Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/886 E. 2022/379 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/886
KARAR NO : 2022/379

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili 02/08/2018 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili —-nezdinde — dışında, kardeşi — adına düzenlenen sahte kimlik ile tanzim edilen vekaletnameye istinaden hesabından —olmak üzere — para çekildiğini, müşterinin 14.06.2011 tarihinde yapmış olduğu şikayet üzerine—- Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını ve soruşturma neticesinde davalılar — sanıklar hakkında—- ile kamu davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde; —-gerçekleştirdikleri anlaşıldığından 17.09.2014 tarihinde sanıkların hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiğini, kararın sanıklar tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay incelemesinden henüz dönmediğini, müşteri —- tarafından hesabından çekilen —- tahsili için ayrıca müvekkilinin Banka hakkında — Esas sayılı dosyası ile alacak davası açtığını, yapılan yargılama neticesinde müvekkili bankanın 1.337.175.51 TL ödemeye mahkum edildiğini, davalılar —tarafından gerçekleştirildiği sabit olan dolandırıcılık olayı nedeni ile müvekkilim bankanın uğradığı zararın tazmini hususunda işbu dava açılmasının zorunlu olduğunu belirterek fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkili bankanın — tarihinde 50.000 Euro para çekilmesi sureti ile meydana gelen dolandırıcılık olayı sebebi ile bankanın ödemek zorunda kaldığı 1.337.175,51TL tutarındaki zararın ,olay tarihinden itibaren ,bankaların ticari kredilere uyguladığı en yüksek ticari faizi oranı uygulanmak suretiyle faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalılar tarafından davacı banka müşterisine ait hesaptan sahte belge ve imzalarla para çekilmesi nedeniyle banka tarafından dava dışı müşteriye ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. (HMK 115/1ve 2.maddesi)
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 mad. )
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Dava dilekçesindeki davacının beyanlarından da anlaşılacağı üzere davalıların davacı banka müşterisine ait hesaptan sahte imza ve belgeler ile para çekildiği ve ödenen ve çekilen bu paraların davacı banka tarafından davalılardan tazmininin talep edildiği, davalıların davacı banka ile bir kredi sözleşmesi imzalamadığı, davalı banka ile aralarında bir ticari ilişki olmadığı, davalılar tacir olmadığı gibi davanın bankacılık işleminden kaynaklanmayan sahte imza ve belge aracılığı ile dolandırıcılık olduğu ve haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu, davanın mutlak ticari niteliği bulunmadığı haksız fiil nedeniyle oluşan zararın tahsilini talep ettiği açıktır.
Davanın TTK da sayılan Mutlak ve Nisbi Ticari dava niteliği bulunmadığından——– nazara alınarak mahkememiz görevli olmadığı, olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Taraflardan birinin karar süresi için kanun yoluna başvurmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli — Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin işbu kararın tebliğ ile ihtarına,
4-Harç, masraf, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.