Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/907 E. 2020/711 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/907 Esas
KARAR NO : 2020/711

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 09/08/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;—–sevk ve idaresindeki ———aracı ——— doğru seyrederken —– istikametinden—— plakalı aracın sol arka kapı kısımlarından tam kavşak içerisinde vurmak suretiyle gerçekleşen kaza suretiyle müvekkillerin—- hayatını kaybettiğini, bu kazanın oluşumunda————– 2918 Sayılı KTK maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, kazaya ilgin evrakların —– Adliyesi——– soruşturma sayılı dosyasında bulunduğunu, müvekkillerinin murisi —— müvekkillerinin hayattaki tek dayanakları olduğunu, muris —– olup dört çocuk babası olduğunu, murisin en küçük çocuğunun —- yaşında olmakla birlikte diğer üç çocuğunun ilk ve ortaokul eğitimlerine devam etmekte olup işbu hususun öğrenci belgeleriyle sabit olduğunu, hayatta başka bir gelir kaynağına sahip olmayan müvekkillerinin temel gereksinimlerini ve öğrenim ihtiyaçlarını karşılamayacak durumda olup şu anda yakınlarının yardımları ile hayatlarını devam ettirmekte olduklarını, yaşanan kaza neticesinde müvekkillerinin murisinin vefat etmeseydi müvekkillerine hayatı boyunca destek olmaya devam edeceğini, dolayısıyla müvekkillerinin bu destekten yoksun kalmış durumda olduklarını, ayrıca —— yaşamakta olduklarını, bu sebeple kendilerinin de geçim kaynağının ——— olduğunu, bu sebeple murisin ——-destekten yoksun kalmış olduklarını, müvekkillerinin murisi ——- gelirinin bulunmakta olduğunu, bu hususun ikamet ettiği —— gelir durumunu gösteren belgesi ile sabit olduğunu ancak sigorta şirketi tarafından bu hususun dikkate alınmadığını, kazaya karışan ——– poliçeli olduğunu,——,—– riskin gerçekleşmiş olduğunu, bu nedenle davalı şirketin tam tazminatla mükellef olduğunu, kazaya bağlı olarak davalı sigortaya 17/05/2018 tarihinde müracaatı neticesinde 239.199,82 TL kısmi tazminat alındığını, fakat yapılan ödemenin gerçek zararın çok altında olup gerçek değerin alınması için işbu davanın açılması zaruriyetinin doğduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkil için şimdilik 100,00 TL olmak üzere 700,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketine başvuru tarihini —— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, artan gider avansının taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.—–
Davacı vekili mahkememize sunduğu 19/10/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesini tekrarla, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydı ile her bir müvekkil için şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplam 700,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının — tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 30/10/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Davanın dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenen değerler üzerinden — davalıdan alınarak davalıya faiziyle ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu 03/09/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde ——- olduğunu, —müteselsil sorumluluğunun— limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının — araç sürücüsüne —- kanıtlamasının gerektiğini, kusurun kanıtlanmaması halinde müvekkil şirketin de sorumluluğunun olmadığını,— davacıların acılarının —– olduğunu, dava konusu kazada sürücünün kusurunun tespit edilememesi halinde müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmayacağını, — sürücüsüne yöneltilen kusur durumunun kesin bir oran olarak belirlenmediğini, bu nedenle uzman bir bilirkişiden rapor aldırılmasının gerektiğini, davacılara müteveffa——- tarihinde yürürlüğe girmiş olan— genel şartları uyarınca hesaplanan— müvekkil şirket tarafından ödendiğini, yapılan bu ödeme ile müvekkil şirket tarafından hukuki sorumluluğun yerine getirildiğini, müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesinin gerekmekte olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile kazaya karışan sigortalı——– araçlardan olduğunu, bu nedenle sigortalı araç sürücüsünün kusuru belirlenirken bu hususun da gözardı edilmemesinin gerektiğini beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
——-müzekkere cevabı,
—— Müdürlüğü’nün — tarihli müzekkere cevabı (Kaza tespit tutanağı),
—— Müdürlüğü’nün — tarihli müzekkere cevabı,
—— tarihli müzekkere cevabı —- araştırması),
—–Müdürlüğü’nün—- plakalı aracın tescil bilgilerine—- bilirkişinin mahkememize sunduğu —- tarihli raporu,
-Davacı vekilinin 30/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava; trafik kazası sebebi ile sigorta şirketine açılan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 03/03/2018 tarihinde meydana gelen ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasında kusur durumu, müteveffanın davacıların desteği olup olmadığı, destekten yoksun kalma tazminat miktarı, sigortanın sorunlu olup olmadığı hususlarında tespit edilmiştir.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
———- çarpışması neticesinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davacıların desteği —–etmiştir.
