Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/834 E. 2019/821 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/999
KARAR NO : 2019/853

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde ; müvekkili şirketin ———— bünyesinde iş makineleri üreten sektörün önde gelen firmalarından biri olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince 25.07.2018 tarihli cari hesap ekstresine dayalı fatura alacağında taraflarca mutabık kalındığını, ancak davalının oluşan borcunu müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının takibe mesnetsiz olarak itiraz ettiğini ve bu nedenle de takibin durduğunu , davalının itirazlarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, yetki itirazına yönelik itirazların da yersiz ve mesnetsiz olduğunu, para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden icra takibinin yetkili icra dairesinde açıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin mevcudiyetinin, borcun varlığının ve miktarının yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile anlaşılacağını belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ayrıca %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; icra takibi yetkisiz icra dairesinde açıldığından öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini,esasa ilişkin itirazlarında da müvekkili şirketin davacı taraftan 2016 ve 2017 yıllarında servis ve bakım hizmeti aldığını, aldığı bu hizmetlerin bedellerinin banka havalesi yolu ile ödendiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını , davacının kestiği faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin 2018 yılında davacı taraftan hiçbir hizmet almadığını belirterek davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesap ekstresine dayalı bakiye fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 27.779,64 TL asıl alacak için bakiye fatura alacağı açıklaması ile genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait ticari defter kayıt ve dayanak belgeleri Mali bilirkişilere inceleme yaptırılarak raporlar alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu, dosya kapsamındaki delillere uygun ve denetime açık bulunduğu açıklamakla hükme esas alınmıştır.
Davalı taraf icra takip dosyasında Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de; dava konusu alacak faturadan kaynaklı para alacağına ilişkin olduğundan mahkememizce İİK 50. Maddesinin yollaması ile T.B.K 89/1 maddesi uyarınca alacaklının ikametgahı olan Anadolu İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu kanaati ile icra müdürlüğünün yetkisine itirazı reddolunarak davanın esasına girilmiştir.
Davalının ticari defter kayıt ve dayanak belgeleri Kocaeli —– Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile talimat yolu ile incelenmiştir. İnceleme sonucunda düzenlenen raporda; davalının 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin incelemeye sunulmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı, takip tarihi itibariyle davalının cari hesabına göre davacı şirketin davalıdan 21.382,64 TL alacaklı gözüktüğünün tespit edildiği, davacı şirketin kayıtları ile karşılaştırıldığında arasındaki toplam farkın 6.397,00 TL olduğu, bu farkın davacı kayıtlarında yer alan 23.08.2017 tarihli — nolu 2.360,00 TL tutarındaki faturanın davalı kayıtlarından bulunmamasından ve davalı kayıtlarında yer alan 43.250,00 TL ödemenin davacı kayıtlarında parçalı olarak 39.213,00 TL olarak kaydedilmesinden kaynaklandığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı şirketin ticari defter kayıt ve dayanak belgelerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen raporda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 29.07.2016 tarihinde davacının faturası ile başladığı ve 27.11.2017 tarihinde yine davacının—– nolu 2.360,00 TL tutarlı faturası ile sona erdiği, 2016 yılında 6 adet 57.534,44 TL tutarlı, 2017 yılında 9 adet 31.635,80 TL tutarlı olmak üzere toplamda 15 adet fatura ile 89.170,24 TL tutarında mal ve hizmet verdiği, 2018 yılında herhangi bir işlemin söz konusu olmadığı, buna karşılık davalı taraftan 5 adet belge (—————————— 34.213,00 TL bedelli ve 23.08.2016 tarihli 12.177,00 TL bedelli, —— Şubesinin 11.11.2016 tarihli aktarılan 5.000,00 TL bedel, davalının kredi kartı ile ödemesi, 09.06.2017 tarihli 4.000,00 TL bedelli tahsilat makbuzu, yine ————- Şubesinin —— tarihli —- bedelli dekont) ile toplamda 61.390,00 TL tahsilat yapıldığı, davalının kayıtlarından ise davacıya 65.427,60 TL lik ödeme yapıldığının kayıtlı bulunduğu, buna göre tarafların defter kayıtları arasındaki ödeme yönünden 4.037,00 TL lik fark bulunduğu, davalı tarafın ticari defter kayıtlarında yer almayan — tarihli — nolu 2.360,00 TL lik faturanın davacı kayıtlarında bulunduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu sabit olduğu, davacının ticari defterlerinde davalıdan yaptığı tahsilatların tamamının belgeye dayalı olduğu, davalının ödemeleri yaptığını savunmasına rağmen yaptığı ödemeler karşılığında ödeme belgelerini dosyaya sunmadığı, kaldı ki davalının ticari defter kayıtlarında davacıdan 86.810,24 TL mal ve hizmet aldığı sabit iken 119.640,22 TL ödeme yapıldığı yönündeki savunmasının yazılı delille ispatlayamadığı, dolayısıyla mahkememizce davacının belgeye dayalı tahsilatlar konusunda davacının ticari defter ve kayıtlarına itibar edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın diğer bir kısmını oluşturan ve davacı kayıtlarında yer alıp davalı kayıtlarında yer almayan 23.08.2017 tarihli —– nolu —- tutarındaki faturanın kapsamına göre motor arızası şeklinde hizmetin davacı tarafından davalıya verildiğini ispatlayamadığından bu fatura bedelini talep edemeyeceği sonuç itibari ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 25.419,64 TL alacak talep edebileceği sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile;
Davalının İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 25.419,64 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin 25.419,64 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren değişir oranlı avans faizi yürütülmek sureti ile DEVAMINA,
2-Fazla istemin reddine,
3-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan alacağın %20 si oranında 5.083,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine ,
5-Harçlar Yasası uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden alınması gereken 1.736,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 335,51 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 1.400.93 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 335.51 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacının peşin harç dışında yatırdığı 35.90 TL başvuru harcı, 400.00 TL Talimatla yaptırılan bilirkişi incelemesi ile ilgili olarak takdir edilen bilirkişi ücreti, 700.00 TL mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ile ilgili olarak takdir edilen bilirkişi ücreti,545.20 TL tebligat, müzekkere ve talimat gideri olmak üzere toplam sarfedilen 1.681.11.-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.538.29 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 3.050.36 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Aynı tarifenin 13/2.madde hükmü uyarınca reddedilen dava miktarı üzerinden davalı yararına tayin ve takdir edilen 2.360.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.