Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/792 E. 2021/462 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/792 Esas
KARAR NO : 2021/462

DAVA : Yöneticinin azli, Şirket ortaklığından çıkarma ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının ——–, her —olduğunu, her İki ortağa şirketi —temsil yetkisi verildiğini, davalının —- tarihinde aylık 20.000.-TL bedelle kiralandığını, Dava dışı ——- şirkete resmi ortak olamayacağından davalı …— kar payına ortak olmak istediğini söylediğini, teklifinin sözlü olarak kabul edildiğini, Müvekkili …—— ile dava dışı — kendisini –yetkisi verdiğini, müvekkili —sermaye tutarı olan 25.000.-TL — taksitler halinde ödeyip —davalının herhangi bir sermaye ödemesinde bulunmadığını,—davalının —– konusu olan —başvurarak — kendi adına çıkardığını. —- davalının — bırakılmasına karar verildiğini, — alınıp — başladıktan sonra– sermayenin artırılması ve —– çıkarılmasına karar verildiğini, müvekkilinin —– bedelinin tamamını ve fazlasını yatırması üzerine davalının bundan sonra ödenek gelinceye kadar yapılacak masrafları kendisinin ödeyeceğini, böylece sermaye borcunu ödeyerek sorunu çözeceğini bildirdiğini, şirketin kuruluşundan itibaren bir çok toplantı yapıldığını ancak alınan kararların deftere kaydedilmediğini, — tarafından sermaye bedeline mahsuben — yine—tarihinden — tarihine kadar … tarafından— tarihleri arasında— yakını tarafından— tarihleri arasında — ödenek alındığını.— tüm masrafların, alınan— yapıldığını. davalının hiçbir masraf ve giderle ilgilenmediğini,—— ihmal ettiğini, birçok kez uyarıldığını ancak —cevap vermediğini, bu konuda birçok tutanak tutulduğunu, — davalı …– dava dışı —- iletilmesine rağmen eksikliklerin giderilmemesi üzerine bu eksikliklerin müvekkili tarafından giderildiğini, eşit yetkilere sahip olmasına rağmen— şirketin— davalıya bırakan müvekkilinin denetim raporlarının olumsuz gelmesi ve personelin davalı ortak hakkında yaptıkları — katılmaya başladığını, yapılan incelemeler ve görüşmeler sonucunda şirket hesabından davalı tarafından çekilen paraların çoğunun giderlere harcanmadığı,–tarafından sağlanan ödeneğin hesaplardan çekildiği, bu konuda açıklama yapılamadığı ve —açık bulunduğunun görüldüğünü, davalı … ve dava dışı— engelli çocuklara baskı yapıp sert davrandıklarını, bir engellinin —- gönderildiği bu hastanın kaçtığı sonrasında — yapılan—– davalı tarafından el konulduğu, bunun yerine davalı tarafından hastalara verilmek—-getirildiği, bu konuda sorumlu —tarafından tutanak tutulduğu. bir hasta yakınının müvekkiline verdiği bilgi ile birçok hastanın —– gibi gösterildiğinin öğrenildiğini, bu süreçte hasta yakınlarının —şikayet de bulunduklarını, şirket hesaplarının incelenmesinde davalı …—– çektiğini, bu paranın kasaya girmediğini davalının zimmetinde olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine—– — suç duyurusunda bulunulduğunu —müvekkilinin şikayetin ertesi günü—– —-ile işletme ruhsatını kendi adına çıkartan davalı …—- itibariyle ruhsatın iptalini ve —– kapatılmasını talep ettiğini öğrendiğini, davalının bu talebi somut gerekçelere dayanmadığı gibi aktif olarak işleyen ve kara geçmiş bulunan —- kendi yolsuzlukları ortaya çıkacak endişesi ile zarar verme kastıyla kapattırmak istediğini. —- ——- olarak göründüğü ve açılış dilekçesinde adı ve imzası olduğu gerekçesiyle dilekçenin kabul edildiğini ve — tarihi itibariyle — kapatılmasına karar verildiğini öğrendiklerini, konu ile ilgili olarak yürütmenin durdurulması talepli dava açacaklarını, 6102 sayılı TTK 630 md gereği davalının şirketi temsil, yönetim ve ilzam yetkisinin tedbiren sınırlandırılmasına, yargılama neticesinde davalının şirketi temsil, yönetim