Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/787 E. 2020/187 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/787
KARAR NO : 2020/187
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 10/07/2018
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde: üt taşıyıcı olan müvekkili firmanın,———– taşıma işlemini yapmak üzere, alt taşıyıcı davalı şirket ile ———- akdettiğini, taşıma işlemi sırasında, —–emtianın zarar gördüğünü ve bu zararın miktarı emtiayı sigortalayan —- sigortalısı —–. tarafından ——– ödenerek, ödenilen bedelle ilgili, üst taşıyıcı sıfatıyla taraflarına ve alt taşıyıcı sıfatıyla davalıya rücu ettiğini, rücu talebinin —– İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile hem üst taşıyıcı müvekkili ———-hem de alt taşıyıcı—- aleyhine takibe konduğunu ve icra dosyalarına her iki taşıyıcının da itirazı ile takibin durduğunu, bu durum üzerine ——- tarafından —- Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- K sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve davanın karara çıktığını ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiğini, mahkeme kararına istinaden müvekkilinin hem ———Müdürlüğünün ——– Esas ve hem de —– İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyalarına ödeme yapmak zorunda kaldığını, akabinde üst taşıyıcı sıfatına sahip müvekkilinin ödediği bedelle ilgili alt taşıyıcı olan davalı Medetoğulları aleyhine ———– İcra Müdürlüğü’nün —————— Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını ve takibe davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden takibin durduğunu ve dava açma gereği hasıl olduğunu, dava konusu olayda zarar ve ziyanın tamamen davalının kusurundan ileri geldiğini beyanla davalının —— İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ;davaya konu taşıma işleminin müvekkili şirkete ait araçlarla gerçekleştirilmediğini, taşıma işleminin————— tarafından gerçekleştirildiğini ve davanın bu şirkete ihbarı gerektiğini , taşıma ve istiflemenin dava dışı gönderici firma tarafından yapıldığını, davacı tarafından kendi hür iradesi ile aleyhine başlatılmış olunan icra takibine itiraz neticesinde ödenmiş bulunan icra inkar tazminatından ve yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte biran için bahse konu taşıma işleminde meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu olduğu düşünülse bile müvekkilinin ancak meydana gelen gerçek zarardan sorumlu tutulabileceğini, meydana gelen zarar dışında davacı tarafından ödenmiş olan bedellerden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmayacağını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı sigortacı———- ye ödenen tazminatın ———— kapsamında davalıdan rücuen tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 ve devamı maddelere dayanmaktadır.
Davaya konu ————– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde davacı firma tarafından davalı firma aleyhine —- Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— Esas —-Karar sayılı dosyası gereğince ——-İcra Müdürlüğü — Esas ve —- İcra Müdürlüğü —- Esas ödenen bedellerin alt taşıyıcıya rücu ” açıklaması ile — asıl alacak —-işlemiş faiz, —- asıl alacak —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun, bilimsel ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
—–Asliye Ticaret Mahkemesinin—- Esas —- Karar sayılı dava dosyasının yapılan incelenmesinde; dava dışı — tarafından dosyamız davacısı —- dosyamız davalısı ————- kapsamında dava dışı sigortalısına ödediği bedelin davalıların (dosyamız davacısı ve davalısı şirket) alt ve üst taşıyıcı olarak sorumlu olduklarından bahisle rücuen tahsili için alacak davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “…taşımanın uluslararası taşıma olması sebebi ile CMR 34 maddesi gereğince zarardan davalı taşıyıcıların birlikte sorumlu oldukları, taşıma konusunda uzmanlığı bulunan taşıyıcının yükün sağlıklı taşınabilmesi için yükleme ve istiflemeye gerekli özeni gösterme ve nezaret etme yükümlülüğünün bulunduğu tutulan tutanakta belirtildiği üzere hasarın takozların kaymasından kaynaklandığı, somut olayda sabitleme hatasının bulunduğu, davalı taşıyıcıların yetersiz takoz ve sabitlemeye müdahale etmemek sureti ile özen gösterme ve nezaret etme yükümlülüklerinin ihlal ettikleri, bu sebeple müterafik kusurlarının bulunduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda davalı taşıyıcıların müterafik kusurlarının %20 oranında bulunduğu konusunda tespit yapılmış ise de, Yargıtay bozma ilamında da geçtiği üzere somut olayın özellikleri dikkate alındığında belirlenen kusur oranının düşük kaldığı, davalıların sabitleme konusundaki gözetim yükümlülüklerini yerine getirmemeleri sebebi ile müterafik kusurları ile meydana gelen hasarda, hasarın oluş biçimi, hasarın miktarı göz önüne alındığında davalılara yansıtılabilecek kusur oranının takdiren %35 olarak kabul edilmesini hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü, bu sebeple bu konuda ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmediği, davacının toplam——– zararının bulunduğu, müterafik kusur oranı gözetilerek ———— dan davalıların sorumlu oldukları, davacı talebinin TL olduğu ve —- tarihinde ödemenin de TL yapıldığı ve ödeme tarihi kur karşılığı —— gözetildiğinde davalıların —- den sorumlu oldukları, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği…” şeklinde karar verildiği, kararın Yargıtay —-.HD Başkanlığı’nın —- tarih — Esas —– Karar sayılı ilamı ile onanmak sureti ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
