple davacı tarafından rehnin paraya çevrilmesi amacıyla müvekkili ve yetkilisi olduğu şirket hakkında da İstanbul – İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı dosyaları ile rehnin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından işletilen ve talep edilen faiz oranları da fahiş olup işletilen temerrüt faizinin de hukuka aykırı olduğunu, bununla birlikte ipotek senedinin de faiz oranının %24,24 gösterilmişken takip talebinde %42,08 oranında faiz talep edilmesinin de
mümkün olmadığını, talep edilen faiz oranının haksızlığının da sabit olduğunu belirtmiş olmakla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu—- arasında yapılan kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan kredilerden dolayı sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıdan bakiye kredi alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu -. İcra müdürlüğünün – esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı banka tarafından davalı aleyhine ; —Noterliğinin – tarih ve – yevmiye sayılı ihtarnamesi , banka kayıtları ” açıklaması ile – TL asıl alacak, – TL % 42,08 işlemiş faiz ve – TL faizin % 5 BSMV si olmak üzere toplam – TL alacağın ayrıca kredi müşterisine teslim edilmiş bir adet çekten dolayı bankanın ödemekle sorumlu olacağı — TL riskin depo edilmesi talebiyle genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davacı bankaya ait ticari defter, kayıt ve dayanak belgeleri ile bilgisayar kayıtları üzerinde uzman bankacı bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak kök ve ek rapor alınmıştır. Alınan kök ve ek raporun birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
İstanbul -. İcra müdürlüğünün – esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı banka tarafından dosyamız davalısı … ile dava dışı asıl borçlu — aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, yine İstanbul -.icra müdürlüğünün – esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde de, yine davacı tarafından davalı … ile dava dışı asıl borçlu şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığı görülmüştür.
Davacı banka ile asıl kredi borçlusu olan dava dışı — arasında ;- tarihinde -TL limitli ve – numaralı , – tarihinde -TL limitli ve- numaralı – tarihinde -TL limitli ve – numaralı , – tarihinde – TL limitli ve – numaralı kredi sözleşmelerinin yapıldığı, davalı …’ın ise bu sözleşmeleri toplam – TL limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca davalı … adına kayıtlı bir kısım taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, kredi sözleşmelerine göre, bankanın müşteriye kullandırdığı kredilere, açmış olduğu hesaplara ve almış olduğu teminatlara yada teminatlarla ilgili olarak iş bu madde altında belirtilen şekilde ve yetkili merciiler tarafından belirlenmiş azami hadler mevcut ise bu hadleri aşmamak üzere faiz ve komisyon ile fon ve gider vergilerinin uygulanabileceği, kefalet başlıklı 40.1 maddesinde de iş bu sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefilin müşterinin lehine açılmış veya açılacak hertürlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden, bu sözleşmede belirtilen faiz, komisyon ve masraflar ile bunlara ilişkin vergilerden iş bu sözleşmenin temerrüt başlıklı maddesi ile diğer maddeleri altında belirtilen faizleri ile kanuni takip giderlerini her bir kefil tarafından el yazısı ile belirtilen azami miktara kadar müteselsil kefil olarak yükümlendiği, sözleşmede müşteri ile banka arasında
çıkacak hertürlü uyuşmazlıklarda bankanın defter ve belgelerindeki kayıtların tek delil olarak kabul edilebileceği , yine 42.E maddesinde müşteri temerrüt halinde muacceliyet tarihinden itibaren borcunu bankaya bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için kullanmış olduğu kredi türü ne olursa olsun temerrüt halinde bankaca ticari kredili mevduat hesapları için uygulanan kredi faiz oranına – puan ilavesi ile bulunacak faiz oranı üzerinden temerrüt faizi tatbik edilebileceğinin müşteri tarafından kabul edildiği , yine sözleşmeye göre davalı müteselsil kefil …’ın kefalet limitinin —- TL ile sorumlu olduğunun hükme bağlandığı görülmüştür.