ve—-yetkisinin kaldırılarak müdürlük görevinden azline ve ortaklıktan çıkarılmasına, lüzum halinde şirkete denetim kayyımı atanmasına, davalının yaptığı zararlandırıcı işlemler sebebiyle kusuru ile şirketi ve müvekkilini uğrattığı zararın tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL sının avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili—- tarihli davaya yanıt dilekçesinde özetle, davacının ———–gayri resmi ortakları olarak bahsettiğini, davacı taralından iddia edildiği gibi — başkanı olarak müvekkili tarafından kabul edilmiş böyle bir ortaklığın bulunmadığını—- müvekkilinin kar payı ortağı olmadığını, Davacının sermaye artırımı konusundaki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, sermaye artımı konusunda alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığını, bu nedenle davacının tüm sermayeyi tek başına koymuş olmasına itibar edilemeyeceğini, davacının bu iddiasının şirketi ele geçirmeye yönelik olduğunu, davacının sermaye artırımı sebebiyle 314.145,00 TL yatırdığını iddia ettiğini, ancak kendi beyanı incelendiğinde; —- tarihinde 43.500,00 TL şeklinde ödemelerin iki kere yazıldığını, 112.350,00 TL yatırılmadığı halde yatırılmış gibi gösterildiğini, aslında yatırılan paranın—— olduğunu, Davacının müvekkilinin şirket hesabına gelen paraları zimmetine geçirerek yolsuzluk yapmakla itham ettiğini, ancak müvekkilinin —- tarihinde —- verilen ödeneği davacıyı temsile yetkili —— teslim ettiğini,—— gelen ödeneğinde bu kişiye elden verildiğini, bu konuda tanıkları bulunduğunu, davalı müvekkilinin onayı olmadan davacının kurucu ortak olarak yetkilerini başkalarına devretmesi, müvekkilinin bu kişilerle sorun yaşaması, müvekkilinin kuruma sokulmaması, —– kurumun işleyişine müdahale etmesi, — tarafından yapılan denetimlerde ——- sürekli eksikliklerin çıkması,——– engellilere uygun şartlar taşımadığı, şikayetler üzerine soruşturma açılması gibi çeşitli sebepler nedeniyle müvekkilinin—-kapatmak için—-dilekçe verdiğini ve — tarafından yapılan inceleme neticesinde —– kapatılmasına karar verildiğini, konunun davacı tarafından —-Mahkemesine taşınması üzerine –belge gelene kadar yürütmeyi durdurma kararı verildiğini, ancak —- tarafından dosyaya cevap verilmesi üzerine —— Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararını iptal ederek kurumun kapatılmasını onayladığını, davacının müvekkilini—- adına şirketin —–geçtiğini beyan ettiğimi, gerçek durumun tam tersi olduğunu, maaşların zamanında ödenemediğini,—— ödenmediğinden takibe konulduğunu, kira ödenmediğinden tahliye taahhütnamesinden dolayı tahliye işlemlerinin başladığını, elektrik, su ve doğalgaz giderlerinin de zamanında ödenmediğini kurumda sorumlu müdür olarak çalışan —– müvekkilinin talimatlarını yerine getirmediğini, davacı tarafından——- yardım maksatlı gelen kıyafetlere müvekkili tarafından el konulduğunu iddia ettiğini, ancak böyle bir yardımın gelmediğini.—-yapılan yardımların —– bağışlandığını, ortaklığın sonlandırılıp şirketin kapatılarak —– tarihi itibariyle kasada olması gereken—-adına elden alınan—–gelen —— -Sermaye artırımında ———– adına yatan 24.000,00 TL olmak üzere toplam 882.241,76 TL sının 30.06.2018 tarihine kadar gelir gider işlemleri yapılarak müvekkilinin payına düşen kısmın bilirkişi hesaplaması ile tespitini talep ettiklerini, bu hesaplama sonucu ortaya çıkacak müvekkilinin alacakları ile ilgili haklarını şimdilik saklı tuttuklarını, izah edilen nedenlerle kötü niyetle ikame edilmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalının şirketi temsil, yönetim ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ve yapılan eylemlerle şirketin zarara uğratıldığından bahisle