Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/878 E. 2021/105 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/878 Esas
KARAR NO: 2021/105
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/07/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;—- meydana gelen kazada davalı yönetiminde bulunan —– plakalı araçla müteveffaya çarpıp hayatını kaybetmesine neden olduğunu,—– sayılı hazırlık dosyası ve bilirkişi marifetiyle kusur tespitinin yapılabileceğini, —– ev hanımı olup, ölümüyle eşi —— destekten yoksun kaldığını, Davacı eş ile diğer davacılar olan ölenin çocuklarının davalının ölümüne sebep olduğu yakınlarını kaybetmekle, manevi yönden sarsıldıklarını ve bu ölüm nedeniyle derin üzüntüler yaşadıklarını, meydana gelen trafik kazası nedeniyle yakınlarını kaybeden müvekkillerinden, davacı eş bakımından destekten yoksun kalma tazminatı için, —— olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, — —-, — için ———– için ———— —— olmak üzere tüm davacılar için — Manevi tazminat ——- yönünden olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıya ödetilmesine, bu kazaya karışan ——Plakalı aracın üzerine müvekkil davacıların hak kaybına uğramaması için tedbir konulmasına, yine davalıya ait, taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıya ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı—- vekili Mahkemeye sunduğu —–havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacıların karayolları trafik kanunu gereğince başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, davacılar tarafından dava konusu kazaya ilişkin müvekkili şirkete başvurulduğunu ancak kusura ilişkin Kaza Tespit Tutanağı veya bilirkişi raporu gibi belgelerin iletilmediğini, davacı tarafça herhangi bir belge iletilmediğinden süreç devam ettirilemediğini, davanın usulen reddi gerektiğini, müvekkilinin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, sigortalı araç, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi kapsamında, işletenlerin aynı kanunun 85/I. maddesinde belirtilen tehlike sorumluluğunu karşılayan ve üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler içinde teminat altına alan ———– olduğunu, müvekkilinin münakit sigorta poliçesinden sorumluluğu; poliçe vadesi, teminat limitleri ve kusur oranları ile sınırlı olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ——sevk edilmesi gerektiğini, aktüer siciline kayıtlı bir aktüer tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini, mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanmadığı takdirde asgari ücret olarak hesaplama yapılması gerektiğini, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğu usulen ispat edilmesi gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, —— yazı yazılarak, öncelikle söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının, davacı tarafa peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığının, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması, ödeme yapılması durumunda ödenen miktarın tazminat bedelinden düşülmesi gerektiğini, davacıların manevi tazminata ilişkin taleplerinin karayoları trafik kanunu ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı kalan hallerden olması nedeni ile işbu taleplerinin müvekkil şirket bakımından reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini beyanla, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
——- sureti,
—— sayılı görevsizlik kararı,
—- plakalı araç olan —-tarihlerini poliçe suretlerini kapsar —-
—- tarafından —- hakkında tanzim edilen sosyal ekonomik durum araştırma tutanağı,
—— sigortalılığının bulunmadığına ilişkin cevabi yazısı,
—-tarihli kaza tespit tutanağı sureti,
—— cevabi yazısı ekinde hasar dosyası sureti,
—- tarafından —– hakkında tanzim edilen sosyal ekonomik durum araştırma tutanağı,
—– tarafından —-hakkında tanzim edilen sosyal ekonomik durum araştırma tutanağı,
—– dosyası ile aldırılan trafik ihtisas dairesinin —– tarihli raporunda özetle; sanık sürücü—- kusursuz olduğu, müteveffa yaya —– kusurlu olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; —— tarihli trafik kazası sonucu destekten yoksun kalma nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
—-tarihli trafik kazasında davacıların desteği müteveffa yaya — ölmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —- tarihli trafik kazası nedeniyle haksız fiilden kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı, maddi manevi tazminat davası olduğu, tarafların kusur, davacılardan —– destekten yoksun kalıp kalmadığı, yoksun kalınan maddi tazminat miktarı ile tüm davacıların manevi zarar miktarı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
