Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/751 E. 2021/23 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/751 Esas
KARAR NO : 2021/23
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/07/2018
KARAR TARİHİ 13/01/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket bünyesinde birçok kişi çalışmakta olduğu, bu çalışanlardan bir tanesi de — isimli şahıs olduğunu, adı geçen şahsın —— tarihniden itibaren ön muhasebe yetkilisi olarak müvekkil şirkette çalıştığını şirket çalışan olan —– şirketin kendi içindeki cari hesap dokümantasyonları, —– programlarındaki alacak ve borç bakiye hesaplarıyla oynayarak hesaplarda karışıklık çıkartığını, cari hesap ilişkisini olduğundan fazla gösterdiğini, olmayan borç ilişkisinden kaynaklı şirket ortağı olan —– imzasının taklit ederek çeşitli sayıda çekler düzenlediğini, müvekkili şirket ve davalı banka arasındaki çek akdine dayanarak müvekkili şirket yetkilisinin rızası dışında düzenlenen —–ait ——seri numaralı çeklerin davalı bankanın ——gerekli inceleme yapılmadan 3. Kişilere tahsil ettirildiğini, işbu durumun taraflarınca fark edilmesinin ardından —- sayılı dosyası ile——— şikayet ve suç duyurusunda bulunulduğunu, sahte imza ile keşide edilen çeklerin davalı banka görevlilerince incelenmeden tahsil ettirildiğini, çekler tahsil ettirilirken hiçbir şekilde müvekkilinin teyit ve onay adına aranmadığını beyanla bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davranması ve her halükarda basiretli bir tacir gibi davranmaması neticesinde anılan zararın doğduğunun kabulü gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——- havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: huzurda görülen davada sorumluluğu bulunmayan müvekkili banka bakımından davanın esasa girilmeksizin husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davanın davacı çalışanı —- ihbarını talep ettiklerini, davacı tarafın kendi çalışanı hakkında yapmış olduğu suç duyurusu dışında müvekkil bankaya yönelttiği haksız davaya dayanak bulmak amacıyla tamamen kötü niyetli bir şekilde müvekkil banka personeli hakkında da suç duyurularında bulunduğu, bu suç duyurularına istinaden——- soruşturmalar başlatıldığını, müvekkili banka tarafından gerçekleştirilen işlemler bankacılık mevzuatına ve müşteri ile akdedilen sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davaya konu olayda kusurun tamamı basiretli bir tacirden beklenen dikkat ve özne göstermeyen davacı şirkete ait olduğunu, davacı tarafın bizzat kendi çalışanı tarafından gerçekleştirilen yeterli dikkat ve denetimi göstermemesi nedeni ile meydana gelen dolayısıyla kendi kusurunun yol açtığı hadisenin neticelerine hukuken katlanmak zorunda olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili—– duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde Davacı şirketin davalı bankada çek mevduat hesabı sahibi olduğu, davaya konu edilen çeklerin davalı bankanın —— tarafından ibraz eden kişilere ödendiği sabit olmakla dava konusu çeklerdeki imzanın sahte olup olmadığı, sahte ise çeklerin ödenmesi hususunda davalı bankanın kusurlu olup olmadığı, dolayısıyla davacının çek bedelleri kadar zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise bu zararı davalı bankadan talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, bankanın sorumluluğundan kaynaklı tazminat davasıdır.
DELİLLER :
Grafoloji Uzmanı bilirkişi mahkememize sunduğu—– tarihli raporunda özetle; inceleme konusu çeklerdeki ile —–karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında tersin tarzında kısmi benzerlikler gözüksede yapıların oluşturulma şekli başlangıç ve bitiriş özellikleri, yapılar arası bağlantılar, ritm, işleklik gibi grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan yüksek dereceli benzemezlikler nedeni ile ——– çeklerdeki imzaların karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla —– eli ürünü olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —– adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, —-dosyaları, çek suretleri, başvuru belgesi, sözleşme, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı banka tarafından verilen çek karnesindeki davaya konu çeklerin davacı şirketin muhasebe yetkilisi tarafından davacı şirketin temsilcisinin imzası taklit edilmek suretiyle tanzim edildiği, bu şekilde tanzim edilen çeklerin davalı bankaya ibraz edilmesi neticesinde davalı bankanın çek bedellerini ödediği, bu ödemeden davalı bankanın sorumlu olduğu iddiası ile eldeki dava açılmış ise de çekler üzerindeki imzalar ile davacının temsilcisi —— tetkik edilen imzaları arasında benzerlik bulunması, imzalar arasındaki farklılığın ancak grafoloji uzmanı tarafından tespit edilebilmiş olması, davalı bankaya her çek ibrazı sırasında çekin altında yer alan imzanın temsilciye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırma zorunluluğunun hayatın olağan akışı ve ticari hayat gereklerine uymadığı, davalı banka memurundan ibraz edilen çekteki imza ile temsilcisinin imzasının yan yana getirilmek suretiyle iki imza arasında çıplak gözle fark edilebilecek bir farklılık olmadığı takdirde çekin gerçek imza ile tanzim edildiği yönünde kabulde bulunarak gerekli işlemi yapmasının beklenmesi, daha ayrıntılı bir inceleme yapma yükümlülüğünün yüklenmesinin ticari hayatı aksatacağı hususu göz önüne alındığında davacı şirket temsilcisinin imzasını çıplak gözle ayırt edilemeyecek kadar iyi taklit edilmesi ve çekin bu şekilde ibraz edilmesi halinde bu çeke istinaden ödeme yapan davalı bankanın kusurlu kabul edilemeyeceği, öte yandan çek karnesini özenli bir şekilde saklayamayarak kendi bünyesinde çalışan muhasebe elemanının çek karnesinde yer alan bir takım çekleri temsilcinin imzasını taklit ederek tanzim etmesi şeklinde gerçekleşen vakada hem çek karnelerini özenli şekilde saklayamayan hem de personelinin gerekli denetimini yapamayan davacının dava konusu çeklerin ödenmesinde kusurlu olduğu, bu nedenle tam kusuru ile çeklerin çalışanı tarafından kullanılmasına sebebiyet veren davacının davalıdan bu çeklerin ödenmesi nedeniyle tazminat talep edemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Uyarınca yargılamanın başında peşin olarak alınan —- karar ve ilam harcından alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.613,85 TL’ nin davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 31.704,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/01/2021