tazminat talebine ve şirkete tedbiren kayyım atanmasına ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve dava dışı şirkete ait tüm ticari defter kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak kök ve ek raporlar alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Dava dışı———– dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; şirketin 24/07/2017 tarihinde—— tescilinin yapıldığı, şirketin faaliyetinin —- vermek üzere özellikle—————-kurmak ve —- hizmet edecek hastane bünyesinde olmak üzere tanı ve tedavi merkezleri…—— işletmek olduğu, şirketin davacı ve davalı olmak üzere iki ortaklı olduğu, ——– taraflar arasında % 50 ‘şer oranında taraflara ait olduğu, ana sözleşmenin yedinci maddesine göre; aksi kararlaştırılıncaya kadar davacı … ve davalı …— temsil ve ilzama yetkili olmak üzere şirket müdürü olarak seçildikleri, davalının —-başkanı olarak da görevlendirildiği yani davalıya üstün oy hakkı tanındığı,— kuruluşundan başka tescil edilmiş bir kararında bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mali bilirkişi tarafından dava dışı şirketin —–, kayıt ve dayanak belgelerinin incelenmesin sonucunda düzenlenen raporda; “— şirketin ödenmiş sermayesinin 47.850,00 TL olduğu, bu sermayenin 23.925,00 TL’sinin davalıya, 23.925,00 TL’sinin de davacıya ait olduğu, 31/12/2017 tarihi itibariyle 219.675,11 TL faaliyet zararı bulunduğu, —- bilançoda yer aldığı gibi, (-) 171.825,11 TL olduğu, şirket ortaklarından davacının şirketten 141.962,06 TL alacaklı olduğu, davalının şirkete 139.900,00 TL borçlu bulunduğu, bu tutarın —– tarafından verilen ödenek olduğu, 31/12/2018 tarihi itibariyle incelemeye —–sunulmadığı, her iki tarafında şirkete ödeme yaptığı hususundaki iddia ve savunmalarını doğrulayan ödeme belgelerinin sunulmadığı, şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle —–zararda bulunduğu, şirketin karar defterinin sunulmadığı, dolayısıyla sermayenin——-çıkarıldığına ilişkin iddianın denetlenemediği, şirketin kurulduğu ay içinde—– —- bedel karşılığında —-tespit edildiği” görülmüştür.
Dosya kapsamı celbolunan tüm delillerin incelenmesi ile; tarafların ortağı olduğu dava dışı şirketin gerekli izinleri ——— vermeye başladığı, —- davalının kurucu —- olarak gözüktüğü,—- tarafından davalıya gönderilen 08/08/2018 tarihli yazıda; “…21/11/2017 tarihinde birinci denetime gidildiğinde müdürlük onayı olmadan personelin çalıştırılamayacağı konusunda eksiklik tespit edildiği.—-tarihinde ——- denetim için gidildiği, ———- uygun olarak verilmediği, 26/02/2018 tarihinde denetime —- içerisinin — düzenlenmesi gerektiği, —– dağınık ve düzensiz olduğu, — tarihlerine dikkat edilmesi gerektiği, —- hazırlanmadığı, —–görevinin başında olmadığı,— — — tarafından kurulduğu,——–alındığı, şirketin iki ortaklı olmasına rağmen—– olmasından dolayı ——— arasında kavgalar olduğu, bu kavganın—- yansıtıldığı, — hakkında şikayetler bulunduğu gibi nedenler yazılarak ——– tarihinde vermiş olduğu dilekçeye istinaden ——- kapatılmasını—– tarihinde merkezin kapatılması onayı verildiği,—— sayılı dosyası ile—-kira alacağı için takibe—— ——— İİK.nun 89/1 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiği,———-, —————- borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyasına konu edilen uyuşmazlıklardan birincisi davalının şirketi kötü yönettiğinden bahisle yöneticilik görevinden azline ilişkindir. TTK.630 ‘uncu maddesinin ikinci fıkrasında; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, ———– hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını——-“—-bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin— gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.” hükümleri düzenlenmiştir.