Davacı banka tarafından dava dışı asıl kredi borçlusu— müşterek borçlu-müteselsil kefil olan davalı …’a -.Noterliğinin — yevmiye numaralı kat ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamede özetle, ” ……genel kredi sözleşmelerine istinaden borçlulardan —- nolu hesaptan kredi hesabı tesis edilmiş ve kullandırılmıştır. … bu krediye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğundan borçtan sorumludurlar. Muhataplardan … maliki bulunduğu taşınmazı /taşınmazları bu kredilere teminat teşkil etmek üzere banka lehine ipotek ettiğinden , borçtan ipotek limiti ile ayrıca sorumludur. Kredi hesabı —tarihinde kat edilmiş olup, borç tutarı — TL dir. —nolu hesaplara bağlı çek hesapları açılarak çek karneleri teslim edilmiştir……çek yaprağı başına – TL olmak üzere toplam —TL nin nakden bankamıza depo edilmesini talep etmek gerekmiştir…” denilerek kat ihtarnamesinde kredi riskleri için ve gayrınakdi riskler için talep edilen miktarlar yazılmak suretiyle devamında ” ……her türlü fazlaya ilişkin alacaklarımızı , talep, takip ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla — tarihi itibariyle yukarıda belirtilen — TL borcunuzu ihtarname tarihinden itibaren % 42,08 faiz oranı ile işleyecek temerrüt faizi ile birlikte bir gün içinde bankamıza nakit olarak ödenmesini ihtar ve tebliğ ederiz..” şeklinde ihtarda bulunulduğu, ihtarnamenin davalıya Tebligat Kanununun 21 maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği, davalının buna göre —- tarihi itibariyle temerrüdünün oluştuğu anlaşılmıştır.
Teknik bankacı bilirkişi aracılığıyla yapılan inceleme sonucunda ; davacı bankanın —Şubesinde dava dışı asıl borçlu firmanın –numaralı kredi hesabı bulunduğu, bu hesaptan — tarihinde — TL ana parası olan — ay vadeli yıllık % 18 faiz oranından toplam — TL eşit taksit ödemeli kredi kullandırıldığı, kredinin —- tarihli ilk taksit tutarı — TL nin ödenmesi gerekirken – tarihinde – TL ve – -tarihinde – TL olmak üzere toplam – TL ödendiği ve vadesi gelen – tarihli -.taksit olan — TL nin ödenmediği ve — tarihi itibariyle bakiye — TL olduğu, kredi riskinin — tarihinde Tasfiye Olacak Alacak Hesabına aktarıldığı tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporuna göre ; davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu —- kullandırılan krediden dolayı geri ödenmeyen kredi alacağı bulunduğu, davalının sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı , bu nedenle davalının — TL lik kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere ödenmeyen kredi borcundan sorumlu olduğu , asıl kredi alacağı yönünden davacı bankanın — TL talep edebileceği , bu nedenle takipteki talebin fazla olduğu, ancak talep edebileceği asıl alacak miktarı yönünden de işlemiş faiz ve faizin % 5 BSMV ‘si olarak – TL işlemiş faiz, – TL faizin % 5 BSMV’sini talep edebilecekken, davaya konu takipte bu miktardan az talepte bulunduğundan, taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak karar verilmesi gerektiğinden (davacı banka tarafından ipoteklerin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan İstanbul —.icra müdürlüğünün – esas sayılı ve – esas sayılı takip dosyalarında yapılacak tahsilatlarla tekerrür olmamak üzere kaydıyla) aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrrür olmamak kaydı ile davalının İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın – TL asıl alacak – TL yıllık %42,08 işlemiş faiz, -TL işlemiş faizin %5 BSMV si olmak üzere toplam – TL alacak yönünden İPTALİ ile takibin bu miktarlar yönünden devamına ayrıca – TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %42,08 oranında temerrüt faizi ile bu faizin %5 BSMV’sinin de uygulanmasına ve davacı bankaya ait bir adet çek bedelinin depo edilmesine ilişkin talep yönünden de takibin devamına,
2-Fazla istemlerin reddine,
3-Hükmolunan asıl alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20 si oranında icra inkartazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 179.941,52 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 31.867,83 TL harcın mahsubu ile eksik yatırılan 148.073,69 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 31.867.83 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında yapmış olduğu 35.90 TL başvuru harcı, 5.20 TL vekaletname tasdik harcı, 1.000.00 TL bilirkişi ücreti, 187,90 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 1.229.00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.226.94 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve taktir edilen 89.712,72 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen miktarı üzerinden vekille temsil edilen davalı yararına aynı tarife hükümlerine göre tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde davacı yana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2019