——Sayılı ceza yargılaması dosyası ile aldırılan trafikçi bilirkişi raporuna göre; “müteveffa ——- çıkarak, yatay güzergahı düz, düşey güzergahı eğimsiz, azami hız limiti 50 km/s olan, aydınlatması yetersiz, bölünmüş yol, ——–, gece vakti, yolun karşısına geçiş yapmak için yola giriş yaptığı noktaya —— metre uzaklıktaki trafik ışıklarını, yaya geçidini kullanmayarak hastanenin önünden yola giriş yaptığı, yolun ilk bölümünden geçerek orta refüj üzerine çıktığı, orta refüjden sol şeride giriş yaparak geçişine devam ettiği, sol şeritte seyir eden aracın önünden orta şeride giriş yaptığı esnada orta şeritte seyir eden sanık sürücü ——– sevk ve idaresindeki aracın ön kısmı ile çarpması neticesi aracın sedmesine maruz kalan yayanın hastanede ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana geldiği,
Müteveffa yaya ——– yayalar için uyulması zorunlu 2918 sayılı KTK 68/b maddesini, Yönetmeliğin 138/b-3 ve 138/c maddesindeki hükümlere uyması, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürmemesi gerekirken, yaya geçidini kullanmayan, orta şeritte seyir eden araç sürücüleri için kapalı alan, görüş açısı dışında kalan nokta olan sol şeritti seyir eden aracın önünden sanık sürücünün seyir şeridine aniden giriş yaptığı, yakın mesafedeki araca ilk geçiş hakkını vermediği, müteveffa yayanın kendi iradi davranışı ile kaza öngörülebildiği halde, uyulması zorunlu kurallara aldırmazlık göstererek, zararlı sonucun oluşmasını engelleyecek özeni ve dikkati göstermediği, geçiş esnasında yol kontrolüne devam etmediği, önlenebilir olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, olayın oluşumunda asli kusurlu olduğu,
Sanık sürücü ——- sevk ve idaresindeki otomobil cinsi aracı ile yeşil trafik ışığında geçerek, bölünmüş, üç şeritli, azami hız limiti 50 km/s olan———-istikametine seyri esnasında seyir istikametine göre yolun solundan sağına geçiş yapmak isteyen yayanın, sol şeritte seyir eden aracın önünden aniden seyir şeridine orta şeride giriş yaptığı esnada çarptığı, olayın aniden ve kısa mesafede meydana geldiği, yayanın sanık sürücünün solunda seyir halindeki aracın önünden aniden seyir şeride giriş yapması, aydınlatmanın yetersiz olması ve yayanın koyu renk giyinmiş olması sanık sürücünün görüş açısını kısıtladığı, —.sanık sürücü —— olayın oluşumunda atfı kabil kusurunun olmadığı” bildirilmiştir.
—— Sayılı ceza yargılaması dosyası ile —- sayılı kusur raporuna göre; sonuç olarak sanık sürücü —- kusursuz olduğu, müteveffa yaya —– asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davacılar vekilinin Mahkememiz tarafından —- yeniden rapor aldırılması talebinde bulunmuştur. —-ceza yargılaması ile — Dairesinden kusur raporu aldırıldığı, davacıların desteği müteveffa — asli ve tam kusurlu olduğu, davalı — kusursuz olduğu, —-ceza yargılaması dosyası ile trafikçi bilirkişiden aldırılan kusur raporu ile —- aldırılan kusur raporlarının birbirleriyle örtüştüğü, aralarında çelişki bulunmadığından mahkememiz tarafından yeniden —– rapor aldırılması talebinin reddine karar karar verilmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek; Her ne kadar davacılar tarafından davalılar aleyhine trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılmış ise de; Davalı —- trafik kazasının meydana gelmesinde kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketinine ——– sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığından davalı sigorta şirketinin —- teminatı kapsamında sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla; davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine,
Davalı —— trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığından manevi tazminat talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının Maddi ve Manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan —– karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 59,3 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 2160,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat davası yönünden davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden davalı —— yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı —-verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı——vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021