Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/806 E. 2020/3 K. 07.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/806 Esas
KARAR NO : 2020/3

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline ait——-plaka sayılı araç ile davalı —-sevk ve idaresindeki diğer davalının maliki olduğu —— plaka sayılı aracın —- tarihinde yapmış olduğu trafik kazası neticesinde müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, davalı araç sürücüsünün bu kazada %100 kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle aracın —- kazanç kaybına uğradığını, kazanç kaybına istinaden davalılar hakkında İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile alacağın %50’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın ——kiralandığını, bu nedenle kazada işleten sıfatlarının bulunmadığını, davanın esası yönünden ise kabul anlamına gelmemek kaydı ile kazaya konu aracın kullanım amacına göre ve zorunlu giderler çıkarılarak sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde mahrumiyet zararının belirlenmesi gerektiğini ve davacının talep etmiş olduğu 5 günlük kazanç kaybının hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek haksız davanın reddi ile davalı lehine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı ve ——– işlemiş faiz olmak üzere toplam—– alacağın tahsilinin talep edildiği, davalının süresi içerisinde takibe itirazı üzerinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili cevap dilekçesinde kazaya karışan aracı uzun dönem araç kiralama sözleşmesiyle dava dışı —– şirketine kiraladığını belirtmiş olup dosyaya sunulan araç kiralama sözleşmesinin incelenmesinde taraflarının davalı ve dava dışı —– şirketi olduğu, kazaya karışan aracın uzun dönem araç kiralama sözleşmesiyle dava dışı—- kiralandığı, sözleşmenin —- süreyle yapıldığı, yine davacı tarafından dosyaya sunulan faturaların incelenmesinde davacı tarafından dava dışı —– şirketine araç kiralama sözleşmesinden kaynaklı faturalar düzenlendiği, iş bu faturalarda kazaya karışın ——- plakalı araca ilişkin kira bedellerinin de belirtildiği, faturaların e- fatura olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar, değer kaybı ve mahrumiyet zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı —– olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, ” İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85. maddesinde ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, 19/12/2012 tarihli kira sözleşmesiyle kazaya neden olan araç 36 aylığına davalı tarafından ihbar olunan ———-kiralanmış olup, İlk Derece Mahkemesi tarafından işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği araştırılarak bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Davalı——— olduğu dosya kapsamından saptanmış olmakla aracın fiilen teslim edildiği, bu haliyle uzun süreli araç kiralama sözleşmesinin geçerli olduğundan işleten sıfatının kiracıya geçtiğinin de kabulü gerekir (Yargıtay —————– Hukuk Dairesi’nin ———– Karar sayılı ilamı). Bu nedenle mahkemece işleten sıfatı bulunmayan davalı———– yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.(İstanbul BAM. ——-. H.D. ——————-
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, taraflar arasındaki sözleşme, bilirkişi raporu iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluştuğunu iddia ettiği değer kaybı alacağını davalıdan talep ettiği, davalı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesi ve fatura suretlerini incelenmesinde davaya karışan ——- plakalı araç malikinin davalı şirket olduğu, ancak davacının iş bu aracı uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı ————– kiraladığı anlaşılmakla araç maliki olan davalının yukarıda belirtilen ——- doğrultusunda somut olayda işleten sıfatının bulunmadığı kaza tarihi itibariyle aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile dava dışı ——- kiralandığı, davalının 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi kapsamında işleten sıfatının bulunmadığı, kaza tarihi itibariyle işleten sıfatının dava dışı———- şirketinde olduğu davacı her ne kadar dava tarihi itibariyle kazaya karışan aracın uzun dönem araç kiralama sözleşmesiyle kiralandığını bilebilecek durumda olmasa dahi davalının cevap dilekçesi ile aracın uzun dönem kiralandığını bildirmesi kira sözleşmesinin dosyaya sunmasına rağmen taraf değişikliği talebi de bulunmadığı gibi davalıya karşı da davasını devam ettirmiş olduğu dolayısıyla yargılama giderlerinden sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak açılan davanın, davalının işleten sıfatı bulunmadığı anlaşılmakla pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın REDDİNE,
2–Dava açılırken alınması gerekli 54,40 harcın peşin olarak 44,40 alındığından bakiye eksik alınan 10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—– uyarınca——–avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..