Mali bilirkişi tarafından belirlenen tespite göre şirketin——durumunu yansıtmadığı, ortaya çıkan bu durumdan —-konumundaki davacı ve davalının birlikte sorumlu olduğu, ancak davalının şirketin —- — olduğu,—- olumsuz tespit ve—–üzerine davalının —— sıfatı ile bunların düzeltilmesi için aksi takdirde — müracaat ederek—- kapatılmasını talep edeceğine dair — kurulunu toplantıya mali bilirkişi tarafından belirlenen tespite göre şirketin iyi yönetilmediği, —-şirketin gerçek durumunu yansıtmadığı, ortaya çıkan bu durumdan —- konumundaki davacı ve davalının birlikte sorumlu olduğu, ancak davalının —– olduğu, —– ilişkin olumsuz tespit ve —- üzerine davalının ———- sıfatı ile bunların düzeltilmesi için aksi takdirde— ederek— merkezinin kapatılmasını talep edeceğine—– toplantıya çağırması, netice alamadığı takdirde kapanma talebinde bulunması gerekirken bu yolu denemeden ve başkaca hiçbir tedbir almadan ve doğrudan —- kapatılması için başvurması şirketin—–getirmesine neden olmuştur. Oysa ki kapatılmadan önce davalının yetki ve sorumluluklarını kullanarak —- için bütün yolları kullanması ve denemesi gerkirdi. Kaldı ki davalı yukarıda da belirtildiği —- başkanı olup, karar almada üstün oy kullanma hakkına sahiptir. Bu nedenle davalının kusurlu davranması nedeniyle müdürlük ve ilza yetkisinin kaldırılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Uyuşmazlığa konu diğer bir husus ise davalı ortağın şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. T.T.K 640. Maddesi; “(1) Şirket sözleşmesinde bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. (2) Çıkarma kararına karşı ortak—- ile kendisine bildirilmesinden itibaren 3 ay içinde iptal davası açabilir. (3) şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre—— sözleşmesinde bir ortağın— kararıyla, şirketten çıkartılabileceği özel nedenlerin düzenlenebileceği öngörülmektedir. Bu durumda ortak, sözleşmede belirtilen nedenlerle ortaklıktan çıkartılabilir. — üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı nedene dayanılarak çıkartılması da mümkündür. Ancak bu durumda T.T.K 621/1-4 madde hükmü uyarınca genel kurulca, temsil edilen ortakların en az 2/3 sinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının — istemi üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı nedene dayanılarak çıkarılması için dava açılabilir. İşbu davada davacı davalının şirket ortaklığından 640/3 maddesi uyarınca haklı nedenle çıkarılmasını istemektedir. Davalı ve davacının şirkette %50 şer oranında paydaş olduğu ve şirket sözleşmesinde ortağın haklı nedenle şirketten çıkarılmasına ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda davalının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin kararın ancak —- tarafından talep edilmesi ve davayı açmadan önce TTK ‘nun 621/h maddesi uyarınca genel kurulda karar alınması gerekmektedir. İşbu dava davacı ortak tarafından açılmış olup bu yönde alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığından işbu davanın reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Somut uyuşmazlığın diğer bir konusu da davalının —- ödeneğin ve davalının yaptığı zararlandırıcı işlemler sebebi ile uğranılan varsa tazminatın davalından tahsili ile davacıya ödenmesi istemidir. Dava dışı olup tarafların ortağı olduğu şirket kayıtlarında davalı ..— hesabında 139.900,00 TL alacak kayıtlarında takip etmektedir. Bu tutar— verilen ödenektir. Davalı her ne kadar bu ödeneği davacıyı temsilen—- teslim ettiğini iddia etmiş ve bunu ispatı yönünde ses kaydı ibraz etmiş ise de; mahkememizce bu bedelin şirkete ödenmesi talep edilmeyip kendisine ödenmesini talep ettiğinden bu husus inceleme konusu yapılmayarak —– soruşturma dosyasının sonucu da bekletici mesele yapılmasına gerek görülmeyerek bu talebin de reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davalının dava dışı —— başkanı olmasına rağmen yetki ve sorumluluğunda olan tüm yolları denemeden ——– şirketin işlettiği ve tek varlığı olan —— açması nedeni ile davalının şirketin ve ortağının aleyhine olacak şekilde hareket ettiğinden müdürlük ve imza yetkisinin kaldırılması gerektiği, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davanın —- tarafından ve davadan önce TTK 621/h maddesi uyarınca alınacak genel kurul kararı ile birlikte dava açılması gerektiğinden bu koşullar gerçekleşmediğinden bu yöndeki talebin reddi gerektiği, davalının uhdesinde kaldığı bildirilen 139.900,00 TL lik tazminatın dava dışı şirkete ödenmesi talep edilmediğinden yine bu istemin reddi gerektiğinden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının dava dışı ———–görevinden AZLİNE
2.Diğer istemlerin REDDİNE
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Yasası uyarınca peşin yatırılan 35,90 TL harcın alınması gerekli 59,30 TL harçtan mahsubu ile eksik 23,40 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
4-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 339,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.375,30 TL yargılama masrafının davacı tarafça iş bu davada üç ayrı konuda talep bulunduğundan taleplerden yöneticinin—– verdiği zararın tazmini yönündeki dava yönünden yargılamada yapılan giderlerin aynı olması nedeniyle davanın kabul ve red oranına göre yargılama giderinin 1/2 ‘si olan 1.687,65 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 1.687,65 TL ‘lik kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 45,00 TL yargılama masrafının 4 nolu bende yazılı nedene dayalı olarak 22,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen talep yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- ücretinin davalıdan alınarak davacı verilmesine,
7-Reddedilen şirket ortaklığından çıkarma davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——– ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Reddedilen tazminat davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — 13/2 maddesi uyarınca ——davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde Gider avansı tarifesinin 5 maddesi uyarınca davacıya, artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı asilin ve davalı ve vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.