Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/804 E. 2019/58 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/894 Esas
KARAR NO : 2018/1214

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkil şirketten hazır beton satın aldığını, icra takip tarihi itibari ile 165.374,08 TL borcu olduğunu, müvekkilinin alacağının———— tarihlerindeki davalıya teslim edilen hazır betonlara düzenlenen faturalardan kaynaklandığını, davalının bakiye 165.374,08 TL borcu bulunduğunu, müvekkilinin sulh yoluyla tahsil edememesi nedeni ile İstanbul Anadolu ———- İcra Müdürlüğü’nün 2017/19125 Esas sayılı dosyada alacağını icra takibine koyduğunu, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı ile 20.07.2017 tarihinde cari hesap mutabakatı yapıldığını, davalının 165.374,08 TL borcu olduğu hususunda müvekkil şerketle mutabık olduklarını, hesap mutabakatının davalının —— sicil nolu mali müşaviri tarafından imzalandığını,—- arasında davalıya kesilen hazır beton faturalarının davalıya evrak teslim formuyla imza mukabili teslim edildiğini, 6102 sayılı TTK Madde 21 (2) bendine göre, davalının sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazının olmadığını, düzenlenen faturalar ve içeriklerinin kesinleştiğini, davalının kendisine düzenlenen faturaları imza ile teslim almasına ve kendisi ile müvekkil şirkete 165.374,08 TL borcu olduğuna dair 20.07.2017 tarihli hesap mutabakatı yapılmasına karşın, müvekkiline soyat şekilde borçlu olmadığı iddiasında olduğunu, davalının borcu ödediğini de ileri sürmediğini, itirazın alacağın tahsilini güçleştirmek ve imkansız hale getirmeye yönelik olduğunu, durumun müvekkilinin ticari defter ve belgelerinin bilirkişi marifeti ile incelenmesi ile açıkça ortaya çıkacağını, tarafların tacir olduklarını, takibe konulan 165.374,08 TL alacağa icra takip tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edildiğini, tarafların tacir olması nedeni ile faiz oranına itirazın yersiz olduğunu, sundukları belgeleri ve icra dosyası göz önünde bulundurulduğunda Yargıtay uygulamalarındaki ihtiyati haciz için yaklaşık ispat kuralının yerine getirildiğini, müvekkilinin alacağı rahenle de temin edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin alacağının tahsili için borçlunun taşınır taşınmaz ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesin italep ettiklerini, davacı vekili olarak bulundukları İstanbul Anadolu——–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1447 Esas sayılı dosyasıyla açılan itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haciz kararı mahkemece reddedildiğini, kararın istinaf yoluna taşınşması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ———-. Hukuk Dairesinin 10.07.2017 tarih 2017/863 Esas 2017/2331 Karar sayılı istinaf kararı ile isnitaf talepleri kabul edilerek dosyadan verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın kaldırılarak, istinaf kararı ile kesin olarak ihtiyati haciz kararına hükmedildiğini, tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep olunur.
CEVAP : Davalı vekilinin dava dosyasına cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takip konusu faturalar nedeniyle hazır beton alım satımı niteliğinde cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının cari hesap ve fatura bedeli olarak davalıdan dava değer kadarı kadar alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/19125 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 28/07/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen davacı tarafından dosyaya sunulan mutabakat metninin incelenmesinde borç bakiyesinin 165.374,08 TL olduğu, davacı firma kaşe ve imzasının ve davalı şirket muhasebecisinin kaşe ve imzasının olduğu mutabakat metninde mutabıkız yazısının yazılı olduğu anlaşıldı.
Celp ve tetkik olunan davalının—— Vergi Dairesinden alınma BA formlarının incelenmesinde davacının davasına konu ettiği 165.374,08 TL bakiye dayanak faturaların davalı tarafından maliyeye BA formu ile beyan edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan evrak teslim formlarının incelenmesinde davacı tarafından düzenlenen faturaların davalıya teslim edildiği, davalı şirket çalışanlarının isim ve imzalarının olduğu tetkik edildi.
Mahkememizce 07/06/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve ara karar duruşmada hazır bulunan davacı ve davalı vekiline ihtarat yapılmış, defter inceleme gününden davalının haberdar olduğu halde ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulmak üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini sunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce bir mali müşavir aracılığıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 26/07/2018 havale tarihli raporunda özetle, davacı şirketin ibraz ettiği 2016/2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin noter onamaları ile yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süreleri içinde yaptırmış olduğunu, defterlerin usulüne uygun olduğu ve birbirini teyit ettiğini, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirket ile olan ticari ilişkisinin davacının davalıya kestiği 31/10/2016 tarihli fatura ile başladığı, davacının davalıya kestiği faturalar ve davalının 354,00 TL faturası ve 150.000,00 TL çek ile ödemeleri sonrasında davacının 31/12/2016 tarihli —– nolu yevmiye kapanış maddesine göre davacının davalıdan 74.972,31 TL alacaklı olarak 2017 yılına devir ettiği, 2017 yılına ait açık hesap ekstresine göre davacının davalıya kestiği faturalar ve davalının faturaları ve çek ödemeleri sonrasında davacının 28/07/2017 takip tarihinde davalıdan 165.305,08 TL alacaklı olarak 2018 yılına devrettiği, davalıya ait BA formlarının incelenmesinde; dava konusu faturaların davalı tarafından maliyeye beyan edildiği, davacının kestiği faturaların BS formu ile maliyeye beyan edildiği, davacının takip tarihi itibariyle faize yönelik talebinin % 9,75 avans faizi olduğu, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren % 9,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütebileceği yönünde rapor tanzim etmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, vergi dairesinden temin edilen BA formları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba ve faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, takip konusu tutarın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında bir ticari ilişkinin olduğu, davacının ve davalının BA ve BS formlarının incelenmesinde faturalara ilişkin vergi dairesine bildirimde bulunduğu, bilirkişi raporu sonucunda davacının davalıdan 165.374,08 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında mutabakat metni olduğu ve mutabakatta davalı şirketin dava konusu miktar kadar borçlu olduğuna yönelik onayının olduğu, davalı şirket muhasebecisinin imza ve kaşesinin olduğu, davacının icra takibi yapmakta ve huzurdaki itirazın iptali davasını açmakta haklı olduğu, davacının icra takibinden önce davalı borçluyu temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir ihtarının olmadığı, bu nedenle takip tarihinden önce temerrütünün şartlarının oluşmadığı, davalının itirazının yerinde olmadığı, davacının takip tarihinden itibaren avans faizi talebinin yerinde olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜNE, Davalının İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü’nün 2017/19125 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 165.374,08 TL asıl alacak yönünden iptaline, Takip tarihi olan 28/07/2017 tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulamasına,
2.Kabulüne karar verilen asıl alacağın %20’si olan 33.074,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3.Başlangıçta peşin olarak alınan 1.997,31 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 826,87 TL’nin, alınması gerekli olan 11.296,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.472,52 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4.Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.997,31 TL, posta ve tebligat gideri 113,30 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 2.860,61 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—— uyarınca 15.872,44 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.