Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/808 E. 2018/1018 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/808
KARAR NO : 2018/1018

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dilekçesinde ; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde….. sicil numarası ile tescilli davacı şirketin önceki ünvanının …. ve ………. Şirketinin yapılan ana sözleşme değişikliği ile……… olduğunu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde…. sicil numarası ile tescilli 1.500.000.00 TL sermayeli …….. ne beheri 1.00 TL itibari değerde 485.000 adet payla iştirak ettiğini, …… nin trafik sicilinde aracının, gemi sicilinde tescilli gemisinin yada taşınmazının bulunmadığını, müvekkili şirketin bahsi konu iştirak hisselerinin tamamını yeni kurulacak bir şirkete TTK 342. Maddesi uyarınca ayni sermaye olarak koyacağından TTK 343.maddesi uyarınca bu iştirak hisselerinin rayiç değerinin tespitinin şirketin defter ve kayıtları üzerinden bilirkişi marifetiyle tespitinin yapılmasını talep ve dava etmiştir. .
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, yeni kurulacak şirkete sermaye olarak konulacak malvarlığının değerinin tespiti istemidir.
6100 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun “değer biçme” başlıklı 343. Maddesindeki; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” şeklindeki düzenlemedir.
Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz. (TTK m. 342).
Mahkememizce , uyuşmazlık konusu hakkında davacı şirket ticari defterleri ve dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda, davacı şirketin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca süreleri içerisinde yaptırılmış olduğu ve birbirini teyit ettiği belirtilerek, …. nin 30/06/2018 tarihi itibariyle ………Şirketinin 30/06/2018 tarihi itibariyle ……’ndeki 485.210.00 TL kyıtlı sermayesinin karşılığı özkaynak payının 812.953,29 TL olduğu belirtilmiştir.
Rapor davacı şirkete tebliğ edilmiş ve davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmediklerini bildirmiştir.
Bu itibarla,Türk Ticaret Kanunu’nun 459/son maddesi gereğince, esas sermaye sisteminde sermaye taahhüdü yoluyla artırım halinde de Yasa’nın 342 ve 343. maddelerinin uygulanması gerekmekte olup, talep eden vekili de dilekçesinde isteme konu mal varlığı değerinin ayni sermaye olarak şirket sermayesine katılacağını bildirdiği, bu durumda sermaye artırımlarında da Türk Ticaret Kanunu’nun 343. maddesi uygulanacak olup bu nedenle talep eden şirketin hukuki yararı bulunduğu(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/02/2014 tarih, 2013/12880 Esas ve 2014/2807 Karar sayılı İlamı), sermaye olarak konulacak mal varlığı değeri üzerinde herhangi bir takyidat bulunmadığı gibi nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen nitelikte bulunduğu, isteme konu mal varlığının değerinin tespiti için alınan raporun davacı vekiline tebliğ edildiği ve rapora herhangi bir itiraz bulunmadığı, bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak talebin kabulü ile bilirkişi raporunun onaylanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Bilirkişi raporu alınmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunana Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin olarak yatırıldığı anlaşılmakla başkaca harç alınmasına yerolmadığına, .
3-Yapılan harç ve giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.