İncelemesi yapılan ——– ATM ‘nin kesinleşen hükmü doğrultusunda dava dışı sigorta şirketi tarafından ——– İcra Müdürlüğü—- Esas sayılı takip dosyasında ——— tarihinde borçlu olarak gözüken ve dava dosyamızda davacı olan ———- adına ——- asıl alacak, —– icra inkar tazminatı, dosyamız davalısı olup takip dosyasında borçlu olarak gözüken ———-adına da——– asıl alacak takibi başlattığı, işbu takip dosyasına dosyamız davacısı ———- tarihinde banka aracılığı ile kapak hesabı olan ——- ödendiği, ödeme ile icra takibinin sonlandırıldığı, yine davacı şirket tarafından işbu kesinleşen icra takip dosyasındaki borç ödendikten sonra ayrıca——– tarihinde dava dışı —— vekalet ücreti olarak da —– İcra Müdürlüğü ———– sayılı icra takip dosyasına davalı ——– birlikte borçlu göründüğü ———- ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı yaptığı bu ödemeleri, davalıdan rücuen tahsilini talep etmektedir. CMR konvansiyonunun 37. Maddesinde; “…bu sözleşme hükümleri gereğince tazminat ödemiş taşımacı, bu tazminat üzerinden ödediği faiz ve yaptığı sarflar ile birlikte tazminatı, taşımaya katılmış olanlardan şu koşullara göre geri almak hakkına sahiptir a) ziyan ve hasardan sorumlu olan taşımacı, ister kendisi ister başka bir taşımacı tarafından ödensin tazminatı tek başına yüklenmek zorundadır. b)ziyan veya hasar iki veya daha çok taşımacının fiilinden ileri geldiği zaman bunlardan her biri sorumluluklarındaki hissesi oranında bir meblağı ödeyecek, taşıma ücreti oranında sorumlu olacaktır, c)ziyan ve hasar için sorumluluğun hangi taşımacıya yükleneceği belirlenemez ise tazminat tutarı b fıkrasında ön görüldüğü üzere bütün taşımacılar arasında paylaştırılacaktır…” şeklinde taşıyanlar arasındaki rücu ilişkisi düzenlenmiştir. ——– Asliye Ticaret Mahkemesinin ———Esas sayılı dosyasında verilen ve kesinleşen —- sayılı karar doğrultusunda davalı firmanın fiili taşımacı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda CMR 37 maddenin a fıkrasına göre davacı ——— fiili taşıyıcı olan davalı ——— ödemiş olduğu tazminatın faiz ve yaptığı giderler ile birlikte geri alma hakkına sahiptir. Ancak davanın ve takibin dayandığı kesinleşen mahkeme hükmüne göre davacının ödemiş olduğu giderler arasında icra inkar tazminatı da bulunmaktadır.————-Asliye Ticaret Mahkemesince yargılama sonucunda tazminat miktarından davacı ve davalının ortaklaşa sorumluluklarına hükmedilirken, icra inkar tazminatına sadece davacı yönünden karar verilmiştir. Bu durumda davacının ödemiş olduğu icra inkar tazminatını davalıdan talep edemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır. Davacının başlatmış olduğu takipte bildirdiği asıl alacak— şeklindeki ————- işlemiş faiz yönünde bu alacağın sarf kapsamında olması nedeni ile davalıdan talep edebileceği, buna göre davacının asıl alacak tutarı olan —— alacaktan ———– icra inkar tazminatının ve asıl alacağın ödendiği tarihe kadarki yıllık %9 yasal faiz oranında —— olmak üzere— — davalıdan talep edemeyeceği davacının davalıdan ——— asıl alacak, — işlemiş faiz ile —– vekalet ücreti ———– işlemiş faiz talep edebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporuna göre davacının CMR konvansiyonun 37. Maddesi uyarınca, dayanak yapılan ve kesinleşmiş hükümle fiili taşımacı olduğu tespit edilen davalıdan dava dışı sigorta şirketine ödenen icra inkar tazminatı ve bu miktar yönünden işlemiş faizin uhdesinde kalmak şartı ile bakiye —– asıl alacak ile —— vekalet ücretini ve bunlar üzerinden işletilen faizleri talep hakkı bulunduğu vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE , tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ; davalının ——— İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın ———- asıl alacak , —– işlemiş faiz, —- alacak, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam ——— alacak yönünden İPTALİ İLE takibin devamına ayrıca —— ——— asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren, yıllık %9 yasal faiz yürütülmesine,
2-Fazla istemin REDDİNE,
3-Alacağın miktarı yargılama sonucunda tespit edildiğinden yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminat isteminin REDDİNE,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin yasal koşullar oluşmadığdan REDDİNE ,
5-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 654,41 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 204,69 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 449,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 204.69 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının peşin harç gideri dışında yaptığı 35.90 TL başvuru harcı, 5.20 TL vekaletname tasdik harcı,600,00 .-TL bilirkişi ücreti ile 190,20 TL tebligat ve müzekkere gideri toplamı olan 831,30 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 664,48 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
9-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca ,davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve taktir edilen 3.400.00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davanın reddedilen miktarı üzerinden aynı tarifenin 13/2 maddesi uyarınca davalı yararına tayin ve taktir edilen 2.405,22 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.