Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/852 E. 2023/480 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/852 Esas
KARAR NO: 2023/480
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/07/2018
KARAR TARİHİ: 31/05/2023

DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/07/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasındaki inşaat malzemeleri alım satımından kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, müvekkile 3 ayrı ödeme emri gönderildiğini, çelişkiye sebep verildiğini, ——-sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ve müvekkil şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği, müvekkil şirketin itiraz ettiğini, takip alacaklısı ile 2—- demiri alımı yapıldığını, bu ticaret için mükerrer fatura düzenlendiğinden iade faturasının müvekkil tarafından düzenlendiği fakat iade faturasının kabul edilmediğini, takip alacaklısına 2.022,65 TL borçlu olunduğunu, bu nedenle menfi tespit davası açıldığını, icra takibinin haksız ve yersiz olduğunu, %20 icra inkar tazminatının davalıya tahmilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili Mahkememize sunduğu 25/10/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkil şirket ——- temmuz darbe girişimi sonrasında —- başlatılan soruşturmalar kapsamında —- devredilen bir şirket olduğunu, müvekkil şirket —– devredildikten sonra ticari defterleri incelenerek defterlerdeki alacak kalemleri icra takibine konu edildiğini, bu kapsamda müvekkil şirketin davalı şirketten alacakları için ———- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin, müvekkil şirketin mükerrer fatura keserek kendilerini borç altına soktukları yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceğini, öncelikli olarak huzurda açılan davanın reddine, kötü niyetli olarak iş bu davayı açan davacı şirket aleyhine alacağın %40’ı oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında inşaat malzemesi alım satımı yönünde ticari ilişki bulunduğu, davalı şirketin ——— devredildiği sabit olmakla taraflar arasındaki davacının inşaat malzemesinin davalıdan satın alınması şeklinde gerçekleşen ticari ilişki uyarınca davalıya borcu olup olmadığı varsa miktarı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER:
—- davalı şirketin ——–dosyasının celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—–Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
— müzekkere yazılarak —– yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğ şerhli örneği celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
— davacı şirketin —– formları celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– istinabe edilerek alınan 04/08/2020 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; davalı yanın sunmuş olduğu ticari defterlerinin delil vasfı mahkemenin takdirlerinde olup, onaysız defterlerde iade faturası dışında davacı ile mutabık olunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkimin her iki tarafında kabulünde olduğunu, davacı tarafın süresi içerisinde faturaya itiraz etmediği mükerter olduğu beyan edilen faturanın kayıtlara alındığını, —– tatihinin mükerrer düzenlendiği belirtilen 01.04.2016 tarihinden önceki bir tarihe ait olduğunu, davalının kendi ticari defterlerinde 32.668,17 TL alacaklı olduğu, davacının ise 46,81 TL alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi 03/03/2022 tarihli ek raporunda özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafında kabulünde olduğunu, 01/04/2016 tarihli mükerrer olduğu beyan edilen faturaya süresinde itiraz edilmediği, fakat ——- incelendiğinde sevk edilen miktarın fatura ile uyuşmadığını, davacının mükerrer faturaya istinaden iade faturası düzenlendiği, fakat davalı tarafından kayıtlara alınmadığını bu nedenle davalının 32.668,17 TL alacaklı olduğunu, davacının ise 46,81 TL tutarında alacaklı olduğunu, bağlantı sözleşmesinin davalı tarafından imzalandığını, sözleşmeye dair tahsilatların yapıldığını, cari stok listesine göre sefer miktar ve sayıları düşüldüğünde sözleşmenin üzerinde bedelle fatura düzenlendiğini, bununda uyuşmazlık konusu olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi 19/01/2023 tarihli ek raporunda özetle; 03/03/2022 tarihli ek raporunu tekrar etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından, davalı ile aralarında alım satımdan kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davalının kestiği mükerrer fatura nedeniyle takip başlattığını, davalıya 2.022,65 TL borçlarının kaldığını fazlaya ilişkin alacak talebi yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından, davalı şirketin —– devredildiği, takibe dayanak faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu nedenle davacıdan alacaklı oldukları iddiasıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, alım-satıma dayalı ticari ilişkiden kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında alacak borç durumunun ve uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı tarafın ticari defterlerine göre, davacının davalıdan 46,81 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre davalının davacıdan 32.668,17 TL alacaklı olduğu, taraf defterleri arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından kesilen 26/05/2018 tarihli ve 32.714,98 TL bedelli iade faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, ——— kısmının mükerrerlik oluşturması nedeniyle uyuşmazlığa konu iade faturasının kesildiğinin belirtildiği iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça mükerrerlik oluşturduğu iddia edilen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olması iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle mükerrirlik iddiasını ispat yükünün davacı üzerinde olduğu kanaatine varılmış, bu iddiayı ispata yarar delil bulunmaması nedeniyle davacıya yemin delili hatırlatılmış, davacı tarafından yemin deliline dayanmadıklarının bildirildiği anlaşılmış, böylece davacı tarafın mükerrer fatura tanzim edildiği iddiasını kanıtlayamadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davalı tarafından davacı aleyhine ——– alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça borcunun bulunmadığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, taraf defterleri arasındaki uyumsuzluğun 26/05/2018 tarihli ve 32.714,98 TL bedelli iade faturasından kaynaklandığı, davacının mükerrer fatura iddiasıyla kestiğini beyan ettiği, davacının mükerrer fatura iddiasını ispat edemediği, böylece davacının davalıya davalı ticari defterlerinde yer alan 32.668,17 TL borcunun bulunduğu, takibe konu edilen bakiye 308.500,00 TL yönünden borcunun bulunmadığı, davalının menfi tespit davasının kabul edilen kısmı yönünden kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davacının davalıya—— Esas sayılı takip dosyası bakımından 308.500,00 TL borçlu olmadığının tespitine,
3-Tarafların şartları oluşmayan icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 21.073,64 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.826,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 15.247,34 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 46.190,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.900,00 TL bilirkişi gideri, 519,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.455,40 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 2.220,29 TL yargılama giderine 5.826,30 TL peşin harç ilave edilerek bulunan 8.046,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023