— üzerinden çıkartılan aile nüfus kaydına göre davacıların hak sahibi oldukları anlaşılmıştır.
Davalı … tarafından davacılara 22.06.2018 tarihinde toplam 239.199,82 TL ödeme yapılmıştır.
Mahkememizin 24/12/2019 tarihli celsesinde dosyanın — uzmanı bilirkişi heyetine tevdii ile rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi raporunu 01/03/2019 tarihinde sunmuş, rapor taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Makina —heyeti mahkememize sunduğu — plaka sayılı — %15 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü — %85 oranında kusurlu olduğunu, davacı taraf yakını müteveffa —- olayın oluşumunda kusursuz olduğunu, davalı … tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek zarardan tenzil edildiğini, davacıların talep edebilecekleri bakiye destekten yoksun kalma tazminatı tutarının destekten yoksun kalan —-talep edebileceği kanaatinde rapor beyan etmişlerdir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan 01/03/2019 tarihli bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
03.03.2018 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davacıların desteği ———% 15 oranında kusurlu olduğu, davacıların—% 85 oranında kusurlu olduğu, davacıların desteği müteveffa —- oluşumunda kusurunun bulunmadığı,
Aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; davalı … tarafından davacılara yapılan ödemelerin güncellenerek —- davacıların talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatı tutarının; — olduğu, davacı kızı … —-olduğu, davacı — olduğu,
Davalı … — kaza itarihi itibari — limit ile gerçek zarardan —— olduğu, davalı … tarafından davacılara 22.06.2018 tarihinde ödenen toplam 239.199,82 TL ödeme güncellenerek tenzil edildikten sonra davacıların —tazminatı zararı olarak —— olduğu, davacıların bakiye destekten yoksun kalma tazminatı toplamı—- plakalı ——poliçesi ile sigortacısı olması nedeni ile 2918 sayılı KTK 85/1, 91/1 ve 93/1 maddelerine istinaden kaza tarihinde — davacıların zararından sorumlu olduğu,– limitini aşan kısmından sorumlu olmadığı,
Davalı … şirteketi tarafından davacılara ödeme yapılan 22.06.2018 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü ile temerrüt tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğu anlaşılmakla; Davanın KABULÜNE, Talep artırım dilekçesi ile artırılmış; Davacı … yönünden toplam 5.428,24 TL, Davacı … yönünden toplam 1.828,99 TL, Davacı … yönünden toplam 9.760,37 TL, Davacı … yönünden toplam 13.841,07 TL, Davacı … yönünden toplam 66.615,67 TL, Davacı … yönünden toplam 6.416,95 TL, Davacı … yönünden toplam 4.997,59 TL olmak üzere toplam 108.888,88 TL’nin 22.06.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile davalı … şirketinden alınarak davacılara verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Talep artırım dilekçesi ile artırılmış;
Davacı … yönünden toplam 5.428,24 TL,
Davacı … yönünden toplam 1.828,99 TL,
Davacı … yönünden toplam 9.760,37 TL
Davacı … yönünden toplam 13.841,07 TL
Davacı … yönünden toplam 66.615,67 TL
Davacı … yönünden toplam 6.416,95 TL
Davacı … yönünden toplam 4.997,59 TL olmak üzere toplam 108.888,88 TL’nin 22.06.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile davalı … şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 370,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 7.438,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.032,30 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacıların yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 35,90 TL, peşin harç 35,90 TL, ıslah/tamamlama harcı 370,00 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 153,50 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.795,30 TL yargılama masrafının davalı — alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte— avukatlık ücretinin —– alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.